birunsatan Oluşturma zamanı: Şubat 6, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 6, 2008 Moskova Sanat Tiyatrosu’nun iki yüzü var: Doğalcı (Naturalist) Tiyatro ve Halet-i Ruhiye Tiyatrosu. Moskova Sanat Tiyatrosu’nun doğalcılığı Meiningen oyuncularından devşirilmiş bir doğalcılıktır: Temel prensibi doğayı temsilde doğruluk. Sahnedeki herşey olabildiğince gerçek olmalı - tavanlar, kornişler, taşlar, duvar kâğıtları, küçük soba kapakları, havalandırma delikleri ve daha neler neler... Makyajlar fazlasıyla gerçekçidir - yüzler gerçek yaşamda gördüğümüz yüzler gibidir (kusursuz birer kopya). Doğalcı tiyatro yüzü oyuncunun esas anlatım aracı olarak görür ve bu nedenle de diğer anlatım araçlarına yüz vermez. Doğalcı tiyatro plastiğin avantajlarının farkında değildir ve oyuncularını vücutlarını eğitmeye zorlamaz. Doğalcı tiyatroya bağlı okullar fiziksel eğitimin temel bir eğitim olduğunun farkına varamazlar, ki böyle bir eğitim, özellikle Antigone ve Julius Caesar (2) gibi doğal müzikleri nedeniyle farklı bir tiyatroya ait olan oyunlar için gereklidir. Özenle makyaj yapılmış birçok yüz seyircinin aklında kalır da, pozlar ve ritmik hareketler kalmaz. Bir Antigone prodüksiyonunda nasıl olmuşsa yönetmen bilinçsiz olarak oyuncularını fresklere ve vazo resimlerine benzetmişti ama arkeolojik kalıntılardan gördüğünü stilize edememiş ve sentezleyememiş sadece “fotoğraflamıştı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2008 Natüralist Tiyatro: Gerçekliğin doğaya bağlı kalınarak yansılanmasını isteyen natüralizmin tiyatrosu. Felsefi pozitivizmin, belirlenimcilik düşüncesinin ve çevre kuramının temellik ettiği Natüralist Tiyatro, gününün gerçeklerden uzakta burjuva tiyatrosuna karşı, gerçekliği bilimsel kesinlik içinde vermeyi, insanı tüm fiziksel ve toplumsal bileşkenleri içinde çözümlemeyi amaçlamıştır. Emile Zola'nın kuramcılığında gelişme gösteren Natüralist Tiyatro, "sanat, tabiatın bir parçasıdır" ve "sanat, yeniden tabiat haline gelmeye çalışır" ilkeleri doğrultusunda ürünler vermiştir. Romantik tiyatroya karşı olduğu kadar, iyi kurulu burjuva oyununa karşı da yer almış olan Natüralist Tiyatro, işçi ve emekçi sınıfların sorunlarına olduğu kadar, toplumdışı kalmış insanlara da eğilmiş, burjuva-kapitalist topluk hastalıklarını gözönüne sermiştir. Ancak, gerçekliği dolayımsız olarak alışıyla, ampirik gerçekliğin ötesine geçememiş; çözümsel yönteme ağırlık vererek, somut, tikel ayrıntısal gerçeklik üstünde durmuştur. Nesnelciliğin öne çıktığı Natüralist Tiyatro'da gerçekliğin bire bir kopyası sergilenmeye çalışılır; oyun dili, gündelik konuşma dili ve bölgesel ağız olarak alınır; sahne tasarımı, sahne giysisi ve donatımlığı doğal gerçeğe ayrıntılarıyla tam uygunluk içinde uygulanır. Karakter çizimi önplana çıkarken eylemde toplumsal ve doğasal koşullanma ve belirlenmeye mutlaklık tanınır; yaşam, yaşam dilimleri içinde verilir; eylem-yer-zaman birliğine uyulur ve izleyici ile sahne arasında "dördüncü duvar" çekilerek, oyunun kapalı bütünlüğü korunmaya çalışılır. Bu nedenle Natüralist Tiyatro, tam bir benzetmeci tiyatro, tam bir yanılsamacı tiyatrodur. Buna uygun olarak, oyunculuk bütün bütüne özdeşleşme yöntemine dayanırken, sahnelemede dış görünüşün doğallığı korunur. Eylemde kısalık, kahraman yokluğu, sahnelerin art arda sıralanması, Natüralist Tiyatronun başlıca dramatik özelliklerindendir; çok çeşitli belirlenimleri içinde çizilen karakter, çevrenin kalıtımsal özelliklerinin bir toplamı olarak ortaya çıkar. Natüralist Tiyatro, burjuva-kapitalist toplumda "herkesin herkesle savaşı"nı, burjuvazinin acımasız olarak kendini gerçekleştirişini, insanda yıkıcı olan yanı sergileyişiyle toplumcu düşünceye hizmet etmiştir. Natüralist Tiyatro'nun başlıca temsilcileri Fransa'da Antoine ve Theatre Libre, Almanya'da, O. Brahm ve Freie Bühne, İngiltere'de Independent Theatre, Rusya'da Stanislavski ve Moskova Sanat Tiyatrosu, İtalya'da verismo akımı yanısıra, yazar olarak Zola, Goncourt, Ibsen, Strindberg, Hauptmann, Gorki ve O'Neill'dir. birun saolasın. meyerhold dan sonra başka söze ne hacet denilebilir ama fazladan bilginin de zararı yoktur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2008 sen sağol, daha sonra meyerhold ile ilgili daha çok konu açcem zaten.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.