Jump to content

Negatif Ns


deniss85

Önerilen Mesajlar

ÖLÜM ve ÖLÜME YAKIN DENEYİMLER

 

"Ölüm her zaman bizimleydi, her zamanda bizimle olacak. İnsan varlığının ayrılmaz bir parçasıdır o. İnsanoğlunun ortaya çıkışından beri; insan, ölümü zihninde tartmış ve onun gizemlerini bulmaya çalışmışır. Çünkü, ölüm sorusunun anahtarı, yaşam kapısındaki kilidinde anahtarıdır." Prof.Dr. Eizabeth Kubler ROSS

 

Ölüm konusunu bugünkü bilimsel anlayışa en yakın şekilde incelemiş bir psikoloji profesörü olan Elizabeth Kubler ROSS'un da belirttiği gibi, ölüm sorusunun anahtarı, aynı zamanda yaşam kapısının da kilidini açabilecek türden bir anahtardır. Çünkü, tekamülcü ruhçuluk bilgisine göre dünya beşeri yüzyıllardan beri biliyor ki; ölüm denen olay ile geçtiğimiz yer, doğmadan önce bulunduğumuz yerdir. Her iki olayın da arasında da 'y a ş a m' dediğimiz bir dönem vardır ki, bu dönemde de doğmadan önce bulunduğumuz yerde (spatyom, ahiret) kendi kendimize aldığımız kararları uygularız.

 

Dolayısıyla, aslında; 'ölmek' (hele yok olmak anlamında bir ölüm) diye bir şey yok. Gerçekte olup duran şey, sürekli olarak (hem de kesintisiz bir şekilde); bir kez spatyoma, bir kez dünyaya doğmaktan başka birşey değildir. Evet, görüntü olarak yok olan birşey var, ama bu, sadece bedendir. Aslında beden de yok olmuyor; daha doğru bir ifadeyle, aslına dönüyor. Ama ebedi olan ruh, sürekli ve kesintisiz olarak, mevcudiyetini (uyum sağladığı ortamlarda) sürdürüp gitmektedir. Başka bir deyişle, ruh varlığı; bir kez spatyomda, bir kez (bedenlenerek) fiziksel dünyada tezahür ediyor. Bu tezahürlerinde, sözkonusu ortamların özelliklerine uygun bedenler kullanıyor.

 

3000 yıllık Vedalar'dan, çağdaş düşünürlere kadar, tüm dinlerin ve felsefi akımların vazgeçilmez konusu olmuş. İnisiyatik öğretilerde deneysel olarak yaşanmaya çalışılmış olan ölüm denen geçiş olayı ve bunun ötesiyle ilgili ayrıntıları daha sonraki bir yazımıza bırakarak, bu yazımızda ağırlıklı olarak 'Ölüme Yakın Deneyimler'den

sözedeceğiz. Buna, 'yarı ölüm halleri', hatta 'ölümün eşiğine kadar gidiş gelişler' de denmektedir. Uyku, şuur kaybı, baygınlık, hatta astral seyahat gibi paranormal deneyimler, 'yarı ölüm' sayılabilecek hallerdir. Bunlar, çoğunlukla; öte alemin sınırına kadar gidip gelenlerin deneyimleridir.

 

Ölüme yakın deneyimlerin (ÖYD) en güzel örnekleri reanimasyon çalışmasıyla ortaya çıkarılmıştır. Başta Dr. Moody, B.J.Eadie, D. Cannon, Dr. M.Morse ve P.Perry'ninkiler olmak üzere, öteki araştırmacların bu konudaki klinik çalışmalarını konunun akışı içinde sizlere sunacağız. Ayrıca astral seyahat / projeksiyon ve benzeri paranormal deneyimler de bir bakıma ÖYD sayılabileceğinden, bunlara da satırlarımız arasında yer vermek istiyoruz. Günümüz biliminin parapsikoloji adı altında yarım yüzyılı aşkın bir zamandan beri konuya eğiliyor olmasına karşın, geçmişinin ne kadar eski olduğunu göstermek bakımından; kutsal metinlerde, ilk çağ felsefesinde ve inisiyatik öğretilerde nasıl ele alındığını özetle sunmak istiyoruz.

 

 

K u t s a l M e t i n l e r d e :

 

İncil'de: İsaiah (26/19) Ölüleriniz yaşayacak Benim ölü vücudumla birlikte dirilecekler. Toprakta yatanlar, uyanın ve şarkı söyleyin! Toprak ölüleri atacak.

 

Daniel (12/2) Toprağın tozu içinde uyuyanların çoğu uyanacak; kimi ebedi hayata, kimi utanca ve ebedi zillete...

 

Bu ayetlerdeki ifadeler çok değişik ve derin simgesel bilgiler içeriyorlarsa da, en azından ölümden sonra yaşamın sürekliliği açık olarak vurgulanmaktadır. Hıristiyanlık kültürüyle ölen insanların; doğal olarak, spatyom yaşamlarında bu kültürden motifler, hatta belirli İncil kavrakları görülmektedir. Kuşkusuz, bu durum tüm öteki din ve inanç mensupları için de geçerlidir. Sözkonusu motifler sadece ölüm ötesi için değil, ölüm öncesi (ÖYD) için de geçerlidir. Örneğin, 'karanlık tünel' motifi İncil'de, 'ölüm gölgesinin düştüğü vadi' olarak geçer.

 

Ayrıca, İncil'in "Korintoslular'a Mektuplar" bölümünde de ölümle lgili, bazı ifadeler bulunmaktadır (15/35-52): "Fakat bazı kimseler, 'Ölüler nasıl diriliyor?' diyecekler. 'Onlar hangi bedenle geri gelecekler?' Ektiklerin ilerideki bedenin değil. Sen sadece tohumu ekiyorsun... Tanrı buna, uygun bulduğu bedeni verir. Her tohuma kendi bedenini verir...Bundan başka ilahi bedenler de vardır; fakat ilahi bedenin haşmeti başka, dünyaya ait olanınki başkadır... Aynı şekilde ölülerin diriltilmesi de böyledir. Bakın, size bir sırrı gösteriyorum: Uyumayacağız ama, hepimiz de değişeceğiz. Bir dakikada göz açıp kapayıncaya kadar, İsrafil'in suru duyulduğu zaman... Çünkü, o boru çalınacak ve ölüler çürütülemeyecek şekilde kalacaklar."

 

Görüldüğü gibi, burada Pavlus'un, 'ruhsal beden'le ilgili ifadesi, kendilerini fizik bedenlerinin dışında bulanların anlattıklarına uymaktadır. Ayrıca, ruhsal (astral) bedenin maddesel bir yapıda olmadığı, onun herhangi birşeyle kısıtlı bulunmadığı hususlarına da değinilmektedir.

 

Kur'an'da ölüm konusu daha çok ele alınmıştır. Ayrıca, Kur'an'da tekrardoğuşla ilgili satırlara da rastlamak mümkündür.

 

Bakara (2/55-56): "Bir zamanda 'Ey Musa, biz ALLAH'ı açıkça görmedikçe, sana inanmayız.' demiştiniz de, derhal sizi yıldırım çarpmıştı. Siz de bunu görüyordunuz. Sonra, belki şükredersiniz diye; sizi, ölümünüzün ardından, tekrar diriltmiştik."

 

Bakara (2/28): "ALLAH'ı nasıl inkar edersiniz ki, siz ölüler idiniz, O sizi diriltti. Yine öldürecek, yine diriltecek. Sonra O'na döndürüleceksiniz."

 

Yukarıdakilere benzer ifadelere şu ayetlerde de rastlamak mümkün: Mülk 67/2, Embiya 21/35, Bakara 2/243, Hac 22/66, Rum 30/40. Ayrıca, bu konuyla bağlantılı olarak, Kur'an'da üç ayrı yerde geçen 'berzah' sözcüğü; iki şeyin arasını ayıran nesne ya da geçit demektir. Esas ahiret (spatyom) yaşamıyla, dünya yaşamının arasını ayıran sürece de 'berzah' denilmektedir. Kur'an, görüldüğü gibi, ölüm sonrası yaşamımızın bir kısmının geçeceği aleme 'berzah alemi' demektedir. Kur'an'da berzah yaşamının niteliğinden sözedilmez. Ancak, İslam Tasavvuf literatürü berzah konusunda çok zengin bilgiler içerir. Müslüman mistiklerin, ruhsal deneyimlerine dayanarak verdikleri bilgilere göre; berzah hayatı, bir tür rüyadır. Öyle bir rüya ki, "müstesna ruhlar bir yana, o rüyadan uyanış ancak ahiretle olanaklıdır. Bu rüya her ferdin, ahirette hak edeceği karşılığa uygun bir seyr içinde geçer. Ahiret hesaplarını başarılı bir şekilde verecek benliklerin berzah yaşamları mutluluk ve güzelliklerle, ötekilerinki ise acılar ve sıkıntılarla dolu olacaktır / olmaktadır.

 

İ l k Ç a ğ F i l o z o f l a r ı :

 

Başta Fisagor olmak üzere, İlk Çağ Filozoflarının hemen hemen hepsi ölüm ve ölüme yakın konuları öğretileri arasına almıştır.

 

Öğretmeni Sokrat olan Eflatun, Atina'da M.Ö. 427-347 yılları arasında yaşamıştır. Eflatun üç boyutlu fizik dünyanın dışında başka boyutların da varlığını kabul ediyordu. Buna göre doğal olarak; insanın 'bedensiz', şuurlu kısmıyla ilgilenmiş ve düşüncelerinde hareket noktasını buna göre ayarlamıştı. Eflatun'un öğretisinde fizik vücut ruh varlığının geçici bir aracıdır. Dolayısıyla, fiziksel ölümden sonra, şuurun devamlılığı sözkonusudur.

 

 

Bu gerçeği Fedon, Georgias ve Cumhuriyet adlı eserlerinde adlı eserlerinde yoğun bir şekilde işlemiştir. Ayrıca, onun öteki eserlerinde de yer yer ölüm tanımlarına rastlanır. Örneğin, bunlardan birinde ölümü, ruhun fizik bedenden ayrılması olarak tanımlar ve insanın bu 'bedensiz' tarafı daha az kısıtlamalara tabidir. Bu durumun modern klinik ve deneysel çalışmalardaki ifadelerini özellikle Dr.Moody'nin 'Life After Life', 'Yaşam sonrası Yaşam' adlı eserinde görüyoruz.

 

Eflatun, eserlerinin birçok yerinde, bedeninden ayrılmış olan ruhun, daha önceden ölmüş olanların ruhlarıyla karşılaşıp görüşebileceğinden sözeder ki, bu konuda gerek deneysel parapsikolojik araştırmalarda, gerekse spiritizm (deneysel ruhçuluk) çalışma ve celselerinde ortaya çıkmış olan vak'alarda izlenmiştir.

 

Ayrıca, bir varlığın beden dışı deneyimleri çerçevesinde Eflatun, fizik yaşamdan ruhsal yaşama geçiş sırasında rehber varlıkların yardımlarından da söz etmiştir. Bununla ilgili olarak, uykuyu (yarı) ölüme benzetmiş ve vücudun, 'ruhun hapishanesi' olduğuna değinmiştir. Eflatun'a göre ruhun bedene bağlanması, bir tür uyuma ve unutmadır ve hatta, şuur kararmasıdır. Ruh varlığı yeniden doğduğu zaman, eski deneyimlerini unutur; bedenini terkettiği zaman da, bunun tersi olur. Dünyadaki yaşamı, otomatik olarak,

bir film şeridi gibi hafızasından (sanki gözlerinin önünden) geçer. Asıl konumuz olan ÖYD deneyimlerinde de benzerleriyle karşılaşacağımız bu motiflerle bağlantılı olarak ünlü filozof; ölümün bir uyanma ve (fiziksel yaşamı) anımsama, hatta yeniden yaşarcasına anımsama olduğunu vurgulamıştır.

 

Bedenini terketmiş olan bir varlık bu aşamadan sonra, bir 'yargılama' aşamasından geçer ki; aslında, kendisini yargılayan, yine kendisidir. Bu şekilde öte aleme intikal etmiş olan varlık, bir önceki hayatında yaptığı 'iyi' ya da 'fena' şeyleri / deneyimleri görür, anımsar ve yeniden yaşar. Bunlarla ilgili olarak dünyada iken noksan bıraktığı içsel gelişim ihtiyaçlarını (bunlarla ilgili gerekli şuur hallerini) tamamlayana, onların doyumuna varana kadar, bu iş sürer.

 

Eflatun, beden dışı deneyimlerle ilgili olarak, belki de en güzel örneği 'Cumhuriyet'in onuncu kitabında, 'Bir Erin Efsanesi' başlığı altında vermiştir: Bu er, bir savaşta şehit olanlar arasındadır. Savaş bittikten sonra, şehitler sahipleri tarafından toplanarak, yakılmak üzere hazırlanan kuru dalların üzerine konur. Dallar tam tutuşturulacağı zaman bizim er dirilir ve savaşta şehit olduktan, kuru dallar üzerine bırakılana kadar ki süre içinde beden ötesi (ya da isterseniz, 'ölüm ötesi') deneyimlerini, daha doğrusu (artık yeniden yaşama döndüğüne göre) ÖYD'lerini anlatır.

 

Tarihin derinliklerinden bize gözkırpan ölüm ve ölümle ilgili öteki deneyimlerin ele alınarak işlendiği kaynaklar olarak da; Hermes, Orfe, Fisagor ile Rama ve Krişna'yı gösterebiliriz. Felsefe ekolünün ötesinde olmak üzere; ölüm ve ÖYD konusunun tema olarak işlendiği en önemli kaynaklardan birisi de 'Tibet'in Ölüler Kitabı'dır: M.Ö. 8.ci y.y.'da yazılı hale getirilmeden çok önceleri, kuşaklar boyunca ağızdan ağıza nakledilen bu eser; konuya vakıf olmayan kimseler tarafından öğrenilmesi ve istismar edilmemesi için son derece simgesel yazılmıştır. Kitabı hazırlayan bilgelere göre; ölmesini bilmek bir yetenek, hatta bir marifettir. Burada, ÖYD'lerini kendi kendine gerçekleştiren, ayrıntılarını ileride göreceğimiz, Oliver Fox ve Sylvan Muldon'u anımsamamak elde değil. Tibet'in Ölüler Kitabı'na göre, ölüm denen 'geçiş' ya da ölüme yakın bir deneyim, büyük ölçüde, bir bilgi ve uygulama işidir. Cenaze töreninin kaçınılmaz bir parçası olarak okunan bu eserle amaçlanan; hem bedenini terketmiş şahsa yardım, hem de dinleyenlere (bilgilenme açısından) inisiyatik ve ezoterik bir yardım oluyordu. Ayrıca, öleni ağıtla değil; sevgi ve coşku dolu hafifletici tesirlerle dünyadan uğurlamak doğrudan doğruya uygulanan, inisiyatik ve bilgi esaslı bir adetti. Böyle bir uygulamadan amaç da; fizik bedeninden ayrılan kimsenin spatyoma / ahirete uyumunu kolaylaştırmak, yani teşevvüşünü kısaltmaktı ki bu; kanımızca, ölen birine yapılabilecek en büyük yardımdır.

 

İşte bunları anlatmak, bu halleri oluşturmak için, ruhun fiziksel ölümünden sonra, geçirdiği ve geçireceği merhaleler (Tibet'in Ölüler Kitabı'nda) anlatılır ki, bunlar da, Dr.Moody'nin çalışmalarıyla ortaya konan deneyimlerin hemen hemen aynıdır. Bu benzerlikler şunlardır:

 

· Ruhun vücuttan çıkması,

· Bir süre baygınlık (ne olduğunu bilememe, teşevvüş) geçirmesi, kendisini 'boşluk'ta bulması,

· Bu 'boşluk' fiziksel bir boşluk değildir,

· Burada, ruhun şuuru hala yerindedir,

· Duyulan sesler: Tibet'in Ölüler Kitabı'nda, endişelendirici gürültüler, Dr.Moody'nin çalışmalarında, "rüzgar hışırtısı", "çıngırak sesleri" olarak geçer,

· Bedeninden ayrılmış olan kimse, kendisi için yapılan cenaze törenini görür, katılanların ve tören etkinliklerinin seslerini işitir.

· Ölmüş olduğunun farkına varır,

· Fiziksel yaşamında tanıdığı yerlerde ya da oraların yakınlarında dolaşır,

· Hala bir bedende olduğunun farkına varır ki; buna, 'ışıldayan beden' de denir,

· Bu bedeniyle; duvarlardan, kayalardan, hatta dağların içinden geçebilir, çünkü artık farklı bir boyuttadır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ÖLÜME YAKIN DENEYİMLER

Joyce Hawkes, bir hücre biyologu profesörü, hayatını ebediyen değiştiren bir kaza geçirmiş ve bilim ile ilgili bakış açısı değişmiş. Düşen bir pencereden dolayı beyin sarsıntısı geçirmiş. "sanırım bir parçam - Özüm, ruhum - bedenimi bıraktı ve başka bir realiteye gitti" diyor. Yaşadığı deneyim onu şaşırtmış. "bilim adamı olarak yaşadığım değerlerin parçası değildi, bedenden değişik başka bir şeye sahip olmak duygusu diye hatırlıyor Hawkes - bedenden farklı bir farkındalık - ve bu şahane iyileştirici, huzurlu, besleyici yer".

"Sanırım benim öğrendiğim, gerçekte ölümün olmadığı, beden şeklinden ruh şekline değişen bir durum değişikliği ve bu geçişten korkulacak bir şeyin olmadığı" diyor.

 

Van Lommel W, Van Wee R, MeyersV, Fifferich I, Kalp krizinden hayata dönenlerin Ölüme Yakın Deneyimleri: Hollanda'da yapılmış olan bir çalışma. Profesör Pim Van Lommel başkanlığında gerçekleştirilen araştırma, 10 Hollanda hastanesinde yürütüldü ve 344 kalp krizi vakası incelendi. Hastaların ortak bir yönü vardı: Hepsi geçirdikleri kalp krizi sonrası klinik olarak ölmüşlerdi. Ne nabızları atıyordu, ne nefes alıyorlardı, ne de beyinleri herhangi bir faaliyet gösterebiliyordu. Ancak hepsi tekrar hayata dönmüşlerdi. Asıl ilginç olanı ise, hastalardan 41'inin, klinik ölümün gerçekleştiği sırada, beden yaşam belirtilerini taşımadığı halde, çevresinde olup bitenleri doğru bir şekilde anlatabilmeleriydi. http://www.nderf.org/vonlommel_consciousness.htm

 

Kalp Krizi sırasında rapor edilmiş deneyimlemiş olan farkındalık ifadelerini temel alarak elde ettiğimiz genel düşünceye göre; farkındalığımız, dalgalardan oluşan temel bilgi alanlarına dayanıyor ve evre-uzaydan kaynaklandığı sonucuna varabiliriz.

 

Kalp Krizi sırasında, beyinin ve bedenimizdeki başka hücrelerin çalışması durur. Nöronlarımızın ve başkaca hücrelerimizin elektro manyetik alanları ve tınlama olasılığı yok olur ve farkındalık ile fiziksel bedenin arasındaki ara yüzeyin bağlantısı kesilir. Bu tarz farkındalıklar insanın ölümle ilgili düşüncelerini değiştiriyor. Fiziksel ölüm anında, görünmez materyal olmayan bir dünyada hala deneyim yaşıyorsunuz, geçmiş, şu an ve geleceğin aynı anda yaşandığını hissediyorsunuz. ÖYD araştırması bize bu neticenin bilimsel kanıtını veremez çünkü bu deneyimi yaşayan insanlar tamamen ölmüyor ama işlevini yitirmiş bir beyin ile ölüme çok aşırı yakın oluyor.

 

Ölüme Yakın Deneyimleri size anlatmadan önce size ölüm olgusu ile ilgili kendi hislerimi aktarmak da isterim. Ben bir kişinin öleceğini hissettiğim zaman kesinlikle kötü, karanlık, üzücü bir şey hissetmedim bu güne kadar. Sanki su içmek kadar kolay bir olay gibi geldi, yani ızdırap ve karanlık, kötülük hissetmedim. Ayrıca çok büyük bir huzur hissi kaplar içimi. Oysa yakınım biri öldüğü zaman çok üzülür ve kederlenirim çünkü insanım, ama ölüm aslında ızdıraplı bir yok oluş değil bunu kuvvetle hissediyorum.

 

Babamın ölümünü paylaşmak istiyorum çünkü normal ötesi olaylar oldu. Chicago, ABD'de oturuyorduk. Valizlerimizi toplamış eşim ve çocuklarımla Türkiye'ye kesin dönüş yapmadan önce, 1 hafta annemlerde kalmak üzere Rockford İllinois'a yanlarına gitmiştik. Uçağa binmeden önceki gün, orada oturan bir Türk ailesi vardı, 2 çocuklu bir mühendis ve eşi (isimlerini ne yazık ki unuttum) onlara da uğradık vedalaşmak için. Babam, ben ve kocam kahveleri içtik ve tabii ki falları kapattık, hanım fal bakıyordu. Ben daha önce 1 kez ona fal baktırmıştım ve biraz ters şeyler, yani can sıkıcı şeyler söylüyordu canım istemedi ama ayıp olur, boş ver baktır diye düşündüm. Bana falımda siz gidemeyeceksiniz yarın, 1 hafta ertelenecek gidişiniz dedi. Neden dedim. Bilmiyorum bir engel çıkacak dedi. Siz İstanbul'a gittikten sonra çok sıkıntılar yaşanacak ve neticede karı koca sizi sırt sırta görüyorum ayrılacaksınız dedi. Bende film koptu, hadi be bu kadın yine başladı dedim ve söylediklerinin gerisine hiç dikkat etmedim. Sıra babama geldiğinde çok kısa sürdü ve sen Turgut çok uzun bir yola gidiyorsun ve çok aydınlık bundan sonra çok büyük huzur içinde görüyorum seni dedi. Babamda, Almanya'dan bir iş teklifi geldi İclal ile belki gideriz görüşmeye diye cevap verdi. Babam biz Türkiye'ye taşınıyoruz diye daha yakın bir ülkeye taşınmayı düşünüyordu o yüzden Almanya da ki iş teklifini kabul etmek istiyordu. Fala bakan hanım hayır Turgut sen tek başına gideceksin bu yola, çok uzun bir yol bu ama çok aydınlık ve çok huzurlu olacaksın dedi. Ertesi gün babam sabaha karşı kalp krizi geçirdi. Yerde yatarken yüzü mosmor oldu ve nefes almıyordu ben hemen telefona sarıldım histeri ve panik halinde bütün vücudumu elektrik çarpmış gibi titreyerek, bağırarak telefonla ambulans çağırdım. Annem kalp masajı yapmaya çalışıyordu o bıraktı ben bastırmaya başladım, tekrar nefes aldı ve hemen niye hastaneyi aradınız dedi. Oysa kalbi durmuştu biraz önce nefes almıyor ve mosmordu. Kalbi durmuş olmasına rağmen bizim ne yaptığımızı bilmişti. O gün hastanede babam geri gelmemek üzere öldü.

 

NEAR DEATH EXPERIENCES, ÖLÜME YAKIN DENEYİMLER

Dünyadaki birçok ülkede Amerikanın birçok eyaletinde, Hollanda, Finlandiya, İngiltere, İrlanda, Tayland, Malezya vs. son 15-20 yıl içinde, tıp doktorları birbirlerinden habersiz olarak, ölüme yakın deneyimler diye adlandırdıkları olayları biriktirip dosyalamışlar. Bu doktorlar: kardiyolog, nöropiskiyatrist, çocuk doktoru (pediatri) gibi çeşitli uzmanlardan oluşuyor.

 

Melvin Morse çocuk doktorudur web sitesi http://www.melvinmorse.com. Raymond Moody parapsikologdur, ÖYD ile ilgili 11 kitabı var. Web sitesi:http://www.lifeafterlife.com

 

Doktorlar fiziksel olarak ölü kabul edilen, kalbi durmuş insanların tekrar kalbi çalıştıktan sonra anlattıkları, başlarından geçen deneyimlerin yaş sınıf ve din farkı gözetmeksizin, anlattıkları deneyimlerin genel hatlarının aynı olduğunu gözlemlemişler. Öyle ki çok uzun süre ölü kalıp dirilen kişiler, (mesela 4 saat gibi, 28 saat gibi, 3 gün gibi) bedenleri ve beyinleri hiçbir hasar görmeden hayatlarına devam edebilmiş. Kalbin uzun süredir çalışmıyor olmasına rağmen beynin bundan zarar görmemesi Tıbbi açıdan normal dışı, mucizevî bir durum.

 

Ölüme Yakın Deneyimlerde genel hatları ile şu anlatılıyor. Birden bire kendimi yukarda buldum, vücudumu görüyordum, ama önce kendi vücudum olduğunu anlamadım, daha dikkatli bakınca ölmüş olduğumu fark edip şaşırdım. Bir sürü insan vardı etrafımda, ağlıyorlardı. Sonra yukarı doğru çekildim, karanlık bir tünel den yukarı hızla aydınlık parlak bir ışığa doğru uçuyor gibiydim. Bu ışık öyle parlaktı ki eğer vücudumun içinde olup fiziksel gözlerimle görseydim herhalde kör ederdi, böyle bir ışığın yeryüzünde görülebilmesi ancak güneşin çok yakınına gidilse olabilir belki. Işığa yaklaşınca bunun bir ruhsal varlık olduğunu anladım ve sonsuz, anlatılamayacak güzellikte koşulsuz bir sevgi ve kabul edilmişlik duygusu ile kaplandım. Nihayet ait olmam gereken yere ulaşmış olmanın getirdiği çok büyük bir huzur ve mutluluk hissettim (ışıktan varlığı, bazı kişiler peygamber veya Tanrı, bazıları ise daha önce ölmüş olan herhangi bir yakını olarak ifade ediyor). Artık evimdeydim, daha önceden burayı tanıdığımı fark ettim, evimdeydim. İnanılmaz renklerde parlak çiçekler, ağaçlar vardı. Işıktan varlık bana doğduğum andan itibaren hayatımı süratli bir şekilde tekrar yaşattı ama farklı bir şekilde oldu bu. Başka canlılara yaptığım kötülükler ile onlara hissettirdiğim ızdırabı, üzüntüyü ve yaptığım iyilikler ile hissettirdiğim mutluluğu aynen bana hissettirerek yaşadım hayatımın tekrarını. Bütün bir hayatımın bu kadar kısa sürede nasıl tekrarlandığını çözemedim. Yaşarken yapmış olduğum kötülüklerde çok büyük utanç, iyiliklerde ise çok büyük bir doygunluk, gurur, mutluluk ve huzur hissettim. Orada, etraftaki bütün ışıktan varlıklar (ruhlar) herkes birbirinin her şeyini biliyor, hiçbir şey saklı değil, saklayamıyorsunuz. Konuşmuyorsunuz ama sanki telepatik bir bağ oluyor herkesin arasında ve sizi kendinizden başka kimse yargılamıyor. Başkasına yapmış olduğunuz kötülük çok basit bir "selam vermemiş olmak" bile olabilir veya bir hayvana atığınız tekme ile onun ızdırabını dışlanmışlığını yaşayabiliyorsunuz.

 

Sonra saydam duvarları yukarı, sonsuzluğa doğru yükselen, bir yere götürüldüm ve binanın tam orta yerinde, tüm evrende ki bilgiler sanki akıyordu ortada durdum ve var oluşu ilk saniyesinden itibaren hatırladım, tüm var olan yaşanmış toplanmış bilgilerin hepsini bilir hale geldim. Her şeyi evrenin bütün gizlerini artık yine önceden olduğu gibi biliyordum. Orada kalmak istiyordum çünkü çok mutluydum, ışıktan varlık yanıma geldi ve tekrar dönmek zorundasın dünyada ki görevini henüz tamamlamadın dedi. Dönmek istemediğimi söyledim, hayır dönmek zorundasın sonra yine geleceksin görevini tamamlayınca, sahip olduğun bilgiler unutturulup öyle döneceksin çünkü ancak bu şekilde geri dönersen, insanlara anormal gelmezsin dedi ve aşağıya çekildiğimi hissettim. Bir süre sonra tekrar vücuduma döndüğümü anladım. Artık vücudumdaki ağrıları yoğun bir şekilde hissediyordum.

 

Bu tür yaşanmış olaylarla ilgili yukarıda verdiğim, genel bir anlatım şeklidir. Detaylarda farklar var. Mesela birkaç kişi şöyle bir detay vermiş. Karanlık tünelden ışığa doğru giderken dünyaya yakın bir yerlerde sürekli aşağıya bakan gri renkte varlıklar gördüm. Grinin tonlarından oluşan, dünyada hayalet diye adlandırılabilecek tip de varlıklar. Kafaları hep aşağıya dönük olan akılları dünyada ve dünyevi şeylerde kalmış varlıklar.

 

Mesela bir ÖYD deneyimleyen kadın anlatıyor; tünelden yukarı çıkarken gri bir kadın gördüm, sürekli 3 çocuk ile yaşlı bir kadının etrafında dolanıyor, onlara bir şeyler anlatıyor ama onu dinlemiyorlardı. Yanımda bana refakat eden meleğe sordum bu gri renkli kadın ne yapıyor öyle diye. Annesi ve çocuklarına, kendisi gibi olmamaları gerektiğini, onun yaptığını yapmamaları gerektiğini söylüyor ama bir türlü sesini duyuramıyor dedi melek. Peki, nedenmiş dedim. Kadın yaşamında sevgisizmiş o evde de sevgi yokmuş bunun yanlış olduğunu, tek önemli şeyin sevgi olduğunu anlatmaya çalışıyor dedi. Hep egosunu tatmin etmenin peşinde koşmuş, her şeyde kendini haklı bulmuş (ben bilirim, ben yaparım, ben demedim mi, ben haklıyım) maddiyata bağımlı kalmış, bu yüzden başka canlılara hoş görü gösterememiş, anlayamamış, sevememiş bu yüzden böyle olmamaları gerektiğini anlatmaya çalışıyor dedi melek, diye anlatıyor başından geçenleri.

 

İntihara kalkışan insanlarda karanlık bölgeye gidiyor ve dünyada yaşadıkları kederi kırık plak gibi tekrar, tekrar yaşadıklarını anlatıyorlar. Yani kurtulmak istedikleri durumdan kurtulamıyorlar. Ne var ki bu gri varlıklar hep orada kalmıyor onlara yardım etmek için melekler gönderiliyor ve ruhsal gelişme gösterirse, belli bir süre sonra onlarda ışığa gidiyorlarmış, ama o süre belli değilmiş. Bu bilgiler değişik şahısların birbirlerinden habersiz olarak farklı zamanlarda ÖYD'lerinde yaşadıkları ortak bilgilerdir.

 

 

Gri varlıkların bulunduğu, sıkışıp kaldığı bu platoda, ben merkezli insanları, saldırgan anlayışsız, dövüşken insanları görüyorlar. Sürekli kavga eden didişen bu ruhlar aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor hepsinin de bir birlerinin düşüncelerinden haberi var. Bu girdabı insanın olabileceği en ızdıraplı, sıkıntılı cehennemi olarak ifade ediyorlar.

 

Ölüme Yakın Deneyimlerin ispatı aşağıda liste halinde sıralanmıştır

 

- Beyin ölmüşken anılar ve görüntülerin oluşması

- Beden ölüyken bedenin çok uzağında oluşan olaylara tanık olunması

- Doğuştan kör olan kişilerin gerçek olayları bedenleri ölmüş olmasına rağmen görebilmeleri

- Küçük çocuklarında yetişkinlerin gördüklerine benzer şeyler deneyimlemeleri

- İnsanları dramatik şekilde bu deneyimlerin değiştirmesi

- Binlerce bir birinden habersiz kişilerin deneyimlerinde normal ötesi ortak özelliklerinin olması

- Bilimsel buluşları birlikte geri getiriyor olmaları

- İnsanların kesinlikle bedenlerini bıraktıklarına inanıyor olmaları

- İnsanların grup halinde ölüp aynı ölüm ötesi deneyimi yaşayabiliyor olması

- Bazı insanlar ispat edilecek şekilde günlerce ölü kalıp ve dirilmiş olmaları

- Bazı insanların başarılı bir şekilde geleceği görüyor olmaları

- Ölüme Yakın Deneyimlerin binlerce yıldır yaşanıyor olması

- Eski dinlerde ölüm ötesi deneyimleri destekliyor olması

- Bilimsel araştırmaların beden dışı deneyimleri destekliyor olması

- Bedeni -60 derece dondurup kansız yapılan ameliyatta bile ÖYD yaşanılıp, ameliyat sırasında yapılan her şeyi hastanın anlatabiliyor olması.

P.M.H. Atwater adında 3 kez ölüme yakın deneyim geçirmiş olan bir doktordur. http://www.near-death.com/atwater.html

Bayan Atwater kendi yaşadığı ölüm ötesi deneyimlerinden sonra herkesin bir birine bağlı ve birbirini etkiliyor olduğunu biliyorsun, çünkü hepimiz diğerinin parçasıyız ve yaratılan her şey birbirini etkiliyor, iç içe örülmüş bir sepet gibi diyor. Hepimizin önemi var ve bunu anlayıp uyanmamız ve ona göre davranmamız gerek, bunu sadece bilmek yetmiyor bir şekilde ifade etmemiz, harekete geçirmemiz lazım diyor.

 

En ilgimi çeken olaylarda, 3 yaşında ailesi ateist olan bir çocuk ile 3 gün ölü olarak morgda buzdolabında kalan ateist (Rus) nöropsikiyatris George Rodonaia. (George geçen sene 2005'te sonunda gerçekten tamamen ölüp öbür tarafa geçti). ABD'li Danion Brinkley ise yıldırım çarpması sonucu, 28 saat ölü kaldı. 3 yaşındaki çocuğun hikâyesinin ilgimi çekmesinin nedeni, o yaşta böyle bir hikâyeyi uyduramayacağı, ailesinden ruhani öğretiler almamış olması, dolayısıyla alt yapıda aileden duymuş olduğu bir şeyin olmaması ve anlattıklarının etkisiz ve temiz olması. ABD'li Danion Brinkley ve Rus Doktor George Rodonaia'nın deneyimlerinin ilginçliği ise o kadar uzun süre vücudun ölü kalıp hiçbir zarar görmeden tekrar bedenin aynen işlevlerine bıraktığı yerden devam edebilmesi. Nöro Psikiyatrist Doktor George Rodonaia Ölüme Yakın Deneyiminden o kadar etkilenmiş ki, sonrasında Din psikolojisi üzerine doktora yapıp, doktorluğu bırakıp rahip olmuş. George Rodonaia 1976 da araba çarpması sonucu derhal ölmüş ve morgda 3 gün kalmış. Doktorun biri, otopsi yapmak üzere karnını kesmeye kalkışınca gözleri birden açılmış ve yoğun bakıma alınmış 9 ay yoğun bakımda kalmış. Ateist Rodonaia ölüme yakın deneyimden sonra tamamen değişip 1989 yılında Rusya'dan Amerika' ya taşınmış. Amerikada, Nederland, Texas da St Paul Methodist Kilisesinde rahiplik yapıyorken 2005 yılında, vefat ettiği haberi mail ile bana ulaştı. George Rodonaia'ya hangi din diye sorduklarında, hiçbiri sadece bilgi ve sevgi önemli diyordu.

 

ÖYD' yi ispat eden özel durumlarda var anlatılan. Mesela Maria adında bir kadın ruhu bedeninden çıkıp, yukarı doğru yükselirken, binanın dışına çıktığında, binanın pervazında bir spor ayakkabı gördüğünü, ayakkabının bağcığının biri topuğunun altına sıkışmış olup burnunun aşınmış olduğunu anlatmış. Araştırıp ayakkabıyı bulmuşlar ve verilen detayın ancak binanın dışından çok yakın, kuşbakışı bakıldığında görülebileceğini tespit etmişler.

 

Bir başka olayda ise, adamın kalbi durduktan sonra, yani klinik olarak ölü durumdayken odaya elektro şok makinesi ile giren bir hemşire, hastanın ağzından takma dişlerini çıkarıp, odadaki komodinin 2 inci çekmecesine koymuş. Hastanın kalbi tekrar çalıştırıldıktan sonra, kendine geldiğinde Jane hemşireyi çağırmalarını istemiş ve geldiğinde; koyduğun komodinin 2inci çekmecesinden benim dişlerimi alıp bana geri verir misin demiş. Hemşire şaşkın bir şekilde sen nerden biliyorsun oraya koyduğumu diye sorunca ben yukardan yaptığınız her şeyi seyrettim demiş.

 

ÖYD'leri çürütmeye çalışan en önemli tez ise bazı kuşkucu doktorların kalp durabilir ama beyin de hala kan olduğu için ölümden hemen önce belki bir takım kimyevi maddeler salgılanmış olup bundan dolayı halüsinasyon görülüyor olabilir (hayal görülebilir) iddiası. Bu tezin ise hiç de doğru olmadığını, yapılmış olan çok özel bir ameliyat ispat ediyor. Şu an 50 yaşında olan, müzisyen ve bestekâr, Atlanta'lı Pam Reynolds'un 35 yaşında iken, doktorlar beyninin çok özel bir yerinde anevrizma olduğunu teşhis etmişler. Beynin alt kısmında dev boyut da damar anevrizması bulmuşlar. Beynin tabanında ki büyük damarın duvarında ki zayıflık, kandan bir baloncuk oluşmasına neden olmuş. Balonun bulunduğu yerden dolayı bilinen ameliyat teknikleri kullanılamadığı için, Phoenix deki ''Barrow Nüroloji Enstitüsünün'' Başkanı Dr.Robert Spetzler'e sevk edilmiş. Doktor ''Standstill'' adı verilen bir ameliyat uygulamasının öncülerindenmiş. Kadının beyninde bulunan baloncuğu ameliyat edebilmek için, vücut ısısı -60 fahrenhayt dereceye indirilip, kalbi ve nefes alması durdurulmuş ve beynindeki kan boşaltılmış. Beyinde hiç kan olmadığına göre beyin hiç çalışmıyor demektir, klinik olarak vücut tamamen ölü duruma getirilmiş. Bu kadın bütün ameliyatı tüm detayı ile kaç kişi ameliyat haneye girdi çıktı, kafatasını kesmek için kullanılan testerenin kenarında ki çentik ve testerenin bıçaklarının koyulduğu kutuya kadar anlatmış.

 

İnsanların yaşarken yaptıkları kötülüklerden de çok şeyler öğrendikleri, bu şekilde doğruyu bulup ruhlarını geliştirdiklerine olan inanca re-enkarnasyon deniliyor. Defalarca dünyaya gelip tekâmüle ermeye çalışıldığına dair inanç bazı eski öğreti bilgilerinde var. ÖYD yaşamış olan kişiler de tekrar doğmayı bekleyenlerin varlığından bahsediyorlar. Mesela 5 yaşındaki bir küçük çocuk diyor ki, ben orada anneanneler ve büyükbabalar gördüm tekrar doğmayı bekliyorlardı.

 

Ölüme Yakın Deneyim olaylarını derleyen Tıp doktorlarının her birinin elinde ki vaka sayısı 20 yıl içinde, aşağı yukarı 300 ile 500 adet arasında, toplam binlerce insan var dünyada Ölüme Yakın Deneyim geçiren. Her bir vaka diğerinden habersiz, farklı yerlerde oturuyor. Mesela Amerika da birçok değişik eyalet de olan vakalar var ve anlatılanlar aşağı yukarı aynı. Doktorlara bildirilmeyen, onlardan tamamen ayrı olarak, geçirdikleri deneyimi kitaba dökenler de cabası. ÖYD yaşayan bazı kişilerin psişik yeteneklerinin fazlalaşması, bazılarına ise gelecekle ilgili olacak olan önemli olayların bildirilmiş olması ve hayata daha bağlı olup daha anlayış, sevgi ve derin iç görü içinde olmaları ortak özellikler arasındadır. Din ayırımı yapmayıp bütün dinlerin ayni olduğuna inanmaları, ölüm korkusunun kalkması, alerjik durumlar oluşması, hızlı konuşma ve hızlı düşünme, başkaları ve hayvanlarla bütünleşebilme yeteneği, zekâda fazlalaşma, duyuların hassasiyeti, hatta duyulan bir şeyin kokusunu hissetmek, müziğin kokusu gibi durumlar gözlenmiş.

Ruh enerjidir "Enerji yok olmaz " bu bir fizik kuralıdır. Onun dışında her şey yok oluyor atomun içindeki protonun bile eskiyip çürüdüğünü ve evrenin yaşlandığını biliyor muydunuz? Tek yok olmayan enerjidir. Enerji yok olmaz şekil değiştirir.

 

Birbirini tanımayan 3 kişi Tanrı ile karşılaşmalarını birbirine çok benzer tarifler ile anlatıyorlar. Ayrıca 31 kör insanın başından geçen ölüme yakın deneyimler sırasında net bir şekilde gördüklerini, yaşadıkları deneyimleri anlatan bir kitapta, doğuştan kör olan 45 yaşındaki Vicki öldükten sonra tepeden kendi vücudunu gördüğünde önce anlam veremiyor ve ışığı bu deneyimimde ilk ve son kez gördüm diyor. Onun gibi daha 30 kör insan öldükten sonra görebildiklerini detaylar vererek ve bazıları başlarına gelen olayı yanlarında ki şahitlerle ispat ediyor. Brad'de Vicki gibi doğuştan kör olan biri, onun başından bu deneyim 8 yaşındayken 1968'in kışında geçmiş. Boston kör çocuklar merkezinde kalıyormuş o zaman. Zatüre olmuş ve nefes almakta zorluk çekiyormuş sonradan hemşireler kalbinin 4 dakika gibi bir süre durduğunu ve elektroşok gerektiğini söylemişler. Brad nefes alamayınca, vücudunu terk etmiş. Yukarıdan baktığında ise, yanındaki yatak da ki onun gibi kör olan arkadaşının kendisinin yanından ayrılıp hemşirelere durumunu bildirmek için haber vermeye gittiğini (sonradan arkadaşı bunu teyit etmiş) görmüş. Sonra kendisi yukarı doğru uçarken binanın dışına çıkınca, etrafta kar yağdığını ve bazı yollardaki karları temizledikleri için yol kenarlarında nasıl kardan tepecikler olduğunu gördüğünü anlatmış. Bu deneyimle sanki görmek normal bir şeymiş gibi birden görüyor olduğunu fark etmiş. Bir arabanın geçip gittiğini görmüş, hemen arkasından karanlık bir tünelden çekildiğini hissedip, kendini ışıklı bir yerde bulmuş. Uzun yeşil çimlerin arasında müthiş yaprakları olan uzun ağaçlar görmüş ama hiçbir şeyin gölgesi yoktu diyor. Uzaktan müzik sesi geliyor dünyada duyduğu hiçbir müziğe benzemeyen bu müziğin Allahı övdüğünü hissetmiş. Müziğe doğru yürüyüp bir tepeyi aştıktan sonra, parlayan, ona sanki yanıyormuş gibi gelen bir bina görüp içine girmiş. Çok güçlü sevgi yayan bir adamla karşılaşmış ve adamın kafasını sallamasıyla kendinin geriye doğru itildiğini hissedip geçirdiği evreleri geriye doğru yaşayıp, kendini birden yanında hemşirelerle vücudunun içinde nefes almak için çırpınır bir vaziyette bulmuş.

 

Genel olarak şu mesaj var "ölüme yakın deneyim" yaşayanlarda. Sevgi ve Bilgi çok önemli yaşamda, ama nasıl bir sevgi? Yargılamayan, her şeyi olduğu gibi kabul eden, çıkar aramayan bir sevgi. Komşum acaba tok mu diye düşünülen bir sevgi. Bilgi ise her türlü bilgi, her şeyi öğrenmeye açık, olgun, bilge kişi olmaya çalışmak. ÖYD yaşayanların anlattıklarından anlaşılan, yaşarken eğer böyle olmaya çaba göstermezseniz öldükten sonra gri varlıklardan (hayalet) oluyorsunuz ve sonsuz sevgi, kabul görmüşlük ve huzur bölgesine, hemen gidemiyorsunuz, dünya yüzeyine yakın bir yerlerde dolaşıyorsunuz. Bir de, dünya nimetlerine (maddi şeylere) bağımlı olmamak, ben olgusunu bırakmak, ego tatmininin peşinde koşmamak gerektiği anlatılıyor. Aksi takdirde, adeta kendi saplantılarınızda boğulduğunuz, bir ara bölgede kendiniz gibi olan ruhsal varlıklarla, dünyada yaşadığınız gibi savaş veriyor ve kendi yarattığınız cehenneminizde, bencillik ve anlayışsızlıklara gark olup orada da tekrar, tekrar aynı olaylara maruz kalıyor aynı olayları yaşıyormuşsunuz.

 

1978 de Connecticut Üniversitesinde bir grup, binlerce vakanın hikâyesini bir araya getirmiş ve akademik bir bildirge yayınlamışlar Journal of Near -Death studies. Ölüme Yakın Deneyimler yaşayan birçok insana gelecekte olacak olan olaylar gösteriliyor. Buna en güzel örnek ilk ölümünde 28 saat ölü kalan Dannion Brinkley. Kendisi Amerika da ayni zamanda yürüyen mucize diye de tanımlanıyor.

 

Onun ilk ÖYD'si 1975 de telefonda konuşurken kulağından yıldırım çarpması sonucu oldu kalbi durdu ve 28 saat sonra tekrar çalışmaya başladığında olağan üstü bir olay yaşadığını anlattı. Morgda üstü beyaz çarşafla örtülüydü, tekrar hayata döndüğünde 7 ay boyunca yoğun bakımda kaldı ve yıllar içinde tekrar yürümeyi konuşmayı öğrendi. Doktorlar en fazla 3 ay yaşar demişlerdi. Bundan sonra 2 kez daha kalbi durdu ve en ilginç olanı da sonraki ölümleri de hep aynı tarihte ve saatte oldu. ÖYD'si sırasında Dannion'a 100 ün üstünde kehanet bildirildi 1975 deki deneyiminde ve de çoğunluğu gerçekleşti. Mesela Cernobil patlaması veya Komünist rejimin Rusya da bitmesi vs. Ayrıca olacağı söylenilen bazı felaketlerin, benciliğimiz ve maddiyata düşkünlüğümüzden dolayı oluşacağını, bunları bırakıp manevi değerlere yönelirsek, biz insanların bu felaket olaylarını durdurabileceğimizi, gelişmekte olan durumu SEVGİ ile değiştirebileceğimizi söylemişler ona. Başka birçok ölüme yakın deneyim geçiren kişilerde, içindeki kini atıp sevgiyle dolan tek bir kişinin bile olayların gelişimini fark ettirebileceğini, aksi takdirde gelecekte dünyanın büyük bir mali krize girip, büyük bir dünya savaşı yaşanacağını ve doğal felaketlerden kurtulunamıyacağını bildiriyorlar.

 

http://www.near-death.com/; http://www.nderf.org/ ; http://www.iands.org/index.php;

 

ÖYD'nin gerçekliğini ispat eden tıbbi kanıtlar bu sitede: http://www.nderf.org/vonlommel_consciousness.htm

 

Güneş Tan Akdoğan'dan alıntıdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

olum yasayıp gerı yasama donen ınsanların genellıkle anlattıkları aynıdır beyaz ısık gorduklerını ve goremedıklerı varlıklarla konustuklarını söylerler buna NS denıyor fakat bazı kısılerın negatıf NS yasadıklarını okudum bır romanda doğru olup olmadığını arastırdım ve olabıleceğini öğrendım negatif NS yasayan ınsanlar beyaz ısık ve melekler yerıne acı ceken ınsanlar ve seytanı gorduklerını soyluyorlar ve olup gerı yasama sdonduklerı zaman kısılık bozuklukları yasıyorlarmıs asabı ve saldırgan bır yapıları olduğu soylenıyormus dante de bundan bahsedıldığını oğrendım ama daha fazla bılgı edınemedım bu konu hakkında kaynak bılen yada bu konuyu bılen arkadasların bana yardımcı olmasını ıstıyorum eğer konuyu yanlıs yere actıysamda ozur dılıyorum ama arastırdığım kadarıyla acacak baska bı yer bulamadım sımdıden tesekkur ederım

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu konuda bi kaynak bilmiyorum gerçi ama yazınla ilgii fikrimi belirtmek istedim ,öncelikle ben bir müslümanım ve ölen bir insan ölüdür , yaşayan bir insanda diridir burda hem fikiriz dimi , şimdi ölen bir insan geri dirilmez anca beynin hayal ettiği gördükleri son rüyaları hatırlıyor olabilir kalpleri yeniden atmaya başlayınca ve her okunan kaynağa inanmamalıyız isterse 100 kaynak + desin bir kaynak zıttı olan - desin - diyen kaynak doğru olabilir

 

 

bu mesaja cevap vermenize gerek yoktur sadece fikir beyanıdır

 

saygılar :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İslam dinine mensup olan ve kadere inananların pek de ciddiye almayacağı bir olay.. Çünkü kişinin ölmeyeceği Allah için gayet aşinadır... Bu nedenle kişi gidip gelmez kalır :)

 

Bu konuyla alakalı olarak ölüm ve ötesi isimli bir konu var sitede.. O çok daha açıklayıcı fakat bu konuda da farklı düşünce ve yorumlar var...

 

Bu arada bu şekilde birbirine benzer olaylar yaşayan çoğu insanın gördükleri, duydukları aynı veya benzer olduğu için olayı kadere yormak biraz zor:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

arkadaslar ben olayı yanlısmı anlattım cunku benım anlattığım tekrar doğma fılan değil bu anlattığım olay yenı moda filan değil Hz İsa dan daha oncesıne dayanan ornekler var tıpta beyın olumu gerceklestımı ınsan olduğu kabul edılıyor solunumu bellı bı sure durdumu olu kabul edılıyor ben gercekten olupte vudoo buyusu ıle gerı donmesınden bahsetmıyorum tıpta olu kabul edılıp bır saat boyunca solunu durup tekrar hayata donen ve hıcbır beyın fonksıyonunda hasar olmayan ınsanlardan (bu olayı yasayan 11 yasandadır ve yasının ve cocuk olması sayesınde hayatta kalmayı basarmıstır)gidip gelmıstır dıe bahsedıyorum tabıkı benım ınanısımda olu ınsan gıdıp gelmez ama benım bahsettığım ınsnaların o arada gorduklerı koma yada beyın olumu gerceklestığı zaman olan olaylar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...