efemera Oluşturma zamanı: Aralık 16, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 16, 2007 İnsanlığın Büyük Değişimi (kehanet değil) Arkadaşlar Bu veriler tamamen bilimseldir. Olayı keşfeden bilimadamlarının isimleri konuda yer almaktadır. Foton kuşağı nedir? Yüksek enerjili fotonlardan oluşan büyük bir kuşak. 2012 yılında güneş sistemimiz tüm gezegenleri ile birlikte bu kuşağa girdiğinde dünyamızın ozon deliği onarılacak ve tüm yaşam 3. boyuttan 5. boyuta geçecek. İnsanların 2 sarmallı DNA'ları ikişerli olarak biraraya gelip 12 sarmallı bir DNA'ya sahip olacaklar. Bu olay sırasında tüm insanların chakra'ları açılacak ve duyuları ve algılamaları artacak. Herkes birbirinin düşüncesini okuyabilecek. Bu ilk önce kısa süren bir kaosa neden olacak fakat daha sonra herkes bir düşünce birliği halinde bir araya gelerek, önyargının, yalanın ve kötü düşüncelerin olmadığı bir ortama geçilecek. İnsanlar birbirinin auralarını görebilecekler. 12 sarmallı DNA'ya geçiş sonrası insanlarda hiçbir hastalık kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyileştirebilecekler. İnsanlar ölümsüz olacaklar. Ölüm olayı ise fiziksel dünya'da kalmaktan vazgeçip başka bir boyuta geçmeye karar verme şeklinde olacak. Yani, dünya'da geri kalanlar (kalmayı seçenler) ölmeye (başka boyut gitmeye) karar verenlerin ortadan bir anda kaybolduğunu görecekler. Fiziksel dünyamızda kalmayı seçen insanların ışık bedenleri olacak ve bu cennete benzeyen ışıklı dünyada çok güzel vakit geçirecekler. Fiziksel olarak 2000 yıl sürecek olan bu olay sonrasında foton kuşağı güneş sistemimizi terkedecek. Foton kuşağı ilk kez ingiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) yılında Pleiades takımyıldızlarını kuşatan gazımsı bir kuşak olarak gözlendi (Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden astronom). Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kuşağının dönüş hızını keşfetti (herbir yüzyılda 5.5 derece saniye). Jose Comas Sol Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini keşfetti. Paul Otto Hesse foton kuşağının kalınlığını saptadı (2000 ışık yılı). Güneş sistemimiz her 25.860 yılda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Yani, yaklaşık olarak her 12.500 yılda bir güneş sistemimiz bu foton kuşağının içine girer. Güneş sistemimizin foton kuşağının içindeki yolculuğu 2000 sene kadar sürer. Yani, foton kuşağından çıktıktan sonra tekrar foton kuşağına girmek için 10.500 yıl geçmektedir. Bu devrelerin alt devreleri de vardır ama üst devre 206 milyon yıl sürer. Foton kuşağının kendisinin de aurası var ve ilk aura katmanına (enerji seviyesine) 1962 yılında dünyamız (ve tüm güneş sistemimiz) girmiş durumda. Yani şu anda foton kuşağının düşük enerjili ilk kısmının içinde bulunuyoruz. Dünya'mız ikinci enerji seviyesine ise 1987 yılında girdi. 2012 yılında üçüncü enerji seviyesine girmesi sırasında 110-144 saat (5-6 gün) boyunca karanlıkta kalacağız. Üçüncü enerji seviyesine (foton kuşağının kendisinin bulunduğu esas enerjili kısım) girildiğinde ise karanlık sona erecek ve artık hiç gece olmayacak yeryüzünde. Sırasıyla yazarsak: 1. gün: 21 Aralık 2012'de kör bölgeye giriş, tüm canlıların beden tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının çalışmaması, tam karanlık 2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, herkesin kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş'in yeterli ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu) 3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti gibi sönük bir ışıkla aydınlanması, foton etkisinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların yeniden gökyüzünde belirmeleri. 5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör bölgeden çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda yolculuk yapmaya başlaması, telepati, telekinezi gibi psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç). Kısaca, foton kuşağı dünya'daki tüm yaşam için çok büyük bir faydası olan, yüksek enerjili fotonlardan oluşan devasa bir kemer. Güneş sistemimiz bu kuşağa girdiği zaman tekrar çıkması 2000 sene sürecek. Foton Kuşağı (Manaşik Halka) kendi etrafındaki dönüşünü 25.860 yılda bir tamamlamakta ve güneş sistemimiz her bir 10.500 yılda bir foton kuşağına girmekte. Foton kuşağı torus şeklinde (araba lastiği biçiminde) bir kemer ve bunun kalınlığı (çapı değil, kemerin kalınlığı) 2000 ışık yılı. Önemli bir husus elektrikli hiçbir aygıtın ise foton kuşağına girildikten sonra hiçbir şekilde çalışmaması. 2000 yıl boyunca sürecek olan safhada elektrik enerjisi ile çalışacak araca ihtiyaçta olmayacak zaten. Çünkü süperbilinç halinde olma hali ve foton enerjisi kullanabilecek teknoloji ile elektrik enerjisini kullanmaya ihtiyacımız olmayacak. Foton kuşağı (Photon Belt) konusunda daha detaylı bilgi için Virginia Essene'nin "Galaktik İnsan" kitabını tavsiye edebiliriz. alıntı.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
greyhuman Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 Bu yazıyı daha önce okumuştum.Umarım doğrudur.2012 yi beklicez artık:)Bence tartışılası bi konu...ama önce diğer yorumları beklicem.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Omer1982 Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 geçiniz.... o zaman 12.500 yıl öncede mi oldu bu olay ? e olduysa tarhite bununla ilgili bir kalıntı olmazmıydı ? hiç bir din kitabında böyle birşey yok ? ölümsüzlük diye birşey de yok olmayacak , takmayın bunları kafaya bakın işinize Bu olayı 2 tane bilimadamı çözmüşte bütün dünya uyuyor mu ? Geçiniz...... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
efemera Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 sitenin yeni haline hala alışamadım.Msj için ya bekle diyor ya da sever çok yoğun diyor.Msj tekrarlanınca konu iki kere açılmış oldu özür dilerim. Güneş Batıdan Doğacak SIFIR NOKTASI ve SCHUMANN REZONANSI Baskı Versiyonu Gregg Braden son günlerde Amerika eyaletlerini ve medyayı0 gezerek Dünya'nın Foton Kuşağı'ndan geçtiğine ve Dünya'nın ratasyonunun yavaşladığına dair bilimsel kanıtlarını anlatıyor. Aynı zamanda Dünya'nın rezonans frekansında bir artış bulunmaktadır. (Schumann Rezonansı) Dünya dönüşünü durdurduğunda ve rezonans frekansı 13'e ulaştığında sıfır noktası manyetik alanında olacağız. Dünya durduktan sonra 2 ya da 3 gün içinde ters yöne doğru tekrar dönmeye başlayacak. Bu durum Dünya'nın etrafındaki manyetik alan içinde ters yönde ani bir değişikliğe sebep olacak. Jeofiziksel Durum #1: Dünya'nın Yükselen Temel Frekansı Dünya'nın zemin temel frekansı, ya da "kalp atışı" (Schumann Rezonansı, SR, olarak adlandırılır) hızla artmaktadır. Coğrafi bölgelere göre değişkenlik göstermesine rağmen, onlarca yıldır toplam ölçüm 7.8 devir / saniye'yi göstermekteydi. Bu değerin sabit olduğu düşünülüyordu ve global askeri haberleşme sistemi bu frekans üzerine geliştirilmişti. Son rapolar oranın 11 devire ulaştığını ve yükselmeye devam ettiğini söylüyor. Bilim bu oranın neden yükseldiğini ya da yükselişe neden olanın ne olduğunu bilemiyor. Gregg Braden verileri bu konu üzerinde çalışan Norveçli ve Rus araştırmacılardan aldı; Amerika'da çok geniş çapta raporlama yapılmıyor. (SR üzerine tek referans hava ile ilgili ve sadece Seattle Kütüphanesinde referans bölümünde bulunmaktadır. Bilim SR'yi sıcaklık değişkenlerinin ve dünya çapında hava durumlarının hassas göstergesi olarak kabul etmektedir. Braden değişen SR'nin son zamanlardaki şiddetli fırtınaların, sellerin ve havanın bir faktörü olduğuna inanıyor.) Jeofiziksel Durum #2: Dünya'nın Azalan Manyetik Alanı Bir yandan dünyanın "pulse" oranı yükselirken diğer yandan manyetik alan kuvveti azalmaktadır. New Mexico Üniversitesi Profesörü Bannerjee'ye göre, son 4000 yıl içinde manyetik alan yoğunluğunun yarısı kaybetti. Manyetik alan kuvveti, manyetik kutupların tersine dönmesinin bir habercisi olduğu için, Prof. Bannerjee, başka bir değişimin gelmekte olduğuna inanıyor. Braden, devirsel "Yer değiştirmeler" ters dönmeyle birleşik olduğu için manyetik dönüşümün belirtisi olan dünyanın jeolojik kayıtları ayrıca tarihte daha önceki "Yer değiştirmeler"i de işaret etmektedir. Zaman ölçüsünün büyüklüğü düşünüldüğünde, bunlardan sadece bir kaç tane mevcuttur. Schumann Rezonansı Nedir? İster inanın, ister inanmayın, Dünya dev bir elektrik devresi gibi davranmaktadır. Aslında atmosfer zayıf bir iletkendir ve eğer hiçbir şarj kaynağı olmasaydı varolan elektrik yükü yaklaşık 10 dakika içinde dağılırdı. Dünya'nın yüzeyi ve iyonosferin iç kısmı arasında 55km'lik bir boşluk bulunmaktadır. Herhangi bir anda bu boşluk içindeki toplam yük 500,000 Clombtur. Yeryüzü ile iyonosfer arasında 1-3x10 -12 Amper / m2'lik bir dikey akım akışı vardır. Atmosferin rezistansı (direnci) 200 Ohm'dur. Potansiyel voltaj 200,000 Volt'tur. Dünya çapında herhangi bir anda yaklaşık 1000 şimşek çakmaktadır. Bunların her biri 0,5 ila 1 Amper üretmektedir ve Dünya'nın elektromanyetik boşluğundaki akım akışının ölçümü için hesaplanmaktadır. Schumann Rezonansları bu boşlukta varolan ve aralarında az da olsa benzerlik gösteren elektromanyetik dalgalardır. Yaydaki dalgaların da olduğu gibi, her zaman mevcut değildirler, fakat incelenebilirliğin olması için reaktif olmak zorundadırlar. Dünyanın içsel faktörleri, kabuk ya da çekirdek tarafından oluşturulmamaktadır. Atmosferdeki elektriksel faaliyetlere ait gibi görünmekteler, özellikle şiddetli şimşek faliyetlerinin oluştuğu zamanlarda. 6 ila 50 devir / saniye arasındaki frekans değerlerinde meydana gelmektedir; özellikle 7.8, 14, 20, 26, 33, 39 ve 45 Hertz'de, +/-0.5 Hertz'lik varyasyon ile. Sonuç olarak Dünya'nın elektromanyetik alan özellikleri aynı kalırsa bu frekanslarda aynı kalır. Tahminen Dünya'nın iyonosferi, Güneşin 11 yıllık macula ? devrinin sonucunda bu duruma cevaben değişime uğramaktadır. Çoğunlukla SR 2000 ile 2200 birim zaman aralığında daha kolay görülebilmektedir.Atmosferin bir yük, bir akım ve bir voltaj taşıdığı göz önünde bulundurulursa böylesine elektromanyetik dalgaların bulunması hiç de şaşırtıcı değil. Dünyadaki bu boşluğun rezonans özellikleri ilk defa 1952 ve 1957 yılları arasında Alman fizikçi W. O. Schumann tarafından ortaya atılmış ve 1957 yılında Schumann ve König tarafından kanıtlanmıştır. Bu fenomenin ilk spiritüel tasviri 1960 yılında Balser ve Wagner tarafından hazırlanmıştır. Son 20 yıl içindeki incelemeler, denizaltılarıyla Ekstrem Düşük Frekanslı haberleşme araştırmalarını yürüten Deniz Kuvvetleri Bölümü tarafından yönetilmektedir. Daha fazla bilgi için: "Handbook of Atmospheric Electrodynamics, vol. 1", Hans Volland, 1995, CRC Press. 2. Bölüm tamamıyla Schumann Rezonansları üzerinedir ve Davis Campbell tarafından yazılmıştır. (Geophysical Institute, University of Alaska, Fairbanks AK, 99775) Ayrıca bu araştırmanın tarihçesi ve geniş bir bibliografisi de bulunmaktadır. MUHTEMEL SONUÇLAR Sıfır noktasına yaklaştığımızda zaman hızlanmış olarak tezahür edecek. Buna göre 24 saatlik zaman dilimi, 16 ya da daha az saatte yaşanmış olacak. Binlerce yıldır SR'nın 7.8 devirde olduğunu, fakat 1980 yılından beri artmakta olduğunu hatırlayın. Bugün bu değer yaklaşık 12 devirdir. Ve 13 devire ulaştığında duracak.Sıfır noktası ya da Çağların Değişimi, kadim insanlar tarafından binlerce yıl önce bildirilmişti. Bir çok değişimler meydana gelmiştir; her 26000 yıllık Ekinoks geçişi sürecinin yarısı olan 13000 yılda bir. Sıfır Noktası ya da manyetik kutupların ters dönüşü muhtemelen yakında, birkaç yıl içinde, belki de her 20 yılda bir 12 Ağustos tarihinde gerçekleşen Dünyanın dört devir bioritmi ile eşzamanlı olarak gerçekleşecek. Sıfır Noktasından sonra Güneşin batıdan doğup, doğudan batacağı da söylenmektedir. Bunun daha önce gerçekleştiğine dair çok eski kayıtlar bulunmaktadır.İlginçtir ki Yeni Dünya Düzeninin 2003 yılında hayata geçeceği planlanmıştır. Bu, bir çok etkene ve gündeme bağlı olarak olabilir de olmayabilir de. Fakat merkezde kalın ve sezgilerinizi takip edin. Sıfır Noktası değişimi muhtemelen bizi 4. boyuta sokacak. Burada, düşündüğümüz ve istediğimiz her şey hemen tezahür edecek. Bu Sevgi'yi ve Korku'yu içermektedir. NİYETİMİZ en yüksek öneme sahip olacak. Bildiğimiz bir çok teknoloji işlemez hale gelecek. İstisnalar Sıfır Noktası ya da serbest enerjiye dayalı olan teknolojiler olabilir.Sıfır Noktasına yaklaştıkça fiziksel bedenlerimiz değişmektedir. DNA'larımız 12 sarmallı yapıya yükseltilmekte. Yeni bir ışık beden yaratılmakta. Daha sezgisel bir hale bürünüyoruz. Maya Takvimi şu anda gerçekleşmekte olan bütün değişimleri önceden bildirmiştir. Buna göre biz teknolojinin ötesine doğru ilerlemekte, Doğanın ve Evrenin natürel devirlerine dönmekteyiz. 2012'de 5. Boyuta gireceğiz. (Sıfır Noktasında 4. Boyuta geçtikten sonra) Bütün bu bilgiler korkutucu nitelikte değildir. Yeni Işık Çağını getirecek olan bu değişimlere hazırlanın. Paranın ve zamanın ötesine geçiş yapıyoruz; Korkuya dayalı kavramların tamamen ortadan kalkacağı... alıntı.....-------------------- alıntıdır.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArchangeL Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2007 Axis Shift kısmen de olsa bu konuyla fazlasıyla ilgili 26 derecelik sapma var şu anda ve bu hızla devam ediyor. diğer değişimlerde resimli olarak gösterilmiş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vampir_kedi Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2007 bence mantıklı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Revolutionary Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2007 Yanılma payı olabilir ama eğer gerçekleşirse Dünya'da çok büyük değişimler olacağı kesin dinlerin kalkması, kimsenin fakir olmaması, herkesin istediği standartlarda yaşaması ve hatta bence ülkelerin kalkması çünkü o kadar büyük güce sahip insanlık yönetilmeyi asla kabul etmeyecektir. Süper olur ya artık heycanla o günü bekleyeceğiz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yarasacss Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 güneşin batıdan dogması falan haber verilmiştir zaten... demekki 2012 de kıyamet kopacak;) bizde mahser yerine yani baska bi boyuta geçmiş oalcagız!!.. bence o günü boş boş değilde ibadet yaparak Allah'a yalvararak bekleyin!... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Zanzarah Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 bu müthiş olduğu kadar olama olasılığı da olan bişi bence. biz nymphe'yle hazırlanmaya başladık zaten Heycanla bekliyoruz, o günü görmeyi (tabii ölmezsek ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mole Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 4, 2008 kitap reklamı gibi geldi bana..4 sene sonra sağlamasını yaparız artık:p.paylaşımın için teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
apollo Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2008 mardukun gelişide 2012 olarak hesaplanıyor.acaba mardukla foton kuşağının birbiriyle bir bağlantısı var mı acaba? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Necromancer Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2008 İnsan DNA sarmalında meydana gelen değişim bizim mutantlara dönüşmemize yol açmaz mı peki? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
x12tr Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 24, 2008 mardukla aynı şey olduğunu okumuştum biyerlerde,ha ayrıca evrim diye bişey yoktur,nesli tükenmiş türler vardır,milyonlarca yıl önceki maymun la bugünkü maymun arasında hiçbir fark yoktur(darwinci olanlar üniversite mezunu ama hala maymun kadar akılları var o başka) ancak insanlık kendi içinde çeşitli gelişimler yaşamıştır çöl insanlarının esmer olması gibi,asıl konumuz foton kuşağı ise insanoğlu üzerinde dna sarmalllarını dahi etkileyecek düzeyde bi etkileşim olması demek varolan 4 dna bileşiği yani A_T_C_G bileşenlerinin tamamıyla değişmesi anlamına gelirki bu fiziksel bedenin kaldırabileceği birşey değildir malesef.eğer böyle bir olaya maruz kalırsak ortaya ne tür varlıkların çıkabileceğini tahmin etmek dahi imkansızdır.insanlık maruz kaldığı bu enerji dalgaları yüzünden eğer hayatta kalabilirse ne tür bir oluşuma gireceğini nasıl bu kadar kesin olarak değerlendirebiliriz ki? ayrıca insanoğlu süper güçlere kavuşursa daha süper problemlerde ortaya çıkmazmı?? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Metaruh Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2008 ozaman insanın kimyasında biyolojisindede büyük değişimler olacak hayırlısı neyse o olsun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
necrophilia Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2008 yaşam anlayışımız ihtiyaçlarımız değiştiği için çok daha farklı olur ve bu halimizden daha gelişmiş bi yapıya bürünürsek zaten insan olmayız ki:confused:eğer bu olay gerçekleşirse bence olumlu değil olumsuz sonuçlar doğurur Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
beatrix_kiddo Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2008 böyle ilginç bir senaryoya ben de inanmak istiyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kaplanaxi Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2008 madde halinde mi olacagız Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Newinitial Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2008 geçiniz.... o zaman 12.500 yıl öncede mi oldu bu olay ? e olduysa tarhite bununla ilgili bir kalıntı olmazmıydı ? hiç bir din kitabında böyle birşey yok ? ölümsüzlük diye birşey de yok olmayacak , takmayın bunları kafaya bakın işinize Bu olayı 2 tane bilimadamı çözmüşte bütün dünya uyuyor mu ? Geçiniz...... Bu olay 12.500 yıl önce oldu...O zamana ALTIN ÇAĞ diyoruz altın çağ demelerinin nedeni altının bol olmasından değil bilginin herşeyin ortada olduğu bir çağdır....Hiç bir din kitabında olmazmı demişsin olmadığını nerden biliyosun?sembolik biçimde bir cok şey anlatılmış...Mitolojilere efsaneleri incele ... Bu konudaki düşüncelerime gelince;Bu olaylar 2012 de gerçekleşeceğini sanmıyorum ama ilerde gerçekleşeceğine yani ALTIN ÇAĞA gireceğimize kesinlikle inanıyorum...Biz görürmüyüz bilemem... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thumperest Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2008 Pek okunmayacak uzun olduğu için. Fakat sadece gerçekler karanlığı aydınlatır... İnsanlığın Büyük Değişimi (kehanet değil) Arkadaşlar Bu veriler tamamen bilimseldir. Ve kanıtlanmış hatta kaynakçaları bile açıklanmıştır. Üzgünüm ama bilimsel veriler bukadar ucuz ortaya konmaz. Olayı keşfeden bilimadamlarının isimleri konuda yer almaktadır. Tek tek değineceğiz o bilim adamlarına başlayalım isterseniz... Foton kuşağı nedir? Yüksek enerjili fotonlardan oluşan büyük bir kuşak. 2012 yılında güneş sistemimiz tüm gezegenleri ile birlikte bu kuşağa girdiğinde dünyamızın ozon deliği onarılacak Dünya foton kuşağına girdi diyelim fakat neden ozon deliğini onarsın? o ayrı bir konu fakat sizin dünyayı değiştirecek dediğiniz foton'u incelediğimizde: http://en.wikipedia.org/wiki/Photon Foton, bütün dalga boylarında elektromanyetik radyasyon taşır, ayrıca Gamma ışıması X-ışını, Ultraviole ışık, görünen ışık, infrared ışık, mikrodalgalar ve radyo dalgaları barındırır. Üstelik ışık hızında hareket eder. Genel formülü: http://upload.wikimedia.org/math/c/0/9/c0970c6a6710fceb3c16f3fa12841d14.png şeklindedir. Bu foton'u biz yaratabiliyoruz. E ozamn nasıl hala etkilemedik? uzaydaki foton farklı bir fotonmudur? Ve okadar bilim adamından bahsetmişsiniz fakat foton'u modernize eden Albert Einstein'i unutmuşsunuz. ve tüm yaşam 3. boyuttan 5. boyuta geçecek. 5. boyut nedir? istediğimiz zaman zamanın bi yerinden alternatif bir zamana geçebilmedir. fakat böyle birşey için paralel evren teorisinin gerçekçiiği ve ayrıca 4. boyutuda atlamamız gerek daha tam kavrayamıyorken hemde. Buarada Alber Einstein'in bir lafı vardı, bir canlı bir boyuttan diğerine geçtiğinde o artık yaşamıyordur. Çünkü hiçbir düzen bu dönüşümü kaldıramaz. Nasıl 2. boyutta gezinemiyorsak. İnsanların 2 sarmallı DNA'ları ikişerli olarak biraraya gelip 12 sarmallı bir DNA'ya sahip olacaklar. 2 den gene atlanıyor 12 ye. peki neden DNA 2 sarmallıdır? ve neden başka sarmallara ihtiyaç duymaz? DNA kendisini en hızlı şekilde kopyalayabilmesi için çift sarmala ihtiyacı vardır. Böylece ortadan ayrıldığında, kalan boş tarafa enzimler yardımıyla kodun diğer tarafı yerleştirerek ayrılan sarmal oluşturulur. Ve bu eklemelerdeki hatalar mutasyona sebebiyet verir. 12 sarmal olması gereksizdir nedenmi? kod sayısını uzatır ve çok sarmallı olması kırılan zincirdeki genetik tetiklemeleri olanaksız kılar. Bu olay sırasında tüm insanların chakra'ları açılacak ve duyuları ve algılamaları artacak. Herkes birbirinin düşüncesini okuyabilecek. Bu ilk önce kısa süren bir kaosa neden olacak fakat daha sonra herkes bir düşünce birliği halinde bir araya gelerek, önyargının, yalanın ve kötü düşüncelerin olmadığı bir ortama geçilecek. çakra konusundaki bilimin düşüncesi Plasebo etkisinden öte değildir. Peki önyargı ve yalanın daha üstün bir durum olduğu ortaya çıkmayacağından nasıl bukadar emin olabiliyorsunuz? Veya düşünce okuma sayesinde hiçbir özel yaşamın kalmayacağını ve bunun sonuçlarının nasıl olabileceğiini kestirebiliyorsunuz? İnsanlar birbirinin auralarını görebilecekler. 12 sarmallı DNA'ya geçiş sonrası insanlarda hiçbir hastalık kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyileştirebilecekler. İnsanlar ölümsüz olacaklar. Ölüm olayı ise fiziksel dünya'da kalmaktan vazgeçip başka bir boyuta geçmeye karar verme şeklinde olacak. Yani, dünya'da geri kalanlar (kalmayı seçenler) ölmeye (başka boyut gitmeye) karar verenlerin ortadan bir anda kaybolduğunu görecekler. 12 sarmallı bir DNA ölümsüzlüğü garantilemez. termodinamiğin 2. yasası entropi ise herşeyin düzenden düzensizliğe sürükleneceğini belirtir. Hiçbirşey sonsuz değildir. Aslında sonsuzluk sadece bir kavramdır yoksa herşey sonludur. Ölümsüz dediğiniz tek şey yaşamayan şeylerdir kanaatimce. Fiziksel dünyamızda kalmayı seçen insanların ışık bedenleri olacak ve bu cennete benzeyen ışıklı dünyada çok güzel vakit geçirecekler. Fiziksel olarak 2000 yıl sürecek olan bu olay sonrasında foton kuşağı güneş sistemimizi terkedecek. Sanırım bu olgu, bu yazının en tehliklei yeri. 2012 yılına girdikten sonra ben diğer boyutlara bakacağım diyip inthar edenler de olacaktır kesinlikle. tıpkı yıllar önce bir kuyrukluyıldız geçerken, uzaylılar bizi alacak diye zehir içen insanlar gibi. Yazık Sanırım bu yazıyı alıntı yaptığınız yazar bunun farkında değil. Umarım sonuçlarına da katlanabilir. Şimdi gelelim bilimadamlarımıza Foton kuşağı ilk kez ingiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) yılında Pleiades takımyıldızlarını kuşatan gazımsı bir kuşak olarak gözlendi (Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden astronom). Kendisi Halley kuyrukluyıldızını bulan insandır doğru. http://en.wikipedia.org/wiki/Edmund_Halley hiçbirşekilde o olgudan bahsetmediğini de bilmelisiniz Fakat pleiades nedir ve nekadar uzaktadır? en detaylı bilgiyi buradan: http://en.wikipedia.org/wiki/Pleiades öğrenebilirsiniz ve enyakın pleiades 135 parsecs (135 X 30 trillion kilometre) uzaklıkta olduğunu bilmek ise bütün yazıyı çürütebilecek nitelikte. Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kuşağının dönüş hızını keşfetti (herbir yüzyılda 5.5 derece saniye). Öncelikle o bilimadamının adı Friedrich Wilhelm Bessel http://en.wikipedia.org/wiki/Friedrich_Wilhelm_Bessel Bu bilim insanımızın ise en büyük başarılarından biri bir yıldıza olan uzaklığı ölçmede parallax metodunu kullanması ve 3,222 yıldızın kesin konumunu belirlemesi. başka bir olguya raslamadım. Jose Comas Sol Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini keşfetti. bari isimleri düzgün yazsaydınız http://en.wikipedia.org/wiki/Josep_Comas_Sol%C3%A0 pek Pleiades e rastlamadım bu adamın tarihinde de Paul Otto Hesse foton kuşağının kalınlığını saptadı (2000 ışık yılı). Paul Otto Hesse ise sadece alman bir yazardır. bukadar araştırmamaları garip aslında foton kuşağının aslında o yazar taraffından yazıldığı da biliniyor. hadi hayırlısı http://en.wikipedia.org/wiki/Photon_Belt Güneş sistemimiz her 25.860 yılda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Yani, yaklaşık olarak her 12.500 yılda bir güneş sistemimiz bu foton kuşağının içine girer. Güneş sistemimizin foton kuşağının içindeki yolculuğu 2000 sene kadar sürer. Yani, foton kuşağından çıktıktan sonra tekrar foton kuşağına girmek için 10.500 yıl geçmektedir. Bu devrelerin alt devreleri de vardır ama üst devre 206 milyon yıl sürer. 135 X 30 trillion kilometre yani 2700 trilyon kilometre uzaklıktaki bir yerden bahsediyoruz dimi? Foton kuşağının kendisinin de aurası var ve ilk aura katmanına (enerji seviyesine) 1962 yılında dünyamız (ve tüm güneş sistemimiz) girmiş durumda. Yani şu anda foton kuşağının düşük enerjili ilk kısmının içinde bulunuyoruz. Dünya'mız ikinci enerji seviyesine ise 1987 yılında girdi. 2012 yılında üçüncü enerji seviyesine girmesi sırasında 110-144 saat (5-6 gün) boyunca karanlıkta kalacağız. Üçüncü enerji seviyesine (foton kuşağının kendisinin bulunduğu esas enerjili kısım) girildiğinde ise karanlık sona erecek ve artık hiç gece olmayacak yeryüzünde. Sırasıyla yazarsak: 1. gün: 21 Aralık 2012'de kör bölgeye giriş, tüm canlıların beden tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının çalışmaması, tam karanlık 2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, herkesin kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş'in yeterli ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu) 3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti gibi sönük bir ışıkla aydınlanması, foton etkisinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların yeniden gökyüzünde belirmeleri. 5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör bölgeden çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda yolculuk yapmaya başlaması, telepati, telekinezi gibi psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç). Kısaca, foton kuşağı dünya'daki tüm yaşam için çok büyük bir faydası olan, yüksek enerjili fotonlardan oluşan devasa bir kemer. Güneş sistemimiz bu kuşağa girdiği zaman tekrar çıkması 2000 sene sürecek. Foton Kuşağı (Manaşik Halka) kendi etrafındaki dönüşünü 25.860 yılda bir tamamlamakta ve güneş sistemimiz her bir 10.500 yılda bir foton kuşağına girmekte. Foton kuşağı torus şeklinde (araba lastiği biçiminde) bir kemer ve bunun kalınlığı (çapı değil, kemerin kalınlığı) 2000 ışık yılı. Önemli bir husus elektrikli hiçbir aygıtın ise foton kuşağına girildikten sonra hiçbir şekilde çalışmaması. 2000 yıl boyunca sürecek olan safhada elektrik enerjisi ile çalışacak araca ihtiyaçta olmayacak zaten. Çünkü süperbilinç halinde olma hali ve foton enerjisi kullanabilecek teknoloji ile elektrik enerjisini kullanmaya ihtiyacımız olmayacak. Fotonun aslında elektrik enerjisi de taşıdığı biliniyor ama elektrikli aletler çalışmayacak değişik bir yazı olmuş ama araştırınca bilimkurgu yönümü tatmin edicilikten öteye gidemedi. Umarım insanlar da o gözle bakmaya başlar. Hataların üzerinden kavramlar oluşturulamaz. Foton kuşağı (Photon Belt) konusunda daha detaylı bilgi için Virginia Essene'nin "Galaktik İnsan" kitabını tavsiye edebiliriz. alıntı.... ve bu kitapta hiçbirzaman Paranormal / Parapsikoloji / Terminoloji terimlerinden öteye gidemeyecektir. 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Carlos11 Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 20, 2008 Eline saglik thumperest .Dusuncelerimin tercumani olmusun. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Secret_Sun Yanıtlama zamanı: Ekim 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 25, 2008 teşekkürler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
x12tr Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 hollanda,isviçre ve kanada da devasa yeraltı sığınakları inşa ediliyor acaba neden?? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Harry Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 ya benim çok merak ettiğim birşey var o da şu bu foton kuşağına girdiğimizi biz anlayacak mıyız? yoksa "girdik ya işte" diye inanç mekanizmamıza mı kalacak? somut olarak anlaşılacak inşallah yoksa 2012 de hiçbişey olmazsa yine çıkıp birileri işte giriş 2012 de başladı ama süreç sürüyo, süreç şu günde bitecek mi denecek nedir olay çözemedim yani... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
enony Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2008 bazen bana çok güzel yazılmış bir masal gibi geliyor ama neyse. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CREMATORY Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2008 Benim bildiğim foton çok kuvvetli bir enerji ancak bu enerjinin insanlığa zarar verip vermeyeceği konusunda nasıl bu kadar eminler? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.