biggang Oluşturma zamanı: Aralık 7, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 7, 2007 Simdi burada yazdiklarim bir kitap'dan alintidir, Sayflari rastgele acip o sayfadaki Olayi yazacagim... sayfa 110 Karşılıklı Konuştuk Olayı yaşadağımda 13 yaşındaydım. Yazları babamın ailesi ile yazlığa gider üç ay kalırdık. Biz çocuklar için iyi bir tatil, aile büyükleri içinse kışlık erzaklarımızın temini için güzel bir fırsattı. Bu çiftlik babamın dedesinin doğduğu evmiş, yani yüz yıllık tam bir ata yadigarıydı. O gece uykumdan çok susamış olarak uyandım. Ev işlerıne ve bize bakan Emine teyze'ye seslenmeme rağmen uyandıramadım. Sesime benden bir yaş küçük kuzenim uyanmıştı. Birlikte aşağı inerek su içtik, tam yukarı çıkacaktım ki mutfağın yanındaki killer odasına bahçeye açılan kapısında yaşlı amca gördüm. Tahta'dan yapılmış sedirin kenarına oturmuştu.Kim olduğunu bilmediğim halde hiç şaşırmadım, çünkü civar köylerden ekimlerimizin toplanması için her zaman işçiler gelir, sabahın erken saatlerinde babannemin, uygun görürse işe almasını beklerlerdi. Kuzenime yeni işçi amcayla konuşalım dediğimde kuzenim, benim çok uykum var, sen konuş dedi, ve yanımdan ayrılarak uyumaya çıktı.İşçi amcanın kıyafeti çok dikkatimi çekmişti. Başında şapkası, üzerinde gri elbisesiyle, o küçük yaşımda bile bana ilginç gelmişti. Yanına giderek merhaba dedim. Yaklaştığımda amcanın daha da yaşlı olduğunu gördüm. Nedense içim acıdı ; bu yaşta nasıl çalışacaktı? Yanına oturarak ne iş yapacağını sordum. Cevap vermedi; sanki beni görmeiş gibiydi. Kucağında tutuğu çantası ile meşguldü. Çeketinin koluyla çantanın üzerinde bulunan metal parçasını parlatıyordu. Elini çektiğinde sarı metalin üzerinde PTT yazısını okudum. Yukarı balkondan bakıcı teyze bana seslenince bir kaç adım atarak balkondaki teyzeye 'Geliyorum dedim' Kafamı tekrar amcaya çevirdiğimde amcanın oturduğu yerde olmadığın gördüm. Çok üzüldüm, bakıcı teyzeden korktuğunu sanarak bir kaç defa amca diye bağırdıysam da ne kendisini gördüm ne de sesini duydum. Çok üzülmüştüm. Sabah gelirse babaannemden işe almasını isteyecektim. Odaya çıktım. Bakıcı teyze kime seslendiğimi sorunca gördüklerimi anlattım. Hemen çiftliğin bekçisinin yanına gitti ve kimi içeri aldığını sordu. Bekçi kimsenin gelmediğini söyledi, demir kapıyı hiç açmamıştı. Ben yattım, uyudum. Sabah bütün aile uyanmış beni bekliyordu, Babam, amcamlar, babaannem bana olayı tekrar anlatırdılar ve daha sonra babaannem elinde bir deste resim ile yanıma gelerek, ' o amca bunlardan hangisiydi diye sordu? Resimlerin içinden o amcayı hemen tanıdım. Gösterdiğimde babam ve babaannem çok şasırdı. Çünkü resimdeki şahıs babanemin kayınpederiydi, yani babamın dedesiydi. Ölünceye kadar yani 1939 yılına kadar postacılık yapmıştı, babam doğmadan 15 yıl önce ölmüştü. Babamın bile görmediği dedesini ben çok iyi tarif etmiş ve bir çok resmin içinden bularak gösterebilmiştim. EE / Kemer 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2007 güzel bi öykü, sakıncası yoksa kitabın ismini ve yayınevine yazabilir misin... emeğine sağlık biggang Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2007 aynı olan konu silinmiştir...konu açarken daha dikkatli olursanız sevinirim ard arda iki kere açılmış konu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
biggang Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2007 Ayni Kitap Sayfa 192 Yaşamımın En İnanılmaz Terübesi Nedenini bilmediğim ve asla öğrenemeyeceğim acı tecrübem, bana insanların sahip olduğu beş duyunun dışındada işleyen bir gücün olduğunu öğrendiğimde yirmi iki yaşında üniversite öğrencisiydim. Arkadaşlarla tuttuğumuz evimizin küçük bir bahçesi vardı. Bu bahçe bizim en büyük lüksümüzdü.Derslerden bunaldığımızda bahçedeki büyük dut ağacının altında toplanır , üzerimizdek stersi atmak için sohbetler eder eğlenirdik. Finallerin çok yoğun olduğu o günlerde ailesiyle İzmir'de yaşayan arkadaşım Gülperi ile masayı bahçeye taşımış ders çalışıyorduk. Birden arkadaşım dehşet içinde ayağa fırlayarak İçeri gidelim, diye bağırmaya başladı. Ne olduğunu anlayamadan eve geçip sakinleştirmeye çalışırken dehşet içinde ne olduğunu anlatmaya başladı. Kafamı kaldırdığımda ağaçtan aşağıya doğru iple boynundan asılmıs bir erkek gördüm. Gözlerimi bir kaç defa kapatıp açsamda aynı görüntğ devam ediyordu. Çıldırmak üzereyim birde sen bak! Gülerek pencereden dışarı baktım hiç bir sey yoktu. Güzel bir Nisan akşamının esintisinden başka bir şeyin olmadığını söylediğimde arkadaşım çok çalışmanın başına garip işler açtığını söyleyerek derse bir gün ara verip dinleneceğini belirtti, ve beni korkuttuğu için özür dileyerek evden ayrıldı. Olayı çoktan unutmuştum. Finallerin bitiminde ise ailemin yanına dönmek için hazırlıklara başlamıştım. Aynı evde kaldığım arkadaşım Suna eve geldiğnde morali çok bozuktu, sebei ise iki yıldır nişanlı olan Suna'ya evlenme teklif eden bir esnafın işi tehditlere kadar vardırması idi. Suna nişanlı olduğunu ve yakında evlenenceğini söylemesine rağmen bu kişi ısrarla evlilik teklifini devam ettiriyordu. Arkadaşımı sakinleştirmek için gidiş hazırlıklarına devem ettik ve gece üç civarında yattık, kapının siddetli çalınmasına uyandığımızda dışarıdan kalabalığın uğultusunu duydum. Suna kapıyı açarken, bende olup biteni anlamak için pencerye koştum ,baçedeki polisler dut ağacına aslı bir erkeği indiriyordu. Bayılmışşım.Kendime geldğimde ifadeler ve soruşturmalar yapılıyordu. Saatler geçmiş ben Suna'ya evlilik teklifi yapan adamın red cevabına kendini asmasının ötesinde haftalar önce bu görüntüyü gören arkadaşımın garip gücünü düşünüyordum. Hayatımın en inanılmaz tecrübesini bizat yaşamış olmam hayata bakış açısımı tamamen değiştirdi. AK / İzmir kitap'da isimler açık açık verilmiştir ben özel hayata saygıdan dolayı sadece isim ve soy isimlerin baş harflerini kullanıyorum.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2007 gerçekten ilginçmiş bu hikaye de...ellerine sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
biggang Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2007 Kitab'i merak edenlere yazdigim basligi aynen google'da aratiginizda kitap hakkinda bilgi bulabilirsiniz.. Ayni Kitap sayfa 172 Duru Goru bolmu Bu kitap o kadar surukleyici ki sizlerle paylasmak istiyorum.. Oleceklerini Onceden Hissettim Kendimi, daha dogrusu farkliligimi yedi yasinda fark ettigimde, annemin beni neden doktor doktor gezdirdigini az da olsa anlamistim.. Aile icinde konusulanlardan anladigim tek sey su olmustu: Acaba ozel insanlar cok yasar mi veya kerametlerini saklamamiz mi gerekir? Beni boyle dusuncelere sevk ettiren sey, tabiki olacaklari zaman zaman onceden bilmemdi. Butun bunlar benim istegim disinda ceryan ediyordu, 16yasima geldigimde bu farkliligimi az da olsa kontrol altina alabilmistim. Ailem bana bu tur olaylarin nasil olabilecegini bilmediklerini ama benim gibi bir cok insanin dunyanin her yerinde yasadiklarini anlatmislar ve ozelikle de eklemislerdi, gorduklerini en yakinlarinin disinda kimseyle paylasma! Onceleri oyun diye nitelendirdigim bu yetenegimin beni cevremde ozel bir kisi yapmasindan hosnuttum, Insanlarin yuzune bakarak yakin gelecekleriyle ilgili cok dogru bilgiler veriyordum. Bunu yaparken yari uyanik yari uyur bir hal aliyordum. Insanlar yanima yaklastiklari anda cevresinde olusan renkleri gorebiliyordum. Zamanla bu renklere gore o sahsin hakkimdaki dusuncelerini okumaya basladim, Boylece iliskilerim cok guvenilir olmamaya basladi. Insanlarin niyetlerine gore olusan renkler benim guvendigim iliskileriminde sonu oldu. Her gecen gun daha yanliz kaliyor ve icinden cikilmaz bir boslugun icine dusuyordum. Esimi tanidigmda insanlara olan guvenimi tamamen kaybetmisitim. Bu guveni uc ay icinde tekrar kazanmami saglayan esimle hemen evlendim Mutlu gecen evliligimizin besinci yilinda beynimi kontrol altina almaya calisarak yetenegimi koreltmeyi az da olsa basarmistim. Dort yasindaki oglum ve esimle bakkal dukkanimizda ki yasamimiza devam ediyorduk, Olay olmadan aylar once oglumun ve esimin cevresinde gormeye basladigim renk kalbimi sizlatmisti. Gittikce soluklasan renkleri goruyor ve hic bir sey yapamiyordum. Uzuntuden kahroluyorum, Gittikce panige kapilmis, bir hayli kilo vermistim, Esimle oglumun yanindan ayrilmiyor, bensiz nefes almalarina bile neredeyse izin vermiyordum. Bu durumdan cok sikilan esim arkadaslarimla konusarak beni uyarmalarini istemisti. ailem ve arkadaslarim bana bunlari anlatarak neden boyle bir sacmalik yaptigimi sordular. Onlara aglayarak gorduklerimi anlatsam da bana inanmadilar ve aklimi basima almami istediler. Yoksa yuvamin dagilacagini soylediler. Bu konusmanin ustunden bir hafta gecmistiki beni markette birakarak bayram alisverisine cikan esimle oglumu trafik kazasinda kaybettim. Hayati, yasayan bi rolu seklinde devam ediyor, Ailesini kaybeden bir cok kisi oldugunu biliyorum ama oleceklerini bilerek buna engeleyememin acisini yasayan kac kisi var benim gibi? Hala devam eden bu farkli ozelligim odul mu yoksa cezami karari siz verin? MC Ankara Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Aralık 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 15, 2010 ''Bu kitapta aktarılanların tümü , şahitler ve belgelere dayalı 19 yıllık bir araştırmanın ürünüdür.Türkiye'de bu kapsamda yapılan ilk ve tek araştırmadır : Türkiye genelinde meydana gelen ve normal yollarla açıklanamayan olayların Parapisikoloji ile olan bağlantıları da açıklamalı olarak aktarılmştır. Kitabın tamamı bir belge niteliğindedir.Meydana gelen tüm olaylar Sınır Ötesi Araştırma Ekibi'nce yerinde incelenmiş ve kayıtlara geçirilmiştir. Olayların tüm görüntüleri Beta-Cam kameralarla tespit edilmiş olup , halen bünyemizde saklanmaktadır '' der kitabın arka kapağında.Kitabın adı ''Yaşanmış Esrarengiz Olaylar'' Yazarı :Yasemin Candan-Ergun Candan Yayın evi : Sınır Ötesi Yayınları Kitapçılarda bulabilirsiniz Hatta bu kitaptan önce çok iyi hatırlıyorum Kanal D'de Berna Laçin'i sunduğu ''Sınır Ötesi'' programında bu konular aktarılıyordu.Çoğu kişi hele yeni jenerasyon bu programı hatırlamazlar Rtük programı yayından kaldırmıştır bir süre sonra baskılarla. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Melis Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2011 bu kitap hala elimde durur hatim etmiştim bir gecede tekinsiz evler konusunda bir tek bizim ev yokmuş dediğim kitaptır;) çok güzel konuları seçmişsin arkadaşım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
bloodsucker countess Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2011 ınanırım cunkı bende kucukken bole bırseyı abımle yasamıstım eskı evımızde karsılıklı pencereler vardı bosluga bakan karsı komsunun kızyla camda muhabbet eder oyun oynardık tam odamın karsısında odası caprazdan bakıncada banyolarının kapısı gorunuyordu.bız camda konusurken abım sureklı benı korkutrdu bak bak banyonun ordan bısı gectı dıye kucuktum tabıı korkuyodum bıgun odada abımle aterı oynarken (ozaman play statıon yok tabıı ) abım bırı var evde cabuk gel dedı benımde ogun cesaret gunume denk gelmıs bende hanı hanı dıye cama yapıstım karsıya bakıyorum gercekten bırı gectı sankı abdest alcak havası vardı banyoya gırıyodu tulbentı tepeden baglanmıştı ben donup kaldım karsı komsular yoktu ewde .sonra anneme seslendık heemen aa annem gormedı tabi karsı komsular gelınce annem solemıs nurten abla bıze bır resım getırmıstı bız abımle aynı anda o kadını gosterdık nurten ablanın annesıydı 9 sene once mı ne oldu demıstı o olyndan sonra gece hep yorganın altına grıp uyuyabılıyodum ya camdan bıze gelırse dıye D: artık degıl tabı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
biggang Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2011 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 19, 2011 ondan da oncesi ilk radyo programiydi sonra tv ye dondu ne hikmetse yayyindan kalktilar ''Bu kitapta aktarılanların tümü , şahitler ve belgelere dayalı 19 yıllık bir araştırmanın ürünüdür.Türkiye'de bu kapsamda yapılan ilk ve tek araştırmadır : Türkiye genelinde meydana gelen ve normal yollarla açıklanamayan olayların Parapisikoloji ile olan bağlantıları da açıklamalı olarak aktarılmştır. Kitabın tamamı bir belge niteliğindedir.Meydana gelen tüm olaylar Sınır Ötesi Araştırma Ekibi'nce yerinde incelenmiş ve kayıtlara geçirilmiştir. Olayların tüm görüntüleri Beta-Cam kameralarla tespit edilmiş olup , halen bünyemizde saklanmaktadır '' der kitabın arka kapağında.Kitabın adı ''Yaşanmış Esrarengiz Olaylar'' Yazarı :Yasemin Candan-Ergun Candan Yayın evi : Sınır Ötesi Yayınları Kitapçılarda bulabilirsiniz Hatta bu kitaptan önce çok iyi hatırlıyorum Kanal D'de Berna Laçin'i sunduğu ''Sınır Ötesi'' programında bu konular aktarılıyordu.Çoğu kişi hele yeni jenerasyon bu programı hatırlamazlar Rtük programı yayından kaldırmıştır bir süre sonra baskılarla. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dikili Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 7, 2011 ya aynı kitap için yazarı berrin türkoğlu diyor,ama yayın evi farklı kozmik yayınları Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hakara Yanıtlama zamanı: Ekim 12, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 12, 2011 bende geçen gün tepe çakramı açmak için meditasyon yapıyordum gözümün önünden bir şey geçti sonra gözlerimi açtım ve gölge gibi bir şey geçti yanımdan 2kez ama korkmadım garip bir histi sadece...sordugum kişiler bir dürtü yada ruhani varlıkları görmeye başlamış olabilirsin dediler.sizin bir bilginz varsa bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
legolas Yanıtlama zamanı: Aralık 9, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 9, 2011 ödülmü cezamı diye sormuşsun, bu yetenek muhteşem bir yetenek öncelikle onu söyleyim, ödül veya ceza olması senin bu yeteneği nasıl kullandığına bağlı, kimseye güvenmediğini söylemiştin ve bundan memnun değilsin öylemi? hayatta hiçbirzaman ne anneme, ne ablama, ne en yakın arkadaşıma, nede bir büyüğüme güvenmedim. ve bu güvensizlik beni muhteşem sonuçlara götürdü, insanların yapabilecekleri şeylere karşı direkt olarak bi savunma geliştirdi. kimseye güvenmedim sadece kendi çıkarlarımı ve benden daha değerli olan şeylerin çıkarları için yaşadım ( Cenneti kazanmak ve vatanım için ) bir süre geçtikten sonra şunu anladım, yanlızlık herşeyden güzel, bir insana bağlı olmamak ve kendi kararlarını kendin almak gerçekten muhteşem birşey, ve kimseye güvenmediğim için insanlar artık bana zarar veremiyor hiçbir sırrımı söylemiyorum, ancak onlardan alabildiğim en büyük sırları alıyorum, ve zamanı geldiğinde bunları kullanacağım (kötü niyetle değil) . ancak sendeki yetenek bende yok ama keşke olsaydı, bana göre bu yeteneğini kendi çıkarların için kullan tabiki kötü bi amaç için değil, sadece insanların senin hakkında ne düşündüklerini bilmek ve ne yapacaklarını önceden kestirmek senin onlara karşı önceden savunma hazırlamana sebep olacaktır(bence bu mükemmel birşey). ve önceden bildiğin ama engel olamadığın şeyler için üzülme çünki Allah sana sadece bunları bilme yeteneği vermiş engel olma yeteneği vermemiş, zaten kaderi hiçkimse değiştiremez bu yüzden böyle şeyler için üzülme, ve kimseye güvenme, benim tabirimle güvenmek : kediye ciğer emanet edipte 1 gün sonra o ciğeri yerinde bulmaya çalışmaktan başka hiçbirşey değildir. Güvenmedim ve herzaman ben kârlı çıktım. ve mutluyum, eğer güvenseydim şu ana kadar hayatım altüst olmuştu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mertbicer Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2012 offffff gece gece korkuttun beeeeeee Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BLaCKGuArD Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2012 şu büyük büyük babasını gören ve geleceğin renklerini gören ilginç Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aloneheart Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2012 çok inindırıcı gelmedi bana. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Dark Countess Yanıtlama zamanı: Kasım 19, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 19, 2012 Değişik. Böyle bi' kitabın olması ve isim verilmesi de ilginç. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dokuz Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 7, 2013 kitaptaki isimleri kısaltmışsınız ama o kitaptaki isimler izin alınarak öyle rahat bir şekilde deşifre olmuştu bazılarında hiç isim olmamakla birlikde bazı konulardada ya gerçek olmayan isim yada isim/soyisim baş harfleri vardır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tzinatzan Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2014 Berrin Türkoğlu'ndan Parapsikolojık Hikayeler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.