Jump to content

Grips Tiyatrosu..


pithc

Önerilen Mesajlar

NJA TUCKERMANN ALMANYA’DAKİ GERÇEKÇİ ÇOCUK TİYATROSUNU, ÖZELLİKLE DE GRİPS TİYATROSU’NU ANLATIYOR:

 

Çevirmen: Kadir Çevik

20 Kasım 2003 / Alman Kültür Merkezi, Ankara

 

“Almanya’da çocuk tiyatrosu fenomenleri Türkiye örneğine benziyor: Diş macunu firmasının sponsorluğunda, diş fırçalamanın yararlarını işleyen çocuk oyunları yapılması gibi. Öğretmenler ve tiyatrocular arasında gerilim orada da var: Öğretmenler tiyatroya öğrenci götürmektense, toplulukların ayaklarına gelmesini istiyorlar. Ve Türkiye’de “Çanta Tiyatrosu

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

gece okuyucam, değerlendircem, başını ağrıtıcam ama şimdi netten çıkmam lazım... gece bittin sen pithc abiiiiii....

--------------------

aslında okurken aklıma, küba ve vietnam'da devrimcilerin yaptığı gerilla tiyatrosu aklıma geldi. İlk doğuş zamanalrında tamamen doğaçlama ve halk katılımı ile oynan oyunlar daha sonraları sahnelere taşınınca ya da diğer bir deyimle, kurumsallaşmaya başlayınca çözülüp dağılmıştı. grips tiyatrosununda akibeti biraz ona benzemiş, çocuk tiyatrosu olarak doğan ama temeline çocukalrı alıp bir muhalefet tiyatrosu olarak gelişen bir tiyatro gitgide kurumsallaşarak en sonunda dağılma dönemine girmiş. Aslında, güzel olan şu, klasik tiyatro anlayışının dışındaki bütün akımlar her şekilde daha iyi ve halka daha yakın oluyorlar. Salon tiyatrosuna geçtikleri vakit ise çözülmeye başlıyorlar...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

evet birun nedense tiyatro akımları kurumsallasmadan önce gercekten tiyatro yapılıyormus sonra sahneye gecince belli bi sure sonra dagılıyor ve dogaclama oynanan oyunlar tekst haline getiriliyor bu ne kadar iyi ne kadar kötü bilemiyorum...

 

grips tiyatrosunu ayıran tek sey biri cocuk amaclı digeri ise halk için yapılması...:D...bana göre gunumuzde tek dogaclama tiyatrosu tiyatro sporu kaldı onunda içerigi gulmek...:Dtsk birun...:D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ilginç olan bi nokta da, tiyatro dporu olarak adlandıran akımın, politik tiyatronun 60'lı yıllarda ortaya çıkan doğaçlam tarzından etkilendiğidir. Çünkü, gerek grips tiyatrosu, gerekse de politik tiyatrolar, doğaçlamayı bir tarz olarak tiyatro dinyasına kabul ettirebilmişlerdir...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Grips Tiyatrosu:

 

Berlin’de yalnızca kendi ürünlerini oynayan, örnek nitelikte çocuk ve gençlik tiyatrosu. Oyunları 21 dilde oynanmış, bir çok profesyonel tiyatroca 300’den çok ele alınmış olan ve yurt içi ve yurt dışı turneler de yapan Grips Theater, önce 1966’da gerçekçi ve bağımsız bir çocuk tiyatrosu olarak, çocukların gündelik toplumsal yaşam sorunlarına yönelik olaylara çocukların gözünden bakan oyunlarıyla öne çıkmış; 1971’de ise, Reichskabarett’nin dağılmasıyla 1972’de varlığını kazanmıştır. Berlin Senatosu’ndan ödenekli olan Grips Theater, kolektiv bir tiyatro çalışmasıyla etkinliklerini yürütmekte; bütün toplulukça yapılan tartışmalar sonunda oyun yazmaya geçilmekte, oyun yazarı oyunun işleniş sürecinde yer alarak oyunu toplulukla birlikte geliştirip biçimlendirmektedir. Grips Theater’ın genellikle 200’den çok temsil yapan oyunları şöyle örneklendirilebilir: Klasik “iyi” çocuk kişisine dayanmadan okul aksaklıklarını ele alan ve sonunda pedagogların okullarda eğitim sistemi üstüne rapor yazmalarına yol açan Doof Bleibt Doof (1973, Budalalık budalalık olarak kalır); evde televizyonun bozulması sonunda çocuklarıyla ilgilenmek zorunda kalan bir aileyi veren Ruhe İm Karton (1973, Karton içinde Huzur); yabancı düşmanlığının nasıl topluma yerleştirildiğini ve dayanışma yoluyla nasıl tersine çevrilebildiğini gösteren Ein Fest für Papadakis (1973, Papadakis için Şenlik): sanayi işçilerinin dünyası üstüne bir mesel olan Ruckzuck Maschine (1974, Kartbasma Makinası). 1974’te kendi alan tiyatro yapısına geçen Grips Theater. 1975’ten sonra yalnızca çocuklar için değil, ama gençler için de tiyatro yapmaya başlamıştır: Grips Theater’ın Latin Amerika’daki bir “muz cumhuriyeti” nde oyunlar oynayışını ve çok uluslu bir kuruluş tarafından bastırılmasını veren Banana (1979, Muz), sanayi artıkları yüzünden çevre kirlenmesini bir öğretici oyun içinde kabere-revü tarzında işleyen Wasser im Eimer (1977, Kovadaki Su); gençlerin beklentilerini, özlemlerini, düşlerini ve kendilerini kandırmalarını ele alan Die Schöste Zeit im Leben (1978, Hayatın En İyi Zamanları).

 

 

Kaynak : Tiyatro Ansiklopedisi; Aziz Çalışlar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...