Guest Eftalya Oluşturma zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 13, 2006 Merhabalar, Ben Eftalya,Gnosis Adlı Deniz de Yaşarım. Bu fotoğraftaki benim, daha yeni yeni büyüyor,dünyayı yeni keşfetmeye başlıyordum. bir gün sisli bir gecenin sabahında bir kayanın üzerine oturmuş,karşıdaki şehrin alıcı güzelliğini izliyordum.Artık deniz yetmiyor,başka dünyalar,başka başka varlıklar tanımak istiyordum. ailem,arkadaşlarım gibi sadece tuzlu suyu yutmak değildi amacım.bu karşımdaki şehri keşfetmeliydim diye düşünüyordum. önde olan böcük benim,arkadaki de arkadaşım Serina. Şehrin eteklerini,dinlenmek için kullanır,güneşlenir arkadaşlarım ile oynar tekrar evime geri dönerdim.kara da kalıp burada neler olduğu bilmek en büyük hayalimdi.ama burada yaşayanların bizden çok farklı olduğunu vede tehlikeli olabileceğini düşündükleri için büyüklerimiz buna asla izin vermezlerdi. Günler geçiyor ben hızla büyüyor,kendimi tanıyamıyordum.o koskoca mavi derya bana yetmiyor.ellerimi ve ayaklarımı kullanmak istiyordum.tıpkı gizemli olduğuna inandığım o şehirdeki insanlar gibi. Derken bir gün uyandığımda ellerimin şehirdekilerin elleri gibi olduğunu gördüm. Başımın üstünde beliren ışığa doğru uzandım,güneş eskisi gibi değil daha bir farklıydı. bir şeylerin beni yukarıya doğru çektiğini fark ettim.ve daha sonra neler olduğunu hatırlamıyorum. kendime geldiğimde karadaydım ama kendimi farklı hissediyordum.Etrafta anlayamadım bir sis bulutu vardı.bu benim hep gelmeyi istediğim şehir olmalıydı.bu siste bu şehirdeki şato nun gizeminin bir parçasıydı ve şato ya çok yakındım. Derken önümde bir ayna belirdi.Kendimi gördüğümde gözlerime inanamadım. Artık bu şehirdekiler gibi ellerim ve ayaklarım vardı.Bir de ne olduğunu anlayamadığım sırtımdaki kanatlarım tabi.Bu şehir diğer şehirlerden oldukça farklıydı.burada yaşayanların her birinin kanatları vardı.periler ülkesi olabileceğini düşündüğümden,burada kalmaya ve karşımdaki şato yu araştırmaya karar verdim.Ve gözlerimi şato ya dikip uzun uzun düşünmeye başladım.Bir yolunu bulup içeriye girmeliydim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Bu karşımdaki sizlerinde gördüğü GNOSİS ŞEHRİ, En tepedeki benim gizemli bulduğum şato,dağın eteklerinde ise gnosis halkının sığınakları bulunmakta. Bu şatodan içeri girmenin imkansız olduğu söylenirdi.Cesaretimi topladım ve ŞATO ya doğru yol aldım. ŞATO nun yanına kadar gelmeyi başarmıştım ve bahçe kapısına doğru yürümeye başladım. http://img224.imageshack.us/img224/8273/fortressofsoulsbyhectigoeo5.jpg İçeri girmek sandığım gibi kolay olmayacaktı.Ön bahçe kapısın da AZRAİL ve onun kötü kalpli karısı BÜYÜCÜ MAJİANNA ve oğulları MAJİSU,sağda arkada duran ise onlara yalakalık ve yataklık yapan Cin. buradan geçemiyeceğimi düşünüp,arka bahçe kapısına doğru yürüdüm. http://img224.imageshack.us/img224/1104/kapiyl3.jpg Arka bahçe kapısında ise,AZRAİL in büyük oğlu olan MAJİRAİL durmaktaydı. Ve ben nasıl içeriye girerim diye düşünürken,Birden aklıma artık deniz kızı olmadığım geldi.Onlardan pek bir farkım yoktu.peki neden içeriye girememe gibi bir korkuya sahiptim ve neden olmasın dedim.beni nasılsa farkedemeyeceklerdi. http://img224.imageshack.us/img224/4509/tahtmx9.jpg Ve içeri girmeyi başarmıştım bahçe kapısından geçip ŞATO nun kapısına kadar gelmiştim. Ve yine gözlerime inanamadım,bu nasıl bir güvenlikti.ŞATO nun kapısını ErSt_QuEr,Siber_Keşiş,Vhercle,illuminator_25,mavi_boyss,axcd korumaktaydılar.neyseki kendilerine benzememden ötürü rahatlıkla kapıdan geçip şato ya girmiştim. http://img224.imageshack.us/img224/6210/atokapseb3.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Girişte koca bir salon vardı.bu salonda bir taht ama taht boş olduğu için kime ait olduğunu öğrenememiştim.burada bir kaç gün kaldım ve bir kaç kişiyi tanıma fırsatı buldum.yine bir gün ŞATO yu gezerken.salondaki oda dikkatimi çekmişti.kapısında GNOSİS KÜTÜPHANESİ yazıyordu. bu koca ŞATO yu gezmek çok fazla vaktimi alacağından bu odada istediğim bilgileri bulabilirim diye düşünmüştüm.ve sessizce odadan içeri girdimiştim. Raflarda bir çok tozlu kitap vardı.hiç sıkılmadan hepsini karıştırdım.ayakta duracak gücüm kalmamıştı ki,elime bir kitap geçti. kapağın da GNOSİS FOTOĞRAF ALBÜMÜ yazıyordu.işte tam aradığım şeydi dedim ve olduğum yere yığılıp etrafıda kontrol ettikten sonra albümü karıştırmaya başladım.istediğim bütün bilgilere ulaşmıştım. ve bunları sizlerle paylaşmalıyım diye düşündüm. ama birden kütüphanenin kapısı açıldı.içeriye ön kapıda rastladığım cin girdi.meğerki benim bulunduğum bu tozlu raflar,cin in barınağıymış.sabah olup herkes uyandığında o uykuya yatarmış. onunla biraz konuştuktan sonra bana yardım etmesini istedim.benim giremediğim yerlere rahatlıkla girebileceğinden,kendisinden bana kalem bulup bulamayacağını sordum. bu okuduklarımı ve gördüklerimi bir günlük tutup sizlerle paylaşmalıydım.oda beni kırmadı ve büyücünün kalemini çalıp getirdi. Kalemi elime aldığım gibi fotoğrafların da yardımı ile sizlere burada kimlerin yaşadığını anlatmak için yazmaya başladım. Salonda ki taht ın kime ait olduğunu da öğrenmiştim.isterseniz en baştan ŞATO ve taht ın kime ait olduğu bu ülke nin kimler tarafından korunulduğu ile ilgili bilgiler vereyim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Bu fotodaki güzel ve soylu kadın,MESMASİA. Bundan 30 yıl evvel,Periliçesi olduğu Bu şato da yaşıyor.ve O dönemlerde ilk ve son bebeğine hamile. korku dolu rüyalarından ötürü epeyce acılar çekiyor.hemen hemen her gece kabuslar görüyor.Rüyaların da bir sesin [ mescalin mescalin] dediğini duyuyor nelerin olduğunu neyin anlatılmak istendiğini çözemiyor ama bu rüyaları henüz doğmamış bebeğine bağlıyor,endişeleri günden güne artıyordu. MESMASİA nın ayları böylelikle geçmiş ve doğum günü gelmişti. Şato ya bir ebe getirilmiş,karaliçenin sağlıklı bir doğum yapması için herkes seferber olmuştu. derken Peri WICCALİN e bir oğlu olduğu müjdesi periler tarafından iletilmiş,doğum haberini alan WICCALİN de soluğu eşinin odasında almıştı.Peri ve Periliçe çok mutluydular. http://img226.imageshack.us/img226/1320/doumpf8.jpg Aradan iki ay geçmiştiki,Periliçe odasında oğlu ile oynarken uyuyakalmıştı. Yine rüya görüyor,rüyasında oğlunun periler tarafından esir alındığını ve kalbinin üstüne el değmemiş bir elmas ın konmak istendiği ve tam o arada nereden geldiğini anlayamadığı bir sesin MESCALİN diye bağırdığını duyuyordu.Uykudan uyanmış ama rüyasının ne anlama geldiğini anlayamamıştı.bu rüyaların aklını başından alacağını düşündü ve oğlunun da başına bir şey geleceği korkusuna kapılıp,olup biteni öğrenmek için büyücünün yanına gitti. http://img226.imageshack.us/img226/1382/anneik6.jpg Büyücüye,oğluna hamileyken gördüğü rüyalardan ve bugün gördüğü rüyadan bahsetti. Büyücü anlatılanlar karşısında dehşete kapılmış,ve hemen sihirli küreyi alıp olup biteni görmek istemişti. Periliçenin rüyasında görünenler,büyücünün küresinide yansımış ve büyücü Periliçeye ,,Oğlunuz bu ülke için önemli bir lider olacak,tarihte daha önceki liderler gibi değil çok daha farklı anlatılacak.ve bu sebeble oğlunuzun adı daha dünyaya gelmeden konulmuş ama siz rüyalarınızın anlamını kavrayamadığınız için bu olayı gerçekleştirilememişsiniz.bu gece oğlunuza büyük bir tören yapılacak.bu törende oğlunuzun adı MESCALİN olarak değiştirilecek,eğerki bu isim değişikliği gerçekleşmeyecek olursa.bu anlattıklarımında hiç biri yaşanmayacak ve oğlunuz erken yaşta hayatını kaybedecek,, dedi. Anlatılanlar Periliçeyi çok etkilemiş ve O gece bir tören düzenlenmişti.GNOSİS in varisi olan bu bebek kendi için özenle hazırlanmış yatağına yatırıldı. GNOSİS halkı şatonun etrafında toplanmış,Peri WICCALİN oğlunun adının MESCALİN olarak değiştirildiğini tüm şehre haykırmıştı.Ve tam o esnada perilerin gökten ellerinde bir elmas ile indiği görüldü. Periler,MESCALİN in etrafını sarıp sevgi,saygı,güç ve irade yüklü bu taşı kalbinin üzerine bırakmışlardı. tıpkı Periliçenin rüyasındaki gibi. http://img226.imageshack.us/img226/5760/doduby6.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 ve günler geçiyor,MESCALİN bebek bahçede perilerle oynamayı,uyumayı ve dolaşmayı çok seviyordu. Perilerde MESCALİN bebekle oynamaktan çok keyif alıyorlar uyuduğunda ise üzülüp ağlıyorlardı. Annesi MESMASİA ise,bebeğinin uyandırılmasından korkuyor ve perileri sessiz olmaları konusunda sürekli uyarıyordu. MESCALİN bebek neredeyse gününün tamamını bahçede geçiriyor,hayvanlarla dost oluyor onlarla konuşmayı öğreniyordu.fare deliğinden,ayı nın inine kadar giriyor.ağacın tepesindeki leylek yuvasına kadar çıkıyordu.Kaplumbağa sırtında bütün bahçeyi geziyor sonra da yorgun düşüyordu. artık epeyce büyümüş,okula gitme yaşı gelip çatmıştı. KABBALA GİZEM OKULU için ilk vesikalığını çektirmişti. bütün sihirleri öğrenmenin kendisi için çok kolay olacağını düşünüyordu. artık okula başlamış ortama kolayca alışmıştı, hatta okulunu ciddiye almadığı bile söylenebilirdi.büyüler artık onun için çocuk oyuncağıydı.dersleriyle ilgilenmiyor. ders aralarında erkek arkadaşları ile oynamak yerine sürekli kızların yanında olup onlardan makas almayı ve buse kondurmayı hiç ihmal etmiyordu.o yıllarda pek bi sevimli olacak ki kızlarda hiç şikayetçi olmuyordu.kızların beyaz atlı perisi olup çıkmıştı. günlerini böyle geçirirken okulunda ki ilk iki senesini bitirmişti.bu seneler hazırlık senesiydi.asıl dersleri bundan sonraki yıllarda görecekti.ve ara yıl tatili için ŞATO ya geldi sürekli ŞATO daki GNOSİS KÜTÜPHANESİ ne gider sihirlerini burada gerçekleştirirdi. gerçekleştirirdi gerçekleştirmesinede her seferinde ortalığı karıştırır yangın çıkartırdı. anne ve babasından sürekli azar işitirdi.okulunda hocaları,evde anne ve babası uzun olan kulağını çeke çeke iyice uzatmışlardı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 günler çok çabuk geçmiş,MESCALİN diğer kalan senelerini bitirmek ve iyi bir lider olabilmek için okuluna dönmüştü. o sırada babasına ettiği isyan nedeniyle senelerdir sürgün olan amcası XLİN ülkeye geri dönmüş,babasının tahtının kendisine ait olduğunu ve elinden alındığını düşündüğü senelerde plan yapmış iyi bir büyücü olmuş gücüne güç katmış ve ŞATO ya gelip WİCCALİN e pusu kurup zindana attırmıştı. Periliçe MESMASİA yıda sıradan bir peri yapmış hizmetkarı gibi kullanmaya başlamış ŞATO da ne kadar pis iş varsa ona yaptırmıştı. herkes onun büyülerinden ve şerrin den korkar olmuştu.o dünyanın en büyük büyücüsüydü.o yıllarda bir çok peri ona karşı çıktığı için can vermişti. MESCALİN in bütün bu olanlardan haberi yoktu.ailesinin kendisini arayıp sormamasına bir anlam veremiyordu.okulunu bitirmiş ve bir gün ŞATO ya geri dönmüştü. gördükleri karşısında dehşete düşmüştü, hemen bu olanlara bir dur demek ve amcasını karşısına alabilmek için büyücünün sihirli büyü kitabına ihtiyacı vardı ki, bir gün büyücü uyurken odasına girmiş ve kitabı almıştı. artık gücüne güç katıyor.okulda öğrendikleri ile de amcasına hakettiği cezayı verebilmek için gece gündüz çalışıyordu.amcası XLİN bütün bu olanları duymuş olacak ki,MESCALİN i hiç beklemediği bir anda babasının yanına zindana attırıverdi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 MESCALİN in amcasının oğlu ErSt_QuEr, babasına çok kızıyor,amcası WICCALİN,yengesiMESMASİA ve MESCALİN in eziyet çekmesine bir anlam veremiyordu. Çok sevdiği MESCALİN de zindana atılınca isyan bayrağını çekmiş ve gizlice zindan ın kapılarını açıvermişti. MESCALİN,amca oğlunun yardımı ile,taht ta olduğunu düşündüğü amcasının yanına gitmişti. zindanda öyle hırslanmış öyle acımasızlaşmıştı ki,kılıcının tek hareketiyle taht ta oturan amcasının kafasını uçuruverdi. bu olanlardan sonra annesi ve yengesi kayıptı.derken bir peri MESCALİN e haber getirdi.yengesininde annesini rehin aldığını ve kafasını koparıp kanını içmekle tehdit ettiği ni duyunca , haberi getiren periye büyü yapıp nerede gizlendiklerini öğrendi. ormanda gizlenen yengesini bulup şatoya getirdi.kan içmenin ne demek olduğunu ben bilririm diyerek yengesini halkın önünde öldürdü.kadehini yengesinin kanıyla doldurup GNOSİS halkının şerefine kaldırdı. bu olanlardan sonra GNOSİS halkı ve şato dakiler eski huzurlarına kavuşmuşlardı. babası WICCALİN de artık yaşlandığını ve şehri idare edemediğini düşünüp tahtı nın verasetini oğlu MESCALİN e vermişti. o gün tüm şehirde kutlamalar yapılmış,ateşler yakılmış periler etrafında dans ederek MESCALİN in taht a geçmesini kutlamışlardı. MESCALİN o günden sonra canı pahasınada olsa halkını korumuş,atı ile birlikte tüm ülkeyi gezerek çaresiz,yardıma ihtiyacı olan perilere yardım elini uzatmıştır.bugün hala çok güçlü ve kuvvetlidir. ve hala aramızda yaşıyor olmasına rağmen tarik kitapları MESCALİN i yazar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 ŞATO yu ve MESCALİN i tanıdıktan sonra,ŞATO da yaşayan ve bir takım ulvii görevleri olan perilerden bahsetmek istiyorum. bu fotoğrafta ki peri ErSt_QuEr, öyle sanıyorum ki burada üç yaşlarında olmalı.yaramazmı yaramaz.hayvanlara çektirdiği eziyetse hiç anlatılamaz. yok senin patin var benim niye yok,senin kuyruğun var bende yok,al elbiselerimi ver tüylerini. akşama kadar ağlattığı hayvanlar hiç te azımsanamaz. günler geçiyor,canı çok fazla sıkılıyor bir işe yaramadığını düşünüyordu. nasıl dikkat çekerim,perileri nasıl etkilerim diye kafa batlatıyor bir türlü kilo alamıyor et tutmuyordu. artık büyümüş ve onsekiz yaşına gelmişti.ama GNOSİS şehrinin en gözde erkeklerinden olabilme fikrini haala kafasından atabilmiş değildi.bu fikrini perilere yardım ederek kullandı.uçarken yere düşen perileri sırtında taşır gidecekleri yere kadar götürürdü.bu şekilde bir çok dişi perinin güvenini ve sevgisini kazandı. ama asla erkek perileri sırtında taşımadı. artık 30 lu yaşlara geldiğinde ise,hiç bir kaygısı kalmamış,güçlü kuvvetli bir şovalye peri olup çıkmıştı. ŞATO nun güvenliği artık ona ait ti. MESCALİN olmadığı günlerde,ŞATO nun etrafından dişi peri bile uçurmazdı. bu güçlü ve kuvvetli adamın tek bir zayıf noktası vardı. dondurma görünce dayanamaz,küçük bir kedi gibi üstüne atlar sanki elinden alacaklarmış gibi eline yüzüne bulaştıra bulaştıra yalardı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 sırada ki peri Siber_Keşiş bu fotoda 4 yaşlarında falan olmalı,biraz dişlek biraz peltek birazda kepçeydi yanlış hatırlamıyorsam. kulakları diğer perilere nazaran çok uzundu.epeyce bir süre adı kepçe olarak kaldı. kulakları sonraki yıllarda tamamen normale döndü. epeyce bir zaman büyü yapmayı öğrenemedi. aklı hep başka yerlerdeydi çünkü.hırsızlıkta üstüne yoktu. geceleri kılıktan kılığa girer,MESCALİN in odasına kadar gider,kolyesi,yüzüğü,saati ne varsa alır gelirdi. http://img175.imageshack.us/img175/2139/illuminatebyfaemccloudqr0.jpg ertesi sabahta MESCALİN de dahil olmak üzere hizmetkarları her yerde Siber_Keşiş i ararlardı ve bulamazlardı.ağaçların tepesine kadar çıkar,kendini öyle bir saklardı ki sakladığı yerede bukalemun gibi uyum sağlardı. kamuflajda üstüne yoktu. ama MESCALİN ne yapar ne eder onu bulur poposuna tokatı patlatırdı.yıllar geçti ve bir gün periliçesin tacını çalarken MESCALİN e yakalandı ve MES tokatı patlattı.herkesin ortasında yediği tokat gururuna dokunmuş olacaktıki,bir daha asla çalmadı çırpmadı büyüdükçe bu huyundan vazgeçti. o günden sonra onu kimse hırsızlık yaparken görmedi.aksine çalınanı çırpılanı bulur getirir yerine koyardı. MESCALİN attığı dayakları affettirebilmek için onu şovalye yapmıştı. Siber_Keşiş artık tanınamayacak kadar güçlü,asil ve etkileyiciydi.yürürken pelerininin savurduğu rüzgar kötüye tokat gibi çarpar,iyiyede şevkat eli gibi uzanırdı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 eveeeeeeeeet sıra geldi ŞATO nun minik cadısına pardon NORA sına diyecektim. NORA 3 yaşında cin mi cin.cinleri pek sevmez ama cin lik ten de asla geri kalmazdı.hele o iri kulakları yokmuydu,pek bi çirkindi o yaşlarda. herkesler uyanır o uyurdu,herkes ler uyur o sabahlara kadar otururdu.annesi başında bütün gece uyuması için dua eder ninni söyler,NORA yı uyutamadığı gibi kendisi de bir güzel uyurdu. büyümüş 7 yaşına gelmişti.geceleri uyumayı haala öğrenememişti.uyumadığı için de gündüzleri fazla yükseğe çıkamaz alçaktan uçar yada hiç uçamaz nehirin içine düşüverir ancak kendine gelirdi. MESCALİN de bu durumu öğrenmiş,pek bi sevinmişti.niyemi, ŞATO nun nehire yakın olmasından ötürü geceleri çok fazla sivrisinek olur,bir türlü uyuyamazdı.NORA da geceleri ayaktaydı ,sivrisinekleri yakalayabilir ve onları habsedebilir diye düşündü ve düşündüğü gün ona bu görevi verdi.artık NORA nın bir görevi vardı ama yinede sürekli homurdanır,hiç bir şey onu mutlu etmezdi. yine uyuyamadığı bir gece odasının balkonuna çıkmış,GNOSİS şehrine şöyle bir tepeden bakmıştı. ve içinden şöyle geçirmişti.,,bir gün bu ŞATO da süper super-moderator olcağım.ve bu ülkede nam salacağım,güzelliğim dillere destan olacak,,demişti. artık büyümüş yetişkin bir kız olmuş okula başlamıştı.okula giderdi gitmesinede okuldan içeri asla girmezdi.girse bile tartışma çıkarır,uzatırda uzatır bulaştıkça bulaşır,sürekli ceza alır,sihirleri elinden alınırdı.ona göre herşeyin bir bilimsel açıklaması vardı vardıda okulun bilimle bağlantısını bir türlü bulamamıştı. çoğu zamanlarda saçlarını bir garip tarar,arkadaşlarınıda kandırır,sokak aralarında sigara içerdi. büyü hocası MESCALİN İ bu durumdan haberdar etmiş,NORA böyle devam ederse öğrenimine son vereceğini söylemişti.oysaki MESCALİN onun ve diğer perilerin okuması için bir servet harcıyordu. NORA yı yanına çağırdı ve,,,senin için güzel planlarım vardı,burada sanada yetki verecektim ama yok ben okumak ve yetki almak istemiyorum diyorsan,senin için düşündüğüm makamı FİRDEVS e veririm dedi.,,, NORA kıskançmı kıskanç,bırakın FİRDEVS in yetki almasını bütün kızları bi çırpıda yer bitirirdi. neyse ki MESCALİN ne söz verdi ve okulunu bitirdi. şimdilerde,çok mütevazi,yardım sever bütün bayanların derdini dinler onlar için canını verir,canlarını alanada cezasını verirdi,hainler için GNOSİS şehrinden başka ülkelere uzaklaştırma kararı alırdı. güzelliği ise dillere destandı.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Şimdi de sıra geldi. GNOSİS Ülke sinde yaşayan diğer perilere. bu foto daki FİRDEVS, henüz 5 yaşında ,bakmayın öyle masum durduğuna,ne haltlar var bu cadıda ne haltlar.şu gözlere bakın hele bir kere.bu kız GNOSİS i bile satar kimsenin ruhu duymaz,sizi çarpar,toplar,çıkanı da ikiye bölerde haberiniz olmaz. kendini dünyanın mekezi zannader di bu peri.geceleri aya kadar çıkar gövde gösterisi yapardı her gece. anne ve babası bir gün düşecek kafa üstü diye çok korkarlardı.pek bi paranormal di bu peri. hiç bir şey yapmasa bile yatardı bir rüya ya çıkardı astral yolculuğuna,artık aya mı uçardı yoksa güneşe mi bilinmez.neyseki sağ sağlim geldi bu yaşına,koca bir kız oldu.öyle ağır öyle güzeldiki adına şiirler yazılmış şarkılar söylenmişti. sıra geldi GNOSİS i GNOSİS olduğuna bin pişman eden bu küçük adama. henüz iki yaşında olmasına rağmen nerde ne var ne yok haberi olsun isterdi.karınca yuvalarından ağaç kavuklarına kadar girerdi.merakı yüzünden başına bir gün bir bela getirecek ti ya hadi bakalım. okul yaşı gelip çatmıştı ama merakından hiç taviz vermemişti.işi gücü röntgenlik ti . sürekli bir yerlere gizlenir ŞATO ve MESCALİN i izlerdi.acaba bu ŞATO da neler oluyor,MESCALİN ne yiyor ne içiyor.bizim bolsoru bunların cevabını merak ediyor o küçük beynini yiyip bitiriyordu. en niyayetinde okula başlamış ve araştırma yapabilmek bahanesiyle ŞATO ya girmişti. girmez olsaydı diye düşündü o gün herkes. soru,soru,soru,gelen vurdu giden vurdu kendini büyücünün yanına zor attı attı atmasına da buradada susayım demedi.şu büyü senin bu büyü benim derken büyücüyü çılgına çevirdi.büyücü de,,eğer susmassan seni bu masadaki gibi bir fare ye çeviririm,,dedi. bizim BOLSORU da arkasına bakmadan oradan uzaklaştı. http://img170.imageshack.us/img170/8538/magiabyandrebdoisvm2.jpg koca çocuk oldu eski şebekliği kalmadı. o yaşlardaki kızların son gözdesi ama huylu huyundan vaz geçermi,geçmez.bugün usandıran merakı yüzünden hala herkesten dayak yiyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 sıradaki peri ise maji123456, perimi desem cinmi desem bilemiyorum.böyle göründüğüne bakmayın aslında pek bi sevimlidir pek bir yakışıklıdır. ama insanları nasıl korkuturum da akıllarını alırım,nasıl dikkat çekerim diye girmediği kılık yoktur. perilerin kılıktan kılığa girebildiğini biliyorsunuzdur. maji123456 da bu ülkede,bir periden daha çok cin gibi dolaşır.nedeni sorulduğunda ise hiç cevap vermez,diğer perilerin kendini anlayabilmesi için se hiç fırsat vermezdi. 29 yaşına geldiğinde, artık şehrin çatlak büyücüsü deniyordu maji123456 ya.sebebi ise hergün yeni bir büyü ile çıkardı şehirdekilerin karşısına.çıkardı çıkmasınada kimse ne tariflerden nede anlatılanlardan bir şey anlardı.adı bu yüzden çatlak büyücü kaldı. artık cin kılığıyla dolaşmaktan çok kendine yeni şekil arayışına girmişti.bir gün GNOSİS ŞATO suna gelip,şovalyelerden izin istedi.şehrin en yüksek tepesinin burasının olduğunu ve ŞATO nun en üstüne çıkıp yeni bir deneme yapacağını ve bunun bilim adına önemli yerlere geleceğini söyledi. şovalyel erde neler olup biteceğini merak ettikleri için izin verdiler. maji123456 dolunay da ŞATO nun en yüksek tepesine çıktı ve büyülü sözleri söyledi kef he ye ayn sad ha mim ayn sin kaf . ve istediği ğerçek olmuş,maji123456 artık bir kurt adam olmuştu. amaaaaaaaaaaa iyi hoşduda peki tekrar nasıl eski haline geri döncekti bilmiyordu.aylar geçti,yıllar geçti. maji123456 tekrar eski haline dönemedi ve bir kurt gibi yaşamayı kabullendi.geceleri o çatı senin bu çatı benim dolaştı durdu tüm şehri tam diğer perilerin güvenini kazanacaktı ki,yeni görünüşüyle tekrar alay konusu oldu.GNOSİS Ülke sindekiler maji123456 yı seviyor maji de onları seviyordu.ailesi maji123456 nın yeni görünüşüne alışamamış ve evden dışarı atmışlardı.MESCALİN de bunu duymuş ve bundan sonra acıktıkça buraya ŞATO ya gel yemen içmen bizden demişti.ve maji de her öğünde ŞATO da yemek yerdi. http://img224.imageshack.us/img224/8157/mjammjambyrafsante3.jpg maji123456 karada huzur bulamayacağını düşününce denizlerin perisi güzel EFTALYA yı aramak için kendini engin sulara bıraktı.ve o günden sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 CANCANAN bu fotoğraftaki çirkin kız, kırmızı bir burnu tabak gibide bir suratı vardı.annesi bu kız büyüyünce evde kalır hiç bir peri bu yüze bakmaz demişti. http://img95.imageshack.us/img95/932/littlefaebynyrakoe5.jpg ama CANCANAN 30 yaşına geldiğinde herkesi şaşırtan,büyüleyici bir güzelliğe sahipti.bir çogu bunun kendisinin yapmış olduğu bir büyüyle alakalı olduğunu söylerlerdi.ama sebeb ne olursa olsun O artık GNOSİS in büyüleyici kızıl perisiydi. periler onunla evlenmek için sıraya girmişlerdi fakat CANCANAN evlenmekten daha önemli görevleri olduğunu düşünüp teklifleri geri çevirirdi. kendisine göre en başta görevi sabaktan bir oturup akşama kadar GNOSİS i izlemekti.bu büyülü şehirden gözlerini alamazdı.umarım bir gün bizi yani GNOSİS i izlemeyi bırakırda evlenirdi. DOORS, o GNOSİS in en yalnız perisi, kimse nasıl,ne şekilde bu ülkeye geldiğini bilmiyor.tam bir gizem perisi. DOORS u beyaz bir atın ormana bıraktığını ,üzerindekilerden ve atın ın asilliğinden,soylu bir aileye sahip olduğunu söylerlerdi senelerdir.ama kimse onu evine almamıştı. oda 7 yaşına kadar ormanda yatıp kalkmıştı.bütün gün tek başına koca ormanı dolanırdı.bir ailesi olmadığı için neye inanacağı konusunda kararsızdı.dinler arasında sürekli gider gelirdi.kafası allak pullak olmuştuki. derken bir gün minik bir periden ŞATO ya mod arandığını duydu,pılını pırtısını topladığı gibi soluğu ŞATO da aldı.daha ilk sınavında başarılı olmuş ve mod olmuştu. GNOSİS mod larına büyük değer verir.onları en iyi şekilde ağırlardı. DOORS şimdilerde çok iyi şartlarda yaşıyor o eski sümüklü kızın yerinde yeller esiyor kendisine kendi bile bakmaya kıyamıyordu.bazı günlerde eski günleriyle yüzleşir göz yaşlarına boğulurdu. o artık GNOSİS in en gözde mod larından biriydi.her seferinde gögüs dekoltesi vermeyide hiç ihmal etmezdi.hatta ona bir dönem dekolte DOORS diye seslenilirdi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 bu fotoda ki de VHERCLE, GNOSİS in minik perileri onu çok sevimli bulur ve çok severlerdi.sürekli etrafında dolanıp onu korurlardı. sevginin de gücü ile hızla büyüdü ve okul çağına geldi.ailesi,bu miniğin kaydını bir gizem ve büyücü okulu olan KABBALA gizem okuluna yaptırmıştı. VHERCLE,insan psikolojisi ne dair bir bölümü seçmiş,hızla bu yönde ki büyülerini öğrenmeye başlamıştı. her sorunun altında bir psikolojik neden arıyor,dünya üzerindeki bütün varlıklara sevgi ve aşk verilir ise bütün sorunların çözülebileceğini düşünüyordu. ve fırsat buldukça dünya üzerindeki insanların yanına iner sebebli,sebebsiz aşk tılsımlı okunu boş bulduğu yere fırlatır,çoğu zaman hedefini şaşırır,insanların canlarını yakardı. sonrada kanada kuvvet kaçardı. ama durum hep böyle acı olmazdı.çoğu zaman hedefi bulur,kalbi sevgiyle doyurur,acıların çocuğu değilde acıların çözümü olarak konuşulurdu tüm kentte.kendiyle gurur duyar,mesai sonrasında ise tılsımlı okunun bakımını bizzat kendisi yapardı. herkes,şehirdeki bayanlarda dahil olmak üzere,onun insanları büyüyle kandırıp aşık ettiğini biliyordu.iyide yapıyordu diye düşünüyorlardı,düşünüyorlardı düşünmesinede,hiç bir peri kızı onun aşkına inanmıyor kendine büyü yapılacağı korkusuna kapılıyordu.VHERCLE bu güzelleri her fırsatta bi köşeye sıkıştırır,sadece bir dudak der durur ama kızlar büyüsünün korkusundan yaka paça kaçarlardı. artık hızla büyüyor,ne kadar uğraşırsa uğraşsın,kainatın aşk ve sevgiden ibaret olamayacağı gerçeğinin farkına varıyordu.herşey psikolojik bir kavram değildi belkide.kendisinin bile çözemediği bir çok gizem vardı.ve oku nu artık sadece aşk için değil kötüler için GNOSİS in şerefine kaldırdı. VHRECLE, şimdilerde çok yakışıklı ve çekici bir peri.eskiden peşinde koştuğu dişi periler,bir bir sıradalar bu güzel kalbin. ama VHERCLE,bir gizemdir gidiyor.ne kalbindekini ne aklındakini kimse bilmiyor.evet bilinmiyor belki ama bugün hala GNOSİS halkı onu tüm kalbi ile seviyor. Bu fotodaki alımlı bayanda,ülkemizin ağır taşlarından Dipp Buda DİPP in küçük kızı PERİSU evet sizlere bu ülkeye yeni geldiğimi yazmıştım. henüz diğer perileri tanıma fırsatım olmadı.elimde bir kaçının daha foto su var. bu sebeble şimdilik fotolarını veriyorum.buradakileri tanıdıkça sizlere yazacağım. http://img141.imageshack.us/img141/4893/autumnwhisperlingskk9.jpg http://img285.imageshack.us/img285/4581/commmichaelbyonevoxzo7.jpg http://img300.imageshack.us/img300/2387/qqgh4.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 http://img180.imageshack.us/img180/3894/artificiallytemptingbymau7.jpg Gnosis kentinde Fİ-NO bebekleri yok satıyor. Geçenlerde MESCALİN in emri ile imalatına başlanan Fİ-NO bebeklerinin,yani FİRDEVS ve NORA nın son durumunu öğrenmek için GNOSİSTEM atölyesindeydim. Burada çalışanların büyük bir çoğunluğu,yine burada hayat verilmiş robot periler. Her zaman GNOSİSTEM de gördüklerim ve göreceklerim beni hiç mi hiç şaşırtmıyor.Yeniliklere daima açık GNOSİS kenti ve liderleri var oldukları sürece bu ülke sihrini ve gizemini korumaya devam edeceğe benziyor. Bütün gün burada dolaşıp,teknolojinin büyüsüne kapılmıştımki,ekrandan gelen bir haber ile kendime geldim. Fİ-NO bebeklerinin son hafıza kaydının da bittiğini ve kente doğru tanıtımı yapılmak üzere yola çıkıldığını duyuyordum. Hemen bu bebeklerden bir çift alıp ŞATO ya geldim. İşte pek çok özelliğe sahip Fİ-NO bebekleri. Bu bebekler KENT sakinlerin ellerine bir oyuncak olarak değil,ülkede sukuneti ve huzuru sağlamak amaçlı eğitim ve öğretim özelliğine sahip olarak üretilmişlerdir. Bu bebeklerin toplumsal bir sorun ile karşılaştıklarında,konuşmaya başladıkları ve güvenliğe uyarı sinyalleri gönderdikleri biliniyor.Sürekli olarak 7.kuralı hatırlattıkları,ve sırf bu yüzden devrelerinin yandığıda söylenenler arasında yer alıyor. Başlarının üzerinde bulunan şapkalarında ki broşta ise,ülkenin huzurunun sağlanması amaçlı düzenlenmiş bir ses sistemi,dokunduğunuz anda devreye giriyor. İşte bu kentte yaşamanın sırlarının gizli olduğu ses sistemi. 1-Gnosis yaşayanları yeni bir Konu Başlığı açmadan önce o Konunun Boardta mevcut olup olmadığını ve doğru bölüme açıp açmadıklarını kontrol etmeliler. Konunun Boardta mevcut olup olmadığını öğrenmek için Boardun arama Özelliği kullanılabilir. 2-Ciddi bir konu içerisinde, konunun amacını saptıran işi sohbete dönüştürme amaçlı konuşmaların yapılması kesinlikle yasaktır.. 3-Konuşurken büyük Harf kullanmak bağırmak anlamına geleceği için kesinlikle büyük harf kullanarak konuşmyın. 4-Konu Başlıklarını Konunun içeriğini ifade eden şekilde seçmeniz gerekiyor. Konu ile Alakalı olmayan Başlıklar silinebilir. Buna yapılan itirazlar gözönüne alınmaz. 5-Kentimizde vahşet, şiddet, ceset görüntüleri vb. paylaşımların yapılması yasaktır. 6-Yöneticiler her yazılan Mesajı göremeyebilirler. Yöneticilerden önce uygunsuz bir yorum ile karşılaştığınızda lütfen o bölümden sorumlu yöneticilere bildiriniz. 7-Gnosis yönetimi kentte kişinin özel yaşamından sorunlu tutulamaz, yaptıkları ve konuştukları kişilerin kendi görüşleridir. 8-Kentte yazılacak Konular ilgili Konu Başlıkları altına yazılmalıdır. Bu Özellikle Dikkat etmenizi rica ediyoruz. 9-Kente girerken ahlaka aykırı nick seçmek, imzalara Siyasi Amaçlı yazılar, Reklam yapmak yasaktır. Resim olarak kesinlikle açık yada siyasi içerikli bir resim olmamalı ve kesinlikle bir Partinin Simgesi olan logolar kullanılmamalıdır. Aksi halde girişiniz yasaklanabilir.. !!! Bu ilk defa olmuş olsa bile, bu sadece yönetimin takdirine kalmış birşeydir. 10-Boarda uzun süre girmeyip herhangi bir Konuda Mesaj yazmayanların Üyelikleri silinebilir bunda itiraz hakkınız yoktur. 11-Yöneticiler, yazılan Yazının Konusuyla ilgili olmayan bir Bölümde yazıldığına karar verirlerse yazıyı uygun bölüme aktarır veya silerler. Bu nedenle itiraz türü yazıların da silinmesi, veya cevaplandırılması Yönetici yetkisindedir. 12-Ülke Yönetimi tarafından, aynı Kişinin birden fazla Rumuz veya isimle, farklı Kişilermiş gibi aynı Konuda görüş belirttiğini tespit etmesi durumunda, Kişinin tüm Mesajları silinir ve Boarda girişi yasaklanır.Yine buna bağlı olarak aynı Kişinin birden fazla eMail Adresi ile başvurarak farklı isimler ile yazdığının tespit edilmesi durumunda boarda olan Üyeliği derhal silinir. 13-Boardun işleyiş ve Kurallari konusunda katılımçıları Bilgilendirmek Boardun veya Moderatörlerin görevi değildir. Katılımcılar bu kuralları okuyup uymak zorundadır. 14-Kentimiz Gnosis hakkında karalayıcı, yöneticilerini küçük düşürücü, aşağılayıcı kelimeler kullanılamaz. Böyle bir yanılgıya düşen Üyelerin Üyelikleri hiç bir ihtar verilmeksizin derhal silinecektir! 15-Başka bir Üye için ağza alınmayacak laflar yada aşağılayıcı cümleler kullanan, yada her türlü boardun huzurunu kaçırmak isteyen Kullanıcılar hakkında derhal 1. ihtar verilir, ayni hatayi ikinci defa yaptığında derhal boardumuzdan uzaklaştırılır. 16-Kent Kurallarına uymayan Katılımcıların Boarda yazı yazması engellenecektir. Bu işlem ihtar verilmeden de yapılabılır. 17-Kent Kurallari her Zaman değiştirebilir ve değiştikten sonra hemen geçerlidir. O Zaman öyle bir Kural yoktu diye itiraz edilemez. 18-Kente girişi olan her Üye, Üyelik Kurallarini tamamen okumuş ve kabul etmiş sayılacağından, sonradan bilmiyordum yada görmedim gibi bir Beyanat kabul edilmez. Bu bebekler birbirlerini ve GNOSİS ülkesini çok sevselerde birbirlerine takılmadan yapamazlar.Oysaki ikiside pek şeker pek bi güzeller. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 ARKADAŞLAR, Ben Fantasy resimlere bayılırım.net te bu yönde ne kadar site varsa araştırırım. geçenlerde yine gezinirken güzel bir siteye rastgeldim. binlerce foto vardı bunların büyük bir kısmı CİN ler ve PERİ lere aitti. bu foto ları nasıl değerlendirebilirim diye düşündüm ve böyle bir hikaye yazarak fotoğraflar ile bütünleştirdim. yani elimdeki fotolara göre bir hikaye çizdim. fotolar dışında hiç biri alıntı değildir, hikayenin konusundan karakter analizine kadar bana aittir. GNOSİS i sevmeseydim bu bu fotoğrafları bu şekilde değerlendirmek için bu kadar emek vermezdim. aklıma isimleri gelmeyen diğer perilerden özür dilerim. bana hatırlatırlarsa fotolarını buraya koyabilirim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Firdevs Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 çok süper ve süper ve süper bi paylaşım eline emeğine sağlık... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mescalin Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 walla eftalya senin için özel smiley koycam bak yetmiyo çünkü.. Hayran kaldım bravo.. ben gnosiste böyle etkileyici bir çalışma görmedimm..!!! her an ağlayabilirimm walla tekrar bravo inanılmaz bi yaratıcılıkk Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Nora Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Eftalya sen bi harikasın Helal olsun sana ne diyeyim.... Analizlerde süper olmuş gece uyumaz gündüz uyur ALINTIbu ülkede nam salacağım,güzelliğim dillere destan olacak,,demişti.[/b] hahahah süpersin süper Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
iibfli Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Ayakta alkışlamak gerek. Zevkle okudum. Çok güzel bir çalışma ortaya koymuşsun. Çok eğlenceliydi. Bu paylaşımın için teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ametist Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Gnosis Gnosis olalı böyle bi sihirli dünya görmemişti ha-ri-ka-sın Eftalya Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Eftalya Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 teşekkür ederim,sevgili gnosis perileri Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
falco x Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 güzel çalışma olmuş, emeğine sağlık.gayet hoş ve surukleyıcı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
doors Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2006 Valla emegine saglık.Ben bu sitede degil,diger sitelerdede hiç boylesine guzel bir calışma gormedim.Sezarın hakkı Sezara derlerya.Aynen oyle. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Deaths_Expulsion Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2006 harika gerçekten çok güzel ellerine sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.