Satır Atlayarak Okuyun!

satır atlayarak oKuyun

Bill Clinton;

Türkiye bizim her zaman dostumuz

olan bir ülkedir. Hep onurlu ve bizimle eşit

olmak istemiştir, bunu biliyoruz. Çıkarlarımız

her şey demek değil. Dünya barışının sürekliliği

için Türkiye'yi de diğer yoksul ülkeleri de

dostça selamlıyoruz. Bu yolda tum birikimimizi

kullanmak zorundayız. Türkiye bizim kö-

tu ve iyi günde müttefikimizdi, bir nevi ai-

lemizdir.

Bülent Ecevit

Benim solcu bir politikacı olduğuma

kuşku duyulamaz. Yolumdan döndüğüme

hala inananlar varsa, onların akıllarına

hayret ederim. Her kesimden sabit fikirlilere

şaşarım. Aslolan her zaman ve her konuda

halkın isteğidir. Sağcıların kıblesi ise hep

Amerika Birleşik Devletleri'dir. Ben de

halkım için varım ve tüm hizmetlerimle

onların bir memuru olmaktan kıvançlıyım!!!

çoook süper ya

teseKKur ederım..

gerçekten güzel çalışma yapmış bunu hazırlayan

mükemmel

nasıl bulup çıkartıyolar böle

mükemmel olmuş güldüm baya okurken

bu yazılanlar gibi bi kaç benzer yazı okumuştum süper ama tebrikler

Güzelmiş...

Evet güzel Bu satır atlayarak yazıp okuma olayı ben ortaokuldayken çok moda birşeydi. Hatta herkes tarafından bilinen bi metin vardı elden ele gezen çok ayıp bişiydi ama o Onu hatırladım bunu okuyunca..Nerden nereye

guzel saol paylasım için

Bu türün bir adı var mı?

bir de çocukken elden ele dolaşan abuzittin efendi hikayesi vardı buna benzer. sadece "...mezarının üstünde bir abide gibi durur." kısmını hatırlıyordum. konu sayesinde devamını buldum. o zaman esasında pek çok komik olmayan şey gibi, bu hikayeyle de  güler eğlenirdik ama belki de özellikle özal zamanının elma şekerli suç eğilimlerine ışık tutuyordu. hikaye, üçüncü sayfa haberlerinin sık sık birinci sayfaya manşet olabildiği, haftalarca konuşulabildiği günümüze de hiç uzak değil:

Abuziddin efendi köyde çok sevilen bir kişiydi. köy erkeklerine İb-
ni Sînâ’nın bazı kitaplarından haram, helâl, doğruluk, iyilik ve de fit-
nelik hakkinda uygulamalı dersler verirdi. Köydeki bütün kadınlara si-
cimle örgü, yemek, çocuk bakımı, ev ekonomisi, sağlık, nakış ve di-
kişle ilgili muazzam bilgiler verirdi. Köydeki bütün küçük çocukları el-
ma şekeri ile sevindirir, çeşitli kitaplardan onlara masallar ve hikaye-
ler anlatır arada fırsatını buldukça hepsini meydana toplar birlikte si-
nemaya götürürdü. Evinin bahçesine yeşil biber, domates, patlıcan e-
kerdi. Bu onun en büyük zevkiydi. Topladığı patlıcan ve biberleri gö-
mer, toprağın altında pişirirdi. Sonra da onlari tek tek zevkle keci sü-
tüne sokar, tadına doyamazdı. Bu onun en güzel yöntemiydi. Am-
ma en cok da yemesini severdi. Az göbekliydi.Kurufasulye pilav ve ca-
cuğu görünce ağzının suyu akardı. Üstüne başına çok önem verir  ta-
radığı saçlarını briyantinle şekillendirirdi. Kravatını gömleğini ütüler ku-
şaklarını beline dolardı. Abuziddin Efendi olgun yaşta öldü. Ama ya-
şamı boyunca millete hep hizmet etti. Elinden düşüremediği fildişi ta-
rağı mezarının üstünde bir abide gibi durur.