Atatürk'ün Hz Muhammed (sav) duydugu hayranlık.

Atatürk'ün Kuran-ı Kerim'e duyduğu derin sevgi ve saygısı, İslam dininin en saf şekliyle yaşanmasına olan inancı onun dindar yönünü her dönemde ortaya çıkarmıştır. Her zaman gerçek din ile batıl inançlarla dolu gericiliği net biçimde ayıran Atatürk, birçok konuşmasında, samimi ve içten bir şekilde Allah'tan, İslam'dan, Kuran'dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiştir. Hz. Peygamberimizi övmüş ve Türk Milleti'ne, gerçek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiş. Allah'a yönelmede Hz. Muhammed'i rehber göstermiştir:

"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979)

Hz. Muhammed'i överek O'nu kendisine örnek alan Atatürk, Hz. Muhammed'in peygamberliğine kesin olarak iman etmişti. Hz. Muhammed'e duyduğu hayranlığı ve O'nun peygamberliğini heyecanla anlattığı bir sırada yanında bulunan M. Şemseddin Günaltay, Ata'nın o anki halini şöyle anlatmıştır:

"... Atatürk'ün denizlerden renk alıp renk veren gözleri, masanın üzerinde serili haritaya dikildi ve beni kolumdan tutarak masanın başına çekip parmağını bir noktaya dikti. Bu, kendi elleriyle çizdikleri bir askeri harita idi ve Hz. Muhammed'in büyük Bedir Cengi'ni adım adım gösteriyordu. Hz. Muhammed'e ve O'nun peygamberliğine kadar, büyük askeri dehasına hayran olan eşsiz Sakarya Galibi, Bedir Galibi'ni göklere çıkarırken, "O'nun Hak Peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar" diye heyecanlandı.

Ata'nın son sözü şu olmuştu:

- Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir, O'nun Peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır. (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.28)

Atatürk"ün Hz. Muhammed'e duyulacak sevgiyi tarif ettiği sözleri ise şöyledir:

"Büyük bir inkılap yaratan Hazreti Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir." (Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s. 4)

Atatürk, dinimizin tam anlamıyla ve aslına uygun olarak yaşanmasını ve milletimize doğru, modern, hurafelerden arındırılmış bir din anlayışını benimsetmeyi hedeflemiştir. Hiçbir aşırılığa kaçmadan, Kuran'ın modern bir dünyayı tarif ettiğini çok net biçimde özümsemiştir.

Açıkça anlaşılmaktadır ki, gerçek manada dindarlık, heyecanlı fanatiklerin, tutucu, kapalı görüşlü kimselerinkinde değil; Atatürk'ün tarif ettiği ılımlı, insancıl, modern yapıda kendini göstermektedir.

Büyük Atatürk'ün, İslam dinini, Kuran-ı Kerim'i, Hz. Peygamberi ve dini müesseseleri öven tüm bu sözleri, O'nun dinimize olan içten bağlılığını gösteren somut ve tartışılmaz belgelerdir

Müslümanlık toplum düzeni için sosyal toplum anlayışını geliştirebilen bir dindir. Sanırım Atatürk bunu göz önüne alarak oldukça mantıklı yorumlar yapmış, Hz. Muhammed'in siyasi ve toplumsal başarısını kutlar ve imrenir gibi. Yorumları siyaset kokuyor

Teşekkürler...

şu Ilımlı kelimesini okuyana kadar yazı hakkaten iyi idi

o an afalladım

Ayrıca yazıda peygamberliğe kanıt olarak ...

kazanılmış bir 'Savaş' gösterilmesi de düşündürücü (?)

yazının bir benzerini geçenlerde okudum (Atatürk Dindardı peki ya siz)..ama pek anlayamamıştım ne söylediğini

Bu yazının dili daha anlaşılır ..bunda payınız varsa ayriyetten teşekkür ederim

Saygılar

hehe ılımlı kelimesi, ılımlı islam manasında geçmiyor zaten:D

Ben biliyorum neden afalladığını, o kadar çok duyuluyor ki bu söz. İslam hep islamdır. Hristiyanlıktaki katoliklik , protestan veya ortodoksluk gibi değildir. Daha derine inersek hanifi ve şafiilik gibi belli hocaların yorumlarına göre gidilmiş yollar vardır ama islamın özünde tek bilinci veren Allah ve Hz. Muhammed'tir.

Peygamberliğe kanıt olarak, gösterilen savaş Bedir savaşı, o sadece bir örnek o da Atatürk'ün daha çok askeri alanla ilgilendiği için o gün onu paylaşmış ve Günaltayla konmuş. Yani bu heryerde açık söylenen birşeyde değil. Günaltay'da anısını anlatmış.. Bedir savaşı çok az sayıda müslümanın katbe kat üstün sayıda ki müşriklere karşı kazandığı savaştır. Ve bilirsin ki. Az sayıda insanın çok sayıda düşmanı püskürtmesi bir şekilde olsa bile yenmesi inanılmazdır mucizedir. ....

Atatürk bundan bahsetmiştir. Atatürk dindardı evet.Ama Atatürk'ün hangi yanlarını taşıyoruz ki dindarlığına sıra gelsin.. O söylemler hep çıkar amaçlı.

Böylelerinden çekinmek lazım..

--------------------

Müslümanlık toplum düzeni için sosyal toplum anlayışını geliştiren bir dindir. Sanırım Atatürk bunu göz önüne alarak oldukça mantıklı yorumlar yapmış, Hz. Muhammed'in siyasi ve toplumsal başarısını kutlar ve imrenir gibi. Yorumları siyaset kokuyor

 

Teşekkürler...

çok büyük bir deha . Yaptıklarını okudukça gözlerim yaşarıyor kimi zaman. Gerçekten büyük bir lidere sahip ülkeyiz.

Ama artık büyük kısım gençlik diyor ki,

Atam ne izinden vazgeçeriz, ne üzümden...

yazık.

''fani insanların karı değildir, O'nun Peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır''

yani ilahi bir güç hakimdi gibi bişey demek istemiş sanırım...Siyasi bir eleştiri olmuş, yani öyle olması gerekiyordu o dönem ztn

Güsel bir yazı teşekkürler.

Ama insanların şunu anlamaları gerek ılımlı veya katı islam diye birşey yoktur.İslamın anlamı, itaat etmektir Allah'a onun söylediklerini kalp ile tasdik etmek ve onaylamaktır. Onaylamayan dinden cıkarmı dicek bazıları zaten bütün insanlar onaylasaydı dünyanın varolusunun amacı olmazdı.

Atatürk gercekten mükemmel bir insan bence türk milletine bir lütuf onu carpıtmaya calısanlar ise yüz karalaramız ...

Atatürk'ü islama düşman gösteren çevrelere ve kişilere yazıklar olsun