beelze Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 abi tamm o zaman dava açalım bu bozuk sistemdeki çatlaklara bunları ele alalım nelerdir bunlar dernekler kurulsa nasıl olur bi de onu değerlendirelim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystick Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 beelze izin verirler mi sanıyorsun bu kadar gelişme hareketine bir kere o hataya düştü avrupa bir daha düşer mi? dicem sadece... dünyada kendi kendine enerji yiyecek ve barınak açısından en elverişli bölgelerden biri... çok uluslu şirketler parselliyor satıyorlar.. -------------------- derneği bir şekilde yok ederler.. -------------------- aslında çoklu bir hareket olursa bir şey yapamazlar tek bir dernek olmaz.. medyanın gücü de lazım başta medyayı ellerinde tutuoalr.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
beelze Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 abi olayı bi devrim weya bi partiye karşı değilde ülkenin yararına we gelişimine yönelik yaparsak o kadar tepki çekmeyiz we bu olay medyada da yayılırsa hükümette arkamızda görünmek zorunda kalır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 hukuk yok artık.. o sonra işler çığrından çıkınca yağmur gibi zaten dava açılcak açsan ne olucak ? hukuk yok? dokunulmazlık var bir şey yapamazsın mitingde bir çözüm değil bir araç mitin yapılır.. çok önemli halkın tepkisini göstermesi için bir yol ancak mitingle kalınırsa bu iş olmaz.. miting ile tepkin gösterilir sonra icraat bir yardım derneği kurulur.. köylere hizmet için devlet uyuyor yada uyanmak istemiyor ise bu çözüm en iyisi halk Atatürkçü olan seferber olur orada birinken para yardıma sunulur bu da bir çözüm ama lafta kalacağı için sadece bir çözüm olarak kalıcak.. uygulancağını sanmam.. herkez 1 milyon verse yeter 80 milyon insan var.. nasıl hukuk yok! kaç kere denedin hukuku kullanmayı? nasıl kullanacağını bilirsen hukuk elindeki en güçlü silahtır. ben önceki yazımda dediklerimin çoğunu hukukla yaptım! okul kütüphanesi içinde tüzüğe uymayan kitap buldum. notere onaylatılmış dilekçe ile şikayette bulundum. notere onaylatıldığını bilmeyen okul yönetimi dilekçeyi ciddiye almadı ancak dilekçenin değerlendirmeye alınmadığı anlaşılınca cumhuriyet başsavcılığı okulun başına yumruk gibi indi ve bu işten sorumlu anti-laik tüm kişiler görevlerinden alındı! bir birey için hiç de fena olmayan bi sonuç öyle yok amerika var yok masonlar demekle kurtarılmıyo bu vatan. her cumhuriyet karşıtı durumu kanuna bildirmek inanamayacağınız bir etki yaratır. anlattığım olayda işler nerelere geldi, kimler görevlerinden alındı aklınız şaşar! böyle yapsak ne olacak deyip geçmeyin lütfen! kanun da var adalet de! yeterki siz kullanın ve bilinçli olun! 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystick Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 onlar küçük piyonlar.. baştakilerin dokunulmazlıkalrı var? o ne olucak? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
beelze Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 bunu demek istemezdim ama bu cvp wermeme konusunda haklıymışsın sanırım bi üçümüz konuşuyoruz en azından kendi elimizden geleni yapalım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 suikast yapılamaz...ama ellerinde adam kalmayınca...ne yapıcaklar... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 onlar küçük piyonlar.. baştakilerin dokunulmazlıkalrı var? o ne olucak? özelden cevabımı söylemiştim ama burda da söyleyeyim; üsttekilerin maşalarına izin vermedikçe üsttekiler de elleri kolları bağlı kalırlar. alt makamlar üstler kadar önemlidir. altlarda namuslu adamlar oldukça üsttekiler pis işlerini kolay yaptıramazlar, gençlerin beyinlerini yıkayamazlar! unutmayın genç beyinleri, çocukları direk olarak zehirleyenler milletvekilleri değil; geri kafalı öğretmenler, aptal kamu görevlileri, mahalle "abileri"! bunları kazıdıkça daha temiz bi toplum olma yolunda ilerleriz 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
beelze Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 bu videoyu buliyorsunuzdur ama bi kez daha izleyin YouTube - Hababam Sınıfı - Gençliğe Hitabe 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mole Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 bol bol çalışın iyi yerlere gelin.bilim adamı olun sözlerinizi dinletin. dünyanın çivisi çıkalı çok olmuş.kurulu düzen.kafayı yemiş herkes emin olun kimse normal değil mantıklı hareket beklemeyin kimseden. çürüyor dünya. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystick Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 güzelmiş Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mole Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Atatürk & Aşık Mahzuni Şerif -Nerdesin (Sana Hasret) bugün dinledim paylaşmak istedim nasılda göğüslemiş o kadar zorluğu. halen başedemiyorlar kendisiyle. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
beelze Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 çok güzeldi teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 İlk olarak konu başlığı bana itici geldi açıkcası ki hemen bana "bugün allah için ne yaptın" cümlesini anımsattı ve bu söz kadar itici oldu. Bu bir eleştiriydi. Ülke, 12 Eylül darbesinden sonra giderek anti-laik bir konuma doğru sürüklenmeye başladı. Darbe sonrası açılan imam hatipler yada kuran kursları bunun en önemli göstergeleri olarak hala önümüzde durmaktadı. Geçen bir tv programında bir rektör şöyle bir cümle kullanmıştı." Türkiye'de 80 öncesi komünizm geliyor diye yaygara koparmışlardı ama gelmedi çünkü komünist bir sistemin bu ülkede o an bir zemini yoktu ama şimdi eger biz şeriat gelecek diye her yerde söylüyorsak, bu safsata olarak algılanmamalı çünkü bu ülke de bunun zemini var." Anlatmak istediğim şu; bu ülke de halk tabanı için şu anda şeriatın gelip gelmemesi konusu önemli değil çünkü nufüsün çounluğu islam dinini kabul etmiş durumdadır. İlk etapta evet halkın sorunları görülmeli amabu da öyle "aç halkın karı doyurulmalı" gibi basit ve sığ bir yaklaşımla olmamalıdır. Halkı bilinçlendirmek, kendimizin bilinçlenmesi ile mümkündür. Belfalas'ın verdiği örnek bu açıdan önemlidir,kendi biliçdüzeyi yüksek biri kendi yapacakalrını bildiği ve yaptığı için, halkı a bilinçlendirebilir. Yine bir örnek vericem; Nazım Hikmet ile ilgili anlatılan bir hikaye var, Nazım Bursa cezaevinegetirildiğinde, kend ranzasını getiriyor ve birçok mahkum yerde yatarken kendi ranzada yatıyor. Birgün cezaevi müdürü Nazım'ı yanına çağırıp "Bu nasıl eşitliktir, sen ranzada yatrken, çoğu mahkum yerde yatıyor?" diye kızarak ve alaycı bir şekilde soru soruyor. Nazım, bu soruya karşı hiç istifini bozmadan şu cevabı veriyor; " Beni derdim yerde yatmak değil herkesi yatak sahibi yapmak." Burda da tartışılması gereken şey bu olmalıdır. İnsanlar neden aç diye herkes sorar, bunlar doymalı, ülke kalkınmalı diye herkes söyler ama çözüm üretenler sadece kazanır. İlk olarak yaşadığımız sistemi bir tanımlamalıyız.Hala laik bir cumhuriyette yaşadığımızı söyleyenler en basit bir tabirle yanılıyorlar, çünkü yukarda da bahsettiğim gibi, 12 Eylül sonrası bu laik ülke yok oluşa doğru gitmeyi hızlandırmıştır. Geçenlerde açıklanan rektörlerin bildirisine imza atan rektörlerden biri, Atatürk öldüğü zaman bu ülke de cumhuriyet karşıtı hareketler hızlanmaya ve güç kazanmaya başlamışlardır demişti. Ben bu cümleyi biraz daha ileri götürüyorum ve 12 Eylül sonrası bu hareketler devleti yönetmeye aşladı ve şimdi tamamen devlet onların elindedir. Yaşadığımız sistem laik bir sistem değildir. Daa önce bir kaç yazıda da belirtmiştim, tekrar olacak ama yine söyleyim, yaşadığımız sistem bir tek parti rejimdir ve bu rejime dünyanın bütün ülkelerinde diktatoryal rejim derler ya da daha net açıklarsam faşist rejim derler. Şimdi yaşananlar bir tek parti rejiminde yaşananların en basitleridir. Aklınıza Nazi Almanyasını ve yapılanları getirirseniz ne demek istediğimi daha net anlatmış olurum. Ülke tam anlamıyla kapitalist bir ülke olma konumuna doğru ilerlemektedir. Bugün, türban yasasına karşı olduğunu söyleyen parti ya da kurumların çoğu ki bunlar kendilerini kemalist olarak ifade ediyorlar, halk yerine sadece kendi çıkarlarını ve iktidardan pay almayı düşünmektedirler. Sorun halkın kendi gücünün farkına varması ve bunu doğru kullanması ile çözülecektir. Bu da kısaca, aydın olarak ifade edilen ve aslında genel anlamda ülkenin düşünen kesimini içine alan topluluğun doğru kararlar alma ve uygulama gücüne bağlıdır. Bu topluluk ise bizlerden, okuyan tartışan insanlardan başkası değildir. Şimdilik bu kadar, daha sonra devam ederim... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 birun devamını bekliyorum... belfalas sonuna kadar katılıyorum bilinç sahibi insanlar sadece bir dilekceyle işi halledebilir...ama buda yetersiz kalır bir yerden sonra... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 bende devamını bekliyorum birunsatan... pitch dediğin gibi o bi yere kadar gider ama herkes bunu bi şekilde yapsa zaten o "bi yere kadar" giden işi devam ettirmenin de bi yolu bulunur yeter ki birşeyler yapalım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 yapıyoruz yapmaktayız...ben buna eminim sadece burda yazılanlarla kalmıyor gunluk hayatta gereken agız payları veriliyor...nasıl bi insanın damarına basarsın da gözü hiçbişey görmez... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 kesinlikle katılıyorum pitch! sessiz kalmamak gerek...ve yapılacak hiçbir hamleyi küçümsememek ve "neyi değiştirir" dememek...bununla ilgili küçük bi örnek vermek istedim: arkadaşlarımdan biri staj yaptığı okulda gözleme gitmişti. o dersin hocası o gün ders işlememiş ve boş derste de staj öğrencilerine değerlendirsinler diye bikaç sınav getirmiş. bi tanesi de okulun din öğretmeninin sınavıymış. sınavdaki sorulardan bir tanesi aynen şu: aşağıdakilerden hangisi dini ahlak kurallarımızın dışındadır? a)bayramlarda büyüklerin elini öpmek b)fakirleri hor görmemek c)vs vs.(hatırlayamadım şimdi ) d) düğünlerde kadın erkek karışık dans etmek arkadaşlar sınav kağıdının ders arasında fotokopisini çektirip sonrasında şikayet dilekçesi ile milli eğitime göndermişler ve öğretmen uyarı cezası almış. paçası tutuşan, sürülmek istemeyen hoca daha sonraki sınavlarında daha makul sorular hazırlamış. bu durumda "ee bişey değişmemiş işte" diyebilirsiniz. ancak durumu daha ince düşünürsek ortalama 960 öğrenci her dönem 3 defa çağdışı, anti-laik bir cevabı not uğruna cevaplamak zorunda kalmamış ve en azından bu konularda bilgisiz olanların dini konularda saçma sapan şekilde akıllarının karışması engellenmiştir. belki bu sayede aralarından daha aydın öğrenciler var olacak. 960 öğrenci hiç de az bir sayı değil. o adamın kafası veya mevkisi değiştirilmemiş olsa da en azından öğrencileri kirletmesi engellenmiş oldu. demek istediğim "ben bir kişiyim neyi değiştirebilirim ki" dememeli asla! herkes düşündüğünden çok daha fazla şeyi değiştirebilir yeter ki elimize geçen şansları iyi kullanalım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2008 ne yalan söyliyeyim bana göre orta okul ve lise hiç bir şey...yani kendilerine adam yetiştirmeye orda baslıyorlar zayıf ve kendinden aklından emin olmayan ögrenciler zaten onların oluyor...yani klasik hiç bir sey dusunmeyen evden işe işten eve diye monoton her daim yönetilmeye mecbur insanlar... lise ve orta okul uniye geciş aracı içi bos...bana göre... ufak bir yasadıgım olay size...benim sacım sakalım uzun..yani küpeleri ve sacı kestirsem direk radikal islamcılara benziyorum...bi aksam üstü kuzenime giderken yolda bi amca gördü sakallı makallı kalli felli cüppeliii müppelii...uzaktan gördü ve sözlerine basladı masallah masallah masallah die yanına kadar geldim küpeleri fark edinceye kadar surdu bu masallah lafları...küpeleri görünce basladıı sövmeye...dayanamadım ne oldu amca sizin dergahtan diilim diemi sövüyorsun yoksa genc oldugum için mi dedim ama nerde amca söve söve gitti...beyin yıkamadan baska bir sey bildikleri yok yalan dolan... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2008 bende biraz traş olmadığımda cami çıkışına denk gelirsem amcalardan bol bol selam alıyorum:D bi traş olup keçisakal kaldımmı aynı cemaat geberticekmiş gibi bakıyo...biz şekilci değiliz demesini biliyolar ama:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2008 sorma yani...iki dakka muabbet etmeye kalksan direk karsısındaki hiçbirsey bilmiyormus gibi baslıyorlar sanki bilmedigimiz seylerden...ufak bir sey diyince bunlar kafir diyorlar...... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystick Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2008 ülkenin hali ne olacak acaba.. bu arada asker darbe yapması lazım şu durumda ama yapamıyor ekonomimizi dışa bağladılar.. bu yüzden elimizk olumuz bağlı .. istediğimizi yapalım bir şey olmicak.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
beelze Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2008 ya ben bu işi anlamıyorum şu işe bakar mısınız bu nasıl Atatürkçülüktür bu nasıl çağdaşlıktır 1925te kılık kıyafet kanunu çıkıyo ve yıl 2008 eski düzene dönüyoruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Eos Yanıtlama zamanı: Nisan 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 22, 2008 her ay devlete vergimi veriyorum düzenli olarak. üretiyorum ülke için sadece tüketen asalaklardan değilim. günde bir kitap hatta bazen iki kitap okuyorum ve çevremdekileri de buna yöneltmeye çalışıyorum. Her ortamda her zaman M.Kemal'i ve yaptıklarının ne denli büyük olduğunu imkansızı başardığını, kan dökmeden devrim yaptığını, insan olarak yaşamamızı sağladğını anlatıyorum. elimden geleni yaptım şu ana kadar daha fazlasını yapmaya da her zaman hazırım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
morvesiyah Yanıtlama zamanı: Nisan 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 22, 2008 bakın benim bir önerim var ancak gene ört pas edlir.. ülkede 80 milyon insan var her kezden bir milyon toplasan ne kadar eder? aylık bir milyon düşünün.. ki üst gelirliler 2 yada 5 versin ne çok para birikir onlarla köylere hizmet sunula bilir sadece dayanışma ile neler yapılır... Devlet zaten bu sekilde hepimizden vergisini alıyor. İçtiğimiz su için bile vergi ödüyoruz K.D.V. .. İletişime bile vergi ödüyoruz maliyeti 0.. benzin yakmıyor su harcamıyor baz istayonları kuruluyor konusuyoruz ve büyük paralar ödüyoruz. Düşünün bu ülkede kontöre, telefon faturasına 1 gunde nekadar para akıyor. Ve bunun bile %25 ini devlete ödüyoruz yani devlet hepimizin cebinden her türlü vergisini alıyor. Asla bundan şikayetci değilim herkes vergisini ödesin ve bu ödenekleri devlet gereken yere harcasın. Çocuguna gemi almasın mesela.. Peki bu ülkede nasıl aç insan olabiliyor? Ne yapıyor bu hukumet bu parayı? Borç her yıl büyüyor? Çok detaya giremiyorum ama Türkiye devleti gerek vergi, gerek ihracat ve diger kaynaklarından çok fazla gelir elde etmekte.. Turkiyede sosyal sınıf düşüklüğünün tek sebebi hükümetin hazineyi devlet için değil cebi için kullanmasıdır. Bunuda biz burada çözemeyiz. Hükümeti askeriye daha çok denetlesin. Çaldırmasın! Soydurmasın! Kuruşuna kadar hesap sorsun. Bu işe askeriye el atsın taki devletin başına görevi iyi kullanacklar gecinceye kadar. Hazine ancak Türkiye ve toplumu için harcansın. Cep doldurma stratejilerini kenara atsın yöneticiler. Ülkerini düşünsün. Ama çok yazıktır ki art niyetli hükümetten kurtulamadı Türkiye. Seçen halk tabii ki ama bununda altında ''fakat'' lar var. Herşeyden ve hepimizden önce seçmiş olduklarımız Atatürkçü olsun. Atatürk ilke ve inkilapları ile ülkeyi yönetsin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.