YankeeRose Oluşturma zamanı: Kasım 12, 2006 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 12, 2006 http://www.thexfiles-tr.net/images/fig1.gif Prologue on the hills the fires burned at midnight superstition plagued the air sparks fly as the fires burn at midnight stars are out the magic is here the stars are out the magic is here… Başlangıçta zaman yoktu. İnsanlar toprağın üzerinde yiyecek ve sıcak bir barınak arayarak oraya buraya gidip duruyorlardı. Bir gün toprağın üzerini buz kapladı, soğuk bir çağdı gelen. Ardından buz erimeye başladı ve yerini verimli bahara bıraktı. Buz kütleleri kuzeye doğru çekildikçe boş kalan yerlerde toprak yeşil sürgünlerini vermeye başladı. Geniş tundralarda ilk otlar göründü. Onları çalılılar ve nihayet ağaçlar takip etti. Böylece toprak, otlaklar ve ormanlarla kaplandı. Hayvanlar, kuşlar, böcekler ve çiçekler çıktı ortaya. Önceleri meyvelerle beslenen göçebeler, hayvanları yakaladılar ve değişen mevsimleri ayırt etmeyi öğrendiler. Yollarını gündüzleri Güneş’le, geceleri Ay’la buldular. Engin topraklarda çok küçük kalan ürkek insanlar, Güneş’i ve Ay’ı onları koruyan ve onlara yol gösteren ruhlar olarak gördüler. Güneş hep aynı yönde hareket ediyor ve hep aynı şekilde kalıyordu. Ama Ay, karanlığın gizemli ışığı, şeklini değiştiriyordu. Kabilenin kadınlarına benzer şekilde bazen sanki ruhlarla doluymuş gibi şişiyor bazen de ortada görünmüyordu. Ve gece koyu bir karanlığa gömülüyordu. Kabiledeki insanlar, yaşlı kadınlar ve ilk kanamalarından önce kızlar bedenlerine artık anne sayılan Ay’ı alırken, genç erkekler de deriler giyip boynuzlar takarak bedenlerine Av Tanrısı’nı alıyorlardı. Bu kutsal işçiler, gölgeler dünyasına, ruh alemlerine yolculuklar yaptılar. Ay onları öptü ve Güneş kemiklerini ısıttı. Bütün sırları orada öğrendiler. Onlara hastaları iyileştirmek için yapılacak içeceklerin tariflerini ve av işaretlerinin nasıl okunacağı öğretildi… The Birth “Bu.. Gece ve Ay tarafından paylaşılan bir Oracle’dır, dünya üzerinde herhangi bir çıkış yeri ya da oturma yeri yoktur. Ama her yerdedir… Ses kadın kahinindi… Ay’ın yüzeyinden okuduğu geleceği anlatan şarkıyla… (Plutarch)” “Ben Queen Regina, eksiksiz sevgi ile geldim ve eksiksiz barış getirdim.” Widdershins yönünde – saat yönünün tersi olan ay yönü- üç kez dönerek kutsal çemberi oluşturdular. Çemberin içinde durdular ve 4 öğenin ruhlarını çağırmaya başladılar Kuzeye dönerek toprağa seslendiler: “Toprak, toprak seni çağırıyoruz! Bu gece bizimle ol. Bizi gücünle kuşat Kuvvetinle sar bizi. Bizi içine al İçine al.” Güneye dönerek ateşe seslendiler: “Ateşin ruhları! Ateşin ruhları Bu gece bizimle dans edin Bize enerjinizi verin Işığınızı verin bize. Yüreklerinizi ısıtın. Bizi ısıtın ateşin ruhları. Isıtın bizi!” Batıya dönerek suya seslendiler: “Su, su Soğuk su, kristal su; Vahşi, yıkıcı su, Derin, karanlık su, Bizi yıka Yıka bizi!” Doğuya dönerek havaya seslendiler: “Rüzgar, rüzgar dinle rüzgar! Uğuldayan, ağlayan rüzgar; Uluyan fırtına, Yumuşak meltem, Taşı bizi Taşı bizi.” Dört öğenin ruhlarının toplanmasıyla enerji dolan çemberde şimdi tüm kadınlar Ana Tanrıça’yı uyandırmaya hazırlanıyorlardı: “Bulutların süzülüşü, Derenin çağlamasıyla, Tavşanın koşuşu, Kurdun ulumasıyla, Ana, seni çağırıyoruz! Dürüst ve sihirli olan her şeyle, Cinlerin gizli yuvalarıyla, Vahşi ve çılgın olan her şeyle Kısır ve çıplak olan her şeyle, Güneşin parlaklığıyla Dölyatağının karanlığıyla, Şimdi, seni bize çağırıyoruz! Sesinin yumuşaklığı, Şeklinin yuvarlaklığı, Saçının kokusuyla Parıldayan ve titreşen her şeyle; Zillerin çalışı, Ve güvercinlerin uçuşuyla, Şimdi, seni çağırıyoruz!” “Büyük ana! Tüm yaşamın tanrıçası, Bugün burada, bir anne ve çocuğu Senin büyük klanına katmak için toplandık Biz tanrıça anneler… Yvaine’e kılavuzluk etmeyi Ve ona senin yolunu ve sırlarını öğretmeyi üzerimize aldık O, tanrıçanın çocuğudur, onu kutsuyor, senin kollarına bırakıyor Ve senin yolunda bu yeni anneye kılavuzluk ediyoruz. Bu çocuğu kutsa! Bu anneyi kutsa! Ailemizi kutsa! Tüm insanlığı kutsa!” “Thou shall not let a witch to live. (İncil: Exodus 22:18)” Yvaine’s Book of Shadows Kalden, Mısır ve Druid sırlarının, Doğunun yoga öğretilerinin, Gnotiklerin, Kator, Albigensiyon, Bogomik ve Patarini gizlerinin koruyucularıyızdır. Sırlar bize güç verdiği gibi lanet de verdi. Sayımız yavaş yavaş azaldı. Bizim için normal bir ölüm bu artık. Eski kamp yerimizin neresi olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Ama rüyalarımda hatırlıyorum. Korkuyorum. Nasıl hatırladığımı bilemiyorum. Yanan et kokusu, alev alev yanan saçlar. Seyredenlerin yuhalamaları ve yüzlerindeki donuk gülümsemeler. Heryeri saran duman bana Kron’un bir öğüdünü hatırlatıyor. “Dumanı içine çek daha çabuk ölürsün.” Hayatın nefesini, çıkan zehirli ama delicesine hoş kokulu dumanı hatırlıyorum. Nasıl unutabilirim ki? O ıstırabın doruğunda, en vahşi işkence aletlerinden kötü olan bu yangında aklımda tek bir söz yankılanıyor. İnanılmaz bir şekilde bunu yineleyip duruyorum. “Ne yaptıklarını bilmeyen bu insanları bağışla, Anne!”. Ve uyanıyorum… “Bu yeri kutsa Bu sınırlar arasında yaşayan herkesi Burada büyü ve geliş Eskisi gibi bilgelikle Ruhlarını yücelt Ve bağlarını güçlendir. Cennetin kuşları Ve tanrıların melekleri Seni örtsün ve korusun Tüm kötülüklerden Bu yeri kutsa.” Bu benim en sevdiğim kutsama büyülerinden biridir. Gereksinimi duyulan tüm öğeleri kapsar ve tüm duygular yargısızca kutsanır. Bu kutsama töreninden sonra herkes çadırlarına çekildi ve yorgun bedenlerini yumuşak yataklarına, hemen ardından da uykuya bıraktılar. Ben dahil.. Just an ordinary case.. “did i know you? did i know you even then? before the clocks kept time before the world was made” Yvaine’s Book of Shadows Korktuğum kadar kötü olmadı burası. O berbat ilk geceden sonra bizi de almaya gelecekler diye çok korkmuştum. Tıpkı annem gibi bizi de avlayabilirlerdi. Hep beraber dualar ettik, ayinler düzenledik, Tanrıça bizi korusun diye. Her kilise çanı çalışında yüreğimiz yerinden fırladı. Fakat bir süre sonra içimizdeki korku gittikçe azaldı, azaldı ve yok oldu. Nedenini bilmediğimiz bir sebepten dolayı kasabalılar artık bizimle uğraşmıyorlar. Hatta gençler bizi sevmeye bile başladı. Yaptığımız eğlencelere katılıyorlar bizimle beraber yiyip içiyorlar. Herşey sorunsuz devam ediyor gibi. Fakat gelenler biraz azaldı. Kasabalıların gözlerinde korku var. Bizden korkuyor olamazlar –sonuçta biz onlara biraz eğlence sunmaktan başka ne verdik ki. Biz yine eğlencelerimizi devam ettiriyoruz. Üstelik eskisinden daha da keyifli olarak. Bu akşam yine şenlikler var. Dolunay gecesi şenliklerimiz daha eğlenceli oluyor. Daha gösterişli, daha görkemli.. Bundan önceki dolunaylardaki gibi… Secret Diary of Meron Pickett Cadı değilim. Ama cadı olmak istiyorum. Cadılığın neresi kötü tam anlamış değilim. Anlamaya da çalışmıyor değilim aslında. Yani sonuçta ben bu kasabada doğduğumdan beri yaşıyorum ve burası yedek Vatikan gibi bi yer. Cadı lafı duyulduğunda herkese bir haller oluyor. Önce yakıp sonra yargılayacaklar sanki. İşte bu yüzden olsa gerek, cadılığa ilgi duymaya başladım. Kurallar karşı gelmek içindir misali. Neyse bu ilgim çok şükür ki (bak işte sevgili günlük, dini bütünlüğün wiccaya olan etkileri) kağıt üstünde kalmadı. Yvaine ve arkadaşları gerçek kimliğimi bulmaya yardımcı oldular. The Samhain – The Beginning “When I look over my shoulder What do you think I see Some other cat looking over His shoulder right at me And it's strange Surely strange You got to pick up every stitch Must be the season of the witch!” The Samhain “Hava kararırken müzik yükselir”. Bu kural tüm çingene kamplarında yüzyıllardan beri uygulanmaktadır. Müzik çingenelerin sanatıdır. Akordiyonlar, gitarlar, davullar ateşle bir olup geceyi doldurur. Arada yanık bir kadın sesi duyulur. İçten gelen. Fakat genelde tüm şarkılar neşelidir. Çingeneler çektikleri acıları hüzünleri unutmak için yüzlerine sahte bir gülümseme koyarlar ve dansederler. Dansla bütünleşirler. Ateşin aydınlattığı kızıl ışıkta etekleri uçuşur kadınların. Kıvılcımlarla dansederler. Şölenler verip kendileri aç gezse bile konuklarını doyururlar. Eğer gerçekten şanslıysanız sizi de davet ederler ayinlerine. Ateşin diğer elementlerle buluşup insanla beraber tango yaptığı ayinlere. Şanslı değilseniz üzülmeyin. Sizi sabaha kadar süren bir eğlence beklemektedir. Bu eğlencelerin hergün yeni konukları olur. Kasabalı gençlerin oluşturdukları konukların dışında alışagelmedik konuklar da görülebilir. Tıpkı bu gece görülen şu çift gibi. Biri ateş kızılı saçlı, biri ise orman yeşili gözlü bir dişi ve bir erkek. Eğlencenin ve şölenin ortasında duran iki yabancı. Çevrelerine korkak gözlerle bakmakta ve konuşacak birilerini aramaktaydılar sanki. Yabancı olmaları hem iyi hem kötü. Kötü - çünkü bu karmaşanın içinde annelerini kaybetmiş iki çocuk gibidirler. Kaybolmuş ve yapayalnız. İyi - çünkü yabancılar şenlikleri şenlik yapan insanlardır. Onların hayret dolu bakışları daha sonra dile gelecek ve tanıdıkları insanlara anlatacaklardı bu şöleni çeşitli abartılarla. Ama belki bu sefer durum farklıydı.. The Tarot Session “i have wist, sin i couthe meen, that children hath by candle light her shadewe on the wal iseen and ronne therafter all the night. bisy aboute they han ben to catchen it with all here might.” “Ah.. Bu şeytanla karşıllaşmanızın nedeni ilizyonlara çok kolay kanmanız. Gerçekçi olmayan fikirler edinmişsiniz ama kendi sezgilerinizden değil bu. Aklınızla değil sezgilerinizle düşünün. Onlar size yol gösterecektir.” Daha sonra mumu gül yağı ile ovdu. Onu yaktı ve şöyle söyledi: “Gücün mumu, Güçlünün mumu, İsteklerimi bu gece yarat. Bu mumun ateşinden güç çıksın. İsteklerimi bana getirsin. Kelimelerim güçlüdür. Başarı kazanılmıştır. Ve diyorum. Bu büyü tamamlanmıştır.” Bir parça zencefili su elementi için mihraba koydu ve şöyle söyledi: “Suyun Çocukları, Ateşin küçükleri. Büyüme bu gece burda katılın. Athena Ana’dan doğma, Kalbimde hissedilmiş. Bizi birleştir ve hiç ayırma.” “Yardımıma gelen herkese şükranlarımı sunuyorum. Arkadaşlar arasında bu büyü tamamlanmıştır. Kusursuz aşk ve kusursuz güvenle.” noone seems to care anymore (as) i wander through this night all alone noone feels the pain i have inside looking at this world through my eyes noone really cares where i go searching to feel warmth forever more the wheels of life they turn without me now you are gone eternally no don't leave me here the dream carries on inside i know it's not too late lost moments blown away tonight mankind, with your heresy can't you see that this is killing me there's noone in this life to be here with me at my side “Tanrıça Ishtar - - - - - - Dileğimi bahşet Tanrıça Afrodit - - - - - - -Yalvarmamı duy Arzunun kapılarını Bu kadına bu adam için açın Isıyı hissetmelerini sağlayın Sıcak ve tatlı vücutlarının, oh Tanrıçalar!!” “Parlak ışık, parlayan ışık Gücünle bu adamın yaralarını iyileştir” Yvaine’in elindeki kuvars taşı birden daha parlaklaştı. Yvaine taşı Mulder’ın üzerinde gezdirmeye başladı. Göğsünden alnına, alnından ayak uçlarına kadar her yerde gezdirdi. Emin olduktan sonra “Ve gerçekleşsin” La Finalé “Grande fête au château il y a bien longtemps Les belles et les beaux, nobliaux, noble sang De tout le royaume on est venu dansant Tournent les vies oh tournent et s'en vont Tournent les violons” One Last Goodbye “You came and touched so many hearts In so many different ways. You gave so much, and asked very little in return. There is an emptiness as if a part of me is missing, But I am sure with time you will show me how to be whole again. I know you are safe now, and nothing can harm you. Remember, although we're apart, We will always be together.” Epilogue “i'm dancing barefoot heading for a spin some strange music drags me in makes me come on like some heroine” Zaman öğretici ve yol göstericiydi. Takvimleri oluşturan, insanların yaşayışlarını, yaşayış şekillerini, hatta ve hatta ne yiyip ne içeceklerini belirleyen. Ama aynı anda da akıcıydı zaman. Durmazdı, devam ederdi. İşte bu yüzden insanlar bir süre sonra zaman hakkında düşünmeye başladı. Üç evresini keşfettiler zamanın; geçmiş, şimdi ve gelecek.. Geçmiş önemliydi ve öğretici. Gelecek katıydı, kuralcı ve kaygılandırıcı. Bir de şimdiki zaman vardı ki, içlerinden en önemlisi buydu insanlar için. Güneş, belki geçmişte ve gelecekte yoktu ama şimdi vardı. İçlerini ısıtan güneşe döndüler şükretmek için. Güneş gözlerini acıttı. İnsanlar da gözlerini daha az acıtan ve parlaklığını güneşten alan Ay’a döndürdüler yüzlerini. Ve ay onları koynuna aldı, onları benimsedi. Onlara öğretti, yardımcı oldu. Güneşle beraber insanları yaşattı ay. İnsanlar da geçmişe, geleceğe ve en önemlisi şimdiye şükretmek, onları daha iyi anlamak ve değiştirmek için yardım aldılar Güneş ve Ay’dan. Yol gösteren Güneş ve Ay, şimdi buradalar ve her konuda yardımcı olmaya hazırlar. Geçmiş için, gelecek için, şimdi için kullanılmaya hazırlar. Bunları dinleyen insanlar da şimdi varlar, tıpkı geçmişte oldukları ve gelecekte olacakları gibi. Hepimizin içinde o insandan bir tane var. Yüzünü güneşe çevirince gülümseyen, dolunaydan etkilenen.. Ve bunun farkında olsun olmasın o da Ay’ın bir çocuğu. Aynadaki aksiniz kadar gerçek olan.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mescalin Yanıtlama zamanı: Kasım 12, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 12, 2006 paylaşım için sağol fakat bu vermiş olduğun tam olarak nedir? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
YankeeRose Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2006 bir gölgeler kitabı okuyun.. sonra tutun tekrar bunu okuyun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sensizim Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2006 saol paylaşım içinde bende mi bi tuaflık var bişey anlayamdım da:( Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gizemlikorsan19 Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2006 paylasım için saol.cok ilgimi cekti...dikkatle ve yavasca okrusan bişiler anlarsın tuhaflık sende diil SENSİZİM merak etme. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Şaman Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2006 bu bir hikayeydi ben bir sitede okumuştum içinde cadılık anlatılıordu akadaşımız yankeerose bize küçük bir kısmını vermiş bazı şeyleri anlatmak için tamamını verseydi daha güzel olacakt ama çok teşekkürler genede Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
YankeeRose Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2006 özellikle tamamını vermedim Şaman ben sadece şiirleri ve rutualleri anlatan kısmını aldım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sehnsucht Yanıtlama zamanı: Kasım 19, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 19, 2006 YankeeRose su gölgeler kitabi nedir??? Ve ne ise yarar??? Cevabin icin simdiden tsk ederim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
YankeeRose Yanıtlama zamanı: Kasım 21, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 21, 2006 Gölgeler kitabı witchcrafti gelenekte magusun yazdığı büyüleri ve rutuelleri içeren kitaplardır. Bunun haricinde bazı büyük gölgeler kitapları vardır ki bunlar cok bilinir. Alexandrian Book of Shadows ve Garnerian Book of shadows belki'de en iyi bilinenleridir. Bir gölgeler kitapında şunları bulmak mümkündür.. Gaea (Doğa ana) kavramının izahı. Estabat Kavramı Sebat Kavramı Majinin tanıtımı Spritual kavramlar Seromoni Psikodramanın izahı Rutueller Bazı kalıplaşmış büyüler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Şaman Yanıtlama zamanı: Aralık 25, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 25, 2006 Gölgeler kitabı witchcrafti gelenekte magusun yazdığı büyüleri ve rutuelleri içeren kitaplardır. Bunun haricinde bazı büyük gölgeler kitapları vardır ki bunlar cok bilinir. Alexandrian Book of Shadows ve Garnerian Book of shadows belki'de en iyi bilinenleridir. Bir gölgeler kitapında şunları bulmak mümkündür.. Gaea (Doğa ana) kavramının izahı. Estabat Kavramı Sebat Kavramı Majinin tanıtımı Spritual kavramlar Seromoni Psikodramanın izahı Rutueller Bazı kalıplaşmış büyüler. ayrıca sizinle ilgili herşey şiirleriniz hoşunuza giden kurutulmuş bir bitki hoşunuza giden resimler kısacası herşeyiniz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest arman Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 5, 2007 paylasimin icin saol tam okudum dersem yalan olur biraz gozumu korkuttu okumasi:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
doors Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2007 Paylaşım için tesekkurler. Anlamayan ve konunun dışında olan arkadaşlarımız için açıklıyorum ,yanlış anlama olmasın:) Yukarıdaki yazılar,çeşitli ritueller esnasında soylenmesi gereken yada soylenen konsantrasyonu sağlayan metinlerdir. Başka bir konuda bahsedilen büyücülük kılavuzu adlı kitapta bu duaların tam metinleri ve benzerleri mevcuttur . İlk paragraftaki bolumde gecen dua (şiir değil ) ; sebt 'te (dolunaylı gece veya gündüz ) dolunay ayini sırasında okunacak orneklerden biridir. Yönlerden bahsedilen metin ise, elementleri çağırma ve onların gücünü almak için kullanılan örneklerden biridir. Dİğer yazılarda ay dongulerinde ve kutsama ayinlerinde kullanılan dualardan bazıları işte.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Şaman Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 24, 2007 bunu ben internette bir hikaye içinde okumuştum aslında hikayenin tamamı verilse daha güzel olurdu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.