KATA Oluşturma zamanı: Ocak 26, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 26, 2008 I Bizler içi oyuk adamlarız bizler içi doluk adamlarız Birlıkte eğilen, kafaları saman tıkalı.Yazık! Kurutulmuş seslerimiz birlikte fısıldaşınca sessizdir,anlamsızdır. Yel nasılsa kuru otlarda ya da sıçan ayakları cam kırımlarında kuru kilerimizde Görünüş biçimsiz,gölge renksiz Kötürüm güç,jest kımıltısız Onlar ki göçüp gittiler, göz kırpmadan ölümün öbür ülkesine. Anarlar bizi,anarlarsa,derler ki yitik azılı canlar değillerdi,ama içi oyuk adamlardı içi doluk adamlardı II Düşlerde bakamadığım gözler, ölümün düşsel ülkesinde. Bunlar görünmez; orada bu gözler Gün ışığıdır kırık bir sütun üzre, orda bir ağaçtır salınır ve sesler yelin türküsünedir Daha uzak ve daha ağırbaşlı solan bir yıldızdan daha yakına yaklaşmayayım. Ölümün düşsel ülkesinde. Ben de kılık değiştiriyim. Şöyle seçme giyisilerle sıçan kürkü,karga tüyü,çapraz çomaklar Bir tarlada ne yöne eserse yel,o yöne daha yakına değil istemez o son karşılaşma alacakaranlık ülkesinde III Bu ölü ülkedir Bu kaktüs ülkesidir Burada taştan putlar yükselir,onlar kabullenir Bir ölü elinin yakarışlarını solan bir yıldızın parıltısında Hep böyle midir ölümün öbür ülkesinde? Yslnız uyanış o saatte,biz tam titrerken sevecenlıkle dudaklar ki öpüş içindir yakarışlar sunar kırık taşlara IV Burada değil gözler burada göz ne gezer Bu ölen yıldızlar vadisinde Bu oyuk vadide Bu kırık çenesinde yitik ülkelerimizin Bu sonuncusunda buluşma yerlerinin el yordamıyla aranıyor ve kaçınıyoruz konuşmaktan yığılmış kıyısına bu kabarmış nehrin Göremeyeceğiz belirmezse gözlerimiz yerlerinde sonrasız yıldızı katmerli gülü gibi Alacakaranlık ölüm ülkesinin... işte tek umudu, boş adamların V çevresinde döndüğümüz frenkinciri frenkinciri frenkinciri Çevresinde döndüğümüz frenkinciri saat beşte sabahleyin düşünceyle gerçek arasına, devinimle eylem arasına düşer o gölge Çünkü senindir o ülke Kavrayışla yaratma arasına, çoşkuyla yanıt arasına düşer o gölge hayat uzun mu uzun Kösnü ile kasılma arasına, cinsel güçle varlık arasına, kök ile soy sop arasına düşer o gölge çünkü senindir o gölge çünkü senindir hayattır çünkü senindir o işte böyle kopar kıyamet işte böyle kopar kıyamet işte böyle kopar kıyamet gümbürtüyle değil iniltiyle Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 ne yöne eserse yel,o yöne daha yakına değil Bir başka dilde anlatılan düşünce hemen hemen aynı düşünce olabilirken bir başka dilde aktarılan duygu ya da coşku aynı değildir.En azından bir yabancı dil öğrenmenin nedeni bize ek bir kişilik kazandırmasıdır.Kendi dilimizden başka bir dil öğrenmemenin bir nedeni ise bir başka kişi olmayı istemeyiştir.Üstün bir dil onu konuşan ulus yok edilmedikçe kolay kolay ortadan silenemez. ilginç şiirlerdi saol paylaştığın için... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 bazı satırlar sankı eksık gıbı degıl mı...hatta ekstradan noktalamalar ekleyerek,elımdekı kıtapta oldugu gıı her mısrayı buyuk harfle baslamayıp bır öncekı mısranın devamı oldugunu göstermeye calısarak en azından okurken -kısmen basardıgımı sanıyorum- hıssettırmemeye calıstım bu eksıklıgı... ne var kı tamamlanmamıs bır söz,eksıklık de heyecanı uyandırabılıyor en azından bende..hele kı çevırıde anlatılan ya da hıssettırılen bır yıtıklık ya da belırsızlıkse...belkı cevıren de böyle dusunerek daha fazla kelıme ıle bogmak ıstemdı sıırı...kelıme haznesı olarak sınırlı bır dıle cevırmenın en zorlu yanı da bu olsa gerek sanırım.bır dıl bılmenın avantajı bu fakat yeterınce sııre odaklanmayı basarırsam cevırıdekı o ayrı kısılık,aktarılamayan duygu orjınalden farklı ama orjınalı kadar dık karsımda duruyor. ve sadece sıır de degıl duz metınde de.sadece su ıkı satırda heyecanlandıgımı bılıyorum ''Bu duruma bır bakalım. Ölüme hazır değiliz.'' kendıne guvenen,ama vurdumduymazca savrulmus,hıc bır ıtıraz hakkı tanımadan öylece karsında duruyor. daha yakına yaklaşmayayım. Ölümün düşsel ülkesinde, Ben de kılık değiştiriyim. Şöyle seçme giyisilerle sıçan kürkü,karga tüyü,çapraz çomaklar Bir tarlada ne yöne eserse yel,o yöne daha yakına değil bu satırlarda -tam hıssettıgımı anlatamam kı burda kendı dılınde konusmak dahı yetmıyor anlasılan- bilinmeyen bir dünyaya oraya aıt olmadıgın,orda yasayanlardan farklı oldugun ıcın tanınmaktan -burda oraya aıt ugursuz kötücül ya da büyüsel bir hayalle yaklasıyor,karga tüyü gibi- ve kendı olusturdugun herhangı bır kucuk direnısle fark edılmekten -yelın karsında durmadan,aynı yönde- bakmak... şimdi bahsedılen boşukları ancak sen doldurabılırsın,çunku çünkü senindir o gölge çünkü senindir hayattır çünkü senindir o Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 bırunsatan sana bosluklar ıcın söyle bır yardımda bulunabılırım:) mantık dogruya ulastırabılır ama her zaman olanı göstermez,cunku kalpte ruhta artık adı her neyse mantıga,akla,bılgıye dırenen seyler vardır bazen,görmek ıstemez veya hor görür akıl ama ordadır,senın ıcınde... alıntıladıgım yerı ,su muzıkle daha ıyı doldurabılırsın sanıyorum YouTube - Dead Can Dance - Yulunga Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2008 ya şu anda etrafım knedilerine arkadaşım diyen bir grup tarafından sarılmış durumda.. Bu ikinci oldu dinlemeye çalışıyorum, izin vermiyolar ama akşam dinliycem.... saol.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Şubat 15, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 15, 2008 Tanrılardan pek anlamam: ama sanırım ırmak Güçlü boz bir tanrıdır-somurtkan, elegeçmez ve serkeş, Bir yere kadar sabırlı, sınırdır diye bilindi önceleri; Yararlıydı bir ticaret yolu olarak, güven vermezdi; Sonra köprü mimarları önündeki mes'ele oldu yalnız. Bir kez çözüldü mü mes'ele, unuttular boz tanrıyı Kentlerde oturanlar- o yine de aman vermez kaldı, daima, Terketmedi kendi mevsimlerini, taşkınlığını, yıkıcı, İnsanların unutmayı seçtiğinin hatırlatıcısı. Makinaya Tapanların gönlünden, gözünden düşmüş, ama bekliyor, Gözetliyor ve bekliyor. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Şubat 28, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 28, 2008 bu şiir cok anlamlı,inanıyorum kı görmezden geldıgımız,yendıgımızı sandıgımız -dünyayı dünya yapan doga- an geldıkce tepki verıcek...su sıkıstırılamaz,direnir engelın zayıf yerinden kaçagını verır ve evet bunun için Gözetliyor ve bekliyor. özünü inkar etmeyen,var olusuna vefalı -Terketmedi kendi mevsimlerini, taşkınlığını, yıkıcı- aslında ne kadarcık oldugumuzu hatırlatacak an geldıkçe tşk ler:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.