boogee Oluşturma zamanı: Ocak 17, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 17, 2008 A A CAPELLA (İtal.): Çalgı eşliği olmayan koro. ACCELERANDO (İtal.): Hızlanarak. ADAGİO (İtal.): Yavaş tempo. ADAGIETTO (İtal.): (1) “adagio Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boogee Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2008 E ENSEMBLE (Fran.) Beraberlik, topluluk. EŞLİK (Fran. Accompagnement): İnsan sesi yada tek çalgı için yazılmış yapıtlarda, başlıca ses yada seslere yardımcı durumda olan çalgı bölümü. ETUDE (Fran.): Çalışma yada terim parçası. Bu amaçla yazılmış pek çok parça, anlatımla ilgili bağımsızlıkları yönünden, başlı başına birer sanat yapıtı değeri taşımaktadır. Örnek: Chopin veya Debussynin piyano étudeleri. F FALSETTO (İtal.): Erkek seslerinin normal alan dışında tiz, kadın sesine benzer sesler çıkarmak amacıyla başvurdukları yöntem. FANDANGO (İsp.): üç zamanlı, canlı, gitar ve kastanyet eşliğiyle oynanan İspanyol dansı. FANFAR (Fran. Fanfare): Maden çalgıların çaldığı, genellikle şenliklerde ve törenlerde ilgi çekmek için kullanılan müzik. FANTAİSİE (Fran. İtalyanca:fantasia. Almaca:Phantasiestück. İngilizce:Fancy): Bağımsız biçimli parça. Başlangıçtaki anlamına göre, bölüm benzetmelerinin imitation ların önce metot kurallarına uygun olarak, sonraları kontrapunta yazısında daha büyük özgürlükle yapıldığı parçalar. 18. yya kadar yazılmış fantasieler, Bachda en kesin ilkelerini bulan fuga yazısını hazırlanmıştır. FRANDOLE (Fran.): Fransız halk dansı. Jige benzer. FİNALE(İtal.): Konçerto, senfoni, opera gibi uzun, yada çok bölümlü bir bestenin son bölümü. FOLİA: Eski Portekiz dansı. FORLANA: Jige benzer İtalyan dansı. FORTE (İtal.): Güçlü. FUGA (Lat. Fransızca: Fugue): Kontrapunta yazısı biçimlerinden biri. Tema (yada, başka bir deyişle konu) bir seste sunulur ve sonra öbür seste birbiri ardından benzetiş yoluyla konuyu izler. Fuga sözcüğü Latincede kaçmak anlamına gelir. Nitekim Fugada seslerin birbiri ardına sıralanması kovalamayı andırmaktadır. FENEBRE (İtal.): Yaslı. Marcia funebre: Cenaze Marşı. FUOCO, CON (İtal.): Ateşli. FURİANT: Çabuk tempoda bir Bohemya dansı. FURİOSO (İtal.): Öfkeli. G GAVOTTE (Fran.): Fransada 18.yy.dan sonra yaygınlaşan oynak bir dans türü. GİOCOSO (İtal.): Sevinçli, şen. GİUSTO(İtal.): Tam. Doğru. Allegro guisto: Aşırılığa kaçmayan, kesin vuruşlu hızlı tempo. GLİSSANDO(İtal.): Kaydırma, piyanoda parmağı tuşların üstünden hızla geçirme. Yaylı çalgılarda telin üstünde kaydırma. GLOCKENSPİEL: Büyüklerine göre, tınıları belirli çelik parçacıklara tokmakla vurularak çalınan, ses boyutları beş oktava dek ulaşan çalgı. GRANDİOSO (İtal.): Büyük, ihtişamlı. GRAVE (İtal.): Çok yavaş tempo. GRAZİOSO (İtal.): Sevimli yada ince duygulu. H HABANERA (isp.): İspanyada yaygın Küba kaynaklı dans. Kübaya Afrikadan gelmiştir. İki vuruşludur. Ritm özelliği, birinci vuruşun noktalı oluşudur. HARMONİCA: Ağız mızıkası. Ağız orgu. Sesi, üflenince titreyen maden kamışlarla çıkar. HARMONİUM: Kamışlı org. 1810 yılında Fransız Grélé bulmuş. 1842 yılında Fransız Deboin geliştirmiştir. Piyanoya benzer. Kullanışlı ve sesi orgu andırır. I IMPROMTU (Fran.): Doğaçtan yorum anlamına gelmekle birlikte 19. yyda gelişmiş şarkı (Lied) biçiminde yazılmış parçalar için kullanılmıştır. IMPROVISATION(Fran.): Doğaçtan yorum yada söyleyiş. Müziği hazırlıksız olarak içe doğduğu gibi, hem yaratma hemde yorumlama sanatı. INTERLUDE (Fran.): Bir yapıtın ana bölümleri arasında yorumlanan parça. INTERMEZZO (İtal.): (1) Başlangıçtaki anlamına göre, bir oyunun perdeleri arasında dekor değişmesine ve oyuncuların hazırlanmasına fırsat vermek için sunulan müzikli kısa oyun. Intermezzolar sonraları opera perdeleri arasında da oynanmıştır. (2) Operalarda ara müziği J JİG: İngiliz kaynaklı, hızlı dans. JOTA (isp.): Bir çift dansçının oynadığı, hızlı tempoda kastanyet eşlikli İspanyol dansı. K KAMMERMUSİK (Alm.): Oda müziği. KANON (Fran. Canon) Çok ses yazısı türlerinden. Ses girişleri, dizinin türlü katlarında tekrarlama yoluyla birbirini izler. KANTAT (İtal. Cantata): Başlangıçtaki anlamına göre söylemek, teganni edilmek için yazılmış parça. Bugünkü anlamına göre, operada olduğu gibi, metni bir olayı bir konuyu anlatan, fakat sahnede oynamak için hazırlanmamış, bir yada birkaç solo şarkıcı ve orkestra (ve bazı kere de koro) için yazılmış yapıt. KAPELLEMEİSTER (Alm.): (1) Orkestra yöneticisi. (2) Kilise müziği yöneticisi. KASSATİON (Alm.): 18. yyda süitin türlerinden. KASTANYET: İspanya ve Güney İtalyada halk müziğinden yayılan kestaneye benzeyen, birbirine bağlı iki tahta parçası. Bolero, fondago ve tarello gibi halk danslarında süsleyici bir ritm unsuru olarak çalınır. KOLORATURA (İtal.): Çalgılarda ver insan sesinde süslü geçitler. Terim genellikle, bu türlü geçitleri ustalıkla söyleyebilen lirik sopranolar için kullanılır. KONÇERTO (İtal.): Genellikle tek, bazen de birden çok çalgı için, orkestra eşliğiyle yazılmış beste. Concerto grosso: Küçük bir çalgı grubunun (concertino), orkestranın geri kalan çalgılarıyla (ripieno) karşıt durumda olduğu yapıt. KONSERVATUVAR (Fran.): Müzik öğrenimi için kurulmuş büyük okullar. İlk konservatuvar Napolideki San Maria di Loretodur. KONTRALTO (İtal.): En pes kadın sesi. KONTRAPUNTA (İtal.): Birden çok sesi birleştirme kurallarının tümü. Armoniyle yakından ilgilidir. KONZERTMEİSTER (Alm.): Senfoni yada opera orkestrasında baş kemancı. Yalnız kemanlardan ve öbür yaylı çalgılardan değil, yöneticiden sonra bütün orkestranın çalışma beraberliğinden sorumlu kişi. KUARTET(Fran.): Dört çalgı yada dört ses için müzik. Dört çalgılık, yada dört seslik topluluk. En yaygın dörtlü çalgılaması, iki keman viyola ve viyolonselden kurulan topluluktur ve bu ortam için sayısız yapıy verilmiştir. KUİNTET, KENTET (Fran.): Beş çalgı, yada beş ses için müzik. Beş çalgılık yada beş seslik topluluk. L LAENDLER: Kaynağı Avusturya olan ¾ ölçülü dans. Valsin doğumuna yol açmış viyana klasikleri bu dansı bazı yapıtlarında kullanmışlardır. LARGAMENTE, LARGO (İtal.): Geniş anlamında. Çok yavaş tempo. LARGHETTO (İtal.): Largodan az daha hızlı. LEGGİERO (İtal.): Hafif. LEİTMOTİV (Alm.): Kişilerin yada olayların tanıtılması için kullanılan, melodik, ritmik yada armonik kimliği olan cümle bölümleri. Genellikle operada kullanılır. Wagnerin operalarında Leitmotivlerin özel bir önemi vardır. LENTO (İtal.): Yavaş. LİBRETTO (İtal.): Küçük kitap anlamına gelir. Opera metni, opera oyunu. LOURE(Fran.): 18. yy. süitlerinde rastlanan bir tür halk dansı. M MAESTOSO(İtal.): Görkemli. MALAGUENA: Malaga kaynaklı, Endülüste yayılmış İspanyol halk dansı. MEİSTERSİNGER (Alm.): 14. 15. ve 16. yylarda Almanyada birlikler ve loncalar kurmuş ozan ve şarkıcılara verilen ad. MELODİ: Ritm öğesinden yararlanarak, bir biçim için art arda çizilmiş notalar. MELODRAM: Müzikle birlikte, melodisiz olarak, düz okuma durumda söylenen dram. Müzik eşliğiyle bir anlatıcı için hazırlanmış yapıtların türüne verilen ad. MENUETTO (İtal.): 17. yyda ortaya çıkmış. Fransa kaynaklı, üç zamanlı saray dansı. Adı küçük anlamına gelen menu sözcüğünden türemiştir. Ufak adımlarla oynanması bu adı gerektirmiştir.müziği önce süitlerde yer almış, sonra sonat biçiminin bölümlerinden biri olmuş, yerini scherzoya bırakıncaya kadar kullanılmıştır. METRONOM: Müzikte zaman ölçen, bir parçanın tempo hızını belirten araç. Prensibini 1596da Pariste Etienne Loulie bulmuş, 1816da Johann Nepomuk Maelzel ilk metronom fabrikasını kurmuştur. MİSSA (Fran.): Katolik kilisesi tören müziği. Başlıca bölümleri Kyrie, Gloria, Sanctus ve Benedictus, Agnus Dei. Her bir parçanın iç biçimini sözler düzenler. Missa büyük biçim olarak süiti andırır. MODULATİON (Fran.): Bir tonaliteden öbürüne geçme. Modülasyon. MONODRAM: Tek şarkıcı için opera. MOTİF: Bir yapıtın kuruluşunun ana öğelerinden biri olarak kullanılan ve bir müzik fikrinin kaynağı olan parça. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Depressive Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2008 tebrik ediyorum boogee süper bi calısma ve azim örnegi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boogee Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2008 N NOCTURNE, NOTTURNO (fran, İtal.): Gece Müziği anlamında kullanılır. İlk terim olarak durgun, düşünceli, ve duygulu piyano parçalarını anlatmak için John Field tarafından kullanılmıştır. Bu türde en olumlu, en ünlü parçaları Chopin yazmıştır. NONET: Dokuz çalgı için yapıt. Dokuz çalgıdan kurulmuş topluluk. NOTA: Müzik yazısı. Sesleri gösteren işaretler. O OKTAV (İng.) Sekiz sesli aralık. OKTET (Fran.): Sekiz çalgılı topluluk. Sekiz çalgı yada sekiz üyeli topluluk için yazılmış yapıt. ONİKİ NOTA MÜZİĞİ: Yarım ses aralıklı kromatik dizideki oniki notanın besteci tarafından bağımsızca seçilip sıralanışı ile ortaya çıkan diziye dayanan müzik. Oniki nota dizisi prensibini bir tonal düzen yerine, yeni bir düzen kurma amacıyla Avusturyalı besteci Arnold Schoenberg hazırlamıştır. OPUS (Lat.): Yapıt anlamında kullanılır. Bazı besteciler yapıtlarının bestelenmiş yada yayınlanmış sırasını belirtmek için Op. Kısaltmasını ve yapıtın sıra numarasını kullanırlar. P PARTİSYON (Fran.): Çalgı yada ses bölümlerinin birlikte okunmasını sağlamak amacıyla birbiri üstüne sıralanış notası. PARTİTA (İtal.): 17. yyda art arda çalınan dans parçaları dizisi. Bach, terimi iki anlamda kullanmıştır. (1) süit karşılığı, (2) org choraleleri üzerine çeşitlemeler. PASSACAGLİA (İtal.) : İspanyolca sokak şarkısı anlamına gelen passagallo sözcüğünden 17. ve 18. yy. süitlerinde rastlanan, orta yavaşlıkta, üç zamanlı, tekrarlanan figüre (ostinatoya) dayanan dans biçimi. PASSION: İsanın haçlanması ile ilintili kutsal metin üzerine koro, solo şarkılar ve çalgı eşliği için bestelenen bir tür oratoryo. Ortaçağda mystére ve devozionelerden türemiştir. PASTORAL: (1) Konusu genellikle efsanelere dayanan müzikli oyun. Operanın öncüsüdür. Renaissance İtalyasında ortaya çıkmış, sonra özellikle Fransada gelişmiştir. (2) Çobansı nitelikte çalgı müziği yada şarkı. Musette ve Siciliana pastoral biçimlerdir. PİANO, PİANİSSİMO (İtal.): Hafif, yumuşak çok hafif, çok yumuşak. PİCCOLO(İtal.): Küçük flüt. Ses alanı normal flüte kıyasla bir oktav yukarıdan başlar. PİU (İtal.): Çok. PİZZİCATO (İtal.): Yaylı çalgılarda bir geçidin yayla değil, tellerin parmakla veya tırnakla çekilerek çalınacağını belirten terim. POLACCA (İtal.): İtalyan tarzında yazılmış olmakla beraber dansın ritmik özelliklerine bağlı bir tür polonaise. POLİTONALİTE (Fran.): Birden çok ve birbirinden ayrı tonalitelerin bir arada kullanılması. POLKA: Bohemya kaynaklı, hızlı tempolu dans. POLONAİSE (Fran.): Polonya halk dansı. Orta yavaşlıktadır. PRESTO (İtal.): Çabuk. PRESTİSSİMO (İtal.): Çok çabuk. PRIMADONNA (İtal.): Birinci Kadın anlamına gelir. Operalarda baş kadın şarkıcı. Q QUATRE NOTES CONTRE UNE: Bire karşı dört nota kullanarak yapılan iki partili kontrpuan. QUİETO: Sakin anlamında kullanılır. QUİNTON: 18. yy.a ait eski bir Fransız kemanı. QUODİLBET: (istendiği gibi, dermece) 16. ve 17. yy.larda polifonik vokal bir eserin farklı eserlerindeki birkaç popüler melodi ve metnin komik bileşimi bu kelimeyle adlandırılırdı. Bachın Goldberg Variationların sonuncusu bir quodilbet idi. R RALLENTANDO (İtal.): Yavaşlayarak. RAPSODİ: Belirli bir kalıp ve biçime bağlı olmayan genellikle halk temalarına dayanan çalgı müziği. RECİTATİVO (İtal.): Bir operanın oratoryonun yada kantatın teganni edilmeyip, söylenen, bir türlü konuşmayla sunulan bölümleri. RESİTAL: Bir konserde tek şarkıcı yada çalgıcının eşliksiz olarak bir veya birkaç yapıtı sunması. RİSOLUTO: Güçlü, kararlı. RİTM: Zaman içinde varolan müziğin yine zaman içinde belirtilmesi. Ritm müziğin üç ana öğesinden biridir. Öbür ikisi melodi ve armoni. Melodisiz ve armonisiz müzik olabilir ama ritimsiz bir müzik düşünülemez. ROMANCE: Besteciyi kesin bir kalıp biçimine uymak zorunda bırakmayan, genellikle duygusal parçalara verilen ad. RUBATO: İcrada geçici olarak kesin bir tempodan ayrılman ve nota sürelerini bir cümlenin anlamını açıklamak, yaymak amacıyla değiştirmek. S SALTARELLO: Hızlı tempoda eski İspanyol- İtalyan dansı. Lavta süitşerinde pavandan sonra yer alır. SCHERZO: Şaka anlamına gelir.sonat biçiminde Beethovenden bu yana menuettonun yerini almış olan bölüm. Tekrarlanan kesin çizgili bir ritmik figüre dayanır. Menuettoda olduğu gibi karşıt nitelikte bir yavaş bölümü (üçlü bölümü) vardır. SERENAD: Akşam müziği. Akşam yahut gece vakti, açık havada genellikle bir kadının penceresi altında söylenir, çalınır türde parçalar SONAT: Başlangıçtaki anlamıyla çalınmak, tınlatılmak için parça anlamında Üç yada dört bölümden kurulmuş yapıtın bütünü.. SONATİN: Küçük ve kısa sonat. SOPRANO: En tiz kadın veya çocuk sesi. SUBRET: Operalarda ve operetlerde genellikle hizmetçi kız rolüne çıkan hafif sopranolar sınıfına verilen ad. STACCATO: Notalarda belirtilen sesleri birbirine bağlamadan teker teker ayrı ayrı yorumlama. STRETTO: (1) Fuga yazısında, ana konu ile karşılığın üst üste geldiği ve seslerin birbirini daha yakından izlediği bölüm. (2) Parçanın sonunda tempo hızlanması (genellikle İtalyan operasında). SÜİT: 16. yy.da bir yandan halk arasında, öte yandan saraylarda gelişmeye ve yaygınlaşmaya başlayan dans parçaları demeti. Sanat müziği sınırları içinde yer edinmiş, 17. ve 18. yy.lar boyunca başlıca çalgı müziği ortamı ve sonat biçiminin öncüsü olmuştur. Allemande, Courante, Gavotte, Rigaudon, Loure, Passepied, Chaconne süitlerde rastlanan başlıca danslardır. SÜRDİN: Bir yaylı çalgıyı, yada maden nefes çalgısını sağırlaştırıcı parça veya tıkaç. T TANGO: Ritmi Habaneraya benzeyen (noktalı ritm) fakat daha çabuk tempoda dans. İspanyol-Amerikan kaynaklıdır. Meksikadan çıktığı sanılır. Arjantinde çok yaygındır. TARANTELLA: Çok hızlı ve canlı tempoda Napoli dansı. TEMA: Bir bestede başlıca müzikal fikir yada konu. İlk çok ses yazısında, üzerine kontrapuntanın kurulduğu cantus firmus. TEMPO: Müzikte sesin süresi üzerine kurulmuş, ses hareketlerinin süre ve hızlarını ölçmeye yarayan sistemlerin temeli. TENOR: En tiz erkek sesi. TOCCATO: Sözcük anlamı dokunmak için parça. Klavye müziğinde (org, klavsen) verilen ilk adlarından biri. Kuzeyli orgçular ve Bach fuga yazısında toccatalarda geniş yer vermişlerdir. TONALİTE: Bir bestede yada bir beste bölümünde bütün nota ve akorların, bir çıkış noktası durumundaki notayla ilgilerini düzenleyen sistemlerin bütünü. Tonalite, kendi başına, müzik yaratıcılığında bir amaç değil, fakat araçlardan yalnız biridir. TRANQUİLLO: Sakin, rahat. TREMOLO: Bir nota yada bir akorun çok hızlı olarak tekrarı. TRİL: Bir notanın bir üstteki notayla çok hızlı olarak sıralanması. TRİO: Üç ses yada çalgı için yazılmış beste. Böyle bir besteyi çalan topluluk. TROPPO: Çok Non troppo: Çok değil Allegro non troppo: Çok hızlı değil TROUBADOUR: 11. ve 14. yy.lar arasında Fransanın güneyindeki gezginci ozanlara verilen ad. Kuzeydekilere trouvére denir. TUTTİ: Bütün, tüm, hep birlikte anlamlarına gelir. Konçertolarda ve koro seslerinde solo sesin yanında bulunan çalgı ve seslerin bütününe verilen ad. U UVERTÜR: Müzikli sahne yapıtlarının, süit ve senfonilerin başındaki açılış, giriş müziği. İtalyada Alessandro Scarlatti, Fransada da Jean-Baptiste Lully uvertürü üç bölümlü olarak kesinleştirmişler, böylece klasik senfoni biçiminin temelini atmışlardır. UMORİSTİCO: Şakacı, esprili. UNA CORDA: Tek tel. Piyanoda özel bir pedala basılarak çekiçlerin üç yerine bir tele vurmasını sağlayarak özel bir ses rengi elde edilmesi. Normale dönüş tre corde komutuyla belirtilir. UNCA: Çengel. Notaların değerini gösteren çengel. UNGHERESE, HONGROİSE: Macar tarzında. UNİSONO, UNİSSON: Tek sesli, aynı seste. UNİTONAL: Tek tonlu. UNNO, NATİONALE: Ulusal. UOMO: Erkek adam. Başroldeki erkek şarkıcı. ÜÇGEN (Fran., İng. Triangle): Titreşimi sağlamak amacıyla üçgen biçiminde bükülmüş maden çubuktan yapılma, belirli bir nota yüksekliği vermeyen vurma çalgısı. V VİBRAFON: Maden çubukların üstüne tokmakla vurularak çalınan, her bir çubuğun altında bulunan borunun içindeki havanın, elektronik araçla titreştirilmesiyle elde edilen tınıya sahip çalgı. VİBRATO: Titreme, insan sesinde olsun, türlü çalgılarda olsun, bir notanın yüksekliğini aşağı ve yukarı doğru sık yada geniş aralıklı sallandırılmayla elde edilir. VİRGİNAL: Diz üstüne yerleştirilip çalınan küçük klavsen. VİRTUOZ: Yorumunda teknik ustalığın üstün katına erişmiş kişiler için kullanılan terim. VİVACE: Canlı. VOCE: Ses. (Mezza Voce: Yarım ses), (Sotto Voce: hafif ses) VORSPİEL: Müzikli oyunlarda yapıtın başlamasından önce çalınan orkestra parçası. W X XYLOPHONE: Ksilofon. Farklı uzunlukta tahta plaketlerden oluşan vurmalı çalgı. Y YORUM: Bir müzik yapıtını icra eden şarkıcı, enstrümanist yada yöneticinin, o yapıtı bestecinin düşünce ve duygularına uygun olarak sunma amacıyla uyguladığı duygusal davranışın ve bilimsel inceleme sonuçlarının tümü. Z ZARZUELA: Bir tür İspanyol opereti. ZELO, ZELOSO: Acele , aceleyle. ZİGANKA, ZİGEUNER, ZİNGARA, ALLA ZİNGARA: Çingene, çingene müziği, çingene tarzında, Çigan. ZOPPA: Aksak. ZWİSCHENSPİEL (Alm.): Müzikli oyunlarda perde arasında çalınan orkestra parçası Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 tek kelime ile mükemmel.... çok ciddi bir çalışma... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boogee Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 tesekkurler efenim:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.