birunsatan Oluşturma zamanı: Şubat 25, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 25, 2008 unutma; hiçbir düşünce kabul ettiremez ırkçılığı... hiçbir dine sığmaz yapılanlar... dünyanın nersinde olursa olsun, nasıl düşünürse düşünsün, dün nazi katliamlarına karşı çıkanlar, dünyanın herhangi biryerinde acı çekenleri sahiplenmelidir... Unutma; bu gördüklerini sen kurtuluş savaşında yaşadın, yahudiler dünya savaşında, boşnaklar sırp savaşında... Unutma; bugün sen susarsan, sana yapıldığında konuşacak kimse bulamazsın!... Hocalı Katliamı, 25 Şubat 1992'de Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kentinde çok sayıda Azeri sivilin, Ermeniler tarafından öldürülmesi olayıdır. Azeri kaynaklarına ve Memorial Human Rights Center, Human Rights Watch ve diğer bazı uluslararası insan hakları kuruluşlarının bildirdiklerine göre katliam, Rus 366. Motorize Alayı'ın desteğindeki Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Human Rights Watch, Hocalı Katliamını Dağlık Karabağ'ın işgalinden bu yana cereyan eden en kapsamlı sivil kırımı olarak nitelendirmiştir. Azeri kayıplarının sayısı üzerinde tartışmalar devam etmekteyse de, 400 ila 1000 arasında oldukları genel kabul görmektedir. Azerbaycan resmî kaynaklarının bildirdiği resmî rakam 613 sivil olup, bunların 106'sı kadın ve 83'ü çocuktur Yukarı Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı köyü stratejik olarak Ermenistan Silahlı Kuvvetleri için askeri bir hedef niteliğinde idi. Hocalı stratejik olarak Karabağ dağ silsilesinde Ağdam-Şuşa, Eskeran-Hankendi yollarının üzerinde yerleşmektedir. Hocalı’nın coğrafi-stratejik konumu Ermeni silahlı birliklerinin buraya saldırmasına müsaitti. Hocalı Hankendi’nden 10 km uzaklıkta güneydoğusundadır. Karabağ’daki tek havaalanı Hocalı’dadır. Hocalı 1991 yılının Ekim ayından itibaren ablukadaydı. Ekim’in 30’unda kara yoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası helikopter kalmıştı. Hocalı’ya son helikopter 1992 yılı Ocak ayının 28’inde gitmişti. Şuşa şehrinin semalarında sivil helikopterin vurulması ve bunun sonucunda 40 kişinin ölümünden sonra bu ulaşım da kesilmişti. Ocak ayının 2’sinden itibaren şehre elektrik verilmemişti. Şubatın ikinci yarısından itibaren Hocalı, Ermeni silahlı birliklerinin ablukasına alınmış ve her gün toplardan, ağır makineli silahlarla bombalanmıştır. 936 km2’lik alana sahip ve 2.605 aileden ibaret 11.356 kişinin yaşadığı Hocalı kasabası 26 Şubat 1992 tarihinde tehcire maruz kalmış ve kasaba tamamıyla yok edilmiştir. Hocalı bu katliamın yaşandığı sırada Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin koruması altında değildi ve tamamen savunmasız bir durumdaydı. Hocalı da dağınık halde elinde hafif silahlar bulunan 150 kişi bulunmaktaydı. Azerbaycan silahlı kuvvetleri Hocalı halkına yardım edemedi, hatta uzun süre cesetlerin alınması bile mümkün olmadı.. Ermenistan Silahlı Kuvvetleri köyü üç yönden kuşatmış, helikopter ve ağır silahların yardımı ile önce köyü bombalamış ve ardından da köye girerek katliam yapmıştır. Ermeniler bu köyü işgal ederek bütün bölge halkına bir mesaj vermek istemekteydiler. Nitekim Azerbaycan Türkleri için ağır bir mesaj vermiş oldular. Hocalı işgal edilerek ve neredeyse tamamen yok edilerek bölgedeki çözülme hızlandırılmış oldu. Ermeniler bu hamleyle aynı zamanda önemli bir stratejik mekanı da işgal ederek askeri açıdan önemli bir başarı elde etmiştir. Diğer taraftan Ermeniler için bu soykırım kendilerinin iddia ettiği 1915 yılında yaşananların bir öcü niteliği de taşımaktaydı.[kaynak belirtilmeli]Ermenistan Silahlı Kuvvetleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubata bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı köyünde sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayırımı yapmadan resmi rakamlara göre 613 kişiyi katletmişlerdir. Katledilenlerin 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 7’ten fazlası ise yaşlıydı. Normalde en şiddetli savaşlarda dahi savaş dışında tutulan, dokunulmayan bu kesime Ermeniler yaşlı, kadın ve çocuk demeden acımasız işkenceler yaparak katletmiştir. Bu katliamdan toplam 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştur. 1275 kişi ise rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği görülmüştür. Aynı vahşetten hamile kadınlar ve çocuklar bile nasibini almıştır. *yazı vikipedia.com dan alıntıdır.. 2 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
beyazkin Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 rusya yayada ermenistanada ..ermeni katliamı anıtı diken bütün ülkelerde LANET OLSUN dünya artık İNSAN oğlunun yaşadığı İNSANlığın yaşadığı bir yer değil..! darvinin teorisi vardı insan hayvandan evrimleşmiştir gibi..bu teori de ermeni katliamı gibi tam tersine algılanmalı bu dakka teorinin adı : dar'win' değil ! dar'loce insan insandan hayvana doğru evrimleşiyor... bilmem lanet edebildimmi.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni yazı tura atıyordu. Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars'ta Ağrı'da Van'da Erzurum'da da ataları oynamıştı.Onlardan duymuşlardı.Karnı burnunda çaresiz bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyordu. Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı... Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken,diğeri elindeki demir parayı havaya attı: -Akçik, manç?.. (Kız mı, oğlan mı?) -Akçik. (Kız) Bu cevap üzerine 'oğlan' diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ile hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı.Kan bürülü gözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi. -Tun şahetsar,ınger. ..(Sen kazandın,yoldaş) -Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana... (Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek?) -Mayrigı bedge gişdatsine.(Annesi besleyecek elbette) Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede kasaturaya geçirdiği bebeği annesinin göğsüne yapıştırdı: -Mayrig yerahayin zizdur. (Çocuğa meme ver) Aynı dakikalarda Hocalı'nın başka bir semtinde tek kale futbol maçı hazırlığı vardı. İki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top arayışına girmişlerdi.Başı tıraşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise Ermeni çeteci sevinçle bağırdı: -Asixn ma/,çimi yev bızdıge, aveg gındırnadabidi. Gıdıresek... (Bu hem saçsız hem de küçük,iyi yuvarlanır. Kopartın...) Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa,başı da orta yere düşmüştü... Ermeniler zafer naraları atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına vurarak kanlı bir kaley e gol atmaya çalışıyordu. Bu iki olay Hocalı'da bundan çok değil yalnızca 14 yıl önce yaşandı.Her iki olay da ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır. Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir. Ajanslar, katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken, arşı titreten ağır bir vahşet yaşanan Hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyordu. Türkiye'de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise TRT aracılığı ile duyurulmuştu. Bütün olanları batılı gazeteciler, özellikle de New York Times belgeledi. 26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Erm enistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi' nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366'ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı'ya saldırarak tarihin en vahşî katliamları ndan birini yaptılar. 26 Şubat gecesi Rus motorize alayının tankları ndan açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanı lamaz hâle getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi. Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden birçok insanımızı vahşîce katlettiler. Ermenilerin işgal ettikleri Hocalı'da dehşet verici olaylar yaşandı. Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler, sağ olarak ele geçirdiklerini ise s istematik bir işkenceye ve tıbbî deneylere tâbi tutarak, insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar. Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler. Genç kızların önce saçlarını,sonra da kafa derilerini yüzdüler. Babanın gözü önünde evladını,evladın gözü önünde babayı kurşunlara dizdiler. Kesik kafaları sepetlere doldurdular. Peki neydi bu düşmanlık? Ermenistan' daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye'nin 12 ili yer almaktayken, Ermenistan'ın bayrağında Türkiye hudutları içindeki Ağrı Dağı'nın resmi varken, Ermenistan Millî Marşı'nda Toprakları mız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün,öldü rün' denmekteyken, başkaca bir neden aramaya zaten gerek yok sanırım. Dağlık Karabağ Bölgesi'nde bulunan Hocalı'ya, eski Sovyet İttıfaki Silahlı Kuvvetleri'ne ait 366.Alay'ın desteği ile Ermeni Sılahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613 Azerbaycan Türk'ünü n hayatını kaybettiği resmî olarak açıklandı. Ancak kayıp sayısını n bu rakamların çok çok üstünde olduğu bilinmektedir. 56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulunmuştur. Bu alçak saldırıda487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış, geri kalannüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmış ancak bu olayın tahribatı ndan ruhları ve hafızaları asla bir daha kurtulamamış tır.Şahitlerin anlattıklarını dinleyenler önce kulaklarına inanamadı. Fakat katliam sonrası Hocalı'ya girdiklerinde ise, görgü tanıklarının abartmadığını kısa sürede anladılar. Hocalı'da katliam bölgesini gezen Fransız gazeteci Jean-Yves Junet'nin gördükleri karşısında söyledikleri, katliamın boyutunu da anlatıyordu: 'Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim,ama Hocalı'daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz' Peki 26 Şubat 1992 günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti; Ermenistan Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçaryan denilen kirli katilden başkası değildi. Yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, 20 Mart 1996'da Ermenistan Başbakanı oldu. Karabağ'da barış istediği için aşırı milliyetçilerin tepkisine daha fazla direnemeyen Levon Ter Petrosyan istifa edince de 30 Mart 1998 yılında ondan boşalan Devlet Başkanlığı koltuğuna,'Hocalı Katliamı' başsorumlusu olan azılı terörist Robert Koçaryan oturdu. Ermeniler Türk hamile kadınları na tecavüz edip karnını hamile olduğu halde taş ile doldurup öldürmüşler ve küçük Türk kızlarına tecavuz edip öldürmüşlerdi... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 yorum için tşk. malcom Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ghostgirl Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 birun gerçekten çok güzel konu olmuş eline sağlık yoruma gerek yok fotoğraflar herşeyi anlatıyo:confused: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tears_of_rain Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 bunlar insan olamaz yaa hayır kesinlikle bunlar insansa ben hayvanlığı hatta cansız varlık olmayı istiyorum hatta ben bunlarla aynı nefesi bile solumak istemiyorum dünya nereye gidiyor,insanlık, vicdan,merhamet,nerede bunlar nerede büyümüşler ne yiyip ne içmişler bu hale gelmiş bu yaratıklar onlar için çooook şey söylemek isterdim şuanda herkesin söylemek istedikleri gibi .............................................................................................................................................. anlayan anladı 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sepia Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 halen bu olaylardan sorumlu subaylar, siviller yargılanmamışlardır.bu daha da acı verici. teşekkürler 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Depressive Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 olaylar kınanacak derecede ama resimlerin buraya uygun olup olmadıgı konusunda ciddi şüphelerim var.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Eos Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 ermeni soykırımı oldu deyip meclislerinde bunu kabul eden insan müsvettelerine bu fotoğrafları göndermek gerek. İnsanlık tarihinindeki en büyük utanç kaynakları bunlar Milli mucadele dönemindeki yunanlıların Türklere uyguladıkları vahşet, sırpların bosnaklara yaptığı vahşet bunlar nasıl insan! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
locked_puppet Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2008 Sivil halka hemde... İnsan ırkı acımasızlık evrimini tamamlamak üzere. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2008 unutulmamalı çünkü bu resimlerde gözükenler dün maraşta yaşandı, sivasta yaşandı. Dünyanın her yerinde yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. İnsanlık tarihi bir anlamda da katliamlar tarihidir ki en basitinden bütün savaşlar bir katliamdır. resimler konusudna bende bir ara teretüd ettim ama sonra bunların burda gözükmesi gerektiğine karar verdim çünkü bu yapılanlar sadece azerilere değil tüm insanlığa karşı yapıldı ve bu resimelri bu yazılanalrı ne kadar çok kişi görür ve okursa daha iyi olur diye düşündüm Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
beyazkin Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2008 resimleri görmek istemezdim ama bunu yapan insan çeşidi ni görmeyi hiç istemezdim asıl mademki var resimlerden çok eleştiresi bu insan çeşidi dir ona neden olan bu katliamın boyutunu doğru anlamak için onu olduğu gibi görmeli.. ve unutmiyacağım da artık ...kazınmıştır zihnime ..bu haliyle olmasını 'malesef' doğru buluyorum ________________________________________Saygılar kaybolmuş bir dünyanın tüm eskicilerine selam ola... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
locked_puppet Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2008 Bir kaç fotograf vardı gnoxis'e aykırı olabilecek, editlendi şuanlık fotograf konusnda sorun yok Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hexagram Yanıtlama zamanı: Şubat 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 27, 2008 Ermenistan’ın işgali altında bulunan Dağlık Karabağ bölgesinde 26 Şubat 1992’de neler olmuştu?... Azeriler tarafından ‘Kafkasların Milosevic’i; Ermeniler tarafından ‘Karabağ Kahramanı’ olarak nitelenen günümüzün Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan’ın direktifleriyle Ermeni silahlı güçleri tarafından, hem de uluslarası basının gözleri önünde Hocalı’da gerçekleşen ‘Azeri Soykırımı’nı bugün kaçımız hatırlıyor?... Taşnak ve Ermeni diasporasinin büyük desteğiyle, Nisan 1998’de iktidara geçen Koçaryan, Hocalı katliamının mimarlarından olduğunu unutmuş olmalı ki, ilk iş olarak Türkiye’ye yönelik sözde ‘soykırım’ iddialarının dünya üzerinde tanınmasını Ermenistan'ın en önemli dış politika hedeflerinden biri olarak açıkladı.... Oysa, bizi mesnetsiz iddialarla suçlayanlar; ‘Büyük Ermenistan’ hayalini gerçekleştirmek uğruna, tek suçları Ermenilerin nüfusça yoğunlukta olduğu Azerbeycan’ın Karabağ bölgesinde yaşamak olan ‘Azeri’lere bakın neler yaptılar.... Babası gözleri önünde öldürülen ve katliam sırasında 8 yaşında olan Hezangül Emirova, olay günü Ermeni askerlerin babasını önce bir ağaca bağladığını söylüyor, “ sonra Ermeni askerler, babamdan, Karabağ’ın Ermeni toprağı olduğunu söylemesini istedi. Babamın ‘3 çocuğum var, üçünü de öldürseniz söylemem.’ demesi üzerine Ermeni askerleri babamın üzerine benzin dökerek onu diri diri yaktılar.” diyor gözleri yaşlı... Üstelik, yabancı basın da olayları gözlemlemiş...Temmuz 1995’te Srebrenitsa’da olduğu gibi...3 Mart 1992’de BBC1 Morning News saat 07.37 yayınında durumu şöyle aksettirmiş; “Canlı yayın muhabirimiz 100 den fazla Azeri erkek, kadın ve bebek dahil olmak üzere çocuk cesetleri gördüğünü ve bunların başlarına yakın mesafeden ateş edilerek öldürüldüğünü rapor ediyor.” 16 Mart 1992 tarihli Newsweek’te Pascal Privat ve Steve Le Vine tarafından hazırlanan haberde katliam şu şekilde yansıtılmış: “Geçtiğimiz hafta Azerbeycan yine bir morgun mahzeni gibiydi; bir caminin arkasına geçici olarak kurulmus morga sürüklenerek getirilmiş düzinelerce ceset ve yas tutan mülteciler...Bunlar 25 ve 26 Subat tarihinde Ermeni kuvvetleri tarafından istila edilen Yukarı Karabağ bölgesindeki Hocalı köyünün Azeri sakinleriydi. Cesetlerin çoğu kaçmaya çalışırken yakın mesafeden vurulmuştu, bazılarının yüzleri paramparça idi, bazılarının kafa derileri yüzülmüştü…” Bugün sadece bir avuç Azeri’nin “Unutmadık!”, “Unutturmayacağız!” çığlıklarını kim duyuyor ki? Halbuki, üzerinden sadece 14 yıl geçmiş, sanki 114 yıl geçmiş gibi, unutuldu bile...Biz, gündeme oturan taze katliam haberlerini izlerken, vahşete tanık olanların ‘o gece’yi unutması mümkün değil ... Hocalı katliamına tanık olan ve daha sonra Beyrut’a yerleşen Ermeni gazeteci Daud Kheyriyan, ‘For the Sake of Cross’ (Haçın Hatırı İçin) isimli kitabında (Sayfa: 62-63) vahşeti şöyle anlatıyor: ”...Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı’nın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hálá yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Şuşa’ya döndüm. Onlar Haç’ın hatırı için savaşa devam ettiler.” Vuslat Aliyev’e göre, Eylül 1991’de Karabağ bölgesi Ermeniler’in eline geçmeden önce Hocalı’da 7000 Azeri Türk yaşıyordu. Halkın Ermeni zulmünden kaçmasıyla, Azeri Türk nüfusu 3000’e düşen Hocalı sokakları, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece kan gölüne dönmüs ve Türk nüfusun 613’ü vahşice öldürülmüştü. Bu arada 106 kadın, 63 çocuk ve 70 ihtiyarın başları kesilmis, gözleri çıkarılmıs, derileri soyulmuştu. Hamile kadınlar süngüyle delik deşik edilmişti. O gece, insanlığa karşı en gaddar, en acımasız toplu terör olaylarından biri olan “Hocalı soykırımı” ile Azerbaycan kenti Hocalı, tarihin kara ve tozlu sayfalarında yerini almak üzere yeryüzünden silindi. Türkiye'yi sözde ‘soykırım’ iddiaları ile suçlayan Ermenilerin, daha 14 yıl önce Hocalı’da gerçekleştirdikleri katliam ile Milosevic'in Temmuz 1995'de Bosna'da gerçekleştirdiği Srebrenitsa katliamı arasında ne fark var? Bilindiği gibi, Srebrenitsa katliamı Eski Yugoslavya Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nce ‘soykırım’ olarak kabul edildi. Ancak maalesef, ne biz ne de Azeriler ‘Hocalı soykırımı’ konusunda gerçekleri uluslararası arenada yeterince duyuramadık...Basta Ermenistan'ın bugünkü Devlet Başkanı ve ‘Hocalı soykırımı’nın doğrudan sorumlusu olduğu açıkça bilinen Robert Koçaryan'la birlikte, diğer sorumluların uluslararası hukuk çerçevesinde cezalandırılması için herhangi bir girişimde bulunmadık... Halbuki, 7 Mayıs 2003’de, İngiltere’de yaşayan Azerileri temsil eden ‘Vatan’ örgütünün gönderdiği mektuba, Dışişleri Bakanlığı Uluslararası İşbirliği Komitesi’nden gelen cevabi mektupla, İngiliz Hükümeti’nin Hocalı katliamını çok taraflı olarak incelediği ve Ermeni askerlerin yaptıkları katliamı ‘insanlığa karşı işlenmiş bir suç’ olarak kabul ettiği belirtildi. Ayrıca, ABD Kongresi'nin Uluslararası İliskiler Komisyonu Üyesi Don Barton, Kongreyi ‘Hocalı soykırımı’nı tanımaya çağırmış ve Temsilciler Kurulu'nun toplantısında yaptığı konuşmada, "Dünyadaki tüm toplumlar bunu bilmeli ve hatirlamalidir. ABD Kongresi, Hocalı soykırımını tanımakla uluslararası toplumun uzun yıllardan beri bu konuyla ilgili sessizliğini bozacakır.”demistir. Ne yazıktır ki, tarihin ve insanlığın bu en kanlı trajedisi Hocalı’da yaşanırken ve üstelik masum insanların hunharca katledildiği cinayetin kanıtı niteliği taşıyan video kayıtları ve belgeleri de eldeyken, dünya kamuoyu yeterince bilgilendirilemeyerek yıllarca sonuç alınamamış, Hocalı vahşetinin, dünya devletleri ve uluslararası örgütlerce ‘soykırım’ olarak tanınması için gerekli adımlar atılmamıştır. Ermenistan’ın kurulduğu ilk yıllarda sahip olduğu toprak parçası 9.000 km2 iken, bugün bu alanın 47.000 km2’ye nasıl ulastigi sorusu iyice irdelenmeli, işgal ettikleri ve ‘Hayastan’ adını verdikleri bu toprakların tamamının, Azerbeycan Türkleri’nin toprağı oldugu unutulmamalıdır. Amacım, eski olayları tazeleyip ‘kin ve intikam’ duygusunu körüklemek değil, bizim kültürümüzde bu gibi duygular hoş karşılanmaz...Sadece, son yüzyılda terörizmi kendine düstur edinerek komşularının topraklarına saldıranların ‘mağdur’ rolü oynaması ve “yüzlerce masum Azeri kadın ve çocuğu katledenlerin, ‘acele hırsız ev sahibini bastırır’ misali, bizi ‘soykırım’la suçlamasi çok zoruma gidiyor...” 26 Şubat 1992 gecesi olanların adını ister ‘soykırım’ koyun, isterseniz bu vahşete ‘katliam’ deyin, ama Hocalı’da olanları asla unutmayın... Servet Hassan http://www.avrupagazete.com/avrupa.asp?Id=238 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Eos Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Hocalı Katliamı Unutma Unutturma!!!!!!!! Bugün katliamın 17. yıl dönümü, çocukların, kadınların 11 saat içinde katledildikleri gün ben unutmadım lütfen sizde unutmayın. Gnoxis içerisinde vahşet ve şiddet içerikli görüntülerin paylaşılması yasaktır. Resimler silinmiştir. Başlığa yorum yazacak arkadaşların dikkat etmesini rica ediyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CREMATORY Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2009 Evet görelim şu çok Demokratik ve Hümanist toplulukların tepkilerini? Hani Hepimiz Türküz pankartları??? 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CREMATORY Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Hala göremedik Hümanistleri...Ayıp ayıp Azeriler insan değil mi Yoksa? Haklı olmak bazen güzel ama.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 dünün maraşında, gazi'de, sivasta, bahçelievler'de yaşananlar. çorum'da yaşananlar... bunlarda unutulmamalı... bunlarında üzerine çizgi geçilmemeli... hocalı da yaşananlara ilk tepki insan hakları savunucularından gelmişti. onlara ilk sahiplenme o hümanist, demokrat insanlardan gelmişti. tarihi bilmeden yorum yapmak kötüdür. savaş dışında olan bütün ölümler bir vahşettir... buradan, kendilerine etiket vuran herkese söylüyorum, kendi ülkenizde yaşananları unutarak bir yere varılmaz. tarihinizle yüzleşmeden, tarihinizi bilmeden tarihle ilgili konuşmayın... konuyu açan arkadaşa da teşekkürler.. bizi duyamıyor olsa da, içimden geldi.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CREMATORY Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Tarihi bilmediğimi söylemek için adamı iyi tanımak lazım , zoraki ifadelere karnımız tok Hocayım takılanlardan alınacak tek şey düşmanın nasıl hareket ettiğidir... Yıllardır bu böyledir,böyle olmayada devam etmektedir. Yobazların madımaklarını,maraşlarını,gazi katliyamlarını sadece hainler bilmiyor elbet bizde biliyoruz. Yapanların şu an iktidarda olduğpunuda görüyoruz. avrupayla beraber şakşakçılık yapan ötekileride biliyoruz ! Barış Kuşları pardon güvercinleri 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 iyi de arkadaşım ben isim vermedim. ne çabuk üzerine alıyosun söylenenleri.. neyse, tartışmaya gerek yok..ben genel konuştum,üzerine alınan varsa çokta umrumda değil, yoksa da umrumda değil zaten... efendim buradan bütün savaş kargalarına sesleniyorum; çığırtkanlık sadece belli zaman iş yapar ve işi bitince çığırtkanların sonu çöp kovası olur... not: genel konuştum... 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
istarber Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 dünün maraşında, gazi'de, sivasta, bahçelievler'de yaşananlar. çorum'da yaşananlar... bunlarda unutulmamalı... bunlarında üzerine çizgi geçilmemeli... hocalı da yaşananlara ilk tepki insan hakları savunucularından gelmişti. onlara ilk sahiplenme o hümanist, demokrat insanlardan gelmişti. tarihi bilmeden yorum yapmak kötüdür. savaş dışında olan bütün ölümler bir vahşettir... buradan, kendilerine etiket vuran herkese söylüyorum, kendi ülkenizde yaşananları unutarak bir yere varılmaz. tarihinizle yüzleşmeden, tarihinizi bilmeden tarihle ilgili konuşmayın... konuyu açan arkadaşa da teşekkürler.. bizi duyamıyor olsa da, içimden geldi.. Ellerine sağlık yazı için teşekkürler. Sitede yazan arkadaşlarada benzer bi hatırlatma yapayım.Türkiyenin benzeri suçlardan avrupa insan hakları mahkemesince defalarca suçlu bulunup paralar ödediklerini unutmasınlar...Hemde öyle çook uzak tarihlere gitmeden. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CREMATORY Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 O iş zamanımız gelsin temizliğimizi yapalımda varsınlar daha sonra çöpe atsınlar bizi önemlki değil. Önce vatan Bu arada ilk cümlemi size yönelik söyledim, diğerlerini üstünüze almanıza gerek yok alan olursada umurumda değil zaten Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
istarber Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Böyle faşist düşüncelere ,diyecek söz bulamıyorum.Bi faşit olmadığım içinde şükrediyorum kendime.Yoksa öyle hitler vari temizlik işlerini hiç sevmem,tiksinirim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CREMATORY Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Böyle faşist düşüncelere ,diyecek söz bulamıyorum.Bi faşit olmadığım içinde şükrediyorum kendime.Yoksa öyle hitler vari temizlik işlerini hiç sevmem,tiksinirim napalım? ödülmü vericez sana şimdi? Aferin şak şak şak şak Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
istarber Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2009 temizliğe kendinden başlaman dileğiyle:p Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.