birunsatan Oluşturma zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 3, 2008 HAYATI: İran’ın Tebriz şehrinde Haziran 1939 doğdu. Babasının adı İzzet, annesinin adı Sara idi. Eğitim hayatın ilk başlarını burada geçiren Behrengi’nin ailesi yoksuldu. Babası işçi olan Behrengi eğitim hayatını Tebriz deki öğretmen okulundan mezun olarak tamamladı. Eğitimi çok seven Behrengi öğretmen okulunu seçmesinden de anlaşılmaktadır. Ardından on bir yıl boyunca Azerbaycan’ın tüm yerlerini karış karış gezerek öğretmenlik yaparken bir yandan da Tebriz Üniversitesi'nde gece derslerine girerek İngiliz dili ve edebiyatı eğitimi gördü. İlk iş hayatına on sekiz yaşındayken köy öğretmenliği yaparak başlamış oldu. Öğretmenlik yaparken sadece öğretmen değil öğretmenlere yol gösteren bir rehber, köy halkının sorunlarını araştıran bir yönetici ve bir araştırmacıydı. Öğretmen olmasına karşın çocuklara kitap okumayı tasvip etmek için kısa öyküler yazıp çocuklara ucuz fiyatlara sattı. Şahlık döneminin baskısı altında ezilen İran’da devrimci yapısını eserlerinde deşerek yazmaya başladı. Artık o sadece çocuk eseri yazmasına rağmen büyük okurlar tarafından da okunmasına neden oldu. Ancak Behrengi öykülerini yazdığı sırada İran’da Muhammed Rıza Şah Pehlevi yönetimdeydi. Bu dönemde yönetimi eleştiren aydınlar ve yazarlar ile öteki gruplar yoğun bir baskı altında tutuluyor, izlenip denetleniyordu. Buna karşın Behrengi yazmaya devam etti. Ve eserlerin de toplumsal eleştiriyi, Azeri halkın çektiği eziyetleri eserlerinde anlatmaya ağırlık verince İran gizli polisi SAVAK’ça izlendi. Daha sonra beklenmeyen bir şekilde ve zamanda Aras Çayı’nın Tebriz vilayeti’nin sınırları içinde kalan kıyısında 1968 yılının Eylül ayında, daha 29 yaşındayken, ölü bulundu. Onu tanıyanlar onun öldürüldüğünü ( SAVAK tarafından), diğer insanlarsa intihar ettiğini, yöneticiler ise boğulduğunu kabul ederler. Ancak ölüm nedeni hala kesin bir şekilde bilinmemektedir. Yirmi dokuz yaşında ölen Behrengi’nin mezarı Tebriz dedir. Mezar taşında 31 Ağustos 1968 tarihi yazmaktadır. O gün (Şah döneminde) olduğu gibi, Behrengi'nin masalları bugün, mollaların İran'ında da yasak. İlgi çeken konu da bu olması gerekmektedir. KİŞİLİĞİ VE YAPTIKLARI: Behrengi sadece öğretmenlik yapmadığını hayatı içinde anlatmıştık. Yazar ve araştırmacı kişiliği de göze çarpmaktadır. Bunu da yaptığı çalışmalardan anlıyoruz. Azerbaycan da ilkokul öğretmenliği sırasında Azeri halk edebiyatını inceledi. Azeri halkının iki yüzyılı aşan bir süreden beri kültürel ve sosyal ve ekonomik sömürü esaretindeki haklın dil özgürlüğü umudunu işledi. Sözlü halk masallarını toplayarak Azerice ve Farsça kaleme aldı. Farsça kaleme alma sebebi geniş bir kesime seslenebilmekti. Azerbaycan folkloru üzerine Folklor-u Zeban-i Azerbaycan ( Azerbaycan Dili ve Folkloru), İran eğitim sistemi konusunda Kendukav der Mesail-i Terbiyeti-yi İran (İran Eğitim Sorunları Üzerine Bir İnceleme) adlı çalışmaları yayımladı. Bazı hikâyeleri yüzyıllarca ağızdan ağıza dolaşıp günümüze kadar gelen eski masal ve hikâyelerden aktarma, bazıları da kendi yazdığı hikâyelerdir. Behrengi’nin şu sözleri kişiliğini ve yapmak istedikleri ya da çocuk edebiyatının nasıl yapılması gerektiğini çok güzel anlatmaktadır. Bu düşünce Kıssehâ-yi Behreng adlı kitabın başındaki bölümde şöyle açıklanmaktadır: “Çocuğa ince bir dünya görüşü vermek gerekir. Öyle bir ölçü ki, çeşitli ahlakî ve sosyal meseleleri, sürekli değişen şartlarda ve sosyal değişimlerde değerlendirebilsin. Ahlakî meselelerin, devamlı sabit kalan şeyler olmadığını biliyoruz. Bir yıl önce güzel olan şeyin iki yıl sonra kötü karşılanması mümkündür. Bir topluluktaki herhangi bir şeyin başka bir topluluğun ahlak anlayışına ters düşmesi olasıdır. Bir ailede baba, ailenin tüm gelirini içki, eğlence ve kumara harcıyorsa, topluma değişiklik kazandıran hiçbir iz bırakmıyorsa veya sosyal değişmeye engel oluyorsa, çocuğun itaatli, doğru sözlü, sessiz sedasız olması gerekmez ve babanın düşüncelerini ve inançlarını olduğu gibi kabul eder. Çocuk edebiyatının, Hıristiyanlığın gerektirdiği sevgi, dostluk, kanaat ve tevazudan ibaret olması gerekmez. Çocuğa insanlığa karşı olan, insanca olmayan, toplumsal tarihî tekâmül yolunda engel olan her şeye ve herkese kin beslemesini söylemek gerekir. Bu kinin çocuk edebiyatına girmesi gerekir. İtaat ve haktanırlık propagandasının yalnız terazi kefeleri ağır olan kimselere ait olması elbette beklenmeyen bir şey değildir. Fakat terazi kefeleri hafif olanlar için de bir değer taşımaz. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lighthouse Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Teşekkürler birunsatan.. Çok iyi olmuş Samed Behrengi hakkında bu bilgi. Çünkü Küçük Kara Balık herkesin (özellikle çocukların) hayatında en az bir kez okuması gereken Kişisel gelişim kitaplarından birisidir. diğerleri (kişisel fikrim) Küçük Prens ve Martı Jonathan Livingston. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystick Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 küçük kara balığı okumuştum bende teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lighthouse Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 okumak isteyenler bu mesajdaki ekten indirebilirler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2008 @lighthouse.. teşekkürler paylaşımın için, benim hayatımda çok önemli bir yer tutan bir yazar, samed behrengi.. hem kişiliğimde, hemde çocukluğumda önemli zileri vardır.. ikinize de yorumlarınız için tşk... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.