boogee Oluşturma zamanı: Ocak 25, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 25, 2008 Geçtiğimiz yüzyılın sonlarında fotoğraf, doğaüstü varlıkların olduğunu kanıtlamak için de kullanıldı. İlkel fotomontaj hileleri ve bazı illüzyonların yapılış anını çekmek, insanları inandırmaya yetti. İnsan, göremediği ve dokunamadığı fizikötesi güçlerin varolduğunu her zaman düşledi. Özellikle toplumların geçiş dönemlerinde bu merak daha da arttı. Bu bir çeşit kendinden kaçıştı; ama amaç belki de kendine varmaktı. Geleceği öğrenmek, kimsenin görmediğini görmek, kimsenin duymadığını duymak güç ve saygınlık getirir miydi? Gizli olanın bilimi kabul edilen okültizm de böyle bir ihtiyaçtan doğdu. O insanlığın cevapsız kalan her sorusunu yanıtlayacak ve bir yolunu bulup kendini belgeleyecekti. Fotoğraf da işte bu noktada, hatta tam zamanında yetişti. Kendini sadece seçilmiş olana gösteren ve sırları onlara veren gizemli varlıkların olduğu, 18. yüzyıl başlarında yavaş yavaş açıklanmaya başlandığında, bu fikir o kadar büyük bir korku uyandırıyordu ki hiçbir belgeye ihtiyaç duyulmadan kabul gördü. Ne var ki 19. yüzyıla gelindiğinde bu tip iddialar inandırıcılığını kaybetti. Özellikle Avrupa ve Amerika'da 1860'larda fotoğrafla belgelenen, aslında kurgu olan doğaüstü olaylar, II. Dünya Savaşı sonlarına kadar fakir halktan aristokrat çevrelere kadar herkesi çok yakından ilgilendirdi. Tinselliğin de sezilebileceği, hatta görülebileceği, artık sadece kulaktan kulağa yayılan ve kimi zaman cadı ya da ilahi olarak görülen medyumların yeni bir iddiası olmaktan çıkmıştı. Çünkü fotoğraflanan ruh görüntüleri, hayaletler, melekler vardı. http://img90.imageshack.us/img90/1275/imperiaflex0160oq2.jpg Bugün çok modern tekniklerle yapılan fotoğrafa müdahale, ilk kez bu yıllarda gerçekleşti. Fotoğraf için giysi, dekor, karakterler hazırlanıyordu; ancak bu da yetmiyor ve görüntü kâğıda aktarılırken de birtakım hileler yapılıyordu. İçinden ruh çıkaran medyum kadın, bir hayaletle boğuşan sihirbaz görmek, insanların o güne kadar pek de alışık olmadıkları türden karelerdi. Fotoğrafın icadını suçlayanlar olduğu gibi görüntülerdeki insanları kahraman ilan edip, onları -belki biraz da fazla- ciddiye alanlar da oldu. Oysa ticari bir kaygıyla akıl edilen bu teknik, tüketilene, yani inandırıcılığını kaybedene kadar ciddi bir kazanç sağlayacaktı ve öyle de oldu. Önceleri, yaratılan fotoğraflar para karşılığında izlenebilirken, zamanla herkes kendi fotoğrafını çektirmeyi hayal etti. Görüntülenen ilk ruhlar, medyumların ölmüş yakın akraba ve dostlarıydı. Sonraları işin içine ünlü insanlar, uzaydan geldiği varsayılan yaratıklar da girdi. Dönem koşullarına göre şekillenen bir yaratıcılık başlamıştı. Napolyon'un bahçesinde dolaştığını iddia edenler veya geçen yıl vefat eden annesi ile fotoğraf çektirenler oldu. İlk gizli bilim fotoğrafını Amerikalı William H. Mumler "yarattı". Kuzey Amerika'nın büyük kısmını, ölmüş arkadaşlarının hayaletleriyle karşılaştığına ve onlarla konuştuğuna ikna eden Mumler; Boston'da hazırladığı fotoğraflarla da bunu açıkça gösteriyordu. O dönemde gözle görmek hâlâ yeterince ikna ediciydi. Yine de Mumler'ın en bilindik çalışması, Mary Todd Lincoln'e ait olandı. Fotoğrafta, ölü Abraham Lincoln'ün ruhu, karısının arkasından omzuna dokunuyordu. Mumler'ın işini Paris'te Eduard Isidore Buguet, Londra'da ise Frederick Hudson yapıyordu. Kendi temellerini henüz atmaya çalışan 19. yüzyıl Amerikası ve savaşa hazırlanan Avrupa halkları, okült ve paranormal fenomenlerin görüntülenebileceğini kolay kabullendi. Çünkü bu şekilde, onları bekleyen dünya savaşlarının öncesinde ve sonrasında yaşanan tedirginliğin, kaygının, güvensizliğin neden olduğu kaçış için uygun zemini buldular. Görünmeyen ama belgelenen bir tanımsızlık vardı ortada ve bu yeterince oyalayıcıydı. Savaşta yakınlarını kaybedenler onlara veda etmek için medyumlara ve bu fotoğrafları hazırlayanlara başvuruyordu. Toplumun kitleler halinde bağlanıp peşinden gittiği bu akıma kayıtsız kalamayan bazı bilim adamları da konuya ilgi gösterdi. Psikolog William James, araştırmacı Alfred Russel Wallace ve Charles Richet, yazar Arthur Conan Doyle da bu isimler arasındaydı. Fotoğraflanan diğer doğaüstü görüntüler ise bugün gerçekleşmesinin nasıl mümkün olduğunu açıklayabildiğimiz, medyumların objeleri düşünce güçleriyle hareket ettirmeleriydi. Zihinsel ve bedensel açıdan belli bir konsantrasyon aşamasına gelindiğinde, nesnelerin yerinden oynatıldığı anın fotoğraflanması da en az hayalet fotoğrafları kadar dikkat çekiciydi. Ne var ki herkese ilginç gelen bu tür olaylar, daha çok doğu kültürlerinde yaşanıyordu. Fotoğraftaki radyoaktivite araştırmaları ve 1894'te "x ışınları"nın keşfedilip kullanılması, bu ve benzeri fotoğrafların oluşturulmasını sağladı. Görüntü çeşitli tekniklerle kaydırılabiliyor, fotoğraf üzerinde yeniden düzenleme yapılabiliyordu. Fotoğrafçılık üzerine daha kapsamlı araştırmalar, 20. yüzyılın ortalarında yapıldı. Tüm bu görüntülerin aslında gerçek olmadığı ortaya çıkarıldı. Pozitif bilimleri tamamladığı öne sürülen okültizm, daha araştırılma sürecinde, bu kadar popüler olduğu bir konumdayken reddedilmeye başlandı. Aslında toplumlar kendini oyalamak adına bu tür sıçramaları hep sürdürdü ve bunu daha inanılır kılmak için hep görüntülemeyi, bir şekilde belgelemeyi seçti. Bu 19. yüzyılda hayalet fotoğrafları, 20. yüzyılda U.F.O. görüntüleriydi. Oysa bugün fotoğraf ve video görüntülerinin ötesinde, bilgisayar hileleri ile gerçekte hiç varolmayan belgeleniyor. Asıl olanı görmek içinse birkaç işlem yeterli oluyor. Ancak insanın yeniden canı sıkılacak veya kendinden başka herkesi, olmayan bir şeye inandırmak isteyecek. İlerleyen teknoloji ile her can sıkıntısı içinden çıkılması zor teknikler üretilmesini sağlıyor. Bu da insanların büyük kısmını oyalamaya yetiyor. (!!!ALINTIDIR!!!) YAZI : BEDİA CEYLAN GÜZELCE Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Ocak 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 25, 2008 güzel bi çalışma olmuş... eklediğin için saol... fotoğrafçılıkla amatör olarak ilgileniyorum ama burdaki yazılar güzel olmuş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boogee Yanıtlama zamanı: Ocak 25, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 25, 2008 güzel bi çalışma olmuş... eklediğin için saol... fotoğrafçılıkla amatör olarak ilgileniyorum ama burdaki yazılar güzel olmuş... tesekkur ederim birun:) bu arada cektigin fotografları paylassana bizimle baska bi baslık altında:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.