coldhellangel Oluşturma zamanı: Mart 20, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 20, 2008 Uçun kuşlar uçun!.. Doğduğum yere; Şimdi dağlarında mor sünbül vardır. Ormanlar koynunda, bir serin dere. Dikenler içinde sarı gül vardır. O çay ağır akar yorgun mu bilmem? Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem? Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem? Yüce dağ başında siyah tül vardır. Orda geçti benim güzel günlerim, O demleri anıp bu gün inlerim; Destan-i ömrümü okur dinlerim İçimde oralı bir bülbül vardır. Uçun kuşlar uçun! Burda vefa yok! Öyle akar sular, öyle hava yok! Feryadıma karşı aks-i şada yok! Bu yangın yerinde soğuk kül vardır. Hey Rıza, kederin başından aşkın, Bitip tükenmiyor elem-i aşkın. Sende -derya gibi- dâima taşkın, Dâima çalkanır bir gönül vardır! http://www.aruz.com/grafs/resim/kare.gif 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2008 Rıza Tevfik Bölükbaşı (1869-31 Aralık 1949) http://www.aruz.com/riza_tevfik/r_tevfik.JPG Olaylarla dolu geçen çocukluk ve öğrenim yıllarından sonra Tıbbiye'yi bitirdi (1897), hareketli bir siyaset hayatı yaşadı, Maarif Nazırı (1918), Şûray-ı Devlet Reisi (1919) oldu. Sevr Andlaşması'nı imzalayan delegeler arasında yer aldı (1920). Yüzelliliklerle birlikte yurdu terk etmek zorunda kaldı (1922), yirmi yıllık sürgün hayatının çoğunu Ürdün'de geçirdi, 1934'te Cunya (Lübnan)'ya yerleşti. 1943'te af kanunundan birkaç yıl sonra, yurda döndü. Zincirlikuyu mezarlığında gömülü. Servet-i Fünuncular'ın çağdaşı olduğu, başlangıçta Hâmit ve Fikret etkisinde aruz şiirleri de yazdığı halde, o topluluğa girmeyen, saz ve tekke şiiri geleneğinden faydalanarak, duygulu, içten koşma, nefes ve dîvanlar yazan Rıza Tevfik, Mehmet Emin'deki lirizm ve ahenk eksikliğini kapatarak şiiri ile aydınlar arasında bir köprü oldu.Felsefe, edebiyat, edebiyat tarihi konularında da eserleri olan Rıza Tevfik, şiirlerini Serab-ı Ömrüm adlı bir kitapta topladı (ilk b. 1934 Lefkoşe, 2.b. 1949, İstanbul) Hilmi Yücebaş'ın Rıza Tevfik kitabı şairin hayatını; hâtıra, fıkra ve şiirlerinden seçmeleri derleyen geniş bir antolojidir (4. b. 1968). Rıza Tevfîk'in Tekke ve Halk Edebiyatı ile İlgili Makaleleri (1982) Abdullah Uçman tarafından hazırlandı. Galeyan-ı Aşk Ben seni ağlattım, hem çok ağlattım Çünkü infiâlin şi're bedeldi Bir kadın ağlatmak zevkini tattım Bende bu bir çılgın, hain emeldi Güzel gözlerine yaşlar sinerken, Sonra damla damla taşıp inerken Göğsünde şahkalar çoşup dinerken Titrek dudakların cidden güzeldi. Ben seni sevmiştim ey melek kadın Sızlıyor içimde sevgili yâdın Azâr-ı aşkımı yanlış anladın Bence hüzn-i hüsnün pek mübecceldi Rıza Tevfik Bölükbaşı Gözlerin Ruhumda gizli bir emel mi arar Gözlerime bakıp dalan gözlerin Aklıma gelmedik bilmece sorar Beni hülyalara salan gözlerin Sihirdir şüphesiz bütün bu şeyler Bakışın zihnimi perişan eyler Bana aşk elinden efsane söyler Aşka inanmayan yalan gözlerin Rıza Tevfik Bölükbaşı Serzeniş Yürü hey bivefa hercai güzel, Gönlüm o sevdadan vaz geldi geçti; Soldu açılmadan gonce-i emel, Sonbahara erdik yaz geldi geçti. Sana şerhederken hicran-ı aşkı Dizinde okudum destan-ı aşkı Buselerle aldım peyman-ı aşkı Unutma arada söz geldi geçti. Hüsnüne bu kadar niçin övündün? ! Bir yanar ateştin sinemde; söndün! Ahd-ü peyman ettin sözünden döndün O da bir hevesmiş tez geldi geçti. (1331) Rıza Tevfik Bölükbaşı Hummayi Aşk Hastayım, yalnızın, seni yanımda Sanıp da bahtiyâr ölmek isterim. Mahmûr ı hulyâyım; câm ı lebinden Kanıp da bahtiyâr ölmek isterim. Bir olmaz emelin düştüm peşine Vuruldum hüsnünün şen güneşine Elâ gözlerinin aşk ateşine Yanıp da bahtiyâr ölmek isterim. Tâliin kahrı var her hevesimde, Boğulmuş figanlar titrer sesimde, O nazlı ismini son nefesimde Anıp da bahtiyâr ölmek isterim. Rıza Tevfik Bölükbaşı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.