KATA Oluşturma zamanı: Aralık 17, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 17, 2007 yazmaya basladım sonra bugun devam ettım ... ımla renk uyumsuzlugu ıcın kusura bakmayın:) bir melek yanıma geldi ve şunları söyledi: Ey acınası,budala genc adam!Ey ıgrenc ınsan'Ey korkunc durumdaki kişi!kendine tüm bir sonsuzluk için hazırladığın ve böylesine büyük bir hızla gittiğin o sıcak,alev alev yanan zindanı iyice bir düşün. Dedım kı:belki bana sonsuz yazgımı göstermek istersin,ve böylece onun üzerinde birlikte uzun uzadıya düşünürüz;ve anlarız senin yazgının mı yoksa benımkının mi daha arzu edilir olduğunu Böylece beni alıp bir ahırın ve bir kilisenin içinden geçirdi ve kilise altındaki,sonunda bir değirmen bulunan mahzene indirdi;degırmenın ıcınden gecıp bir magraya vardık,buyuk yılankavi magradan asagılara el yordamıyla can sıkıcı bır sekılde ındık ta kı altımızdakı aşağı dünyanın göğü gibi sınırsız bir uçurum belirene dek,ve ağaçların köklerine tutunup bu enginliğin üzerinde asılı durduk;ama ben dedim ki istersen kendimizi bu boşluga bırakabılır ve tanrının takdirinin burada da var olup olmadıgını anlayabiliriz;sen istemezsen bile ben yapacağım bunu;ama su yanıtı verdi:haddini bilmezlik etme.Ey genc adam,ve bız burada dururken az sonra,karanlık geçip gittiğinde belirecek olan yazgını görmeye bak Böylece bir meşenin kıvrılmış köküne oturarak onun yanında kaldım;o derinliklere doğru başaşağı sarkan bir mantarda asılı duruyordu.Yanan bir şehrin dumanları gibi alev rengiinde olan sınırsız uçurumu gitgide daha açık secık görmeye başladık;altımızda muazzam bir uzaklıkta kapkara ama parıldayan bir güneş vardı...onun çevresınde,üzerlerinde cürüyüşten türemiş hayvanların en dehsetlı biçimleriyle sınırsız derinliklerinde uçuşan ya da daha doğrusu yüzen avlarının peşinden ağır ağır ilerleyen dev örümceklerin dönüp durduğu alev rengınde yollar vardı ve hava bu yaratıklarla doluydu ve sanki onlardan oluşmuş gibiydi.bunlar seytanlardır ve onlara havanın melekleri denir.O zaman arkadaşıma sordum,sonsuz yazgım hangisiydi? dedı kı:sıyah ve beyaz örümceklerin arasında.ama simdi,siyah ve beyaz örümceklerin arasında bir bulut ve ateş patlaması ve dalgalanması derinlikler boyunca alttaki herşeyı karartıyordu,öyle ki aşağı dünyanın derinlikleri bir deniz gibi kapkara oldu ve korkunc bır sesle dalgalandı;sımdı altımızda kara bır fırtına dısında görüln hiçbirsey yoktu,ta kı bulutların ve dalgaların arasından doğuya bakarak bir kan şelalesinin alevle karıştığını gören vebizden pek fazla taş atımı uzakta olmayan bir noktada canavarsı bir yılanın pullarla kaplı kıvrımı belirip tekara batana dek.en sonunda doğuda,yaklaşık üç merideyen ötede,dalgaların üstünde alev rengi bir ibik belirdi,altın kayalardan yapılma bir tepe gibi yavasca yükseldi vebiz sonunda denizin onlardan buhar bulutları halinde kaçtığı,fesrengi ateşten iki küreyi fark ettik ve sımdı bunun Levaithanın kafası oldugunu görüyorduk;alnı bir kaplanın alnındakilerini andıran yeşil ve mor,düzensiz cizgilere bölünmüştü :az sonra agzımın ve kırmızı solungaclarının kudurmuş köpüklerinin hemen üstünde asılı durduğunu,kara derinlikleri kandan ışınlarla hafifçe boyandığını,ruhani bir varlığın tüm öfkesiyle bize doğru ilerlediğini gördük. Dostum melek bulunduğu yerden yukarı,değirmene doğru tırmandı: ben tek başıma kaldım;ve sonra bu görüntü kayboldu,ve kendimi ay ışığında bir ırmağın yanındaki hoş bir kıyıda oturmuş,harpıyla birlikte şarkı söyleyen bir harpçıyı dinler halde buldum,ve şarkısının konusu şuydu:Kanısını asla değiştirmeyen adam durgun su gibidir ve zihnin sürüngenlerini besler. Ama ayağı kalktım ve değirmeni aradım,ve orada bana şaşkınlıkla nasıl kurtuldugumu soran meleğimi buldum.Yanıt verdim : Gördüğünüz her şeyın kaynagı senın metafiziğindi;çünkü sen kaçıp gittiğinde kendimi ayoşığında bir kıyıda,bir harpçiyi dinlerken buldum.Ama simidi benım sonsuz yazgımı görmüş olduğumuza göre,ben de sana seninkini gösterecek miyim?Teklifime güldü,ama onu ansızın güç kullanarak yakalayıp kollarımın arasına aldım,ve gecenin içinde batıya doğru uçtum,ta ki birlikte dünyanın gölgesinin üstüne çıkana dek;sonra kendimi onunla birlikte dosdoğru güneşin cisminin içine fırlattım;burada beyaz giysilere büründüm ve elime Swedenborg un ciltilerini alarak bizi o görkemli diyardan düşmeye bıraktım ve tüm gezegenleri geçtik ta kı Satrüne ulaşana dek;burada dinlenmek için durdum ve sonra Satrünle sabit yıldızlar arasındaki boşluğa atıldım. İste dedım burada senin yazgın,bu yerde; eğer yer denebilirse buraya.Az sonra ahırı ve kiliseyi gördük ve onu mihraba götürdüm ve İncili açtım,ve işte!o derin bir kuyuydu ve meleği önüme katarak oraya indim;az sonra tuğladan yapılma yedi ev gördük,birine girdik;içinde bellerinden zincirlenmiş,birbirlerine sırıtan ve saldıran,ancak zincirlerinin kısalığı tarafından engellenen bir grup maymun,şebek ve bir türe ait tüm hayvanlar vardı;ancak bazen sayılarının arttığını ve o zaman zayıfların güçlüler tarafından yakalandığını ve sırıta sırıta önce cinsel ilişkide bulunulup sonra da yendiklerini,uzuvlarının bedenleri çaresiz bir gövdeden ibaret kalana dekteker teker koparıldığını gördüm;apaçık bir hoşnutlukla sırıttıktan ve bu gövdeyi öptükten sonra,onu da yiyorlardı ve orada burada bazılarının tadını çıkara çıkara kendi kuyruklarından kopardıkları et parçalarını yediklerini gördüm;pis koku ikimizi de son derece rahatsız ettiğinden değirmene girdik, ve ben elimde taşıdığım bir beden iskeletini getirdim,ki değirmende Aristonun Analitikleriydi Sonunda melek söyle dedi: hayal gücün beni aldattı ve utanc duymalısın Yanıt verdım:ikimiz de birbirimizi aldatıyoruz,ve tüm eserleri yalnızca anlaıtıklerden ibaret olan seninle sohbet etmek zaman kaybından başka birsey degıl. Karşı çıkış gerçek dostluktur. *Leviathan fenıke mıtolojısınde canavar ve tevratta adı gecen buyuk su canavarı *Emanuel Swedenberg 1668-1772 isveclı bılım adamı,mıstık ve tanrıbılımcı Ögretısınde kendısının kutsal kıtabın sımgesel anlamalarını cözmekle görevlendırıldıgını savunuyordu __________________ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2007 Sonunda melek söyle dedi: hayal gücün beni aldattı ve utanc duymalısın Yanıt verdım:ikimiz de birbirimizi aldatıyoruz,ve tüm eserleri yalnızca anlaıtıklerden ibaret olan seninle sohbet etmek zaman kaybından başka birsey degıl. Karşı çıkış gerçek dostluktur. eline sağlık güzel paylaşım. leviathan bir ara araştırdığım bir melekti. burada da karşıma çıktı detayına ineceğim. güzel paylaşım ama karma veremiyorum eheh Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
losteirosss Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2007 leviathan melek değildir... william blake kusursuz çok büyük bir şair,ressam ve mistikti... özellikle cennet ve cehennemin evliliği adlı eserini tavsiye ederim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.