Jump to content

Vampirlere İnanır Mısınız?


Mystick

vampirlere inanırmısınız?  

481 üye oy kullandı

  1. 1. vampirlere inanırmısınız?

    • evet
      283
    • hayır
      198


Önerilen Mesajlar

Porfiria(Vampir Hastalığı) hastalarında görülen hemoglobin eksikliğine bağlı kansızlık, eski çağlarda bazı hastaların kan içmelerine sebep oluyordu. Porfiria aynı zamanda hastaların dış görünüşlerine de etki ediyordu: derinin çok soluk renkli görünmesi, ışığa duyarlılık, hastalık sebebiyle floresan özellikte bazı maddelerin dişlerde birikmesi ve diş etlerinde aşırı çekilmeler... Sanırım vampirlerin nereden geldiğini çözdünüz bile.”

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

[h=1]Vampir Hastalığı[/h] Bu yazıya “Vampir inanışının ortaya çıkış sebebi, aslında porfiria ismi verilen ender bir hastalıktı.” diye başlasam oldukça ilgi çekerdi sanırım. Üstelik bu cümlemi destekleyecek, pek çok veriye de sahipsem... Hatta bir önceki gün koskoca bir Amerikalı profesörün ağzından işte tam da şu cümleleri duymuşsam:

“Porfiria hastalarında görülen hemoglobin eksikliğine bağlı kansızlık, eski çağlarda bazı hastaların kan içmelerine sebep oluyordu. Porfiria aynı zamanda hastaların dış görünüşlerine de etki ediyordu: derinin çok soluk renkli görünmesi, ışığa duyarlılık, hastalık sebebiyle floresan özellikte bazı maddelerin dişlerde birikmesi ve diş etlerinde aşırı çekilmeler... Sanırım vampirlerin nereden geldiğini çözdünüz bile.”

Evet harika bir konu bu. Efsanelerin ardında yatan bilimsel gerçekler... Bununla birlikte biraz araştırınca çok ilginç bir tabloyla karşılaştım.

Vampir mitine sebep olan şeyin aslında bir hastalık olması pek çok yerde ilgi çekici bilimsel bir gerçek olarak insanlara sunulmuş (bizzat biyokimya profesörü bile yaptı bunu). Hem de kan içmelere, soluk benizlere, sivri dişlere bir bir açıklama getirilerek. Fakat biyolojiden biraz anlayan bir insan olarak okuduklarımda tutarsızlıklar olduğunu farkettim.

Vampirlerle porfiria hastalığı arasındaki bağı ortaya ilk olarak 1985 yılında biyokimyacı David Dolphin atmış. Bakalım Dolphin'in çarpıtmaktan kendisini alamadığı bilimsel bilgiler ile gerçekler arasında nasıl bir fark var?

Dolphin'in ortaya attıkları şöyle:

1) Porfiria hastaları gün ışığına aşırı duyarlı oldukları için, güneş ışığına en küçük bir maruz kalma bile vücutlarında ciddi şekil bozukluklarına yol açabiliyor. Bu bozukluklar arasında yüz derisinde çatlamalar, burnun ya da parmakların düşmesi, dudakların aşırı gerginleşmesi ve diş etlerinin çekilmesi sonucu dişlerin aşırı sivri görünmesi gibi durumlar var.

2) Ağır porfiria hastaları güneş ışığından korunmak için, aynı Dracula gibi, sadece geceleri dışarı çıkıyorlardı.

3) Günümüzde porfiria, kanda eksik olan maddelerin hastalara enjekte edilmesiyle tedavi edilebiliyor. Fakat yüzyıllar önce insanlar kendilerini tedavi etmek için kan içiyorlardı.

4) Sarımsak, porfiria semptomlarının ağırlaşmasına sebep olan kimyasal maddeler içeriyor. Bu yüzden porfiria hastaları -aynı vampirler gibi- sarımsaktan sakınıyorlar.

İlginç değil mi? Fakat ne yazık ki gerçekler başka:

1) Öncelikle porfirianın pek çok farklı çeşidi var. Bunlardan sadece, en ender rastlanılan konjenital eritropoietik porfiria ciddi vücut bozukluklarına sebep oluyor. Bir kaynakta, şimdiye kadar rapor edilmiş böyle 200 vaka olduğu belirtilmiş. Bu sayının vampir mitlerine yol açmaktan çok uzak olduğu aşikar. Durum ne olursa olsun, 18. yüzyılda vampir olduğu iddiasıyla cesedi mezarından çıkarılan kişilerin hiç biri, tabi ki ölü olmaları dışında, tipik olarak bir görüntü bozukluğuna sahip değildiler.

2) Vampirlerin güneş ışığını sevmedikleri fikrini ilk ortaya atanların roman yazarları olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü 18 ve 19. yüzyıllar sırasında Avrupa'da vampirlere gündüzleri rastlandığına ilişkin söylentiler var. Ayrıca her ne kadar Bram Stoker'in Dracula'sı ölü gibi(!) bembeyaz bir deriye sahip olsa da, Balkanlar'da al yanaklı tasvir edilen vampirlere rastlıyoruz.

3) Yukarıdaki iki şık belki tartışmaya ve yoruma açık olabilir ama Dolphin'in en çok açık verdiği nokta işte burası. Vücudumuz, sindirim sistemimize giren her türlü besini genellikle en küçük yapı taşına parçayıp daha sonra bu yapı taşlarından kendi karmaşık moleküllerini yapar. Porfiria hastalarının kanında eksik olan karmaşık molekülün, kan içerek vücuda kazandırılmasına imkan yok çünkü kanda bulunan her molekül midede ve bağırsaklarda sindiriliyor. Zaten dikkat edilirse ortaya atılan iddia, günümüzde porfirianın, hastalara kanda eksik olan maddenin doğrudan "enjekte edilmesiyle" tedavi edildiği bilgisini içerdiği için bir bakıma kendi kendini çürütüyor.

4) Son olarak sarımsakta porfiriaya kötü gelen bir maddenin varlığı şimdiye kadar ispatlanmış değil.

Dr. Dolphin, öykünün çekiciliğinden ya da böyle bir açıklamayı ortaya atmanın ona sağlayacağı popülarite düşüncesinden kendisini almamış olacak ki, göz göre göre yalan söylemiş.

Daha kötüsü özellikle üçüncü iddiayı çürütmek için gerekenlerin lise biyolojisi kitaplarında yazıyor olması. Bununla birlikte vampir mitine porfiria hastalarının sebep olduğu öyküsüne en güvenilir web siteleri bile, iddiaları yeterince sorgulamadan yer vermişler. Gerçi biyokimya profesörlerinin bile kendilerine bu konuda hakim olamadığını düşünürsek, ortada suçlayacak pek kimse kalmıyor gibi.

Sonuç olarak vampirlere gönül rahatlığıyla inanmaya -en azından şimdilik- devam edebilirsiniz. ALINTIDIR

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Herkesin düşüncesine saygım sonsuz ama bazı arkadaşlar fazla abartmış sanki. Reklam olmasın diye çıkmadıklarını söyleyenler, olmadığını kanıtla diyenler... Olduğunu dair somut bir delil yokken efsanelerden yola çıkıp kesin var demek, açıkçası ilginç geliyor bana.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bence bu hastalığın yanı sıra gerçek vampirler de var... ama bizim filmlerde abartıyla izlediklerimiz gibi değiller

sadece güneşe duyarlılar ama güneşe çıkamazlar diye birşey yok güneşe çıkarsam toz olurum yanarım diye birşey de yok...

dişleri normal insanınkilere göre birazcık uzun ama öyle ısırırken uzuyo normalde kısa olayları fasa fiso...Ayrıca dişlerinin uzun ve keskin olmasının sebebi boğaz parçalamak değil, kanını içmek istedikleri herhengi bir şeyin boynundan şah damarına ulaşan kısa bir yol yaratmık...

üstelik günümüz vampirleri öyle ölünce mezara konulup ordan toprağı delip fırlamıyor.Bir dönüşüm süreci yaşıyorlar ama ölünce vampir olurum toprağa gömülmem gerek diye birşey de söz konusu değil...

onlar keşfedilmek istemeyen, reklam yapmaktan uzak, yalnızlığı seven varlıklar onlar... yani ben vampirim diyen birisi olsa olsa en fazla bir vampiristtir.

sadece kanla beslenirler diye birşey de yok elbette normal yemeklerini yerler beslenirler.Ama kan olmazsa yok olurlar diye birşey yok onlar için.Sadece kana dayanamıyorlar, görünce arkalarını dönüp gidemezler...

ayrıca ruhları yoktur diye bir durumda tamamen saçmalıktır...

amaçları öldürmek, yok etmek ya da sonuna kadar herhengi bir canlının kanını tüketmek değil bir çoğunun...onlarda yaşıyorlar bizler gibi, iyisi de var kötüsü de...Ama şu bir gerçek ki onları ayırt etmemiz çok zor, onları bulmak çok zor.Yani elinde her kriss olan vampirdir diyemeyiz, kimseyi bu önyargı altında bırakamayız.

 

peki bu kadar normallerse baskalarının kanı zehirlemiyormu onları?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben vampirlere inanıyorum, ama şu şekilde. Bir kabile geliyor aklıma mesela yamyamları örnek alabiliriz. İlla filmlerdeki gibi olacak değil öyle değil mi? Ama yarasalarla bir alakası olmayıp, güneşe çıkınca da toz duman hale gelmeyenler geliyor aklıma. İlla sivri dişlerede gerek yok yani. Hayal gücüm bu kadar çalıştı yahu eheh.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir çeşit kan zehirlenmesi olan Porfirya hastalığının ilerlemesiyle derinin kızılötesi ışınlara karşı zayıfladığı ve bu nedenle karardığını , “Hastada anormal kıllanma görülür. Dudaklar kuruyup çekildiği için dişler ortaya çıkar. Hasta çok acı çeker. Sonunda çıldırır.” . Bu hastaların derilerinin hassaslığı nedeniyle sadece geceleri çıkabildiklerini ve tedavi amacıylada hayvan kanı içtiklerini “Hikayelerde vampirlerin neden gece dışarı çıkıp kan içtiklerinin yanıtı işte bu.” demiştir.

 

alıntı wiki

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...