birunsatan Oluşturma zamanı: Mart 18, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 18, 2008 Gecenin Deniz Halinde Aşık Oldum Sana… Günün birinde, denizin kenarında, ıssız duran sandalların birinde sessizce oturmuş bulurken kendini, ne sorgulamak fayda eder, ne sorgulanacak zaman kalır hayatta… Yüreği eflatun yarimi düşünürsün, yüreğini sıkıntılara mı döndürürsün bilinmez. Gecenin en güzel yerinde, denizin en sakin halinde, ağzında sigara efkar dumanları yükselir göğe… Bir masaldır hayat, başı bilinmez, sonu hiç gelmez bir masal… Bütün kötüler renksizdir bu masalda, bütün iyiler geceyi mesken eylemiştir kendilerine… Bir yok oluşun eşiğinde, intiharın en dayanılmaz anında, yüreğin bir ışığı bekler sessiz anlarında… Hiçbir film anlatmıyor bu hayatı, yazılan hiçbir romana sığmıyor yaşanılanlar… İnsan anlayamaz bu yaşamı, yüreği kaldırmaz yaşamın sırlarını… Hangi sırlara kadirdir bu deniz, kim bilir kaç kişi boşaltmıştır yüreğindeki acıları denizin dalgalarına… Kadim dünyadan beri var bu deniz, o günden beri boşaltır yüreğini insanlar buraya… Acı; insanın yaşam hali yaşayabilmesinin tek hali… Yaşama tat katan anlardır hüzünlü anlar, yaşamı aşık eden an’dır yüreğin hüzne çaldığı an.. Soğuk.. Gözlerimde hissediyorum soğuğu, yalnızlığın soğuğu bu, yalnızlıktan üşür benliğim, yanlıktan taşar yüreğim yerinden… Bir gemi geçiyor ilerden, ışıklarında pus var, hüzünlü çalıyor düdüğü sanki… Kim bilir ne acılar yaşamıştır içindekiler, kaç kişi yorgun düşmüştür ayrılıklardan.. Kendi yalnızlık öyküleri vardır gemilerin, hep sancılı olmuştur doğumları, başka ruhları yok etmişlerdir kendileri için, başka hatıralara kıymışlardır kendi hatıraları olsun diye… Yalnız ilk zamanlar sevilir gemiler, ilk anlar aşık olunur gemilere… Sonrası yine yalnızlıktır, hüzne kesmesidir her yerinin… Kendi lanetlerini kendileri yaratır gemiler, kendi sonlarını doğumlarıyla belli ederler… Şimdi bir lanet anında geçiyor gemi, binen tüm insanlara bulaştırarak lanetini… Bir hüzünlü düdük sesidir geminin son anı, bir öç alıştır geminin ölümü… Sırlarla dolu olur gemilerin yaşamı, bir sis perdesinin ardındadır gemiler, büyük gizler , gizli sırlar saklarlar… Dünyanın minyatür halidir gemiler, oradadır bütün insanlar. Her gelişlerinde bir sır saklarlar, bir sır bırakırlar geri dönüşlerinde.. Büyük aşklar yaratır gemiler, büyük aşklara gebedirler, büyük ayrılıkları barındırırlar… Uçurumları saklar deniz, bütün hüzünleri alır yanına, kendi kendine uçurumlar yaratır içinde… Gemilerin tek dostu aşıklardır, onlar anlar gemilerin yalnızlıklarını. Bir onlar yalnızdır zaten bir de gemiler. Ondandır denizin aşıklara kucak açması, ondandır gemilerin aşıklara ilgisi… Bu masalın özel bir anıdır gemiler, kendilerine ait özel bir yerde dururlar… Gemi kayboluyor yavaş yavaş, uzaktan ışıkları görünüyor kız kulesinin. Uzaktan bile güzel, buradan bile belli oluyor yarine ağlayışı… Kıs kulesi; aşıkların çilehanesi… Yalnızlık mı öldürüyor seni, yoksa artık uğramıyor mu aşıklar sana… Kaç zaman ayrı düştün sevdalılardan, kaç yürek atımı uzaklıkta aşıklar?... Gözlerime yaş düştü, bir sigara daha bitti, biraz daha kısalttım ömrümden, biraz daha yaklaştım yalnızlığın en uç noktasına… Ne kadar da uçsuz bucaksız deniz, sonu nerede acaba, ya da var mı bir sonu bu kadim deryanın?!... “Büyük aşklar yolculuklarla başlar” der şair. Gözlerime yolculuklar düşer, yüreğim aşklara gebe, ellerim seni özler bu diyarlarda… “Ve serüvenciler düşer yollara ancak / ne bir adresleri vardır onların / ne de aşktan başka bir sığınakları / ama / yaşarlar dünyanın dört bir yanında / ölümle alay ederler sanki…/ Bir serüvenci olmak ister benliğim, isimsiz aşkların peşinden koşmak ister yüreğim… Gün doğuyor, güneşin kızıllığı vuruyor denize, yakamoz zamanı şimdi denizin… Denizin en büyülü hallerinden biridir yakamozlar, güneşin denize armağanı, ay’ın göz yaşlarıdır yakamozlar… Derler ki; uzun yıllar önce, İstanbul’un deniz yanında güzeller güzeli bir kız, ki saçları ay’dan güzel, yüzü güneş’ten parlak, gözleri denizi kıskandıracak kadar mavi bir sevgili, kavuşamadığından yarine, bırakır kendini denize… Güneş’in ay’ın ve denizin buluşma anında… Ondan sonra oluşur yakamoz. Denizin hüznüdür, ay’ın gözyaşları, güneşin sevdalılara armağanı… Güneş ay’dan devralıyor görevi… Gel yanıma, seni sevmek lazım bana… 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 Bir yok oluşun eşiğinde, intiharın en dayanılmaz anında, yüreğin bir ışığı bekler sessiz anlarında… çok güzelmiş teşekkürler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eski Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 teşekkürler paylaşım için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
coldhellangel Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 Bir yok oluşun eşiğinde, intiharın en dayanılmaz anında, yüreğin bir ışığı bekler sessiz anlarında… :confused:yüreğim birı şık bekler... tşkler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.