Jump to content

Kaşık Bükme


Lighthouse

Önerilen Mesajlar

Kaşık bükme paranormal yollarla ve fiziksel güç kullanmaksızın veya normal koşullarda gereken fiziksel gücü kullanmaksızın nesnelerde deformasyon oluşturmaya verilen genel addır

 

 

Telekinezi/Psikokinezi

Kaşık veya diğer metallerde deformasyon oluşturma telekinezi veya psikokinezi de denilen herhangi bir cismi uzaktan hareket ettirme veya çok az uygulanan bir temas gücüyle etkide bulunmaya verilen addır. Bu fenomenle ilgilenen parapsikologlar ve amatör ilgililer tarihte geçtiğine inanılan olağanüstü öyküler veya mucizelerin bir telekinezi biçimi olduğuna inanmaktadırlar. Ancak fenomene "Telekinesis" adının verilmesi çok yeni bir tarihe rastlar. Tabir Alman-Rus psişik araştırmacı Alexander N. Aksakof tarafından 1890'da kullanılmıştır. Psikokinesis tabiri ise 1914 yılında Amerikalı yazar ve yayımcı Henry Holt tarafından "On the Cosmic Relations" adlı eserinde geçmiş ve Amerikalı ünlü parapsikolog J.B.Rhine tarafından da benzeri fenomenleri tanımlamakta kullanılmıştır.

 

 

Batı'da Ünlü Telekinetikler

Metalleri hareket ettirdiği bilinen en ünlü ilk batılı telekinetik Polonya doğumlu Stanislawa Tomczyk'dır. Stanislawa hiptonik haldeyken bazı küçük objeleri havaya kaltırabiliyordu (levitasyon). Stanislawa, 1910'da Warsaw'da Fizik laboratuarında bir grup bilim adamının gözetimi altında telekinetik yeteneklerini sergilemiştir.

 

Bir diğer ünlü telekinetik Rus Nina Kulagina'dır. Kulagina filme de alınan gösterilerinde metal çubuklar, kibrit çöplerini dokunmaksızın hareket ettirebilmekteydi.

 

1970'li yıllarda bu tip olayları yapabildiğini iddia eden bazı insanlar ortaya çıkmıştı. En ünlüleri arasında Uri Geller de bulunan bu kişiler televizyon şovlarında ve bilim adamlarının laboratuvarlarında bu tip yeteneklerini sergilediler.

 

Bazı bilim adamları ve James Randi gibi ünlü ve profesyonel bazı illüzyonistler bu tip yeteneklerin gerçekte bir hile ve el çabukluğundan başka birşey olmadığını öne sürmüşlerdir. Randi ayrıca pek çok hileli yolun olduğunu iddia ettiği kaşık bükme gösterilerinden bazılarını da gerçekleştirmiştir.

 

2001 yılının Nisan ayında Arizona Üniversitesi psikoloji profesörü Gary Schwartz'ın yönetimi altında 60 kadar öğrenci zihin güçlerini kullanarak çatal ve karışları bükmeleri istenmiş ve denemelerde çeşitli derecelerde başarı sağlanmıştır.

 

 

Sahne Gösterisinde Kaşık Bükme

İllüzyonistlerin kaşık bükme gösterileri diğer illüzyon gösterilerinde olduğu gibi seyircinin dikkatinin başka yöne çevrilmesi sırasında el çabukluğu ile kaşığa ya da metale yapılan fiziksel müdahale ile veya önceden hazırlanan çeşitli tekniklerle gerçekleştirilir. James Randi illüzyonistlerin kaşık bükme numaralarından örneğin kaşığın en zayıf yerinden daha önce kırılma noktasına yakın bir dereceye kadar bükülmesi gibi çeşitli hilelerini televizyonda kamuya açıklamıştır.

 

"İnsanüstülük taslıyanların İçyüzü" adlı eserinde psişik ve doğaüstü kabul edilen bazı fenomenlerin arkasında yattığını iddia ettiği hileleri ortaya koymaya çalışan Metin And'a göre Geller'in 50 çeşit kaşık bükme numarası veya tekniği bulunmaktadır.

 

 

Kullanılan Teknik ve Metodlar

Sahne göstereleri ve illüzyonistlerin kullandığı gözboyama yöntemlerinin dışında da kaşık veya herhangi bir metal veya cismin parapsikologların Psi denilen zihinsel veya ruhsal güçle etkilenebileceği öne sürülmektedir. Özellikle ABD'de telekinetik gücün kullanılması üzerine bazı kişiler eğitim ve grup çalışmaları düzenlemekte ve katılımcıların bu güçleri kullanarak kaşık veya çatal bükebilmeleri öğretilmektedir.

 

Houck Metodu

Bir başka kaşık bükme 1981 yılından bu yana mühendis Jack Houck tarafından yine onun tarafından düzenlenen "PK Partileri"nde tanıtılmaktadır. Bu partilerde misafirlere bedenlerinden geçen bir enerji akışının kaşığın belirli bir noktasına yöneltildiği hayal edilerek kaşığa bükülme emri verilmesiyle gerçekleştirilir. Daha sonra misafirler dikkatlerini başka bir yöne yönlendirerek kaşık ya da metali unuturlar. Metal bir süre sonra şaşırtıcı bir şekilde ellerinin küçük bir hareketiyle kolayca bükülmeye başlar. Houck ve takipçileri bunun psikokinetik bir fenomen olduğuna inanmakta ancak bazı kişiler bunun sadece gündelik tecrübenin dışında ve fakat sıradan bir fenomen olarak görmektedirler.

 

Uri Geller topluluk içinde metal bükerkenHouck'un metodunun anlatıldığı bir web sayfasında grup halindeki uygulamaların tek başına yapılanlardan daha hızlı sonuç verici olduğu belirtilmektedir. Katılımcılar bir araya geldikten sonra bir süre yeme içme vs. şeylerle vakit geçirirler daha sonra ortaya konulan metal eşyalardan herkes kendisine iyi hissettiren birini seçip alır ve daire şeklinde oturur, ışıkların gücü azaltılır ve müzik varsa kapatılır. Katılımcılar gözlerini kapatır. Katılımcılara kaşık veya çatalı baş ve işaret parmakları arasında tutmaları gevşeyip zihinlerini temizlemeleri, yavaş ve derinden nefes alıp vermeleri ve kendilerini en rahat, huzurlu hissedecekleri bir yerde -plaj, orman, göl kenarı vs.- bulunduklarını hayal etmeleri söylenir. Tüm sıkıntı ve dertlerden uzaklaşırlar, uykulu değil ancak tamamen gevşemişlerdir, huzurludurlar. Daha sonra katılımcılardan başlarının birkaç adım ötesinde altın bir enerji topunu hayal etmeleri istenir. Ondan yayılan sıcaklık ve enerjiyi hissetmeleri istenir. Bu enerji topundan sıcak bir ışın çıkıp katılımcıların alnına ulaştığını ve onların da bu sınırsız enerjiyi emdikleri hayal edilir. Enerjinin sıcaklığı alından omuz ve kollara yayılır. Güçlü ve canlı fakat yine huzurlu ve gevşemiş olan katılımcının kolunda hissettiği enerji oradan bilek ve eline akar ve dirseği ile eli arasında bu akış devam eder. Enerjinin sıcaklığının baş ve işaret parmağına geldiği ve oradan istenilen yere gidebileceği hayal edilir. Katılımcının üçe kadar sayıp gözlerini açması ve enerjinin elinde tuttuğu çatal ya da kaşığa akması için ona üç kez "Bükül" diye bağırması istenir.

Ancak bu noktadan sonra dikkatin dağıtılması ve katılımcıdan dikkatini tümüyle vermeden yoğunlaşması istenir. Hatta dikkatin belirli bir düzeyde dağıtılması için herhangi bir konuda (kaşık bükmek değil) atışli bir tartışmaya bile girilebilir veya tanıtığınız biriyle metal bükmek dışında bir konuda da konuşabilirsiniz. Konu üzerinde daha yoğun düşündükte işlerin daha da zorlaştığını göreceksinizdir. Bu yüzden dikkatinizin başka bir yöne kayması gereklidir. daha sonra metali alıp istediğiniz bir noktadan kolayca bükebildiğinizi göreceksiniz. Ancak metalin kolaylıkla bükülebilecek noktaya gelişi birkaç dakika alabildiği gibi saatler de sürebilmektedir. Aynı sayfada deneylerini paylaşan katılımcı onsekiz katılımcıdan sadece ikisinin bükmeyi başaramadığını belirtmekte ancak başarısızlık karşısında yılmayıp denemelere devam edilmesini önermektedir.

 

Dikkat: Yukarıdaki metotta kaşık elle bükülür ancak zihinle öylesine eriyik bir kıvama gelir ki bu çok rahatça yapılır.

 

Rick Tobin ve Ellie Crystal'in Metodu

Ellerinizi yıkayın ve çatal veya benzeri bir metal nesneyi elinize alın. Rahatça oturun, gevşeyin, gözlerinizi kapayın zihninizi her türlü düşünce ve duygudan arındırın. Daha sonra parmak uçlarınızla nesnenin yüzeyini yavaşça ovalayın ve yüzeyin size ne hissettirdiği üzerine yoğunlaşın. Metaldeki moleküler enerji akışını hissetmeye çalışın ve nesnenin büküldüğünü hayal edin ve asla güç uygulamayın.

 

Hipnotik Telkin

Bu yöntemde kişi hipnotik trans haline sokulur ve gerekli telkinlerle psişik gücünü tam olarak kullanabileceği, kaşığın kendi isteğiyle büküleceği telkini verilir ve bu duruma tam bir inanç duyması sağlanır. Bu yöntemle de eğer kişiye yapılan telkin güçlüyse ve bilinçaltı kısıtlamaları tam olarak kaldırılabilmişse kaşık bükülecektir.

 

 

Film

Bilim Kurgu sinemasında çığır açan bir film olarak görülen 1999 yapımı Matriks'de Neo bir oğlan çocuğunun güç kullanmaksızın bir kaşığı büktüğünü izler. Çocuk Neo'ya kaşığı bükmenin imkansız olduğunu ancak algısını "büküp" dünyada geri kalan diğer her şey gibi kaşığın da gerçekte olmadığını kavraması gerektiği söyler.

 

 

İnanç ve Hayal - Dini-Mistik Hayat Ve Telekinezi

İnanç ile gündelik, sıradan hayatta alışkın olmadığımız pek çok şeyin gerçekleşebileceği inancı aslında oldukça kadim zamanlara kadar gitmektedir. Kadim dünyada kişinin inanç ve hayal dünyası ile fiziksel gerçeklik dünyasının varlığın birbirleriyle organik ilişki içinde olan çeşitli katmanları olduğu kabul edilmekteydi oysa bu anlayış Avrupa'daki felsefi ve bilimsel değişimler neticesinde önce Ruh dünyasının yadsınması daha sonra da Zihin ile Madde arasında derin bir uçurum koyulmasıyla neredeyse kaybolmaya yüztuttu. Ancak farklı dinlerin peygamberleri, veli ve azizleri inancın muhteşem gücü hakkında sözler, deyişler sunmuşlar ve inananlar veya en azından dindar kimseler de bunun gerçekliğinden asla şüphe etmemişlerdi. Örneğin İsa peygamber denizdeki kasırgayı istekleriyle durduramamalarını havarilerin yetersiz inancına bağlamış ve onları azarlamıştı. İslam tasavvufunda Muhyiddin Arabi hayalin yaratıcı gücü olduğunu apaçık bir şekilde belirtmiştir. Arabi insan-ı kâmil ile ilgili izahlarında onun bütün ruhani enerjisini yoğunlaştırarak (ki buna himmet adını vermektedir) herhangi bir nesneye tesir edebileceğini hatta mevcut olmayan bir nesneyi dahi varlığa büründürebileceğini ifade eder. Arabi'nin varlık görüşünde Varlık alemi beş katmandan oluşmaktadır. Hisler Alemi, Misâl Alemi (hayalin denk düştüğü alem budur), Ruhlar Alemi, Müteal Akıllar Alemi, Zat Alemi. Her insan kendi hayal aleminde bir şeyi var kılabilir ancak İnsan-ı Kâmil veya Arif hayalinde var olan şeyi himmeti yani ruhani gücüyle zihninin dışına yansıtabilir. Ancak arifin gerçekte mevcut olmayan bir şeyi varlığa büründürmesi ile Tanrı'nın birşeye mevcudiyet vermesi arasındaki derin fark arifin varlık verdiği şeyin onun himmeti sürecinde mevcudiyetini koruması ve sonra kaybolmasıdır. Ayrıca arif himmet kuvvetinin kendisinin kuvveti değil sadece Tanrı'nın kuvveti ve onun Kaviyy isminin tecellisi olduğunu bilir ve bu marifeti onu kendi isteğiyle himmet gücünü kullanmaktan sakındırır.

Tibet Budizminde lamaların eğitimlerinde de benzeri şekilde hayaldeki bir varlığa his dünyasında gerçeklik kazandırılmaya çalışılır. Tibet'in o dönemde yabancıların girmesinin yasak olduğu Lhasa'ya giren ilk Batılı olan ve lamalar arasında bir süre kalarak çalışmalarını gözlemleyen Alexandra David-Neel de eserinde öğrencilerin inzivaya kapanıp Yidam'ını (koruyucu yarı-tanrı) günde bir öğün yedikleri yemek ve uyku haricinde hayal etmeye devam etmesi ve belirli mistik deyişlerin tekrarlamasıyla fiziksel dünyada varlık kazandırması ve hatta onun ayaklarına temas etmesi istenir. Yaratılan ve tulpa denilen bu varlıkların eğer onları meydana getiren kişinin belirli bir zihinsel ve ruhsal aydınlanma derecesine ulaşmamış olması durumunda tehlikeli olacağı uyarısını yapan Neel'in kendisi de belirli ayin ve konsantrasyonları uygulayarak bir Tulpa gerçekleştirdiği söyler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

paylaşım için teşekkürler..

telekineziyle ilgili merak ettiğim şey bu gücün en fazla ne kadar büyük olabilceği yani mesela cisimlere bunu uygulamak yapılabilen bişey peki bi insanı telekinezi gücüyle yere düşürebilir itebilir yada bunun gibi şeyler yapılabilirmi yani bu kadar güclü olması mümkünmü?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

tabiki mümkün kaynağını tam hatırlamıyorum ama eskiden yapılan deneylerle ilgili bi yazıda okumuştum parapsikolojiye inanmayan bir doktorla yapılmış bir deney bir farenin kalbini durdurmuş adam doktor inanmayınca doktor üzerinde deneme yapmışlar tabi kalbi durduma değil ama kalp atışlarını doktoru bayıltacak kadar hızlandırabilmiş yani hiç müdahale etmeden bu gibi şeyler mümkün tabi bunun için sürekli çalışmak lazım ki insanlara zarar verici hiçbirşeyin geliştirilmemesinden yanayım

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

tabiki mümkün kaynağını tam hatırlamıyorum ama eskiden yapılan deneylerle ilgili bi yazıda okumuştum parapsikolojiye inanmayan bir doktorla yapılmış bir deney bir farenin kalbini durdurmuş adam doktor inanmayınca doktor üzerinde deneme yapmışlar tabi kalbi durduma değil ama kalp atışlarını doktoru bayıltacak kadar hızlandırabilmiş yani hiç müdahale etmeden bu gibi şeyler mümkün tabi bunun için sürekli çalışmak lazım ki insanlara zarar verici hiçbirşeyin geliştirilmemesinden yanayım

sanırım bahsettiğin deney nina kulagina ile yapılan deney...nina telekinezi ile kalp durdurabilip durduramayacağını anlamak için bir deney yapmış ve labratuar ortamında bir kurbağanın kalbini durdurmayı başarmış ve ardından da bir doktorun (sanırım soyadı Leningrad'tı) kalbine etki ederek kardiyak arrest denen durumu (kalp krizi)yaratmıştır. kalp durdurma vidyosunu (5 dakikalık bir nina kulagina belgeseli) boogee'nin konusuna ekledim ilgilenenler aşağıdaki linkten izleyebilirler:

http://www.gnoxis.com/forum/psisik-yetenekler/16455-telekinezi-nina-kulagina.html

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eğer imkanlarınız varsa, rahat edebileceğiniz sessiz ve loş bir mekan seçin.

Arkanıza rahatça yaslanın yada tamamen uzanın. Gözlerinizi kapayın ve hiçbirşey

düşünmemeniz gerektiğini bile düşünmeyin. Şimdi sadece baş ve işaret parmağınızın

en uç noktalarıyla kaşığın sapını, kepçesine çok yakın biryerden hafifçe kavrayın.

Kaşığı yer ile paralel konuma getirin. Unutmayın, bu esnada gözleriniz halen kapalı

bulunuyor olmalı. Şimdi kaşığın "erimekte olan bir hamur" olduğunu düşünün. Bu telkin

için kendinizi zorlamayın ve sadece öyle hayal edin. Buna daha iyi odaklamınız ve kaşığın

sertliği bilincinin beyin gücünüze engel olmaması için bir yandanda kaşığı

başparmağınızla hafifçe okşayın. Kaşığın hemen bükülmesini istemeyin ve acele

etmeyin. Kaşığın erimeye başladığına iyi odaklandığınızda kaşık bir müddet sonra

bükülecektir. Ancak ilk anda hissedeceğiniz bükülme yalancı histir ve heyecanlanmanızı

sağlar. Bu hisse aldırmadan devam etmeli ve en az 6-7 dakikayı böyle geride bırakmalısınız.

Kaşık en fazla 10 dakika sonra bükülecektir. Kaşık bükme konsantrasyona göre çok

daha hızlı olabilir. Eğer gözle görülebilir bir bükülme olmadıysa, bükülme oranını görmek

için kaşığın ilk ve son anlarını düz bir zemin üzerinde gözlemleyebilirsiniz.

 

Alıntıdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kasikyp3.jpg

 

İlk önce istediğiniz bir kaşığı alın bir masaya koyun.İstedğiniz sertlikde olabilir.Şimdi resimde gördüğünüz gibi kırmızı renkli bir çizgi var kaşığın üstünde bu çizginin tepe noktasını bulun.Yani demek istediğim kaşığın sapının en tümsek noktasını bulun.Ve resimdeki mavi nokta bu tepe noktasını belirttim.Sizler göz kararı bulabilirsiniz.Şimdi ;

 

1 ) Baş parmağınızı bu tepe noktasına ( mavi nokta ) buraya koyun.

 

2) İşaret parmağınızı bu tepe noktasının (mavi noktanın) arkasına koyun.Tam arkakasına gelecek şekilde olmalı.

 

3) Olabildiğince kuvvetli bastırın.Başparmak ve işaret parmağınızla ikisindede güç kullanın

 

4) Kaşığın başında sarı halkanın olduğu kısma bakın ve bastırma sonucu orda bir koyuluk hissedeceksiniz.Metal kaşık rengi koyulaşacak çok azda olsa farkedeceksiniziniz.

 

5) Renkde koyulaşma olunca başparmağınızdaki kuvveti sıfıra indirin ve işaret parmağınızla bastırmaya çalışın ama bu nokta çok önemli !!.3. madde de Başparmak ve işaret parmağınızla ikisindede güç kullanın dedim.İşte başparmağınızdaki gücü kullanmayacaksınız bu evrede sadece işaret parmağınızla güç kullanacaksınız.ama başparğınızıda kaşıkdan çekmiyeceksiniz.Peki bu nasıl olacak ? Sadece beyninizde düşünün bütün gücü işaret parmağınıza verdiğinizi düşünün.İlk denemelerde zorlanacaksınız ama başaracaksınız.

 

6 ) Sadece işaret parmağınıza verdğiniz güç ile resimde gördüğünüz gibi yeşil olan halkanın orda koyulaşma olacak.Bu demek oluyorki kaşığın temel noktalarının direnişlerini düşürdünüz.

 

7) Son olarak baş ve işaret parmağınızla olabildğince gücünüzü son olarak aynı noktaya kullanın ve Sarı halkadaki koyulaşma kaybolup kaşık bükülecektir.Birazdaha uzatırsanız kırılacaktır.

 

Tavsiyeler : İlk başta ince kaşıklarda deneğin.Dikkatinizi dağıtacak ortamda bulunmayın.Renk koyulaşmalarını dikkatlice bakın.Kaşığın içi size doğru baksın ve yan tutatrak işlem yapın.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sorunuma cevap verdiğiniz için il önce teşekkür ederim.Psi whel daha basitse onla baslayayım o zmn sence nasıl calısmalıyım 1 hafta hergun mesela ne kadar ugrasmalıyım ?

 

Ya şimdi diyeceksin oluncaya kadar calıs ama öle olmuyor bellı bır sureden sonra benım hevesım kırılıor bellı bır sure solersenız benım ıcın daha iyi olur en azından daha calısmam gerek oldugunu bılırım lütfen yardımcı olun cok merak edıorm bu sıteyı bulduumuda o kadar cok sevındımkı anlatamam

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kardeş ben ilk telekinezimi kağıt bükerek yaptım ne kadar rüzgar esecek yerleri kapadım ve derin nefes aldım 10 sn nefes almadım tabi bükmeden önce bulmaca matematik sorular vs çözdüm kağıt 10 sn içinde tam olarak büküldü sonra kafamı çevirim nefes aldım baktımki tam bükülmüş ama sonradan başım çok ağrıdı

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İllüzyonistlerin kaşık bükme gösterileri diğer illüzyon gösterilerinde olduğu gibi seyircinin dikkatinin başka yöne çevrilmesi sırasında el çabukluğu ile kaşığa ya da metale yapılan fiziksel müdahale ile veya önceden hazırlanan çeşitli tekniklerle gerçekleştirilir. James Randi illüzyonistlerin kaşık bükme numaralarından örneğin kaşığın en zayıf yerinden daha önce kırılma noktasına yakın bir dereceye kadar bükülmesi gibi çeşitli hilelerini televizyonda kamuya açıklamıştır.

"İnsanüstülük taslıyanların İçyüzü" adlı eserinde psişik ve doğaüstü kabul edilen bazı fenomenlerin arkasında yattığını iddia ettiği hileleri ortaya koyan Metin And'a göre Geller'in 50 çeşit kaşık bükme numarası veya tekniği bulunmaktadır.

 

 

 

 

Bence En Guzel Kaşik Bukme Metodu Elini Kulanmakdir

 

 

Ayrıca Kaşik Kaşigi Gösterdin Sunumu Yapdin Kaşigi Bukdun Herkesi Şaşirtin Ama Kaşigi Duzeltemedikden Sonra Prestij Meselesi Nerde Yani Neye Yaradi

 

 

 

İllada Kaşik Bukme Metodu İstiyorsan Elinde Tutugun Kaşigin Zaten Bukulmuş Oldugunu Hayal Et Bukmeye Zorlama Bukulmuş Bir Kaşigi Tutugnu Düşün Bu Benim Yöntemim :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eski zamanı bilememde şu anda bunu yapan sihirbaz lar var deseniz onların bir hilesi var.Anlayacağınız belki eskiden gerçekti ama sadece eskiden şimdi ise özel sadece sihir bazlara verilen bir metalle (ısınınca bükülen özel yapılmış bir metal) büküyorlar bildiğiniz gibi orayı okşa diyorlar.Ama amaç orayı ısıtmak ısınıncada bükülecek bu kadar.Tek kelimeyle HİLE:mad:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...