Jump to content

Modern'in Fantastik'teki Yeri...


birunsatan

Önerilen Mesajlar

MODERNİN FANTASTİKTEKİ DURUMU

 

Fantastik Edebiyat, modern insana özgü bir yaratıdır. Modernin doğaüstüne ilişkin kavrayışıyla ilgilidir ve bu kavrayıştan bağımsız olarak ele alınamaz. Antikçağ ya da Ortaçağ insanı doğal olanı doğaüstü olandan ayırt edecek kıstaslara sahip değildi ve bu türden kıstaslara gereksinim duymuyordu. Doğaüstüne ilişkin öyküler, modern öncesi dönemde dini inanışın ayrılmaz birer parçasıydılar ve bu özellikleriyle gerçeklik alanına aittiler.

 

Michel Foucault, birçoklarınca başyapıtı olarak değerlendirilen Kelimeler ve Şeyler’de eski bir Çin ansiklopedisinde rastladığı bir hayvan tasnifinden söz eder; boynuzlular, dört bacaklılar, bir fırça darbesiyle çizilebilenler, uzaktan sinek gibi görünenler, imparatorun hayvanları, hayal mahlûkları modern okuru şaşkına çeviren bir doğallıkla bu tasnifteki yerlerini alırlar. Bu tasnif bize, sözkonusu ansiklopediyi hazırlayanların yaşama ve olgulara bizim gibi bakmadıklarını ve modern insanın dünyayı anlamlandırma ve tasnif etme biçiminden tümüyle farklı anlamlandırma ve tasnif sistemleri bulunduğunu öğretiyor.

 

Bunun bir tür Doğu-Batı ayrımı olarak değerlendirilemeyeceğini özellikle belirtmekte yarar var. Bilime yönelik ansiklopedik yaklaşımın Batı’daki ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen Elder’li Plinius’un muazzam yapıtı Historia Naturae (Doğa Tarihi) coğrafya, astronomi, zooloji, botanik, antropoloji ve tarih gibi birçok farklı alanda ortaya koyduğu şaşırtıcı bilgi birikiminin yanı sıra doğaüstü yaratıklara ve mucizelere ilişkin eleştirel tavırdan yoksun bölümleriyle de dikkat çeker. Plinius’un doğaüstü hadiselere ilişkin araştırmaları (!) okur üzerinde öylesine benzersiz bir etkide bulunmuşlardır ki sonraki beş yüz yıl boyunca birçok bilimsel metinde farklı kılıklar altında tekrar be tekrar gün yüzüne çıkmışlardır.

Roma’nın bu en büyük araştırmacısı hakikate olan tutkusu bakımından modern meslektaşlarından geri kalıyor değildi. Ölümü, bunun en açık kanıtlarıdan biridir; Vezüv yanardağındaki büyük bir patlamayı gözlemleyebilmek için kratere fazla yaklaştığı ve yaşamını yitirdiği söylenir.

Antikçağın bu en büyük hakikat tutkununu, bu araştırma âşığını ejderhalara ya da denizkızlarına inanmaya sevk eden güç neydi? Neden yapıtlarında modern insanın muhayyilesini zorlayacak derecede tuhaf yaratıklardan, hem de bilimsel bir dille uzun uzadıya söz etmek lüzumunu duyuyordu?

 

Plinius’un durumu ne kendi çağı için ne de önceki ve sonraki birçok yüzyıllar için bir istisna teşkil etmektedir. Ortaçağların en popüler araştırmacılarından biri olan Aldrovandi de, Historiae Monstrarum (Canavarlar Tarihi) isimli yapıtında, bir yandan bilimsel araştırma hassasiyetinden ve hakikat tutkusundan söz ederken diğer yandan akla havsalaya sığmayacak türden yaratık ve canavarları, çizdiği hakikat çerçevesi içerisinde değerlendirebiliyordu.

 

http://www.fantastikedebiyat.com/v2/fanwebcontent_images/manuscript-09x.jpg

 

Resim 1- Fantastik Kurgu eserlerde çok sık rastlanan Griffinler Ortaçağlarda sıradan hayvanlardan farklı düşünülmezlerdi. Yukarıdaki Griffin resmi onikinci yüzyılda Chanterbury'de hazırlanan bir Bestiary'den alınmıştır ve okurun, boyutlar arasında bir mukayese yapabilmesi için bir köpekle birlikte resmedilmiştir. Bu özellik, resmin bilimsel bir hassasiyetle çizildiğini gösteriyor olması bakımından önemlidir.

 

Antikçağ’ın büyük botanikçisi Dioscorides’in ardılı kabul edilen Pseudo-Apuleius’un, bitkiler üzerine kısa ve pratik bilgiler içeren ve Orta çağlarda yaygın bir başvuru kaynağı olarak kullanılan Herbarius isimli araştırması da bitkilerin efsanevi ve büyülü özelliklerini özellikle vurgulamaktaydı. Bunun klasik örneği, kökünden söküldüğünde çığlık atan mandrake bitkisine verdiği ehemmiyettir.

 

Ortaçağ yazınının en renkli örneklerinden biri olan Bestiaryler (Hayvan Kitapları) çok daha efsanevi bir içeriğe sahiptiler. Sadece at, tilki ve kirpi gibi gerçek canlıları değil, Unikorn, Zümrüdüanka ve Griffin gibi hayali yaratıkları da titiz bilimsel araştırmalara mevzuu edebiliyorlardı. Bestiary’ler, hayvanlar üzerine yazılmış bilimsel çalışmalar olmanın yanı sıra birer popüler inanç ve efsane deposuydular ve okurlarımın, burada zikredilen yaratıkların, Harry Potter ya da Yüzüklerin Efendisi gibi son derece popüler Fantastik Kurgu romanlarda sıklıkla kullanıldığını keşfedebilmesi için fazla yorulması gerekmeyecektir.

 

http://www.fantastikedebiyat.com/v2/fanwebcontent_images/top3lami.gif

Resim 2 ve 3- Edward Topsell''in History of Four-footed Beasts (Dört Ayaklı Hayvanlar Tarihi) isimli eserinden bir Lamia resmi. 1607 tarihinde Londra''da basılan bu eserde hayvanlar; Sık Rastlananlar, Egzotik Olanlar ve Fantastik Olanlar diye üçe ayrılmakta ve gerçeklikleri bakımından Fantastik Olanlarla diğerleri arasında hiçbir ayrım yapılmamaktadır. (Aşağıda - aynı eserden alınan bildik bir tilki resmi)

 

http://www.fantastikedebiyat.com/v2/fanwebcontent_images/top1fox2.gif

Bu dönemde doğanın, hiçbir doğaüstü olguya başvurulmaksızın empirik bir nazarla ve doğrudan incelendiği bazı çalışmalara da rastlanmıyor değildi. Ama bu tür eserler son derece istisnai bir durum teşkil ediyorlardı. İmparator II. Friedrich Hohenstaufen’in kuşlarla avlanma üzerine yazdığı, De Arte Venandi Cum Avibus (Kuşlarla Avlanma Sanatı) isimli çalışması bu türden eserlere bir örnek olarak gösterilebilir. Ama adından da anlaşılacağı üzere bu bir avcılık kitabıdır ve sadece av sanatına özgü beceri ve gözlemler içermektedir.

 

Bugün Fantastik Edebiyat’ı edebiyatın diğer türlerinden ayıran ve onu başlıca bir tür olarak algılamamızı sağlayan bütün nitelikler, anlamlarını modernin dünya anlayışında buluyorlar. Plinius, Aldrovandi ya da Apuleius’un çağında doğaüstü varlık ve olgular çağın en gerçekçi (!) bilimsel, dini, edebi ve felsefi (Mitos’un, Platon’un eserlerinde oynadığı rolü unutmayalım) metinlerinde yer buluyor ve doğal olgu ve varlıklardan farklı değerlendirilmiyorlardı. Böyle bir çağda fantastik olanın, edebiyatta ayrı bir tür teşkil edebilecek, yalıtık ve özgün bir tasnif kıstası olabileceği düşünülebilir mi? Doğaüstü olanın, doğal olanla yan yana, aynı bilimsel kalıpta değerlendirildiği bir anlam ve tasnif sisteminde, fantastik olanı realist olandan ayıran zemin tümüyle yitecektir.

 

Modern insan Fantastik Kurgu’da en dramatik tenakuzlarından biriyle karşı karşıyadır ve bu tenakuz Fantastik Edebiyatı modern bir yaratı biçimi kılan özelliklerden beslenir. Çünkü modern insan, doğaüstünü doğal olanla bir gören Antikçağ ya da Ortaçağ insanının tersine, mucizelere, büyüye, olağandışı olgu ve varlıklara, elhasıl; doğadaki illiyet (nedensellik) münasebetini askıya alacak ya da kesintiye uğratacak her türlü olgu ya da duruma ilişkin kesin bir inançsızlık içerisindedir. Modern olanca aklileştirilen semavi dinlere değil fakat Unikorn, Phoenix, Griffin gibi doğaüstü varlıklara ya da ağzından buz ya da alev fışkırtan kanatlı ejderhalara inanmayı sürdüren modernin durumu Camus’cu ifadeyle; absurde olacaktır. Çünkü var ettiği içsel anlam dizgesinin, dış dünyada bir karşılığı yoktur ve absurde, tam da bireysel beklentilerle dış dünyanın sundukları arasındaki çelişkiyi vurgular. Modern okur, Fantastik Kurgu’ları bu inançsızlığa rağmen okumaktadır ve bu durum onun en dramatik tenakuzlarından biridir.

 

http://www.fantastikedebiyat.com/v2/fanwebcontent_images/clip_image002temp_000.gif

 

Resim 4 - Antikçağ ve Ortaçağ imgeleminin ayrılmaz bir parçası; Basilisk.

 

Peki modern okur, hiçbirine inanmadığı halde yapıtta neden doğaüstü olgular ve varlıklar görmek istemekte, neden bunu, okuyacağı metni belirlemekte başlıca bir ölçüt haline getirmektedir? Muhtemel yanıtlardan biri diğerleri arasından özellikle temayüz ediyor; gerçeklikten kaçmak ve toplumsal yükümlülüklerce sımsıkı belirlenmiş yeknesak yaşam sistematiğinde sığınılabilecek bir kör nokta oluşturmak.

 

Bu yanıt, modern insanın fantastik olanı, belirgin ve kasıtlı bir şekilde gerçekliğin dışına attığının ve bu durumun en başta fantastik olana ilgi duyan okur tarafından kabul edildiğinin açık kanıtlarından biridir ve modern okuru öncüllerinden ayıran özellikleri pekiştirecek biçimde iş görür. Fantastik Edebiyat, modernin “neden?” sorusunu doğrudan yanıtlamayan ya da onu anlamsız kılan metinler bütünüdür. Bu sorunun açık bir yanıt bulamadığı her metin belirsiz olarak kalacaktır ve belirsizlik fantastik olanın en belirgin niteliklerinden birini sağlar.

 

Saki ismiyle ünlenen İngiliz öykücü Hector Hugh Munro, Masalcı Amca isimli öyküsünde, modern okurun edebi esere yönelik en naif tepki ve beklentilerini “neden?” sorusu etrafında toplayıveriyor. Öykünün kahramanlarından biri olan küçük kız, bir tren seyahati esnasında mürebbiyesinin anlatmakta olduğu öyküleri ardı arkası gelmeyen “neden?” lerle kesintiye uğratmakta, kendisine dikte edilen öyküden yana taleplerini bu soruyla dile getirmektedir. Öykünün, aynı kompartımanda seyahat etmekte olan başkişisi küçük kıza, mevcut ve müstakbel her tür “neden?”i ziyadesiyle karşılayan bir öykü anlatır. Sonu şaşırtıcı ve kabul edilemez (vahşi bir kurt, uslu durma, söz dinleme, yemeğini zamanında yeme madalyalarına sahip “korkunç cici” bir kızı şapır şupur yemiştir) olduğu halde öykü küçük kızın ve kompartımandaki diğer çocuk dinleyicilerin nazarında fazlasıyla başarılı olacaktır. Çünkü tüm “neden?” sorularını beceriyle karşılamıştır ve böyle olduktan sonra öykünün içeriği ya da sonu çok da önemli değildir.

 

Fantastik Edebiyat dışında hiçbir edebi metin “neden?” sorusuna kayıtsız kalamaz.. Kabul edelim ya da etmeyelim, her yazar cümlelerini ya da eserin genel kurgusunu bu sorunun kendisine yüklediği sürekli sorumluluk ve kaygı ile düzenleyecektir ve fantastik edebiyat dışında kalan herhangi bir metnin edebi bir bütünlük arz edebilmesi ya da anlamlı olabilmesi için bu soruyu açıkça ya da üstü kapalı olarak, doğrudan ya da dolaylı göndermelerle yanıtlaması gerekir.

 

Fantastik Edebiyat da anlamını ve tanımını yine bu soruda buluyor. Ancak evrik bir mantıkla; fantastik edebiyat “neden?” sorusunu askıya alarak ya da onu anlamsız kılarak modern okuru modern olmayan bir durumla karşı karşıya bırakıyor; onu, içine gömülü olduğu değerler sisteminin dışına çıkararak, olası farklı anlamlandırma sistemleriyle yüzleştiriyor ya da onu kendi anlam sistemini yaratmaya mecbur kılıyor.

 

“Neden?” sorusu modern okur için öylesine kaçınılmazdır ki okur bu sorunun yanıtını, birçoklarınca Fantastik Edebiyat’ın en katıksız ve renkli örneklerinden biri olarak kabul edilen Fantastik Kurgu eserlerden bile talep edecektir. Nitekim hemen tüm Fantastik Kurgularda devlerin, cücelerin, büyücülerin, peri ve cinlerin, ejderhaların, büyülü taş ya da nesnelerin, insanüstü özellik ya da mucizelerin mevcudiyeti kabul edildiği ve yapıtın üzerinde yükseleceği düzlem tümüyle fantastik unsurlardan oluştuğu halde okur yapıtın her sayfasında olayların birbirine neden-sonuç münasebetleriyle sıkı sıkıya bağlanmasını, romanın belli bir bütünlük içerisinde başlayıp bitmesini, yapıtın sonunda bütün soruların tastamam yanıt bulmasını bekleyecektir. Olayların zamanda ve mekânda belli bir bütünlük içinde aktığı bir yapıtı, modern kaygılardan tümüyle arınmış, fantastik bir eser olarak nitelemek ne kadar mümkün olabilir?

Fantastik Kurgu, kurgulama biçimiyle fantastik edebiyatın diğer örneklerinden belirgin biçimde ayrılır. Okurda doğabilecek muhtemel, “Neden?” sorularını yanıtlamak, Fantastik Kurgu’nun en belirgin kaygılarından biridir. Bu özelliğine dayanarak, son kertede onun fantastik edebiyatın diğer örneklerinden ayrılan, farklı bir tür olduğunu söylemek cesaretini gösteriyorum.

 

alıntıdır...

 

fantastikedebiyat

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...