Jump to content

Edip Cansever


felidae

Önerilen Mesajlar

EDİP CANSEVER

 

http://sanat.milliyet.com.tr/fotobuyuk/52006/272355san.jpg

 

Onlar, o hiçbir şeyden yapılmamış adamlar.

Üşümüş, yorgun ve bütün gün adres soranlar...

 

8 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğdu. Bodrum'da tatildeyken beyin kanaması geçirdi, tedavi için getirildiği İstanbul'da 28 Mayıs 1986’da yaşamını yitirdi. İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. Kapalıçarşı’da turistik eşya ve halı ticareti yapmaya başladı. 1976’dan sonra yalnızca şiirle uğraştı.

İlk şiiri 1944'te İstanbul dergisinde yayınlandı. Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası, Kaynak dergilerinde çıkan ilk gençlik şiirlerini "İkindi Üstü" kitabında topladı. Bu şiirlerde varlıklı, her şeye yaşama sevinciyle bakan bir gencin avarelikleri, duyguları ön plandaydı. 1951'de "Nokta" dergisini çıkardı. Bu dergi genç şairlerle ve yazarlarla tanışmasını sağladı. İlk kitabından 7 yıl sonra yayınladığı "Dirlik Düzenlik" bu dönemin ürünüdür. Bu kitaptaki şiirlerde düşünceyi dil içinde eritmeye yönelen, özlü bir söyleyiş ve çarpıcı biçim arayan, toplumsal eleştiri için mizah aracını kullanan bir tutum görüldü. 1957'de yayınlanan "Yerçekimli Karanfil" ile kendisine özgü bir şiir evreni kurdu. İkinci Yeni akımının özgün örneklerini verdi. Yenilik, Pazar Postası, Yeni Dergi gibi dönemin sanat yayınlarında şiirsel canlılığı besleyen şairlerden biri oldu. Şirinde zamanla sevinç yerini bunalıma, toplumsal dengesizlikleri eleştirme kaygısı yerini yıkıcı bir umutsuzluğa bıraktı. "Dize işlevini yitirdi" gerekçesiyle yeni arayışlara yöneldi. Şiirde tiyatrodan esinlenen diyaloglar kullandı. "Nerde Antigone", "Tragedyalar", "Çağrılmayan Yakup" bu dönemin ürünleri. Yine de İkinci Yeni içindeki bazı şairler gibi anlamsızlığı savunmadı. Kapalı, anlaşılması güç, yine de anlamdan ayrılmayan bir şiire yöneldi. Çok farklı imgeler kullanırken bile düşünce öğesini gözardı etmedi. Yapıtlarına tutarlı bir bütünlük kazandırdı. Şiirinde düzyazı olanaklarını kullanmaktan da çekinmedi. Yalnız şiirleriyle değil tepkileri ve yaşama biçimiyle de kendisinden söz ettirdi. Sürekli yazan, yayınlayan bir şair olarak ilgileri hep üstünde tuttu.

 

Şiir

İkindi Üstü (1947)

Dirlik Düzenlik (1954)

Yerçekimli Karanfil (1957)

Umutsuzlar Parkı (1958)

Petrol (1959)

Nerde Antigone (1961)

Tragedyalar (1964)

Çağrılmayan Yakup (1966)

Kirli Ağustos (1970)

Sonrası Kalır (1974)

Ben Ruhi Bey Nasılım (1976)

Sevda ile Sevgi (1977)

Şairin Seyif Defteri (1980)

Yeniden (1981)

Bezik Oynayan Kadınlar (1982)

İlkyaz Şikayetçileri (1984)

Oteller Kenti (1985)

 

Düzyazı

Gül Dönüyor Avucumda (Ölümünden sonra, 1987)

Ödüller

1958 Yeditepe Şiir Armağanı: "Yerçekimli Karanfil"

1977 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü: "Ben Ruhi Bey Nasılım"

1982 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü: "Yeniden"

 

SENİ GÜNLERE BÖLDÜM

Seni günlere böldüm, seni aylara

Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim

Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla

Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi

Minesi çatlamış bir diş gibi durduracağım karşısında.

Şiirler söylenir, şiirler biter

Biz bu sevdayı neresine sakladıktı sen ona bak da

Kahverengi avuçlarına mı gözlerinin

Tam oradan mı kahverengi yağan bir aydınlığa.

Bütün günler yenileşir her bekleyişte

Ve bütün dünler, bütün geçmişler

Kapını açarsın ki bir de, hiç kimseler yok

Çaresiz, benim sana gelişim de hep böyle.

Dün akşama doğru turuncu bir bulut geçti

Sonra bütün bulutlar hep birden geçti

Anılar, anılar, belki hepsi bir kelime

E.C.

BİZ BU ŞAFAK VAKTİNİN...

Biz bu şafak vaktinin neresindeyiz

Öyle bir umut gibi gelip geçecek

Yalnızım, yalnızsın, bize kim gülümseyecek.

Ve onlar sevdasını söylemeden bir sokağa sapanlar

İçlerinde nane olan bir yerlerden geçecek

Bir soğuk yüreğe oyarak soğukluğu

Ya da onlar mı ki akşamlara dek bir bilardo oyuncusu

Biri bir zincirle ya da bir şapka kenarıyla özdeşleşerek

Birdenbire kaldırabilir ki eğik boynunu

Ne çabuk

Evet, ne çabuk, akşam oldu mu.

Arklardan yüze yüze geçen anılar

Toplasak, toplasak, neye benzetsek

Kilosu on liradan elmalar tam sıfıra düşecek.

Bir yanda yokluk içinde, bir yanda

Ey sonbahar, ey o büyük çiçek.

E.C.

ROBESPİERRE

 

Her gün biraz daha yalnız Robespierre

Ve Fransa biraz uğultulu

Yalnızdır akşamı yok edilen bir subay

Bilinmez ürkütülmüş atları ne çok sevdiği

Her yalnızlık biraz ihtilâl.

Çok şeyleri kadınlar için yaptım, kadınlar

Onlar ki yokmuşum gibi sevdiler beni

Beğenmek, beğenilmek gibi ayrı kaldılar

Bir gün de akşamdı, ben o akşamı hiç unutmam

Her sessizlik biraz ihtilâl.

İşte bir tanrı evi, kimler ki geçerken uğruyorlar

Sonra çılgınlar gibi kalabalığa

Belki de yarı kalmış bir sevgiye koşuyorlar

Belki de her boyun eğdikleri, her diz çöküş

Yavaşça bir ihtilâl.

E.C.

İŞTE BİR EKLEM YERİ DAHA

 

İşte bir eklem yeri daha

Doğayla ben, benimle doğa.

Var, o kadar unutturacak şey var da

Neden bir o, bir söğüt ağacı

Sayısız yapraklarıyla karşımda.

Acı bir tütünden çıkardım bu şarkıyı

Kalbimde doğup batan güneşlerden

En çok da bir karanlığı bırakıp gittiler bana

Ve bu suskunluğu, bu karamsarlığı

Sözgelimi içimde hiç kımıldamadan duran bir çarsıya.

Var, o kadar unutturacak şey var da

Neden bir o, bir söğüt ağacı

Sayısız yapraklarıyla karşımda.

E.C.

 

Kalbim, serseriliğim benim...

Edip Cansever

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

MASA DA MASAYMIŞ HA

Adam yaşama sevinci içinde

Masaya anahtarlarını koydu

Bakır kaseye çiçekleri koydu

Sütünü yumurtasını koydu

Pencereden gelen ışığı koydu

Bisiklet sesini çıkrık sesini

Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu

Adam masaya

Aklında olup bitenleri koydu

Ne yapmak istiyordu hayatta

İşte onu koydu

Kimi seviyordu kimi sevmiyordu

Adam masaya onları da koydu

Üç kere üç dokuz ederdi

Adam koydu masaya dokuzu

Pencere yanındaydı gökyüzü yanında

Uzandı masaya sonsuzu koydu

Bir bira içmek istiyordu kaç gündür

Masaya biranın dökülüşünü koydu

Uykusunu koydu uyanıklığını koydu

Tokluğunu açlığını koydu.

Masa da masaymış ha

Bana mısın demedi bu kadar yüke

Bir iki sallandı durdu

Adam ha babam koyuyordu.

 

 

 

 

ellerine saglık felii...:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...