pithc Oluşturma zamanı: Şubat 19, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 19, 2008 METİN : “KRAL OİDİPUS” YAZAR: (SOPHOKLES) I. KİMLİK ÇÖZÜMLEMELERİ Kral Oidipus (Oidipus Tyrannos) adlı eser, Eski Yunan’ın üç büyük tragedya yazarlarından biri olan Sophokles tarafından yazılmıştır. Yazıldığı yıl tam olarak bilinmese de kimi kaynaklara göre İ.Ö. 430-425’li yıllardır. Oyun perdelere ayrılmadan, başından sonuna kadar aralıksız oynanır. Belli bölümlere ayrılmış olmakla beraber, tam bir bütün teşkil eder. Konuşmalar; kafiyesiz mısralar şeklinde yazılmıştır. 1530 mısra tutan eserin iç yapısı şöyle kurulmuştur: 1.Prologos: Başlangıç, konuya giriş. Aristo’nun tarifine göre, Koro’nun ortaya çıkmasından önceki bölümdür. İlk tragedia’larda Prologos yoktu; Koro’nun ortaya çıkmasından önce, bir kişi tarafından uzunca bir “tirade” şeklinde söylenirdi. Prologos bittikten sonra Koro gelir, oyunun sonuna kadar sahneden ayrılmaz (Bu bölüm, Kral Oidipus’ta, kahramanın saray önünde görünmesiyle başlar, Kreon’un Delphoi’den haberler getirmesi, Oidipus’un Laios’u öldüren adamı bulup ortaya çıkarmayı vadetmesi üzerine, saray önünde toplanmış olan halkın Rahip ile birlikte çıkıp gitmeleriyle biter). 2.Epeisadion’lar: Koro parçaları arasındaki bölümler (Oidipus’da bunların sayısı dörttür: a.Oidipus ile Kâhin Teiresias arasında geçen sahne. b.Kendini savunmak isteyen Krean ile Oidipus arasındaki seri tartışma; kraliçe İokaste’nin gelip onları yatıştırmaya çalışması; Kreon’un çıkıp gitmesi; İokaste ile Oidipus’un şüphelerinin artması; Laios öldürüldüğü sırada kaçıp kurtulan tek adamını bulup getirmesini İokaste’den istemesi. c.Korint hos’tan gelen habercinin Polybos’un öldüğünü bildirmesi; Palybos ile Merope’nin Oidipus’un öz babası ve anası olmadığını, çocukken kendisini nasıl bir çobandan alıp onlara verdiğini anlatması; Oidipus’un o çobanı bulup getirmelerini istemesi üzerine, bundan vazgeçmesi için İokaste’nin yalvarması; sözünü dinletememesi üzerine de, birden çıkıp gitmesi; ç.Laios’un eski kölesi çobanın gelmesi, her şeyi söylemek zorunda kalması; hakikati anladıktan sonra, büyük bir ümitsizlik içinde, Oidipus’un saraya girmesi. 3.Exodos: Eserin sonu (Saraydan gelen bir habercinin içeride olup biten tüyler ürpertici olayları anlatması; gözlerini kör eden Oidipus’un görünmesi; biraz sonra da Kreon’un gelmesi; Oidipus ile çocukları arasında geçen sahne; Krean ile konuşması; nihayet, istemeye istemeye saraya girmesi, Koro başının sözleri üzerine tragedia’nın sona ermesi).[1] Kral Oidipus, Maarif Vekâleti’nin ilk defa 1941 yılında çıkarmaya başladığı “Dünya Edebiyatından Tercümeler” koleksiyonunun “Yunan Klasikleri” serisinde ilk eser olarak basılmıştır. Eser doğrudan doğruya Yunanca’dan değil, Fransızca ve İngilizce metinlere başvurularak Bedrettin Tuncel tarafından çevrilmiştir. Olay, Thebai şehrinde, Oidipus’un sarayının önünde geçmektedir. Saray kapılarının yanında, basamaklarla yükselen sunaklar vardır. Oyun boyunca dekor değişimi yoktur. II. ORTAM ÇÖZÜMLEMELERİ Oyunun yazıldığı dönemde Atina demokrasiyle yönetilmekteydi. Aynı zamanda Yunan seyircisi sahne üzerinde izlediği tanrıların öfkesini, kan davalarını gerçek yaşantıda da yaşamaktaydı. Antik Yunan Uygarlığı’nın İ.Ö.V ve IV.. yüzyıllarını kapsayan klasik çağı sanat ve kültür açısından en parlak dönemi olmuştur. Bu dönemde sanatın her dalında gelişim görülür. En büyük tragedya ve komedya eserleri de bu dönemde yazılmıştır . Tragedya ve komedya, klasik biçimini İ.Ö.V. yüzyılda almış, yazılan oyunlar açık hava tiyatrolarında düzenlenen şenliklerde Atina vatandaşlarından oluşan seyirci topluluklarına sunulmuştur. Aynı zamanda Dionysos şenliklerinde Peisistratus tarafından tragedya yarışmaları başlatılmış, zamanla komedya türü de yarışmalarda yer almaya başlamıştır. Bu yüzyılda Aiskhylos, Sophokles, Euripides gibi tragedya, Aristophanes gibi komedya yazarları yetişmiştir. Bu usta yazarların yapıtlarında ilkel törenlerden kalma büyü, sihir öğesinin yerini çağdaş düşünce almış, taklit tiyatrosal bir değer kazanmıştır. “Antik Yunan Tiyatro düşüncesi, çağın tiyatrosu, felsefesi ve toplum yaşamı ile bir bütün oluşturur ve tiyatro düşüncesinin evrimi içerisinde ilk önemli aşamadır.”[2] Kral Oidipus adlı eser bir Yunan Tragedyasıdır. Oyunun yazarı Sophokles İ.Ö: 496-494 arasında, Atina yakınlarındaki Kolonos’ta doğmuştur. Babası Sophillos, oğlunun iyi bir eğitim görmesine dikkat etmiştir. Eski Yunan’ın üç büyük tragedya yazarlarından biri olan Sophokles yaklaşık 123 oyun yazmış fakat bunlardan sadece yedisi günümüze ulaşmıştır. Bu eserler yazılış sırasına göre şunlardır: Aias, Antigone, Kral Oidipus, Elektra, Trakhis Kadınları, Philoktetes Oidipus Kolonos’ta. Ayrıca Tanrı Hermes’in ilk kahramanlıklarıyla ilgili “İkhnevtai” adlı bir satur oyunundan 400 dize ve kaybolmuş oyunlardan çeşitli parçalar bulunmaktadır. Tiyatro yazarlığı alanında olağanüstü bir başarıya ulaşan Sophokles girdiği yarışmalarda hiçbir zaman ikincilikten aşağı düşmemiş ve yirmiden fazla ödül kazanmıştır. Yaklaşık 90 yıl yaşayan Sophokles 406 yılında Atina’da ölmüştür. Sophokles tiyatro tekniğini mükemmelleştirmiş ve Eski Yunan Tiyatrosu’na birçok yenilik getirmiştir. Sahnedeki oyuncu sayısını ikiden üçe çıkarmış, Aiskhylos’un birbirine bağlı oyunlardan oluşan üçlemelerinden farklı olarak olayı, bağımsız bir bütün oluşturabilen tek bir oyunla işlemiştir. Ayrıca Sophokles korodaki oyuncu sayısını 12’den 15’e çıkarmış ve ilk kez sahne resimleri kullanmıştır. Sophokles insanlık durumunun şairidir; mutluluğun her an gidebileceği düşüncesi, acının yüceliği, haksızlığa karşı çıkan ve boyun eğmeği reddeden iradenin büyüklüğü, onun oyun düşüncesinin başlıca temalarıdır. Antik Yunan Tiyatrosu’nun üç büyük yazarlarından biri olan Sophokles tarafından yazılan Kral Oidipus, konusunun işlenişindeki ustalık, karakterlerin belirlenmesindeki üstünlük, iç yapısının derli toplu olması bakımından Yunan tragedyasının en kuvvetli örneği sayılıyor. III. DRAMATURGİ ÇÖZÜMLEMELERİ Oyunun ana temasında kadere karşı gelmenin anlamsızlığı, kişi kaderinden kaçmaya çalışsa bile bunun olanaksız olduğu anlatılmaktadır. Yan tema ise Ooidipus’un bilmeyerek babasını öldürüp annesiyle evlenmesi ve ondan çocuklarının olması, merak ve öğrenme isteğiyle kaderini araştırıp gerçekleri öğrenmesi ve en sonunda yaşadığı iğrençliklerin bedelini ödemek için gözlerini kör edip sürgüne gitmesidir. Oyunda verilen mesaj; kişinin, kendine zarar verse bile adaletten vazgeçmemesi ve kaderinin getirdiklerine katlanmayı bilmesi gerektiğidir. Oidipus Delphoi’deki kâhinin kehanetlerinden sonra anne ve babasının sarayından kaçar, bu şekilde kaderinin getireceği kötü olaylardan uzaklaşıp, bunları engelleyebileceğini düşünür. Fakat farkında olmadan kötü kaderin akışına yardımcı olur. Bu oyunun asal karşıtlığıdır. Yan karşıtlıklar ise; dağda sürülerini otlatmakta olan bir çoban Oidipus’u kurtararak Korintos kralı ve kraliçesine verir. Böylelikle hem terk edilmiş bir bebek olan Oidipus’a hem de çocukları olmayan kral ve kraliçeye iyilik yaptığını düşünür. Fakat farkında olmadan Oidipus’un, Oidipus’un ailesinin ve Thebai halkının başına büyük felaketler açmıştır. Ayrıca Oidipus’un haberciden babası Polybos’un öldüğünü öğrendiğinde üzülmesi gerekirken, babasını öldüreceği kehanetinin gerçekleşmemesi üzerine sevinmesi de bir yan karşıtlıktır. Oyunun tamamı Thebai şehrinde, Oidipus’un sarayının önünde geçer. Oyun boyunca mekan değişikliği olmaz. Oyunda Antik yunan Atmosferi hakimdir. Ayrıca ilk kez Sophokles atmosfer yaratmak için sahne resimleri kullanmıştır. Oyundaki birincil kişiler şunlardır: Oidipus, İokaste, Kreon, İkincil kişiler; Koro başı, rahip, Teiresias. Yan kişiler; Korinthoslu haberci, Laios’un kölesi, haberci, figüranlar ise; Thebai halkı, Oidipus’un adamları, Teiresias’ın yardımcısı çocuk, İokaste’nın nedimeleri; Oidipus’un çocuklarıdır. Rollerin Yapısal Özellikleri: Oidipus: Thebai şehrinin kralı olan Oidipus; akıllı, sorumluluk sahibi, adil, güçlü ve halksever bir kişiliğe sahiptir. Halk tarafından sevilir ve sayılır. İokaste: Thebai şehrinin kraliçesi, Oidipus’un hem annesi, hem karısıdır. Yaşı Oidipus’tan fazladır. Krean: İokaste’nin kardeşi, Thebai’nin eski kralıdır. Halksever bir kişidir. Bu, şehri Sphinks adındaki canavardan kurtardığı için tahtını Oidipus’a vermesinden anlaşılabilir. Koro Başı: Oidupus’a sadıktır ve olayları mantık çerçevesinde değerlendirir. Teiresias: Çok ihtiyar ve gözleri görmeyen bir kâhindir. Olayları en başından beri bilir fakat söylemek istemez. Rahip: Zeus’un rahibidir ve oldukça yaşlıdır. Halktan saygı gören inançlı bir kişidir. Rollerin İşlevsel Özellikleri: Oidipus: Ana karakterdir. Tragedyaya onun doğumu sebeptir. Olayların açığa çıkmasının sebebi de onun gerçeği öğrenme çabası ve araştırmasıdır. Ve sonunda ip uçlarını birleştirerek gerçekleri anlar ve tüm bu olaylardan sorumlu olduğu için kendini cezalandırır. İokaste: Oidipus’u dünyaya getirdikten sonra, kâhinlerin bahsettiği kötü olayları engellemek için bebeği dağda ölüme terk ederek kaderin gelişmesine farkında olmadan katkıda bulunmuştur ve yine farkında olmadan yıllar sonra öz oğlu Oidipus’la evlenmiş, çocuklar dünyaya getirmiş ve tüm bunları öğrendiği zaman ise hayatına son vermiştir. Kreon: Oidipus’a tahtını vermekle, Oidipus’un öz annesi İokaste ile evlenmesine sebep olur. Araştırmalarına yardımcı olarak Oidipus’un gerçeği öğrenmesine de katkıda bulunur. Olaylar açığa çıktıktan sonra Oidipus’un ettiği tüm hakaretlere rağmen ona destek olur ve yeniden Thebai şehrinin kralı olur. Teiresias: Oidipus’un içinde uyanan kuşkuların en büyük sebeplerinden biridir. Oidipus’un hakaret dolu sözlerine dayanamayıp aslında söylemek istemediği gerçekleri söyler ve gider. Oyunun sonunda, Teiresias’ın kehanetlerinin bire bir gerçekleştiği anlaşılır. Rahip: Halkın başına dert olan veba salgınına çözüm bulması için Oidipus’tan yardım isteyerek olayların gelişimine az da olsa katkıda bulunur. Korinthos’lu Haberci, Haberci, Laios’un Kölesi: Oidipus’un isteği üzerine bildiklerini anlatarak Oidipus’un karmaşayı çözmesine ve kaderinin getirdiklerinin farkına varmasına yardımda bulunmuştur. Olay Dizisi: “Olayların kızıştığı, heyecanın, gerilimin arttığı anlar kriz anlarıdır. Her düğüm ve çatışma yeni bir krize, krizlerden sonraki geçici gevşemeler ise yeni düğüm ve çatışmalara yol açarlar. Kişilerin iç çatışmaları ve krizleri dış aksiyona paralel olarak gelişir.”[3] Düğümler: Kreon’un tanrılardan “kan dökenin topraklardan temizlenmesi gerektiği” haberini getirmesi, Oidipus’un Teiresias’ın sözlerine inanmaması, Kreon ve Teiresias’ten şüphelenmesi, İokaste’nin kehanetlere inanmaması, Oidipus’un olayları çözme isteği ve kendi içinde yaşadığı karmaşa. Kriz: Oidipus’un bilinmeyen katillere lânetler savurması, Teiresias’la Oidipus’un arasında geçen dialoglar, Olayların gitgide daha karmaşık bir hal alması. Çözümler: Oidipus’un Laios’un kölesini dinledikten sonra her şeyin aydınlanması. Doruk Nokta: İokaste’nin kendini asması, Oidipus’un gözlerini kör etmesi. IV. KAYNAKÇA Sophokles “Kral Oidipus”, Çev. Bedrettin TUNCEL, Sevda Şener “Dünden Bugüne Tiyatro Düşüncesi, Sevda Şener, “Yaşamın Kırılma Noktasında Dram Sanatı”, Meydan Larusse, Ana Britannica [1] Sophokles, Çev: Bedrettin TUNCEL, “Kral Oidipus”, M.E.B. Yayınları, Ankara, 2001, s. 19,20. [2] Sevda ŞENER, “Günden Bugüne Tiyatro Düşüncesi”, Dost Kitapevi Yayınları, Ankara, 2000, s. 17,18. [3] Tiyatro Tarihi Dergisi; Sevda ŞENER, “Kurban Üzerine Bir İnceleme”. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2008 bir çok kuramcı ve incelemeciye göre hala en yetkin tragedya olarak anılır. teşekkürler pithc Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pithc Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2008 ehheee her zaman... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.