Tiamat

İsveçli grup Tiamat death metal yaparak başladıkları müzik hayatlarına sıradışı atmosferik gotik metal olarak devam etmektedirler. İşin ilginç yani Tiamat'ın bu müzikalitesindeki evrimleşme, onlarca gruba ilham olup, onlarında Tiamat'ın izini takip etmesine yol açmıştır.1988 yılında grup, "Treblinka" ismi ile kuruldu...Grubun kurusucu vokalist/gitarist/klavyeci Johan Edlund'dur.Fakat bir süre sonra bilinmeyen bir sebep yüzünden grup adını Tiamat olarak değiştirdi.[Tiamat Sümer efsanelerinde deniz altında yaşayan, normalinden defalarca büyük, devasa bir ejderhadır. Denizlerin kaosu olarakta bilinen Tiamat, denizlerin ve kaosun tanrısıdır (MrCooL)] Grup kurulduktan sonra "Crawling in Vomits" ve "Sign of the Pentagram" adında demo çıkardı..

1990 yılında grup Century Media Studyoları ile anlaşarak kayıtlara girdiler ve ardından "Sumerian Cry" adlı ilk albümlerini piyasaya sürdüler. Tam manası ile sert death metal ritmleri ile süslü olan bu albümde herkesi şaşırtan, tamamı ile sert gitar tonlarının ve yırtıcı vokalin yanında Sumerian Cry introsunda Johan Edlund'un 2000 senelik bir sümer ezgisini tekrar çalması idi.Tiamat'ın performansından müthiş memnun kalan Century Media Stüdyoları hemen ünlü müzik kompozitörü ve gitaristi Waldemar Sorychta (Daha sonra gruba dahil olacak Şili asıllı İsveçli gitar üstadı) ve ses mühendisi Siggi Bemm ile anlaşarak grubun kayıdını yeniden düzenleyip piyasaya sürdüler.

Bir süre dinlenme, konser ve şarkı yazma sürecindens onra grup 1991 yılının yaz aylarında Almanya'ya geçti ve ikinci albümleri "Astral Sleep"

burada kayıt edildi . Jonas Malmsten klavyeye geçmiş ve üstün bir performans göstermiştir. Albüm kapağını bir önceki albümde olduğu gibi ünlü

sanatçı Christian Wåhlin yapmıştır. "Mountain Of Doom" şarkısı iskandinav mitolojisindeki Asgaard dağı ve baş tanrı Odin'in oğlu Balder'in öldürülmesi anısına mutluluklar ülkesi olarak bilinen Asgaard'ın çektiği acıları anlatan epik bir şarkıydı. "Lady Temptress" şarkısı ile (Lady Temptress şeytanın kızı olarak bilinir) satanik ögeleri de kullanan Tiamat ne kadar geniş bir çerçevede müzik yaptığını herkese gösterdi.[Kişisel görüşüme göre her şarkısı mükemmel olan 4/4 lük bir albümdür.(MrCooL)]Albümden sonra grup "The Southernmost Voyage Tour 92" adında bir Avrupa turnesine çıktı.Bu sırada Jörgen Thullberg gruptan ayrılınca J.Edlund seri bir karar ile Anders Iwers'ı (Cemetary, Ceremonial Oath, In Flames) gruba dahil etti ve böylece bas gitar sorunlarını çözümlediler. Aynı süreç içinde Kenneth Ross gruba daimi klavyeci olarak alındı. Tiamat, Samael ve Acrossticon ile beraber çıktığı bu turneden sonra Death ve Loudblast ile turnelerine devam ettiler.

1992 yaz başlarında Tiamat Almanya'nın Woodhouse Studyolarında "Clouds" adlı 3.cü albümlerini kayıt ettiler. Bu sırada Anders Iwers

rahatsızlığı sebebi ile gruptan ayrılmış ve yerine Johnny Hagel (Sundown, Sorcerer) gruba dahil olmuştur. Bu albüm ile Tiamat, klasik death-metal türünden doom-metale kaymıştır. Gitarlarında kullandıkları klasik rock riffleri , atmosferik klavye soloları ile albüm tam manası ile dark melankolik bir hale gelmişti. Tiamat'taki değişimin ilk işareti olan bu albüm için Century Media tarafından hazırlanan kapağı gören Tiamat albüm adını "In A Dream" olarak değiştirmek istemişti ama Century Media "Clouds" isminde bastırınca patronun dediği oldu. Clouds albümü inanılmaz iyi tepkiler aldı. "In A Dream, Clouds, A Caress Of Stars, Sleeping Beauty" gibi muhteşem şarkılara imza atan Tiamat uzun turne serilerine başladı. Önce Paradise Lost ile bir Avrupa turnesi yaptiktan sonra "Full Of Hate Tour" turnesinde Carcass, Death, Cannibal Corpse ve Gorefest ile sahne aldılar.[bu ne güzel bir kadrodur böyle...Daha sonra bunu Avrupa konserleri izledi biz okuduk sadece... neyse] Turnelerine devam eden Tiamat, daha sonra Unleashed, Samael ve Dark Millenium ile birlikte bir turne yaptılar. Niklas Ekstrand bütün bu turnelerden bıktığını iddia ederek grubu terk etti.J.Edlund hemen olaya el koyarak gruba Lars Sköld'ü dahil etti.Lars grupla ilk konserine İsrail'de çıktı.Ardından 2 yeni turne bunu takip etti. Thomas Petersson ve Kenneth Roos grubu turnelerden yorulduklarını iddia ederek terk ettiler.Müzikalite olarak istediklerini elde eden Tiamat hep kadro sorunu çekmişti..

Johan, Johhny ve Lars yanlız kalmışlardı. Ama bu onların 1994 yılında çıkardıkları "Wildhoney" albümünü yapmalarını engellemedi. Dismember

grubunun gitaristi Magnus Sahlgren kayıtlarda gönüllü olarak Tiamat'ta çaldı bu arada Waldemar Sorychta klavyelere geçerek grubun eksiklerini

kapattı.4.cü albümleri "Wildhoney" inanılmaz yoğun tepkiler ile karşılaştılar. Klavyelerdeki o güç ve azamet özellikle "Gaia" şarkısındaki o ölümcül hava grubun fanlarını çılgına çevirmiş ve gruba bir platin plak kazandırmıştı. Johan Edlund'un vokali biraz daha yumuşamış ama bir o kadarda vurucu olmaya başlamıştı."Whatever That Hurts"'teki mükemmel bateri tonları ile coşan seyirciler "Do You Dream Of Me" ile melankolikleşmişler, "Kaleidescope" ile derin düşüncelere dalmışlardır.Kişisel görüşüme göre muhteşem olan ve Metal Star dergisinin gelmiş

geçmiş en iyi 20 albüm listesine aldığı bu albüme uzun zaman önce beraber çalıştığım bir arkadaşımın "abi bu albüm direkt Ümit Besen tarzı

olmuş" dediği an aklıma gelir ve gülerim. Tiamat zor gruptur hazmı zordur ama bir tat alındı mı yerini kimse kolay kolay dolduramaz.Grup bu albümden "Whatever That Hurts" ve "Gaia" şarkılarına video klip çektiler. Grup albümden sonra turnelerine devam ettiler. Önce Type O Negative ve Sentenced ile turneye çıkan Tiamat daha sonra Amerika'da Black Sabbath ve Motorhead ile birlikte turnelerine devam ettiler.Black Sabbath ve Tiamat beraber Avrupa'da turnelerine devam ettiler. Son konserlerini Kasım 1995'de verdiler ve Johan Edlund bir süreligine Almanya'ya taşındı. Bu bir bekleme süreci idi ama çok uzun sürmedi.

1996 yılında grup pek çok konser ve festivallere katıldılar .Johan Edlund zamanının tamamını evinde geçiriyor ve yeni albümleri "A Deeper Kind Of Slumber" için altyapı hazırlıyordu. Aralık 1996 yılında Woodhouse studyolarına kapandı ve şarkılar üzerinde çalışmaya başladı. Kayıtlar Mart 1997 yılında bitti. Tiamat yine değişime uğramıştı kısacık saçlar, boyalı vücutları ile müziklerindeki değişime uymaya çalışmışlardı.Albümün açılış şarkısı "Cold Seed"'e bir video klip çektiler.Bu video klip ile oldukça büyük sansasyon yapan grup bütün Avrupa'yı içeren bir turneye çıktılar. 1997 yılı yaz ayında bir metal dünyası rekoru kırarak tam 13 festivale çıktılar. Tiamat grup üyesi olmak cidden

çok zor olsa gerek ne dersiniz?...

1999 yılı bize Tiamat'ın Skeleton Skeletron albümünü hediye etti. Değişik tonlarda gitar sololarını çok güçlü klavye tonları ile destekleyen

bu albümde Johan Edlund'un zaman zaman soğuk duygusuz vokalinin yerini zaman zaman sıcak yumuşak melankolik tonlar almaktadır.Bu albüm tamamıyla J.Edlund'un bir sanat şahaseridir. Şehir ışıkları altında yaşanan yanlızlıkları o kadar güzel ifade etmiştir ki albümün inanılmaz derecede satması ve bütün metal otoriteleri tarafından J.Edlund'un 21.yüzyıl ozanı olarak tanımlayıp albüme tam puan vermeleri bunun ispatıdır.Albümün açılış şarkısı "Church Of Tiamat" içinde yaşanan derin melankoli "Brighter Then Sun "şarkısında üst düzey kalitedeki müzik altyapısı ile bir müzik şölenine dönmekte. Albümün en ilginc şarkısı hiç şüphesiz Rolling Stones grubundan cover yaptıkları "Sympathy For The Devil" şarkısıdır.Bu süreçten sonra Tiamat bir bekleme sürecine girdi.Bu arada Johan Edlund evinde kurduğu stüdyoda çevresindeki amatör ve yarı-amatör metal gruplarına yardım edip onların albümlerini demolarını düzenlemekle geçiriyordu. Ve en güzel yanı J.Edlund'un bu yardımları hiç karşılık beklemeden ücretsiz yapıyordu...

2002 yılında Tiamat tekrar müzik yapmaya karar verip "Judas Christ" albümünü çıkardılar. Sözleri daha da melankolikleşen, buna rağmen müzik

stilinde bariz bir değişiklik olan Tiamat'ın bu son yaptığı müziği herhangi bir kategoriye koymak pek mümkün değil.Onlar Tiamat-Metal yapıyorlardı. Albümün açılış şarkısı "The Return Of The Son Of Nothing"'den kapanış şarkısı "Sixshooter"'a kadar gerçekten özümlenmesi ve hazmedilmesi zor bir albüm. Albümün en göze çarpan şarkısı, daha sonra video klibinide çektikleri "Too Far Gone"'dır.

2004 yılında çıkardıkları "Prey" albümü ile, 14 yıllık Tiamat'ın hala dimdik ayakta olduğunu göstermektedir.Grubun bu albümü aynen Judas Christ gibi psikolojik tabanlı hazmı zor bir albümdür. Kişisel görüşüme göre "Wings Of Heaven" şarkısı muhteşem. Şarkının içindeki değişim, normal vokalin brutal vokalle ile desteklenmesi ön planda çalan akustik gitar ile çok değişken bir hava çiziyor. "Love In Chains, Divided, Prey" bu albümde göze batan şarkılar. Şarkıda söylediği gibi "Zaman seninle beraber olacaktır, gece bir kere daha senin olacak. Kaç Sene? Kaç milyar gözyaşı senin ve benim için akacak?"

Dedim ya Tiamat'i özümlemek zordur ama özümlendiğinde sonsuz bir hazineye kavuşmuş hisseder kişi kendisini ....

alıntıdır:MementoMori

http://www.youtube.com/watch?v=zLA3D9raIp8

wild honey en beğendiğim albümleri.

pek bi severim