Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?

kafam yoğunken okuduklarım başka bir dilde gibi geliyor:ermm:

İstanbulda da sanki karstaymışçasına anılar biriktirmek ne güzel. Otobüs buzlanmadan dolayı çıkamadı. Normalde de zaten yürüyordum ama bugün tamamen yokuştan oluşan 2 km yi buzlu zeminde yürümek ayrı bir zevkti . Bu sayede tekrar hatırladım. Kars ı hiç özlememişim . Bir ömür boyu kar görmesem özlemem yemin ediyorum.

Güne umutla başladığım güzel bir sabah...

umursamamak istiyorum gereksiz insanları ama gözüme gözüme giriyorlar.

sıkışıyorum daralıyorum çıkamıyorum

bütün yemeklerimi hindistan cevizi yağıyla yapacak kadar zengin olsam yeter

Yardıma ihtiyacım var onu da biliyorum.Var oluşumu sorguluyorum şu an.Hayat cidden çok garip ya.

bilinç en büyük felakettir. (gecenin en b*ktan aforizmasını yazma hevesiyle yanıp tutuşmak.)

Yağmur yağıyor, fonda güzel bir şarkı çalınıyor, ben ne düşünsem diye düşünüyorum.

Ne düşünsem sence?

Akşamdan kalma bir beden, uzak geçmişte kalmış bir akıl ve serseri bir ruh var şimdide. Ben hangisiyleyim veya hangisi benimle?

Burası kim?

Ben neresiyim?

Soru işaretlerinden dar ağacımı hazırlıyorum.

En yakın olanın yanına mesajınızı bırakabilirsiniz...

Mutluyum... Yeni doğum yapan bir sokak köpeğinin tanıdıklarım tarafından sahiplenilmiş olması sevindirdi...

evrimi tersten görmüş başarısız bir panayır hokkabazıyım

15 bin yıl önce atalarımızın yaptığı ateş çubuğu tarımını öğrendim.

'''''Pleistosen devrinin sonlarına doğru insanlar arasında ateş çubuğu tarımı denilen uygulama son derece yaygınlaşmıştı ve tüm dünyada uygulanmaktaydı.Ateş çubuğu tarımı sık çalılıkların ve ormanların olduğu alanlar yakılarak yapılmaktaydı. İnsan eli ile yapılan bu yangınların insanlar açısından geçerli olan birçok sebebi vardı. Ormanlar ve sık çalılıklar insanların görüş açısını daraltıyor ve yaklaşan tehditlerin daha erken algılanmasını sağlıyorlardı. Bunun yanında, yakılan ormanlarda çeşitli hayvanlar ölüyor ve bu ölen hay$vanlar insanlar için kolay bir besin kaynağı oluyordu.Ateş Çubuğu tarımı ilkel hayvancılık yapan insanlar için düz çayırların da oluşmasını sağlıyordu.'''''''

Bazı görüşlere göre buzul çağının bitmesinin nedeni biziz araştırmalara göre bu ateş çubuğu tarımı sayesinde sera gazı salınıp dünyanın ısısı arttırılmış örnek olarak aborjinler avusturalyanın ormanlarının çoğunu yakmışlar.

Eğer yakmasalardı tarıma başlayamazdık hala avcı göçebeydik.

Demek bi bazı yerlerde doğayla savaşmamız lazım.Ama bu tamamen yok edelim demek değil.

Suan anneyim .)

Minnosa karabasan atladi minnos vurdu patiyi falan derken bende ANNEleri olaraktan hemen girdim konuya ay canim vermiyorsa vermiyorsa kizi zorlama

Minnosa gidip kiz sende naz yapma

Ah ah annelik zor is...

Sen nasilsin gnoxissss ♡

Hayır, klasik müziği kesinlikle Satürn temsil etmez. Klasik müzik, en azından Batılı klasik müzik, ilk çıktığı zamanlarda desteklenmiş, kabul görmüş ve değer bilinmiş müziklerdir. Hala daha değer bilinmesinin yanında Batının gurur duyduğu, kendi öz şerefi gibi karşılanmasından dolayı Jüpiteryendir, yani bir din veya bir ideoloji her nasıl değer görüyorsa klasik müzikte aynen bu şekilde değer görür.

Satürnyen müzik, piyasa dışında kalmış müziği temsil eder. Popüler kültürde yeri yoktur, kolay kolay fark edilemez ve fark edilse dahi her kulak bu müziği kabullenemez. Çoğunlukla soğuk, sade ve uzuncadır. Black Metal, Endüstriyel müzik, Darkwave veya Vaporwave gibi elektronik müzik türleri şu an Satürnyen olmaya aday aklıma gelen müzikler.

Yengeç burcunun temsil ettiği müzik ise geleneksel müzik, Aslan burcunun temsil ettiği müzik ise pop müziktir. Neyse bunu da kafamdan attığıma göre gidebilirim.

Cami avlusundaki banklarda uyuyan evsiz ihtiyarı görmüyordum bir süredir. Bu sabah evimin önünden geçerken gördüm. Sevinmelimiydim yeniden gördüğüme yoksa daha fazla mı sevinmeliydim üzerinde yeni kıyafetler olduğuna yoksa üzülmelimiydim bu koca adamın hıçkırarak döktüğü gözyaşlarına... Bilemedim. Çok ağlıyordu. Kim bilir ne olmuştu, alay mı etmişlerdi acaba, belkide kandırmaya çalıştılar belkide yine bir şeyler kaybetti. Aklıma geldikçe içimi kaplayan hüzünü anlatamam..

Yorgun.........

ruh halim

http://scontent.cdninstagram.com/t51.2885-15/s750x750/sh0.08/e35/12912763_601542546681765_1641974517_n.jpg?ig_cache_key=MTIyNTE4NTI2OTk0Nzc4NDY5OA%3D%3D.2

Yorgunum. Ama böyle yorulmayı seviyorum. Değiyor. Zihinler yorgun düşmesin...

Eğer yanlış görmüyorsam hoca bana yine 100 vermiş mitolojiden. İnanamıyorum şu an ağlıyorum. O yaptığım hataya, mallığa rağmen. İnanamıyorum...

Azap içindeyken buraya çekiliyorum

Geçen haftalarda otobüste karşılaştığım akrabamı hatırladım o ne diyeceğini tam bilmemesi halleri hareketleri derken o an anladım bunların ne demek olduğunu.Sanki sıkıntıda depresyona girmiş adamcağız... Demek ki yetişkinlik buymuş çocukken fark etmediğin detayları fark etmek kendin yaşadığın sıkıntıları başkalarında da görmek gözlerinin açılması gibi birşey.

Bir konuya kafam basmayınca hayatı sorgulayıp her şeyi bırakasım geliyor. Çok daha zeki olmayı isterdim.

Bir konuya kafam basmayınca hayatı sorgulayıp her şeyi bırakasım geliyor. Çok daha zeki olmayı isterdim.

Ben de ne zaman aptalca bir hareket yapsam, her şeyi bırakıp arkama bakmadan gidesim geliyor. Keşke sosyal zekam bu kadar düşük olmasaydı. Her şeyin içine ediyorum.

O bahsettiğiniz şeyi bana sorun. Niyet ettiğimle karşımdaki kişiye yansıyan arasında uçurumlar oluyor bazen, çıldırıyorum ben de içten içe. Ne bileyim ya aklım ya hayal gücüm yetmiyor herhalde o şekilde algılanacağıma. Suçlu kim, hatta suçlusu var mı bilinmez tabi.

Neyse. Gözlerimi tam aralamadan saate bakıp devam edecektim uykuma, niye geldim acaba buralara? Daha da öncesi, beni uyanıp da saate bakmaya itecek bir şey vardı demek ki... Vardı.

Her şey bir çember diye hatırlatıp gitmeye çalışayım, minicik bir hareket kaç hayata dokunuyor..