Ünlü Heykeltraşlar ;Michelangelo

http://img143.imageshack.us/img143/1295/537nu8.jpg

Michelangelo (1475 - 1564)

Michelangelo, 1475 yılında Arezzo yakınlarında Capreseİde doğar. Ailesi, o daha bir aylıkken Floransaİya taşınır. Annesi, kendisi altı yaşındayken ölen Michelangelo, 13 yaşına geldiğinde Floransaİda fresk ressamı Domenico Ghirlandaioİnun yanına öğrenci olarak verilir. Bertoldo di Giovanniİnin zamanında, Medici ailesine ait olan San Marko bahçesinde çalışan genç Michelangelo, bu arada Lorenzo deİ Medici ile tanışır.

Michelangelo, heykeltıraştaki rüştünü kanıtladığı ilk ve en ünlü eseri olan çocuk kral Davidİin heykelini yaptığında henüz 26 yaşındadır. Beş buçuk metrelik bir mermer kütleden çıkaracağı eser için genç dâhi, mermer bloğun yanına bir baraka inşa ederek, yardımcısız bir şekilde, çoğu zaman geceli gündüzlü çalışarak Rönesans sanatının harikalarından biri olarak kabul edilen Davidİi yaratır.

1505 yılında Papa 2. Julius tarafından kendisine, en önemli başarılarından biri olacak Vatikanın yanındaki Sistine Kilisesinin tavan resimlerinin yapılması işi verilir. 3 yıl sonra başlayacağı bu görevi sanatçı, 520 metrekarelik bir alanda yaklaşık dört yıllık bir çalışmanın ürünü olarak bitirir. Ortasının da, her biri Adem, Havva ve Nuh Tufanıyla ilgili İncilin eski Ahdinden alınma öykülerden esinlenerek yapılan resimlerin bulunduğu dokuz pano bulunan freskin yan unsurları da mitolojik figürlerle bezelidir. Özellikle Ademin Yaratılışı ismindeki sahne batı resim sanatının en canlı tasvirlerinden biri kabul edilir.

1519 yılında Cosimo de Medicinin soyunun son temsilcisi Lorenzo de Medicinin ölmesiyle Michelangelo, onla birlikte genç yaşta ölen Nemours Dükü Giulianoİnun mezarlarının konulduğu kiliseye iki ünlünün heykelini yapar. 1534İte Papa 3. Paulİun heykeltraşı ve mimarı yapılan Michelangeloİya Sistine Kilisesiİnin sunak duvarına bir İKıyamet Günüİ tasviri yapmasını ister. Meryemİin Göğe Yükselişi, İsaİnın Vaftizi ve Musaİnın Hükmüİnün anlatıldığı freksler süsler bu duvarı.

Kıyamet Günü tablosuna başından beri muhalefet eden yeni Papa 4. Paul ise, tablodaki imgelerin fazlaca müstehcen göründüğünü belirterek Michelangelodan tabloyu biraz daha düzgün hale getirmesini isteyince, ustanın cevabı şu olur: "Papa'ya söyleyin, bu küçük bir mesele ve kolaylıkla uygun hale getirilebilir. Önce kendisi yaşadığımız bu dünyayı uygun ve yaşanılır bir hale getirsin, sonra da bu tablo da aynı uygunluğa girecektir." Michelangelo'nun yaşadığı çağ, kendisiyle boy ölçüşebilecek derecede yetkin ressam ve heykeltıraşçılara da tanıktır aynı zamanda.

Bunların başında Rafael ve Leonardo Da Vinci gelir. Bu sanatçılar arasında keskin ancak hoşça bir rekabet vardır. Anlatılan bir öyküye göre, sanatçının rakiplerinden Rafael ve Bramante, işbirliği yaparak Michelangelo'ya Sistine Kilisesinin işini verdirmeye çalışırlar. Böylelikle, kendini ressamdan çok bir heykeltıraş olarak kabul eden Michelangelo, bu işi kabul etmeyerek Papanın gözünden düşecektir. Hayatının son dönemini Roma'daki Aziz Peter Kilisesinin mimarı olarak geçiren Michelangelo 89 yaşında ölür.

Rönesans sanatına benzersiz bir etkide bulunan Michelangelo, klasik sanat tekniklerini öğrenmesinin yanı sıra asıl olarak, insan formunu her açıdan tasvir edebilmek için kadavralar üzerinde çalışıp, Yunan ve Roma sanatından devraldığı idealleştirilmiş insan tasarımlarını ulaştığı gerçekçilik boyutunu yakalamaya çalışır. Batı resminin babası olarak bilinen Giottoİnun resmindeki doğallık ve gerçekçilik ile 15. yüzyıl başında tam olarak anlaşılabilen derinlikte perspektif olgusunu geliştirip kendi tarzına temel yapan Michelangelo onlarca heykel, freske imza atıp Romanın yeniden inşa ve düzenlenmesinde de önemli görevler almıştır.

http://img409.imageshack.us/img409/5977/michelangelo1mo2.jpg

--------------------

http://img117.imageshack.us/img117/3930/michelangelo48jv9.jpg

--------------------

http://img409.imageshack.us/img409/1030/michelangelotondodonink3.jpg

--------------------

http://img180.imageshack.us/img180/4757/michelangelodelphessylpnc0.jpg

http://img117.imageshack.us/img117/2365/5det1cm2.jpg

--------------------

http://img409.imageshack.us/img409/355/michelangelosculp1504dayo1.jpg

http://img117.imageshack.us/img117/6641/michelangelopietavb8.jpg

çok güzel bi paylaşım arkadaşlar teşekkürler

bende küçük detaylar ekliyim

sistine kilisesine yaptığı tavan resmiyle uğraşırken papada dahil hiç kimseyi içeri almamış .

eseri bitirdiği ve klisenin açılışının yapıldıgı gün birçok hısmıda yaptıgı eseri görmeye gelmişler .. tabi bunların arasında en çok çekiştiği raphaelde varmış.. bazıları onu aşşalıyacağını düşünerek raphaele '' ee raphael bu heykeltraşın yaptıgı eseri nasıl buldun dıye imalı sorularda bulunmuş''

raphael taraftarlarının beklemediği bir tavırla .. şuanda böyle bir eseri görmüş olmaktan çok mutluyum ayrıca Michelangelo gibi bir sanatçıylada aynı dönemde yaşıyor olmaktan guru duyuyorum diye yanıtlamış. (sigmund freud un yazısından aklımda kaldıgı kadarıyla aktardım)

http://www.kharium.com/2008/nisan/resim/Sistine-CreationHq.jpg

Çok az sanatçı eserleriyle insanı gerçek insan yapabilen bu vecd halini yaşatabilir ...

Sizinle hiç tanışmasada,birbirinizi hiç tanımasanızda,hatta aynı zamanlarda aynı mekanlarda yaşamasanız bile bu etkiyi yaratabilir,sizi size kazandıracak bir adımı da o attırabilir...

Michelangelo'nun "Adem'in Yaratılışı" sahnesi... bütün eserlerinde olduğu gibi harkulade sayılabilecek bir olgunluğun , bir mükemmelliğin eseridir.

Michelangeloya geri dönerek tarihi bilgilerimizi biraz yoklayacak olursak Onun rönesansın en büyük birkaç sanatçısından biri olduğunu ve en az Leonardo da Vinci kadar tanındığını , Onun kadar muhteşem eserler verdiğini görürüz.

İtalya'da Leonardo da Vinci'nin çağdaşı olarak (1475-1564)yılları arasında yaşamış ressam, heykeltraş, mimar ve şairidir. Tam adı Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni'dir.Aslında kendini her zaman bir ressamdan çok bir heykeltraş olarak gördüğünü söylesede en az heykelleri kadar ünlü freskoları bulunmaktadır.

Yaşamı boyunca bir çok resme , heykele ve mimari yapıya imzasını atmıştır.En önemli eserleri arasında ünlü Pieta Heykeli, Davut heykeli, Baküs, Esirler, Bruges Madonna ve Sistine Şapeli'nin duvar fresklerini sayabiliriz.

Sanatla azda olsa ilgilenen herkes Vatikan'ın yanında bulunan Sistine Şapeli'nin tavanında merkezde duran "Adem'in Yaratılışı" Sahnesini içeren freskoyu bilir.

"neden çıplak figürler yapmış?"

Rönesans "yeniden doğum" anlamına gelmektedir.Eski Yunan ve Roma eserlerinin yeniden gündeme gelmesi ve çağın getirdikleriyle yeniden yorumlanmasıydı.Eski Yunan da yapılan heykeller genellikle ya tamamen çıplak yada bir kısmı çıplak olarak olarak karşımıza çıkar.Çünkü o dönemde çıplak olarak betimlenen heykeller çok normal olarak kabul ediliyordu ki bu asaletin bir simgesiydi.

Rönesans döneminin sanatçısı olan Michelangelo'da heykellerinde de bu etkiyi açıkça görmekle beraber boyutları ve kas yapılarının çokluğuyla o dönemdeki heykellerin birer kopyası olmaktan çok uzaktır .Yani özgün eserler vermiştir.hatta bunun için kadavralar kestiği bile söylenir.Kas sistemlerini daha iyi anlayabilmek, mermere yonttuğu vücutlara gerçekçi bir gözle bakmak için sadık bir şekilde vucütları incelemiştir.Aynı zamanda devasa boyutlardaki bu heykellerini resimlerinde de aynı şekilde betimlemiştir.Kadın erkek bütün vücutlar kaslıdırlar.Gerçekten de baktığımızda derinin altındaki kas sitemlerinin nerelerden geçtiğini hareketi yaparken hangi kaslarını hareket ettirdiğini olduğu gibi hissederiz.Tıpkı bir heykel yontar gibi resmediyordu, resimlerinde heykelsi bir özellik göze çarpıyordu.Bu resim tarzı o döneme değin hiç görülmemiştir.Çünkü aslında Rönesanstan sonra gelecek olan Barok tarzı resmin belkide gerçek babası Michalengelo'dur.

Birde Allegorik olarak bu resimleri incelersek olursak konuya biraz daha içsel yaklaşmamız gerekir.

Alegori, bir düşüncenin canlı bir varlık olarak anlatılması. Soyut bir düşünceyi heykel ya da resim ile göstermek, örneğin masumluk ifadesini beyaz zambakla, adalet düşüncesini gözü bağlı elinde terazi tutan bir kadın olarak betimlemek gibi...

İşte Rönesans ve ondan da önce gelen özellikle Ortaçağ kilise resimleri ve duvar resimlerinde Allegorik ifadelerle karşılaşırız .Yapılan resimlerde hep bir sembolizm vardır.Bir çiçek bile rastgele çizilmez , mutlaka bunun Hristiyanlıkta bir anlamı bulunmaktadır.

Şimdi gene "Ademin Yaratılışı" Sahnesine geri dönelim ve inceleyelim.

Adem çıplaktır çünkü henüz daha saf bir haldedir.Günah işlememiştir, hatta daha Tanrı ona ruhundan üflememiş onu yaratmamıştır bile...cansızdır aslında ve yapabileceği tek bir hamleyle tanrıya elini uzatmaya çalışmaktadır.O kadar ki elini değil parmağını bile kıpırdatacak kadar can yoktur bedeninde...Tanrı henüz maddi bedenini oluşturmuş ve ona ruhundan üfleyecektir.

Tanrı ise Michelongelo'nun mitolojik Figürlerinden biri olarak resmedilmiştir.Zeus'a yani yunan mitolojisindeki baş Tanrı rüzgar, gökyüzü ve Şimşek tanrısına bir gönderme var gibidir bu resimde.Gökyüzünden Meleklerle birlikte gelmiş ve Adem'e can vermek üzere Ona doğru elini uzatmaktadır.

işte bu sahnenin mükemmeliği de burdadır.Tam "o an" ı göstermektedir.

Yeşil bir örtü sarkmaktadır dikkat edin Tanrının bulunduğu gruptan .Yeşil her zaman gökselliği simgelemektedir bu resimlerde.Göksel ve yeryüzüyle ilişkisiz olan.Tamamen maneviyatla alakalı bir renktir.

Ademin bulunduğu kısımda ise hiçbir renk yok.Ne maddi, ne de manevi henüz hiçbirşey bulunmamaktadır.

Tanrının üzerindeki beyaz giysi gene saflığı, günahsız olmayı gösterir.Tamamen ari olmak anlamındadır.Temizlik, manevi temizlik ve göksel kutsiyeti ifade eder.Tanrı heybetli görüntüsüyle bize kendini hissettirir...

Sonuç olarak Michalengelo'nun resimlerindeki figürler çıplaktır.Çünkü....yukarıda dediklerimizin yanında belki bizlerin bilmediği pek çok sır vardır ...

Kharium metafizik dergisi