KATA Oluşturma zamanı: Mart 10, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 10, 2008 http://www.sinema.com/images/cache/1426_150.jpg Yönetmen: Kátia Lund , Fernando Meirelles Oyuncular: Matheus Nachtergaele, Seu Jorge, Alexandre Rodrigues 22. İstanbul Film Festivali’nin en çok ilgi gören filmlerinden biri olan “Tanrı Kent”, 1960’larda inşa edilmiş ve 80’lerin başında Rio De Janeiro’nun en tehlikeli mahallelerinden birine dönüşmüş, sosyal konutlardan oluşan Tanrı Kentte organize suçun destansı tarihini perdeye taşıyor. Film, suç dünyasında geçecek bir hayatın gerektirdiği cesaret ve fizikten yoksun, fotoğrafçı olma hayalleri kuran Rocket’le, onunla aynı yaşlarda olan, çocukluğundan beri tam bir suçlu özellikleri taşıyan; acımasız, akıllı ve hırslı Küçük Ze’nin paralel öyküleri üzerinden, favelalardaki şiddet dolu yaşamı başarılı bir şekilde anlatıyor Suçlu Çocuk Girdabı "Tanrı Kent / Cidade de Deus" Yön: Fernando Meirelles Gör: Cesar Charlone Sen: Braulio Mantovani Müz: Ed Cortàs, Antonio Pinto Oyn: Matheus Nachtergaele (Sandro Cenoura), Seu Jorge (Mane Galinha), Alexandre Rodrigues (Buscape), Leandro Firmino da Hora (L'ilze Pequeno), Philippe Haagensen (Bene), Douglas Silva (Dadinho), Jonathan Haagensen (Cabeleira) Tür: Dram Süre: 2 saat 13 dakika Brezilya, Fransa, ABD ortak yapımı Web sitesi: http://www.cidadededeus.com.br Koca bir girdap Tanrı Kent . 80'li yıllarda Rio'nun en tehlikeli bölgesi haline gelen Tanrı Kent aslında yoksulları kent merkezinden uzaklaştırmak için 60'larda inşasına başlanan bir mahalle, doğdukları andan itibaren çocukların birer suçluya dönmeleri gereken bir getto. Farklı bir dönüşüm neredeyse imkansız, orada doğanlar ya uyuşturucu satıcısı, ya çete savaşçısı ya da katil olmak zorunda çünkü itilmişler girdaba ve batmamak için batırmak kural olmuş. Bu imkansızlığın arasından Buscape (Rocket) sıyrılmayı başarıyor. Aslında bu sıyrılma tamamen tesadüf ve genel yapısının zayıf, ruh halinin suç işlemeye eğilimli olacak kadar cesur olmamasından ve küçük yaşta motel soygununda sorumlu olan kişilerden biri olan ağabeyine verdiği sözden kaynaklanıyor. Rocket fotoğrafçı olma hayalleri kurar ve bir makinesi bile yoktur ve bunun için bir markette çalışır. Film Rocket’in anlatımıyla gettoda yaşanan çeteler savaşını ve çocukluklarında arkadaş olan Rocket ve Ze’nin seçtiği iki ayrı yolu anlatıyor. Acımasız, akıllı ve hırslı bir çocuk olan küçük Ze ise 60’larda henüz altı yaşından itibaren işlediği cinayetlerle öldürmenin tadına varmıştır, 80’lerde tüm uyuşturucu çetesini yönetir ve çok para kazanmaktadır. Ze’nin çılgınlık derecesinde işlediği cinayetlerde onu ne yerli halkın ne de polisin durdurma gibi bir girişimi yoktur Soygunlar, katliam derecesinde cinayetler, kokain ve silah ticareti. Kartpostallarda gördüğümüz Rio de Janerio değil burası, yoksulluğun iliklere işlenen anlatımı, küçükçücük çocukların bir gün getto patronu olabilmek ve bu uğurda suç işlemek için neredeyse kana susamışlığı 60’lardan 80’lere bir ressamın fırça darbelerinin inceliği ve gözlemciliği, bir fotoğrafçının sabrı, yalınlığı ile anlatılıyor. Filmlerde görmeye alıştığımız çizgisel kurguları yok, hatta bazen neredeyse filmi bir belgesel izler gibi izliyoruz. Kameranın kullanımı ve flashbackler, kısa ve vurucu planları, özenli çerçeveleri, aynı sahneyi farklı açılardan farklı zamanlarda tekrarlaması yönetmenin ustalığını ortaya koyuyor. Küçücük ve aslında oyunculuk deneyimleri olmayan 200 çocuğa bakıp “aslında oynamıyor bunlar orada yaşıyorlar” demeniz de bence hem o küçücük çocukların ve hem de yönetmenin başarısı. Filmin temel aldığı kitabın yazarı Paulo Lins, Tanrı Kent'te büyümüş ve Rocket gibi o da bir şekilde kendisini bataklıktan kurtarmayı başarmış. Filmin kısmen Brezilyalı fotoğrafçı Wilson Rodriguez'in yaşamına dayandığı belirtiliyor. Filmin içerdiği yoğun şiddeti eleştirenlere Meirelles' in perdeye yansıttığı gerçeklerden daha vahim olayların yaşandığını hatırlatalım : 1986-1996 arasında Rio' nun gecekondu mahallerinde yaşayan tam 6.000 çocuk öldürüldü. Yapılan soruşturmalarda sokak çocuklarının yaptığı hırsızlıklardan bıkan dükkan sahiplerinin, polisleri kiralayıp bu çocukları öldürttüğü ortaya çıktı. Yılın en hareketli ve heyecan verici filmlerinden biri olan “Cidade de Deus”, 2003 yılında BAFTA’da “en iyi kurgu”; 2002 yılında da Marakeş’te “en iyi yönetmen”; Havana’da “Büyük Mercan”, “FİPRESCİ”, “en iyi erkek oyuncu” (tüm erkek oyuncular); “en iyi görüntü”, “en iyi kurgu” ödüllerine ve AFI Fest İzleyici Ödülü’ne layık görüldü Filmi izleyip olayların gerçekten yaşanan olaylar olduğunu görüp etkilenmemek mümkün değil, perdede şiddete dayanıklı olanlar ve belki de bilmediğimiz dünyaların varlığından haberdar olmak isteyenler ve gerçek bir sinematografi ziyafeti yaşamak isteyenler kaçırmayın. İyi seyirler... http://www.netyorum.com/sayi/144/20030918-06.htm Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birunsatan Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2008 izlediğim en güzel filmlerden biriydi. anlattığı konu, kamera açıları ve oyunculuklar çok güzeldi... http://www.youtube.com/watch?v=vUf7vhC_ouI Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2008 yeap!... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2008 boyle bir film yok izledim klasiklerim arasına giren filmlerden Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.