belfalas Oluşturma zamanı: Mart 11, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 11, 2008 Bu yazı dizisini Zeitgeist isimli belgeselin başlık ile aynı adı taşıyan kısmını makaleleştirerek sizlerle paylaşmak istedim. belgeseli bulmak kolay olmayabiliyor o yüzden bu belgeselin yazılı bir halinin olması iyi olur diye düşündüm. yazı biraz uzun ama elimden geldiğince okumaktan çok sıkılmayacağınız bir şekilde yazmaya çalıştım. sonuna kadar okumanızı tavisye ederim Anlatılmış en müthiş hikaye: Güneş… M.Ö. 10000 yılından beri insanlar bu nesneye duydukları hayranlıklarını çizimlerde ve resimlerde dile getirmişlerdir. Bunun nedeni ise gayet açık; güneş her gün doğarak insanların dünyasını aydınlatır, sıcaklık ve güven sağlar. İnsanları soğuktan, körlükten ve geceleri ortaya çıkan yırtıcı hayvanlardan korur. İnsanlar anladı ki o olmadan ekinler büyüyemez ve bu gezegen üzerinde yaşam devam edemez. Bu gerçekler güneşi, tüm zamanların en çok tapınılan nesnesi haline getirdi. Benzer bir şekilde insanlar yıldızlara da ilgi duydular. Yıldızların hareketlerini takip ederek uzun vadede gerçekleşen bazı olayları önceden hesaplayabileceklerini fark ettiler. Gökcisimlerini gruplayarak bugün “takımyıldızı” dediğimiz haritaları oluşturdular. Zodyak çaprazı insanlığın en eski kavramsal işaretlerinden biridir. Güneşin bir yıllık süreç içerisinde 12 büyük takımyıldızı içinden geçişini tasvir eder. Ayrıca 12 ay’ı, 4 mevsimi, gün dönümlerini ve ekinokslarını da belirtir. Zodyak çaprazında her takımyıldızı antrofomorize edilmiş, diğer bir deyişle hayvan ya da doğa figürleriyle kişiselleştirilmiştir. Yani antik toplumlar güneşi ve yıldızları izlemekle kalmamış onların hareketleri sonucu meydana gelen olaylarla bağlantılı olarak özenle kişiselleştirmişlerdir. Güneş, yaşam veren ve yaşamı devam ettiren nitelikleriyle görülemeyen yaratıcının sureti, yani Tanrı olarak kişiselleştirilmiştir. “Tanrı’nın Güneşi” “Dünya’nın ışığı” ve “İnsanlığın Kurtarıcısı” olarak da bilinmektedir. Benzer bir şekilde, 12 takımyıldızı da “Tanrı’nın Güneşi”nin ziyaret ettiği yerleri temsil eder ve genellikle o zaman aralığında gerçekleşen doğa olaylarındaki etken elementlerle isimlendirilirler. Örneğin Aquarius, su taşıyıcısı, şiddetli yağmurları getiren kişidir. Horus…. M.Ö. 3000 civarında mısırda yaşamış güneş tanrısıydı. Horus güneşti ve yaşamdı. Güneşin gökyüzündeki hareketleriyle ilgili bir dizi hikaye ile açıklanıyordu. Mısır’daki antik hiyeroglifler sayesinde mısırdaki bu güneş tanrısı hakkında bir çok şey biliyoruz. Örneğin, güneşi ve ışığı temsil eden Horus’un Set adında bir düşmanı vardı ve Set gece karanlığının kişiselleştirilmesi idi. Her sabah Horus Set’e karşı olan savaşını kazanırken akşam olduğunda Set Horus’u mağlup ederek onu yeraltına gönderir. (bu yüzden de İngilizce’de günbatımı “sunset”(sun vs. set) olarak bilinir) burada görüldüğü gibi, “aydınlık-karanlık” ya da “iyi-kötü” gibi kavramlar en çok karşılaşılan ve bugün bile karşımıza çıkan en büyük mitolojik ikilemlerden biridir. Horus’un hikayesi genellikle şöyle devam eder: -Horus, 25 Aralık’ta bakire İsis-meri tarafından dünyaya getirilir -Doğumu doğudaki bir yıldızla birlikte müjdelenmiştir. -3 kral yıldızı takip ederek Horus’u bulmuş ve yeni doğmuş kurtarıcıyı süslemişlerdir. -12 yaşına geldiğinde cömert bir öğretmendi -30 yaşına geldiğinde Anup Tarafından vaftiz edildi ve görevine başladı. -Horus’un birlikte yolculuk ettiği 12 havarisi vardı. -hastaları iyileştirmek ve su üzerinde yürümek gibi birçok mucizeler gösterdi. - Horus, “Tanrı’nın Koyunu”, “Gerçek”, “ışık”, Tanrı’nın oğlu, Güzel çoban ve bunun gibi birçok farklı isimlerle biliniyordu. -typhon tarafından ihanete uğradıktan sonra Horus çarmıha gerildi, 3 gün boyunca gömüldü ve sonra yeniden dirildi. Horus’un bu özellikleri özgün olsun ya da olmasın birçok farklı kültürü etkileyerek hepsinde aynı mitolojik altyapıyı meydana getirdi. Frigya’nın Attis’i 25 Aralık’ta bakire Nana’dan dünyaya geldi,çarmıha gerildi gömüldü ve 3 gün sonra dirildi. Hindistan’ın Krişna’sı bakire Devaki’den doğumunu müjdeleyen bir yıldızla birlikte dünyaya geldi. Havarilerine mucizeler gösterdi, ölümünden sonra tekrar dirildi. Yunanistan’ın Dionysus’u 25 Aralık’ta bir bakireden dünyaya geldi. Gezgin bir öğretmendi. Suyu şaraba dönüştürmek gibi mucizeler gösterdi. Kralların Kralı, Tanrı’nın sevgili oğlu, Alfa ve Omega gibi birçok isimle anıldı. Ölümünden sonra yeniden dirildi. Pers’li Mithra 25 aralıkta bir bakireden doğdu. 12 havarisi vardı ve onlara mucizeler gösterdi. Ölümünden sonra 3 gün gömülü kaldı ve yeniden dirildi. Gerçek, Işık gibi birçok farklı isimle çağırıldı. İlginçtir ki Mithra’nın kutsal günü de Pazar’dı. Gerçek şu ki dünyanın her yerinden farklı zaman dilimlerinden bu genel karakteristik özellikleri barındıran birçok ilahi figür vardır. Asıl soru şudur; Neden 3 günlük ölüm ve kaçınılmaz yeniden diriliş? Neden 12 takipçi? Bunu anlamak için isterseniz en ünlü güneş mesihini gözden geçirelim; İsa, 25 aralıkta Beytüllahim’de bakire Meryem’den dünyaya geldi. Doğumu, doğuda bir yıldızı doğmasıyla müjdelendi. 3 Magi kralı bu yıldızı takip ederek İsa’yı buldular ve süslediler. 12 yaşına geldiğinde bir öğretmendi. 30 yaşında John tarafından vaftiz edildi ve görevine başladı. İsa’nın beraber yolculuk ettiği 12 havarisi vardı ve onlara hastaları iyileştirmek suda yürümek ölüleri diriltmek gibi mucizeler gösterdi. Kralların Kralı, Tanrı’nın oğlu, Dünya’nın ışığı, Alfa ve Omega, Tanrı’nın koyunu ve buna benzer birçok isimle anıldı. Yahuda tarafından 30 gümüş akçeye satıldıktan sonra çarmıha gerildi, mezara gömüldü be 3 gün sonra dirilip cennete yükseldi. Öncelikle, doğum kısmı tamamen astrolojiktir. Sözü edilen yıldız Sirius’tur. 24 aralıkta gece gökyüzünün en parlak yıldızıdır ve Orion kuşağındaki diğer 3 parlak yıldız ile aynı hizadadır. Bu 3 parlak yıldız, antik zamanlar olduğu gibi aynı isimle anılırlar; “3 Kral”. 3 Kral ve en parlak yıldız Sirius, hepsi birlikte 25 aralıkta güneşin doğacağı noktayı gösteren bir açı ile dururlar. Bu yüzden “3 Kral doğudaki yıldızı takip eder” ve gündoğumunu işaret eder. Bakire(virgin) Meryem, başak (virgo) burcundan gelir. Başak burcu aynı zamanda “Virgo the Virgin” olarak da bilinir. Latincede virgo (başak) bakire demektir. Başak aynı zamanda “ekmek evi(Betlehem=Beytüllahim)olarak bilinir. Ve başak, elinde bir demet buğday tutan bir bakire olarak tasvir edilir. “Ekmek Evi” ve sembolü olan buğday, hasat mevsimi olan Ağustos ve Eylül aylarını temsil eder. ayrıca yukarıda da bahsettiğim gibi Beytüllahim (Betlehem) in tam tercümesi “Ekmek Evi”dir. Bu yüzden aslında Beytüllahim; dünyadaki bir yeri değil, gökyüzündeki bir yeri, yani başak burcu takımyıldızı’nı sembolize eder. ayrıca 25 aralıkta bir başka ilginç olay meydana gelir: yaz dönümünden kış dönümüne kadar günler kısalır ve soğur. Kuzey yarım küreden bakıldığında güneş güneye doğru hareket eder ve gittikçe küçülerek silikleşir. Günlerin kısalması ve kış gündönümüne doğru hasat zamanının gelmesi, antik medeniyetlerde ölümü temsil ediyordu. Bu, güneşin ölümüydü. 22 aralıkta güneşin yok olduğu en belirgin şekilde görülür. Güneş 6 ay boyunca güneye doğru hareket eder ve o gün, ufuktaki en düşük noktasına ulaşır. İşte bu noktada ilginç bir olay olur: Güneş’in güneye doğru olan hareketi 3 gün boynca durur, 3 günlük beklemeden sonra güneş, haç şeklindeki Güney takımyıldızının üzerinde yeniden yükselmeye başlar ve bahar gelir. İşte bu yüzden “güneş haç üzerinde öldü, 3 gün ölü kaldı ve tekrar dirildi” denir. Bu yüzden İsa ve sayısız güneş tanrıları aynı haç, 3 günlük ölüm ve yeniden diriliş temalarını paylaşırlar. Bu, aslında güneşin, kuzey yarımküreye doğru hareket yönünü değiştirme ve baharı getirmeden önceki süreçtir. Buna rağmen güneşin yeniden dirilişi, bahar ekinoksuna kadar kutlanmazdı. Çünkü güneş, günün uzadığı ve bahar belirtilerinin başladığı bahar ekinoksunda yani “paskalya” zamanında belirgin olarak karanlığın kötülüğünü alt ediyordu. Şimdi, muhtemelen İsa ile ilgili en belirgin astrolojik sembole, yani 12 sadık havarisine bakalım. Bunlar, aslında Zodyak çaprazında tasvir edilen 12 burçtur, ve güneşi temsil eden İsa onları ziyaret eder. incil’de 12 sayısına birçok yerde rastlanır. Güneşin yaşamını tasvir eden Zodyak Çaprazı(Kelt haçı, Haç)’na geri dönersek onun güneşin hareketlerinin sanatsal bir ifadesi olmadığını görebiliriz. Bu, aslında ilahi bir Pagan sembolüdür ve özünde kesinlikle bir hristiyan sembolü değildir. Bu yüzden eski betimlemelerde İsa hep kafasında bir haç ile gösterilir(başında bulunan hare...bkz alttaki resim). Çünkü İsa güneştir. “Tanrı’nın Güneşi”dir “Göğe çekilen”dir. Bu yüzden aslında her sabah “Tekrar gelecek”tir. Karanlığın düşmanı olan Tanrı’nın kudretiyle her sabah yaptığı gibi “yeniden dirilir” “bulutlar üzerinden yükselir” http://z.about.com/d/gaylife/1/0/v/8/jesus.JPG İncil’de yer alan sayısız astrolojik-astronomik benzetmelerden belki en önemlisi “ÇAĞ” ile ilgili olan kısımdır. Yine, kutsal kitapta “çağ” kelimesi birçok yerde geçmektedir. “çağ” kavramını tam olarak anlayabilmek için öncelikle günümüz eşitliğinin yani ekinoksunun gerilemesi olayını anlamalıyız. Antik Mısır’lılar ve onlardan önceki birçok medeniyet fark ettiler ki; yaklaşık olarak her 2150 yılda bir, bahar gündönümünde şafak, zodyak’ın bir başka sembolüne denk geliyordu. Bu olay dünyanın kendi ekseninde açısal olarak dönerken yalpalaması ile alakalıdır. Bu olaya gündönümünün gerilemesi denir. Çünkü normal bir yıllık döngünün aksine bu olayda burç geriye gider. Bu gerilemenin 12 burcun tamamında gerçekleşmesi için gereken süre 25.765 yıldır. Bu süre aynı zamanda “büyük yıl” olarak adlandırılmıştır. Tüm bu süreç yüzünden her 2150 yıllık süreç çağ olarak adlandırılmıştır. M.Ö.4300-M.Ö. 2150 yılları arasında Taurus, yani Boğa çağı yaşanmıştır. M.Ö.2150 yılından M.S.1 yılı arasında ise koç çağı başlamıştır. Ve şu an içinde bulunduğumuz tarihle beraber 2150 yılına kadar balık çağı yaşanacaktır. 2150 yılından sonra ise dünya yeni bir çağa girecek: “Kova Çağı”na. İncil, sembolik olarak 3 çağın geçişinden ve geçilecek olan 4.bir çağdan bahseder. Eski ahit’e göre Musa, Sina Dağı’ndan eline 10 emir ile geldiğinde insanların altından bir boğa heykeline taptıklarını görür ve çok üzülür, taş tabletleri parçalar. Ve insanlara bu utançtan arınmaları için birbirlerini öldürmeleri gerektiğini söyler. http://www.crystalinks.com/goldencalf.jpg Birçok ilahiyatçı bu öfkeyi İsrailoğulları’nın yanlış puta tapmalarına bağlamıştır. Ama aslında o put, Taurus boğası idi ve musa halkına yeni bir çağın geldiğini (Koç çağı) haber veriyordu. Musa yeni çağ olan koç çağını temsil ediyordu ve herkes eski çağdan vazgeçmeliydi. Antik tanrılardan Mithra gibi, başka figürler de bu geçişi yaşamış ve aynı tema içerisinde boğayı öldürmüştür. İsa ise sonra gelecek çağın, “Balık Çağı”nın yol göstericisidir. Yani 2 balığın. Balık sembolüne eski ahitte çok sık rastlanır. Örneğin İsa 5000 kişiyi 2 balıkla doyurmuştur. Görevine başladıktan sonra 2 balıkçıyla arkadaş olmuştur. Bu 2 balık sembolü, tamamıyla Pagan Güneş Krallığı’nın astrolojik sembolüdür(balık burcu). http://www.ehdgraphics.net/images/jesusfish.jpg Ayrıca İsa’nın doğum tarihi olarak kabul edilen tarih bu çağın başlangıç tarihidir. Luke 22:10’a göre, havarilerin İsa’ya “senden sonraki paskalya nerede olacak” diye sorması üzerine İsa “bir şehre gireceksiniz ve orada elinde su taşıyan bir adam göreceksiniz. O’nu takip edin ve gireceği eve girin” diye cevap verir. Bu ayet astolojik esinlenmenin belki de en açık olanıdır. Testi ile su taşıyan adam Aquarius’tur. http://www.visualstatistics.net/East-West/The%20Age%20of%20Aquarius/Aquarius.jpg devamı gelcektir.... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Slainte Yanıtlama zamanı: Mart 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 11, 2008 walla eline sağlık cok iidi dewamını beklioruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kelendria Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2008 çok güzel paylaşım teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
freddy Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2008 mükemmel bir yazı ve konu umarım devamı gelir. . ellerine sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CleanSaw Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2008 aquraius benim gercekten muhtesem bi yaziydi devamini bekliyorum ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.