Jump to content

Vampirlere İnanır Mısınız?


Mystick

vampirlere inanırmısınız?  

481 üye oy kullandı

  1. 1. vampirlere inanırmısınız?

    • evet
      283
    • hayır
      198


Önerilen Mesajlar

ben vampir hastalığı olduğunu okumuştum vc17 virüsümüydü nedi onu yapman içinde amazondamıydı neydi bir dağın eteğin örümcek türü varmış onun zehrini alıp bir yarasanın karnınna şırıngayla verıyoruşsun sonrada o yarasayı ısıttıyormuşsun (bu ne garip bişey la) :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Buna daha çok inanmak istiyorum şıkkını eklemek gerekir. Keşke olsaydı. Yaşlanmaktan korkan biriyim. Yavaş yavaş tükenmek ve adım adım ölüme yaklaşmak, kendi bedenini zor kaldıracak bir halde her gün ölümü dileyecek hale gelmek beni korkutuyor. Bir egeli yaşlı teyzenin videosu vardı, kocası yıllar önce ölmüş. Her gece yatıyorum belki ölürüm diye ama sonra sabah bir bakıyorum hala burdayım diyordu. Bu günleri görmektense vampir olup sonsuza dek genç kalmak tabiki cazip görünüyor :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

abi vampir diye birşey yok diyorsun kanıtla o zaman bize insanlar durduk yere ortaya wampirler var die bir konu atmazlar biraz daha ince düşün ben şahsen inanıyorum ama şuan da yok bir yerde okumuştum cok eski zamanda varmış vampirler bu bir gerçek

 

Bu lafın üzerine Mitoloji kahramanlarını da kabul etmemiz gerekir. Sonra tek tanrıyı düşünür çelişiriz. Acaba hangisi? (Bir çok örnek var.)

 

Açıkçası çocukluğumun korkulu rüyaları hep vampirler üzerine kurulu olurdu, her karanlıkta acaba diye anılırlardı. Çocuklukta kaldı bunlar. Tabi bahsettiğiniz vampir(ler) Hollywood yapımı kişilerse (yarasaya dönüşen, ağaçlara koşarak tırmanan, güneşe çıkınca parlayan veya eriyen) pek inandığım söylenemez.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

pek fazla sayfalara bakamadı.Vampirlik çoğu kaynaktan ulaşıldığı üzere standart bir hastalıgın belirtileri geçmişte bu şekilde tanıtılmış ama aslı ise bir tip virüs olarak kabul edilir.Vücut bu virüsü aldıgında vücuda alınan kan direkt olarak sindirilmeden kana karışır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

pek fazla sayfalara bakamadı.Vampirlik çoğu kaynaktan ulaşıldığı üzere standart bir hastalıgın belirtileri geçmişte bu şekilde tanıtılmış ama aslı ise bir tip virüs olarak kabul edilir.Vücut bu virüsü aldıgında vücuda alınan kan direkt olarak sindirilmeden kana karışır.

Dediğiniz virüs vc17 virüsü sanırım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Nerede bulabiliriz bunları? Kedi gibi, yuvarlak, tüylü ama hakkında fikrin yok... enteresan :)

Var tabii.Filmlerde gördüğümüz gibi değil ama.Aynıyla sabittir.Enerji çeken kedi gibi bazen de tüylü yuvarlak birşey,Kan emen de var diş yerleri mevcut kendisi hk.da bir fikrim yok.
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu konu üzerinde görüşmek için Evrim Ağacı sayfasına mesaj attım ve sorumu sordum.Verdikleri cevap vampirlerin sadece efsaneden ibaret olmasıydı.Fakat ek olarak kan ile beslenen canlıların makalelerini yolladılar.Sizlerle paylaşmak isterim.

1.Makale

 

İlk olarak, aslında kan düşündüğünüz kadar düşün bir besin değerine sahip değil, çünkü vücudun dört bir yanına besin taşıyan yapı kandır. Vampirlerin de enerji ihtiyacı, aldıkları kan ile karşılanabilecek kadardır. Dolayısıyla bu, onlar için bir sorudur. Biraz da dikkatli yanaşmak lazım bu soruya, çünkü bir gün bir yarasa çıkıp da "Sen neden bunca et, ot, sebze, meyve yiyorsun?" diye sorabilir. Vampirlerden beklediğiniz cevap ile, bizim vampirlere vereceğimiz cevap aynıdır: "Çünkü benim enerji ihtiyacımı karşılayacak kadar besin içeriyor ve ayrıca tadı da çok güzel." Kanın tadıyla ilgili bir sorunuz olacağını sanmıyorum ama daha önceleri de belirttiğimiz gibi, merak edenler için, kanın tadının bize kötü gelmesi, yarasalara da kötü geleceği anlamına gelmez. Kuşların yediği solucanlar da iğrenç gözükebilir ama oldukça lezizdir, kuşlar için. Domuz, dışkı üzerinden beslenebilir; ancak bu onun için lezizdir. Bizim yediğimiz elma, armut da, yarasaya iğrenç gelebilecektir. "İğrençlik" kavramı, insanların kendilerine göre uydurdukları göreceli bir kavramdır ve diğer hayvanlara genellenemez. Her hayvan, yaşadığı ortam dahilindeki besinlere uygun olarak evrimleşmiştir, bu sebeple beyninin tat ile ilgili kısmı da buna göre evrimleşmiştir.

http://evrimagaci.org/dosyalar/fotograflar/62/2001.jpg

 

Vampir Yarasa

 

Bu noktada belirtilmesi gereken önemli bir nokta şudur: Aslında vampir yarasalar tam olarak kanı "içmezler". Çünkü içmek, oldukça aktif bir olayı çağrıştırıyor, hele ki popüler kültürün saçma ama ilgi çekici vampir hikayeleri düşünülünce, insanların aklında gülünç imgeler canlanabiliyor. Aslında vampirler, deri üzerinde ufak çizikler açarlar ve ağızlarındaki kimyasallardan ötürü kan, damar içerisinde akmak yerine ağza doğru difüzyona uğrar. Bu da çoğu zaman birkaç çaykaşığından fazla değildir. Tek bir vampir yarasa, hiçbir canlıyı riske sokacak kadar kan ememez, zaten vakaların hemen hemen hepsinde, yarasanın kurbanı uykusundan uyanmaz bile, çizikler o kadar ufak ve acısızdır. Bu arada söyleyelim, vampir yarasalar genelde gecenin en karanlık vaktinde, uyuyan hayvanlara (domuzlar, inekler ve hatta insanlar) saldırırlar.

http://evrimagaci.org/dosyalar/fotograflar/62/2002.jpg

 

2.Makale

 

http://evrimagaci.org/dosyalar/fotograflar/59/59_desmodusrotundusfeedingjpg.jpg

 

Her ne kadar "vampir" dendiğinde akla gelen ilk hayvan yarasalar olsa da, yarasalar ne tek "vampir" (sunguivor, hematofaji, kan emici) hayvan türüdür; ne de yarasaların çoğu vampirdir. Aslında bilinen 1000'den fazla yarasa türünden sadece 3 tanesi kan emicidir. Bunlardan iki tanesi (kıllı bacaklı vampir yarasa ve beyaz kanatlı vampir yarasa) çoğunlukla kuşlarla avlanır. Fotoğrafta görülen bilindik vampir yarasa ise biraz daha fazla çeşit ile beslenebilir. Bu 3 türün hepsi Kuzey ve Güney Amerika'da yaşar, özellikle de Meksika, Brezilya, Şili ve Arjantin'de.

Evrimsel süreçte bu yarasaların Orta ve Güney Amerika'nın vahşi bölgelerinde yaşayan yarasalardan evrimleştiğini biliyoruz. Ancak günümüzde büyüyen tarlalar ve şehirler bu vahşi yaşam alanlarını ortadan kısıtladığı için, bu yarasalar da evlerini katledenleri hedef seçiyorlar. Günümüzde bu yarasalar büyük oranda büyük baş hayvanlar, atlar ve benzeri hayvanlarla besleniyorlar. Ayrıca insanlara da saldırabiliyorlar. Bu diyet biçimi, muhtemelen vahşi yaşamdaki yarasaların hayatta kalmasını sağladı, çünkü yaşam alanları sınırlansa da, çok miktarda kan barındıran ve kolayca av olabilen hayvanların sayısı arttı.

Yarasaların ısırığının kendisi tehlikeli değildir. Ancak yarasalar (nadir görülüyor olsa da) kuduz taşıyıcısıdırlar ve bu, kitlesel bir tehdit yaratabilir. Örneğin 2010 yılı içerisinde Peru'nun Awajun kabilesinde yarasalar nedeniyle yayılan salgın kuduzda 4 kişi hayatını yitirdi. Tipik bir dişi yarasa 40 gram ağırlıktadır ve 20 dakika süren tek bir beslenme süresinde 20 gram kan emebilir. İçtiği kanın plazması midede hızla emilir ve böbreklere iletilir. Buradan da idrar olarak atılmak üzere idrar kesesine gönderilir. Geri kalan kısım ise yuvaya geri döndükten sonra dinlenirken sindirilir ve kan içerisindeki besin maddeleri, yarasanın kanı tarafından normal şekilde emilir.

3.Makale

 

http://evrimagaci.org/dosyalar/fotograflar/55/55_79f17d4dcef8e91faac2cba5447b3d14jpg.jpg

 

Galapagos Adaları'nın meşhur kuşlarından sivri gagalı yer ispinozları olarak bilinen Geospiza difficilis türünün ciddi miktarda farklılaşmış ve türleşme yolunda önemli düzeyde evrim geçirmiş alt türlerinden biri olan Geospiza difficilis septentrionalis, insanı ürperten bir özelliğiyle bilinir: bu ufak ispinoz türü, kanla beslenir!

 

Tür, takımadaların sadece 2 adasında, Wolf Adası ve Darwin Adası'nda bulunur. Alttürün en sevdiği kan, Nazca ve mavi ayaklı bubi kuşlarına aittir. Bu vampir ispinozlar, vampir yarasaların aksine avlarını uyanıkken yakalar ve etlerini hafifçe deşerek kanatırlar ve akan kanı içerek beslenirler. İşin ilginç yanı, bubi kuşlarının buna karşı pek fazla direnç göstermiyor, sanki bundan keyif alıyor oluşudur.

 

4.Makale

 

http://evrimagaci.org/dosyalar/fotograflar/41/3255_41_450px-albino_redwood.jpg

 

Albino olan her tür ilginçtir; ancak eğer albino olan canlı bir bitkiyse, işler daha da garip olmaktadır.

 

 

Son derece nadir de olsa, bitkilerde de albinizm görülmektedir. Bu da, tamamen farklı alemlerde bile ortak olarak bulunan genlerden ötürü benzer sonuçların doğabileceğini göstermektedir. Albino bitkilerde, hiç klorofil bulunmaz. Bu da, fotosentez yapamamalarına neden olmaktadır. Dolayısıyla bu bitkiler, kelimenin tam anlamıyla vampir olarak yaşarlar. Normalde yemyeşil olan bu ağaçlar solgun ve renksizdir. Hayatta kalmak içinse etraflarındaki diğer ağaçların besinlerini emerek sömürmek zorundadırlar.

 

Bu "vampir ağaçlar" normal, fotosentetik, komşu ağaçların köklerine kendi köklerini salarak onlardan besin çalarlar. Üstelik bunu geçici olarak değil, 100 yıla yakın bir süre sürdürebilirler. Tarih bilimci Sandy Lyndon, durumu şöyle açıklıyor:

 

"Albinizm, hücrelere renk veren pigmentlerin oluşumuna engel olan genetik bir mutasyondan kaynaklanmaktadır. Hayvanlarda, dolayısıyla insanlarda, albinizm o kadar da ciddi bir sorun değildir. Ancak bitkilerde çok ciddi sorunlar doğurmaktadır, çünkü bir bitkiyi bitki yapan şeyi elinden almaktadır. Klorofil olmaksızın bir bitki fotosentez yapamaz, dolayısıyla güneş ışınlarından besin üretemez. Albino kızılağaçların yaşayabilmelerinin tek sebebi, köklerinin ortak olduğu ebeveyn konumundaki bir bitkiden gerekli besinleri emiyor olmasıdır."

Umuyorum ki bunlar yeterli olmuştur.Tekrar hatırlatma yapayım bu makaleler EVRİM AĞACI adlı kuruluşun sitesinden alınmıştır.Yöneticilerin izni olursa makalelerin geri kalanı için sizinle internet adresi paylaşabilirim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bence hala varlar ve evet kanla besleniyorlar ama kanla beslenmeleri onların normal yiyecek yemedikleri anlamına gelmiyor sadece kan görünce dayanamıyorlar. :D eee tabi modern vampirlerde var. Onlar vahşilikten uzak ve kana belli bir süre dayanmaya alışmışlar. Böyle sizin düşündüğünüz gibi vahşice insan kanı emen yok pek günümüzde onun yerine kan bankaları var :)) vampirler lanetli oldukları için karanlık tarafa aitler bu yüzden gece tanrıçası Nyks onlara yardımcı oluyor. Onlarında insan üstü bazı güçleri oluyor tabii elementleri yönetebilmek gibi, dolunayda kana adanmış ritüelleri oluyor çember oluşturuyorlar kutsanıyorlar. Vampirler karanlık tarafa ait lanetli yaratıklardır onlar çok kötü diye düşünmeyin. Unutmayın ki Karanlık her zaman kötülük Işık her zaman iyilik değildir sevgiler. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...