Jump to content

Öpücük Balığı...pıt pıt pıt...(Atilla Atalay)


losteirosss

Önerilen Mesajlar

Masallar biter mi, biter işte. Arasına reklam girecektir, güzellik maskesi takılacaktır, savaş vardır, birileri öldürülecektir, birini kör bırakacaksınızdır, birinin yüreğini söküp atacaksınızdır.. Zehirlenecek denizler, ağlatılacak çocuklar.. İşiniz vardır yani, öyle önemli, öyle vazgeçilmezdir ki..

 

 

 

 

cok güzeldi..... tesekkürler...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sıdıka karakterinin de yaratıcısı Atilla Atalay.. İlk Yalnızlık Aletleri ' ni okumuştum.. Çok güzel bir üslubu vardı.. O zamanlar kitapları sevmezdim ama Yalnızlık Aletleri ' ni sevmiştim.. Başarılıdır yazarımız..

Bu öyküsü de Sıdıka / Öpücük Balığı kitabından alınma... Çok güzel bir öykü.. Sana da Elesis e de çok teşekkürler.. Ben bunun bir de kitabı alayım..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İlk okuduğumda Sezen Aksu'nun "git" isimli şarkısı çalıyordu,şarkıyı her duyduğumda aklıma gelir....

Binlerce söz var aslında söylenecek,ama yeri değil

Hem yazsam da para etmeyecek....

 

para etmezse etmesin yazdıkların,yazdıklarım(ız).bi kalbin değerini ne ödeyebilir ki.:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yazalım o zaman :)

Hiç öpücük balığım olmadı benim.Hollywood mirası şehvetli öpüşmelerle meşguldüm.Kedileri tekmelemedimse de insanlar hep kedi tekmeleyicisi bildi beni.Nice balıklar besledim zamanında.Sonra akvaryumların hapishane olduğunu fark ettim.Bir sirk fakirliği çökerdi balıkların üzerine camekanların ardında,öğrendim.Güldüm gerçeklere,dalga geçtim,küfrettim kimi zamanlar,insanlar bunların tümünü farklı gözükmek için yaptığımı sandılar,içimden geldiği gibi davranmaya cesaret edebildiğime ihtimal vermedi hiç kimse.tıpkı kimsenin içimde öpücük balığını bekleyen bir Peter Pan olduğunu kabullenememesi gibi...

Doğru,ben de aşık oldum,silik bedenlerin üzerine giydirdiğim kılıflardan ibaretti aşklarım hep,yeni gördüm bunu.Hiç biri benim aşık olduğum kişi değildi,onları aşık olduğumun yerine koymuştum,çünkü aşık olduğum yoktu,aşık olduğum bir hayaldi sadece.

Sonra oyunlar başladı,kaçan kovalanır oyunu önce,"yüz verirsen astarını ister" sonra,sonra adını hatırlayamadığım bir sürü oyun.İlişkiler,insanların birbirilerini tüketmeleri için oluşturulan maskelerdi artık....

Yada zaman geçirmek için oynanan oyunlar.Küçük bir çocuğun jan janlı oyuncakçı vitrinine bakması gibiydi sevgilimin bana bakışı.Merak,ihtiras ve lanet bir tüketme tutkusu....

Sevgi yoktu,sadece sevdiğimizi sanıyorduk ve herşey karşılıklı olmalıydı.Ortak çıkarlar üzerine kurulu bir iş anlaşması gibi...

Nerde karşılıksız sevgi?Nerde özlemek?Nerde senin olmadığını bilsen bile onun mutlu olmasını istemeler?Aşk nerde?!?

Gerçekten cesaret edemiyor muyuz karşılık beklemeden sevebilmeye?

--------------------

 

"Mutluluğunuz sizin, benim aşkımdadır,

Dinleyin beni, ben dilersem eğer, siz

Benimle bir olabilirsiniz.

İhtiras alışverişine kim giriyor, kim?

Aşkımı satıyorum ben,

Hayatı pahasına bir gecemi benim

Söyleyin, kim satın alacak içinizden?"

 

Aleksandr Sergeyeviç PUŞKİN

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...