Locked Oluşturma zamanı: Mart 18, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 18, 2008 http://img76.imageshack.us/img76/9030/s3r19ci.jpg http://img76.imageshack.us/img76/962/s3r20pq.jpg Dünyadaki en büyük esrarlardan bir tanesi de hiçbir sebep yokken yanıp kül olan insanlar. Evet bu size çok tuhaf gelebilir ancak yüzyıllardan beri hiçbir sebep yokken durduğu yerde yanıp ölen insan vakaları oluşmakta ve bunun nedeni de bugüne kadar çözülemeyen bir esrardır. İşin en anlaşılmaz tarafı da insanın yanıp kemiklerinin bile kül haline geldiği bir ortamda etrafta bulunan eşyaların hatta bazı vakalarda yananın üzerindeki elbiselerin bile hiçbir hasar görmediğidir. Tıbben bir insanın yanabilmesi bilhassa kemiklerinin kül haline gelebilmesi için çok yüksek bir ısı (1500 derece santigrad) Birde bu ısının uzun bir zaman devam etmesi gerekir (en az iki saat). Avrupada ve Amerika da son zamanlarda ölen insanlar gömülmeyip (Crématoire) denen yüksek ısılı elektrik fırınlarında yakılıp külleri küçük bir vazoya konup saklanmaktadır. Bu fırınlarda bile ısı 2000 dereceye yaklaşmakta ve tam kül olması üç - dört saat sürmektedir. 1731 senesinde akşam yatağına yattan ve uykuya dalan bir kadın ertesi günü sabah odasına kendisini uyandırmaya gelen hizmetçisi tarafından feci bir şekilde yanarak bir kül yığını haline gelmiş olarak bulunmuştur. Odanın her yeri is ve kurum içindeydi ve küller her tarafa uçuşmaktaydı. Fakat yatağından 1.5 metre ötede yanan kadın kül yığını haline geldiği halde ne yatağı ve çarşafları nede odanın mobilyaları hasar görmemişti. Yetkililer çok ayrıntılı bir araştırma yapmışlar fakat yanmanın sebebini bulamamışlardır. Zira odada yangın çıkması için sebep yoktu ne ateş vardı nede ateş çıkaracak bir şey. Odada ki eşyalar hatta yatak çarşafları bile hiç yanıksız duruyorlardı. Bu sonradan kayıt altına alınmış " kendinden yanma" olayları arasında ilk örneklerden biri kabul edildi. 18 yüzyılda çok sayıda kendinden yanma vakası tespit edildi fakat ilim adamları ve doktorlar bir türlü sebepsiz bu yanmalara bir ad koyamıyorlardı. Dr. Merille, Fransada Caen şehrinde görev yapıyordu bir gün bir ölüm nedeniyle ilgili olarak çağrıldı yaptığı incelemede: ölünün vücudu yerde uzanıyordu. Geriye kül yığınından başka bir şey kalmamıştı kemikler sıcaktan eriyerek eğilip bükülmüştü. Dr Raporunda kemikleri erimiş olmasını belirtmesi çok ilginçtir zira kemiklerin erimesi için en az 1500 derece ısı gerekir, oysa rapora göre " Evdeki eşyalardan hiç biri yanmadan zarar görmemişti kadının geceliği oturduğu sandalyenin 30 cm ilerisinde el değmemişçesine duruyordu. Üzerindeki elbiselerin dışında odada yanan başka hiçbir şey yoktu." Kimileri bu yanmaları Tanrının gazabı olarak görmektedir, bu korku eski çağlardan beri vardır. " Onları Tanrının gazabı yok ediyor. Tanrının yakıcı nefesi kül haline getiriyor. " Bu doğrumuydu ? Yukarıdaki olayların benzerine daha yüzlerce misal verebiliriz. Biz burada bu hususta yapılmış araştırma ve incelemeleri ele alıp neticeleri üzerinde tartışacağız. Bu yanma olayları ile ilgilenen araştırmacılar olayların gittikçe artığını söylüyorlar . Bazı gazeteciler bu hadiselerle ilgili bilgi topluyorlar . Tıp dergilerinde yazılar yazılıyor fakat doğru dürüst hiçbir netice alınamıyor. Kendiliğinden yanma olayları üç safhada oluyor: 1- Çok kısa bir zaman içinde gerçekleşiyor, yananın ne yardım isteyecek nede ne olduğunu anlayacak zamanı oluyor. 2- Olaylar çok büyük nispete ölümle neticeleniyor ve bu sebepten kurbanların ne olduğunu anlatma imkanı olmuyor. 3- Üçüncü çok ilginç durum : Böyle bir yanma olayı ya yanan yapayalnızken oluyor veya birkaç kişi iseler o zaman hepsi birden yanıp ölüyorlar. Yani hadiseye canlı şahit bulunmuyor. 1885 gecesinde Amerika da bir karı koca ve yanların da çalışan işçileri yılbaşını kutlamak için mutfakta oturup içki içiyorlar, daha sonra işçi üst kattaki odasına yatmağa çıkıyor. Ertesi sabah aşağı inen işçi mutfağa girdiğinde etrafın ince bir yağ tabakası ile kaplı olduğunu ve acı bir koku hissediyor., Evin beyi yerde yatıyordu ve ölmüştü hemen yandaki evde oturan çocuklarına haber vermeğe gitti ve oğlunla geri dönüp araştırınca mutfak masasının yanında döşemede bir yanık delik vardı döşeme yanmıştı ve aşağıya bakınca evin hanımının yerde yanık kemikler yanık kafatası ve küllerini gördüler. Bu kez kurban ikiye çıkmıştı. Yapılan araştırma sonunda hadisenin nasıl oluştuğu hakkında bir karara varamadılar. Kendiliğinden yanma olayları incelendikçe çok enteresan durumlar ortaya çıkıyordu. Yanma çoğunlukla sınırlı bir alanda meydana geliyor yatağına uzanmış haldeyken yanan Birisinin yatak örtülerine hiçbir şey olmuyor. Bir iskemlede otururken yanmışsa incelemede iskemlede hiçbir yanık izi bulunmuyor,Elbiselerinde hiçbir yanık izi olmayan ama bedeni kömür haline gelenler var. Araştırmalarda dikkati çeken bir hususu ta olayın kurbanlarının genel de ses seda çıkarmadan ve kurtulmaya çalışmaksızın yanmalarıydı. Yanma olayının bilinmeyen bir psikolojik yanı olabilir. Düşkünler yurdundaki bir olayda yurtta kalanlar iç içe bölmelerle ayrılmış yerde yattıkları halde sabahleyin yanmış halde bulunan komşularının geceleyin hiçbir hareket veya ses çıkarmadığını hem yurt sakinleri hem de gece nöbet de olan hemşireler söylemişlerdir. Kendiliğinden yanma ile pek çok olay incelenmek için beklemektedir.Acaba insanın içinde vücudunun ısısını ayarlayabilecek bir mekanizma mı var ve kendiliğinden yananlar bilmeden bu mekanizmayı mı harekete geçiriyorlar. Son zamanlarda olan bir yanma olayı herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. İngiltere de nişanlısı ile dans ettikten sonra pisten ayrılan genç kız üzerindeki elbiselerin altından vücudu aniden tutuşmuştur. Yüzlerce kişinin gözü önünde bir alev yığını haline gelmiş alevler güçlükle söndürülmüş fakat geç kalınmış ve bir kül yığını haline gelen genç kız ölmüştür. Dikkat edilecek bir diğer hususta bu kendinden yananlar vakalarında beden içerden dışarıya doğru yani bir iç ısı ve ateşle yanmasıdır. Halbuki normal olarak yanma hadisesi dıştan içe olur. Bugüne kadar ileri sürülmüş bir çok teori arasında iki tanesi üzerinde Durulmağa değer görülmektedir. Araştırmacı Livingstone Georkart kendiliğinden yanma olaylarının büyük Kısmının yeryüzündeki manyetiğin değişmeleri en fazla olduğu anlara rastladığını keşif Etmiştir. Atmosferin dışında elektrik yüklü parçacıklardan oluşan iyon tabakası bulunur. İyon tabakasının dışında da yine bir elektrik alanı olan magnetosfer vardır bu iki alan Arasındaki etkileşim dünyaya tesir eden bir elektromanyetik güç etkisi sağlar. Uzayda meydana gelen bu değişimler dünyanın belli yerlerindeki enerji yüklü yoğun elektrik Alanları oluşturur ve yıldırım nasıl bazı insanların üzerine düştüğü gibi bu yoğun elektrik alanları da bazı insanların etkisi altına alıp yakabilir denmektedir. Diğer teori ise bugün evlerde kullanılan " microwave" mikro dalga fırınları çalıştıran prensiptir. Bilindiği gibi Mikro dalga içine konulan besin maddesi İçindeki molekülleri bir birine çarptırılması neticesi ortaya çıkan enerji sayesinden içten pişer ve onu içinde bulunduğu kap ise ısınmaz bile. Buna göre tabiata bulunan bu mikro dalgaların çok karışık bazı sebeplerden ve bazı insanlardaki özellik veya o andaki durumları yüzünden yaratıkları "entıty" varlık tan dolayı Mikro fırın gibi işleyerek insanın içinde meydana gelen ve bir anda çok yüksek derecelere varan ısı ya erişip o hale geldiklerini fakat aynı anda etraflarındaki diğer eşya ve şeylere zarar vermedikleri düşünülüyor. Tabi bu teorilerin ikisi de daha araştırma safhasında olup kati bir Netice ortaya çıkmamıştır. Kendiliğinden yanma olayları Evrenin hala çözülmemiş sırlarından biri . Örnek olayların açıklamaların teorilerin en önemlilerini bir araya getirip size sunduk. Karar size ait. Acaba neden durup dururken yanıyorlar? 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thegame231 Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 Tebr çok güzel ve özenle açılmış bir konu sonuna kadar ilgiyle okudum. KENDİ YORUMUM: 'Araştırmacı Livingstone Georkart kendiliğinden yanma olaylarının büyük Kısmının yeryüzündeki manyetiğin değişmeleri en fazla olduğu anlara rastladığını keşif Etmiştir. Atmosferin dışında elektrik yüklü parçacıklardan oluşan iyon tabakası bulunur. ' Açıkçası bilimsel girmeyeceğim olaya çünkü yeterince bilimsel şey yazmışsın ben işe daha fantastik yaklaşacağım.mesela PARANORMAL varlıklardan. Şeytan ve Cİn ateş ve kordan meydana gelmiştir.İnsanları çarpma olayı aslında elektrik vasıtası DEĞİLDİR. ISI FACİASIDIR! Bana böyle birşey olarak geliyor Yani o yüksek ısıyı ancak ben bu varlıklarla açıklayabilirim.Ve çarpılarak ölen insanlar araştırmamdaki resimler bana İnsanların vücudunun çeşitli yerlerinde EL izleri görülmüştü.Yani paranormal bu varlıklar Sadece DOKUNARAK bile bu binlerce ısıyı karşı tarafa verebilecek güçte olabilir Bu kendi düşüncem ve belki sallamasyonumdu Mantıklı bulan olabilir veya olmayabilir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
moonspell Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 sanırım bu olayı bilinmeyen ansiklopedisinin 3. cildinde okumuştum... gerçekten enteresan... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tears_of_rain Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 ya daha neler göreceğim... locked çok teşekkür ederim böyle bir olayı paylaştığın için emeğine sağlık arkadaşım olaya ise diyecek tek kelimem dahi yok Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnTiDoTo Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 evet küçükken çok korkmuştum bu kendi kendine yanan insanlar durumundan özelliklede konuyla ilgili foto.ların yayınlanmasıda cabası Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Parapsikolog Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 uzun zaman önce okumuştum o zamanlar biraz küçük olduğum için sanki insana ortam ısınıyo gibi geliyordu sabaha rahmetli olup küllerime bakar halde bulmayı bekliyordum gerçekten beni etkilemişti ve açıklanması zor olaylardan biridir bu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnTiDoTo Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 geçenlerde bir belgesel kanalında bu konu ele alınmıştı gerçekten çok ilgi çekici.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
karanlik-rahip Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2008 evet bu gibi vak'alar sikca mevcut, otopsilerde yanici madde arandi isede uzerinde bulunamamasi hayret verici birsey Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Manje_Loa Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2008 2 teoride bana mantıklı geldi.Çok ilginç gerçekten.Yoğun elektrik alanları bizden uzak olsun inşallah:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kelendria Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2008 kendi kendine yanma olayı denizde yüzerken olsa neyse ama başka bir yerde olursa kelimenin tam anlamıyla felaket Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
F5uck Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2008 bi kaç kaynaktan okumuştum bunu çok ilgimi çekmişti araştırmak lazım iyice her gün binlerce esrarengiz olay oluyo tepkisiz kalmak anlamsız=/ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Claudia Yanıtlama zamanı: Haziran 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 28, 2008 Çok ilginç..diyecek bişey bulamıyorum.. şu dünyada neler oluyor ya :/ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
bloodsucker countess Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2010 buns bıryerde daha rastlamıstım bu olayı ınsnlar boyutlara gectgnde yasıyorlarmıs.bılıncsz olrak enerjı yukleyıp enerjılerını kullaanamadıklrnda vb... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ihaveadream Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2010 spinal tap'ın bi davulcusu da yanmıştı sanırım böyle. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2010 Spontaneous Human Combustion Kendiliğinden İnsan Yanmaları yani Spontaneous Human Combustion. Kısa adıyla ise SCH. İnsan bedeninin, tutuşmaya neden olacak tanımlanabilir bilinen bir dış etki olmadan, kabarcıklanması, tütmesi veya başka bir şekilde tutuşmasıdır. Klasik kendiliğinden yanma olayında beden kendi kendini, bir Krematoryumda yakılabileceğinden daha fazla yakar. Ateş içten bir kaynaktan gelmektedir. Kendiliğinden yanma olaylarında ortaya atılan teoriler ~ Alkolizm. Birçok Kendiliğinden yanma olayında korbanın alkolik olduğu saptanmıştır. Ancak 19. yüzyılda yapılan araştırmalar alkole bulanan bedenin kendiliğinden yanma olaylarında görülen şiddetli yanığa sebep olamayacağını göstermiştir. ~ Bedende yanıcı yağların depolanması. Birçok kurbanın normal kilolarının çok üstünde olduğu saptanmıştır ancak düşük kilolu kurbanlar da vardır. ~ İlahi Müdahale. Yüzyıllar önce insanlar bu tür yanmaları tanrı tarafından verilen bir ceza olarak görüyordu. ~ Statik elektrik oluşması. Bedeni bu şekilde tutuşturabilecek bilinen bu türde bir statik elektrik akımı yok. ~ Yanlış beslenme. Yanlış beslenme sonucu sindirim sisteminde kimyasal maddelerin tutuşmaya sebep olabilecek şekilde karışması. ~ İnsan bedeni içinde bulunan elektriksel alanların bir şekilde kısa devre yapma olasılığı ve bunun doğrultusunda bu türde bir atomik zincirleme reaksiyonun beden içinde müthiş bir ısı oluşturma olasılığı. Kendiliğinden Yanma olayları hakkında hala tatmin edici bir açıklama bulunamamıştır ve bir esrar perdesi olarak kalmaya devam etmektedir. Kendiliğinden yanma olayından sonra geriye kalanlar ~ Beden normal bir ateşle yanacağından çok daha şiddetli yanmıştır. ~ Yanıklar tüm bedende eşit değildir. Eller ve ayaklar ateş tarafından dokunulmamışken, buna karşılık gövde şiddetle yanmıştır. ~ Bazı olaylarda gövde tamamen yok olup küle dönüşmüştür. ~ Bedenin bazı kısımları yanmadan kalmıştır. ( kol, ayak bazen de kafa) ~ Sadece gödeyle teması olan objeler yanmıştır ve alev hiçbir zaman çevreye sıçramaz. Örneğin kurban yatakta yandığı halde altındaki çarşaflar yanmamıştır, giysiler hafifçe yanmıştır ve birkaç santim ötedeki yanıcı maddeler olduğu gibi kalmıştır. ~ Tavanı ve duvarları yağlı kurum ve is kaplamakta ve duvardaki isler genellikle yerden üç dört ayak yüksekte görülmektedir. ~ Üç dört ayak yükseklikteki objelerdeki hasar da yanmanın şiddetini işaret eder. ( erimiş mum veya çatlamış ayna gibi ) ~ Bir bedenin tamamen kömürleşmesi için 3000 derece sıcaklık gereklidir. Fakat olaylarda kurbanın çevresi zarar görmeden kalır. Sadece kurbanın bulunduğu nokta zarar görmüştür. (Krematoryumlarda genellikle kullanılan 2000 derecedir ki bu kemik parçaları bırakır ve bunlar da elle temizlenir , ayıklanır külün içinden) Kendiliğinden Yanma Olaylarının Tipik Bulguları Bazı Kendiliğinden Yanma olaylarının şahitleri varken, çoğunluğunda şahit yoktur. Tüm rapor edilmiş olaylar ev veya bina içinde olmuştur. Kurbanların tümü uzun zamandır yalnız yaşayan kimselerdir. Olay anında yakınlarda bulunan şahitler ( yan odalarda veya binanın yakınında ) herhangi bir yardım isteyen veya acı içinde bir çığlık duymamışlardır. Kendiliğinden Yanma olayına gözleriyle şahit olan kimselerin ise birleştikleri nokta, kurbanın aniden alevler içinde kalması ve çevrelerinde veya üstlerinde buna sebep olacak herhangi bir maddenin veya objenin bulunmadığıdır. Ancak bu tür görgü şahitlerinin kayıtları tam olarak geçerli bir şekilde tutulmadığı için doğruluğu onaylanmamıştır. Bazen de bu görgü şahitleri yanma esnasında hiç alev görmediklerini belirtmişlerdir. Sonu ölümle bitmeyen olaylarda “ki bunların sayısı oldukça azdır” kurban genellikle kendine ne olduğunu açıklayamamakta ve olayı araştıranlara da fazla bir yardımı olmamaktadır. Bu gibi durumlarda kurbanda herhangi bir dış etken olmaksızın yanıklar oluşur. Önce küçük olan bu yaralar da sonra genişleyerek acı verici yaralara dönüşür. Bazen de kurbanın vücudundan esrarengiz bir duman çıkar. Bu garip ve ender vakalarda duman başka biri tarafından rahatlıkla görülebilir, olay anında çevrede buna sebep olabilecek herhangi bir öğe de yoktur. Kendiliğinden Yanma Olayların Tarihçesi Birçok insanın inandığı üzere Kendiliğinden Yanma Olayları ilk olarak İncilin yazılışı sırasında geçtiği söylenmektedir. Ancak bu ikinci el bilgiler çok eski ve gerçekçi bir delil olmaktan oldukça uzaktır. 300 yılı aşkın bir süredir 200′den fazla rapor edilmiş olay bulunmaktadır. Kendiliğinden Yanma olaylarına dair İlk güvenilir delil 1763 yılında, Jonas Dupont adlı bir fransız tarafından araştırılıp yayınlanan, kendiliğinden yanma olaylarınını konu eden “De Incendiis Corporis Humani Spontaneis” adlı kitabıdır. Dupont bu kitabı Nicole Millet davasının kayıtlarıyla karşılaşmasından sonra yazmıştır. Bu olayda Millet’in kocası, karısını öldürmekle suçlanmış ancak mahkemenin Nicole Millet’in ölüm nedenine Kendiliğinden Yanma olarak karar vermesi kocasını beraat ettirmişti. Çok içki içen bir Parisli olan Nicole Milley yatağında, geriye sadece kafası ve parmak kemikleri kalmak üzere küle dönüşmüştü. Yatak sadece çok az zarar görmüştü. Dupont’un bu garip olay üzerine yazdığı kitap bu konu hakkındaki söylentileri gündeme taşımıştı. 9 Nisan 1744′te, İngilterenin Ipswich şehrinde yaşayan 60 yaşındaki alkolik Grace Pett, kızı tarafından yerde tamamen yanmış bulundu. Yakında bulunan elbiseler hiçbir zarar görmemişti. 1951 de Mary Reeser olayı halkın ilgisini bir kez daha Kendiliğinden yanma olaylarına çekti. Mary Reeser 2 Temmuz 1951 sabahında, evinde küle dönüşmüş halde bulundu. Geriye sadece kafatası, hiç zarar görmemiş sol ayağı ve bir avuç kül kalmıştı. Bu olay konu üzerine yazılan bir çok kitabın temeli oldu. Bunlardan en dikkat çekeni 1976 yılında Michael Harrison tarafından yazılan “Fire From Heaven” adlı kitaptır. Bu kitap konu üzerina çalışanlar için bir referans kitabı haline geldi. 18 Mayıs 1957′de batı Philadelphia da yaşayan 68 yaşındaki Anna Martin, yanıp kül olmuş , geriye sadece gövdesinden bir parça ve ayakkabılarını bırakmış halde bulundu. Adli tıp uzmanı yaptığı incelemede sıcaklığın 1.700 – 2.000 derece cıvarına ulaşması gerektiğini belirtti, ancak kül olmuş cesedin iki ayak ötesindeki gazeteler sapasağlam duruyordu. 5 Aralık 1966 yılında, Coudersport Pensilvanya’da yaşayan 92 yaşındaki Dr. J. Irving Bentley, saat okumaya gelmiş bir görevli tarafından bulundu. Görünüşe göre Bentley banyo esnasında tutşmuş ve yerde 3 ayak genişliğinde bir delik açarak kül olmuştu. Geriye sadece bir bacağı kalmış ve olay yerinin çok yakınındaki resme hiç bir şey olmamıştı. 1944 yılında Peter Jones olaydan canlı kurtuldu. Bildirdiğine göre hiçbir sıcaklık hissetmemiş veya alev görmemişti. Ayrıca acı da duymamıştı. internette konu ile ilgili araştırma yaparken bulduğum şeyler , belki ilginizi çeker.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2010 Uzun süre önce okumuştum. Gazap kelimesini ne kadar iyi tanımlıyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cemsit Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2011 Bende bir ansiklopedi de görmüştüm bulabilirsem yazarım bikaç açıklama Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
diablowashere Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2011 vücudu haricinde hiç bir şeyin (üstündeki elbiseler) yanmadığını duymuştum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
YaseminKarakas Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2011 İlk defa duydum bunu, çok şaşkınım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
61Lazrail90 Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2011 daha önce de duymuştum bende böle bişi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Near N Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2011 Bu foğrafların hepsi Fringe dizisinin bir bölmünde açıklıyor AYNI FOTAĞRAFLAR ordada var Dr Walter Bishop anlatıyor diziyi izleyen varsa bilir ama gerçi orda farklı kendiliğinden yanıyor diyor sonra bu Phyrokinesizmi ne dior Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
who cares Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2011 Çok ilginç ve aynı zamanda ürkütücü. Birden bire durduk yere yandığımı düşününce .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Dark Countess Yanıtlama zamanı: Haziran 9, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 9, 2013 Bunu bu saatte (gece) okuyorum ve sadece Allah'ın gazabı diyorum. Bilimsel olarak açıklanamadıysa illa ki metafizik bi' açıklaması vardır, o da 1. cümlede bahsettiğim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Şubat 27, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 27, 2014 Bu olayın adı: "Tekrarlayan Pyrokinetic Poltergeist Phenomena" yani "Bilinçaltı Zihin Etkisi ile ortaya çıkan, tekrarlayan, kendiliğinden yanmalardır". Pirokinezi olayın yakma kısmını, poltergeist ise tekinsiz yer kısmını ifade eder. Kendiliğinden taşlanan, nesnelerin hareket ettiği tekinsiz evlerin farklı bir şeklidir. Yanma olayının adı PİROKİNESİS'dir. Ardında - kontrolsüz - yeteneğinin ve nasıl olduğunun farkında olmayan bir çocuk vardır. Zihnin-maddeye etkisini bilmeyen... Kontrol edemeyen... Olaylar ve yanmalar çevre veya ortam odaklı değil, kişi odaklıdır. Konuyla ilgili yabancı literatürde 1848 yılından bu yana incelenmiş bir çok vaka var. Hatta bu vakalar Parapsikolojinin doğumuna neden olmuştur. Bu tanım bir çok kişiye saçma gelse de cin, şeytan veya beklemiş yağ-kir açıklamasından çok daha mantıklıdır. Yangın uzmanları, sigorta şirketleri ve bilim insanları yangınların nedenini araştırmış ancak açık bir neden bulamamışlar. Fakat zaman içerisinde biriken vakalarla bu tür olaylarda bir çok ortak özellikler tespit edilmiştir. Türkiyede de bir çok bölgemizde gazete haberi olmuş vakalar vardır. Ancak bu vakalar sadece ülkemize özgü değildir. Nijeryadan Malezya'ya, Amerikadan Almanyaya kadar her yerde olmaktadır. Türkiyede de bir çok bölgemizde gazete haberi olmuş vakalar vardır. Örneğin ülkemizdeki vakalardan bazıları; Siirtteki Toprak ailesine ek olarak, Şanlıurfa'dda Zeki Taş ailesi, Yozgatta Mevlüt İncekara ailesi, Van Karakoç köyünde bir evde, Kırşehir'in Kaman ilçesine bağlı Çadırlı Kör Mehmet köyünde Sultan Alçay'ın evinde, Adıyaman’ın Kahta ilçesi Narince köyünde Ahmet Çelik'in evinde benzer yanma ve tutuşma olayları basına konu olmuştur. Ancak bu vakalar sadece ülkemize özgü değildir. Nijeryadan Malezya'ya, Amerikadan Almanyaya kadar her yerde olmaktadır.Bu olaylar, korku filmlerine de konu edilmiştir. Olayların ortak özellikleri şunlardır; Olay 1848'lerden beri bilinmekte ve dünyada kayıt altına alınmaktadır. 1800-1970 arası derlenen 500 vakalık araştırma var. Yapılan araştırmalarda olayın sorumlusu hemen daime ergen veya ergenliğe yakın bir KIZ çocuğu veya çocuktur, %99. Vakalarında %99'unda 13 yaş altında kız çocukları sorumludur. Bazen 20 yaşlarına kadar uzamakta yaş. Çok nadiren diğer aile bireylerinden kaynaklanır. Kız, denelde ruhsal bir sıkıntısını-öfkesini kontrol edilemeyen kendiliğinden yanma şeklinde dışarı yansıtmaktadır. Çocuk bunu isteyerek yapmamaktadır. 1930-40'larda doğrudan cinsel çatışmalarla, ergenlik dönemi karmaşası ile ilişkili olduğu düşünülürken, 1950-60'larda daha çok altında aile bireylerinden biri veya bir kaçına karşı öfke ve kızgınlık vardır. Cezalandırılmaktan da korkmazlar. Olaylar gerçekleştiğinde, kendilerinin olaya neden olduklarının bilinçli farkında olmamalarına rağmen, gizli bir zevk ve mutluluk duyarlar. Sıklıkla olaylar (%68) geceleri ortaya çıkar Bu tür olaylarda KİŞİLER genelde zarar görmez ve yanmazlar ancak çok korkarlar. Yangın genelde kendi kendi ile sınırlıdır ve dağılmaz. Sadece yangın değil ses, uçuşan taşlar-taşlanma veya evde eşyaların düşmesi, su akmaları, tıngırtılar, kapı-pencerelerin kendiliğinden açılıp kapanması, elektrikli aletlerin sıklıkla bozulmasını da (poltergesit = tekinsizyer) yaratabiliyorlar. Yangınlar genellikle çocukla ilişkilidir yani bulunduğu yerde veya geçtiği yerlerde ortaya çıkar. Odakta daima bir kişi vadır. Bilimsel araştırma yapacak kişilerin bir şey bulması mümkün değil. Yüzlerce vaka örneği var. Belki yerin manyetik alanında yangın yerlerinde veya günlerinde dalgalanma veya artış olabilir. Olayların %75'i bir yıl içinde aniden durabilir. %24'ü bir yıldan fazla uzayabilir. Olaylar, mekan odaklı değil kişi odaklıdır. KİŞİLERLE yanmalar beraber gider. Yoksa mekanla ilgili değildir. Bilim adamlarına "Pyrokinetic Poltergeist Phenomena" deyince çok saçma diyebilirler. Ama cin-peri açıklamalarından çok daha fazla saçma değildir. Muhtemelen öyle diyecekler veya haberimiz yok, o da ne diyeceklerdir. Zaten araştırılarsa raporda "açıklanamadı" diye bir yanıt çıkacaktır. Aile ve herkes, muhtemelen cin-peri işidir diye düşünüyorlar. Küççücük bir çocuk veya kız "Kız nasıl yapabilir!" İncelenen vakalarda genelde çocuk veya aile bireylerinde, yangınlar başlamadan önce kaynaklanan, - yangın korkusuyla ilişkili olmayan - ciddi psikiyatrik sorunlar görülmüş. Öncelikle kız çocuğu -yoksa erkek- o da yoksa ardından anne-baba... Ama genelde %90 kız çocuğu, ergenlik veya hemen öncesinde. Bir vakada adet görme ile vey isteklerin karşılanması ile geçmiş yangınlar. Bu kişiler sadece yangın değil ses, uçuşan taşlar-taşlanma veya evde eşyaların düşmesi, elektrikli aletlerin sıklıkla bozulmasını da (poltergeist = tekinsizyer, hayaletli, perili evler ve yerler de deniliyor) yaratabiliyorlar. Genelde ailedeki çocuklarda 7-13 gibi bir yaş aralığı var. Teknik olarak şunu bilmek lazım. YANMA için oksijen ve ısı gerekiyor. Belli bir ısıda tutuşma ve ardından yanma başlar. Kendiliğinden yanabilen maddeler vardır. Kimyada. Mesela silan, pyroforik gaz veya rubidyum. Bunlar 30 derecede kendiliğinden tutuşur. Beden ısısının 36 derece veya soluk verirken havanaın 30 derece üzerinde olduğunu hatırlarsak, üfleme ile alev alabilir bu maddeler. Bu kimyasal kendiliğinden, dokunmadan yanmadır. Burada dışarıdan değil de İÇERİDEN ısı=termal enerji veya atom-molekül titreşimleri ortaya çıkıyor. Belli bir TUTUŞMA derecesine ulaşınca da yanma başlıyor. Görüntülerden anlaşılan TAM yanmanın olmadığı. Genelde KISMI yanmalar var. Ve KOLAY TUTUŞABİLİR ve YANABİLİR NESNELER (yastık-mont gibi) yanıyor. Yanma hızı da genelde YAVAŞ. Bu kız(lar) acaba Ben-10 veya Avatar ya da Pokemon izlemiş mi? Orada da uzaktan yakmalar var. Ya da özentisi mi var? Arkadaş ilişkisi nasıl? Taşındıkları yerlerde rahat edemediği veya mutlu olamadığı bir şeyler var mı? İkinci kardeş doğumu ile mi başladı? Okuldaki bir sıkıntı ile mi? Öfekelenince mi oluyor? Sınav zamanları mı? Aİlede mistik deneyimler var mı? Uyku sırasında da oluyor mu? Ailede, geçmişlerinde başka paranormal durumları olanlar var mıymış? şeklinde sorgulanmalılar... Özetle, çıkan yangınlar dikkat çekme şuuraltı özentisi de olabilir, hayattaki yaşam şartlarından veya ortamdan memnuniyetsizlik de (beğenilmeyen oku, ev, mont, arkadaşlar...) veya yoğun kaygının bir yansıması/ürünü de olabilirler. Bu memnuniyetsizlik bir şekilde dış dünyada yanma şeklinde tepkiyle ortaya çıkıyor. Diğer yandan, psikiyatrik hastalık olan YANGIN ÇIKARMA tutkusu genelde %99 erkeklerle ilişkidir. O duruma PİROMANİ denir. Yangın çıkarma hastalığıdır ve kendileri karşı konulamaz şekilde yangın çıkarırlar ama bu durum öyle değil... alıntı 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yunixlaw Yanıtlama zamanı: Şubat 28, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 28, 2014 guzel konu ayrıca. İnsan bedeni bildiğiniz mum gibi yanabilmektedir. Özellikle pamuklu kumaş giymiş bir kişi kendi beden yagı ile kıyafetleri yanmadan sadece vicudu kendi yagı ile yanabiliyor muş Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.