saiek Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 iyi bi araştırma mystick teşekkürler bütün bunların binlerce yıl öncede olması resmen gerçekliğini kanıtlıor işte Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Haziran 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 26, 2009 MAĞARA RESİMLERİ - Afrika http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/afrika1.jpg M.Ö. 6000 yılından kalma bu iki resim Kuzey Afrika’da, Tassili, Sahra Çölü’nde bulunmuştur. Pek insana benzedikleri söylenemez. İlk başta bu kıyafetlerin kum fırtınalarından korunmak için kullanıldığı ileri sürüldüyse de 8000 yıl önce o bölgenin verimli alanlarla kaplı olması bu iddiayı çürütmüştür. Üsteki resmin sağında kask giymiş bir varlığın yanında gökte görünen diske dikkatinizi çekeriz. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/afrika2.jpg MAĞARA RESİMLERİ - Avusturalya Bu illüstrasyonlar Teğmen Grey’in "Kuzey Batı ve Batı Avustralya’daki İki Keşif Yolculuğu’nun Günlüğü 1837, 1838 & 1839" adlı kitabından alınma. Kendisi 19. yüzyılda Kuzey Avustralya, Kimberley’nin Glenelg Nehri bölgesi yakınlarındaki bazı mağaralarda keşfe çıkmıştı. Çizimlerde garip giysili ve kask takmış bazı varlıklar görülüyor. Bu çizimlerin Aborijinlerden de önce yapıldığı tahmin edilmekte. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/avustr5.jpg http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/avustr4.jpghttp://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/avustr3.jpg http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/afrika2.jpg MAĞARA RESİMLERİ - Ekvator Bu resimler Ekvator'da bulunmuş figürleri tasvir ediyor...(Solda) Uzay giysisi giymiş gibi gözüktüklerine dikkat edin... Bir Apollo Astronotu'nun kıyafetine ne kadar da benziyor ... http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/ekvato6.jpg http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/ekvato7.jpghttp://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/ekvato8.jpg MAĞARA RESİMLERİ - Fransa Bu iki resim Fransa’da “Le Cabrerets” yakınlarındaki “Pech Merle” mağarasında bulunmuştur. M.Ö. 17,000–15,000 arasında tarihlendirilmektedirler. Resimde vahşi hayatla ilgili bir dolu şeyin resmedildiği bir manzarayla birlikte fincan tabağı şeklinde cisimler görülmektedir. Cisimler resmin temasına tamamen zıt durmaktadır. Altta iki ayaklı figürün yanıbaşındaki cisimlerle birlikte büyütülmüş resmini görmektesiniz. Varlığın bir kuyruğu olduğuna dikkat edin. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/fransa9.jpg http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/fransa10.jpg MAĞARA RESİMLERİ - Irak Aşağıdaki kertenkelemsi varlık heykelleri Irak’ta bulunmuştur. M.Ö. 5000-4500 yılları arasında tarihlendirilen bu heykelcikler “British Museum”da bulunmaktadır. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/irak1.jpghttp://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/irak2.jpg MAĞARA RESİMLERİ - İtalya Bu mağara resmi M.Ö. 10,000 yılına tarihlendiriliyor ve buluntu yeri Camonica, İtalya. Resimde kask takmış, koruyucu elbiseler içinde ellerinde tuhaf aletler taşıyan iki varlık görülüyor. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/italya12.jpg MAĞARA RESİMLERİ - Kızılderililer Taşlar üzerine çizilmiş bu resimler Kuzey Amerika Yerlileri tarafından binlerce yıl önce yapılmış. Kızılderili kültürüne göre gökteki iki cisim havada çarpışmış ve bir tanesi Death Valley denilen vadiye zorunlu iniş yapmak durumunda kalmıştır. Derken (büyük ihtimalle başka bir gemiyle) bir takım insanlar gelmiş ve bu insanların hasar gören Disk biçimindeki aracı tamir etmek için uğraşırlarken bölgedeki yerliler tarafından gözlemlenmişlerdir. Üstteki iki resim muhtemelen hasar görmüş aracı tamir etmek için gelen insanlar tarafından kullanılan geminin temsili bir resmidir. İki resmi karşılaştırıdığımızda sağdakinin yanlarında ve alt kısmında bir takım hasarın resmedilmiş olduğunu görüyoruz. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/kizild13.jpghttp://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/kizild14.jpg MAĞARA RESİMLERİ - Meksika http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/meksik15.jpg Bu 7000 yıllık resim 1966 yılında Mexico’da, Querato eyaletinde bulunmuştur. Resimde büyük oval ve ışık olması muhtemel bir takım ışınlar saçan bir cismin altında kollarını açmış 4 figür görülüyor. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/meksik16.jpgDisklerin yanında kıyafetler içindeki bir figürü gösteren İnka el sanatlarından birkaç seramik örnek MAĞARA RESİMLERİ - Mısır http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/misir1.jpg Mısır’da Kush (Nubia) altın madeni ocakları içinde bulunan bir tapınağın duvarında rokete inanılmaz bir biçimde benzeyen bu figüre rastlanmıştır. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/misir2.jpgMısır’da Kuzey Sakara, Mastabas’da bulunan “Ptahhotbe”nin mezarının duvarına çizilmiş bu resimde iki ayaklı, iri gözlü "Gri" 'lere çok benzeyen bir varlık görülmektedir. Yorumu size bırakıyoruz.. MAĞARA RESİMLERİ - Nepal http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/nepal.gif http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/nepal2.jpg Bu Lolladoff tabağı Nepal’de bulunmuştur. 4,000 yıllık bu taş tabak disk şeklindeki UFO’yu net bir biçimde göstermektedir. Ayrıca diskin üzerinde bugün “Griler” dediğimiz varlık tipine şaşırtıcı bir biçimde benzeyen bir figür görülmektedir MAĞARA RESİMLERİ - Özbekistan M.Ö 7000 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen bu mağara resmi Özbekistan -Fergana'da bulunmuştur. Çizimde, bugünkü Astronot kıyafetlerine benzer bir donanımda bir varlık ve üstünde disk şeklinde havada duran bir cisim çok net olarak görülmekte. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/ozbekistan.jpg MAĞARA RESİMLERİ - Peru Taşa resmedilmiş bu iki kaya örneği Peru, Toro Muerto’da bulunmuştur ve 12-14 bin yaşındadır. Dikkatle bakıldığında varlıkların başları etrafında bir çeşit hale ye benzer bir şey olduğu görülmektedir. Ayrıca resimde ortada görülen varlığın solunda cisme benzer bir şey var. Acaba ne? http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/peru1.jpghttp://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/peru2.jpg Alıntıdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Haziran 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 26, 2009 DOGON Gizemi, UFO Bilimin bir parçasıdır ve Mali’de yaşayan Afrikalı Dogon kabilesinin sahip olduğu M.Ö. 3200 yılına kadar uzanan ileri astronomi bilgilerinin kaynağını araştırır. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/dagonl1.jpg Afrika kabilelerinin çoğunda olduğu gibi Dogonların geçmişi de oldukça karanlıktır. Dogonların şu anda yaşadıkları Bandiagara Platosu’na 13. ve 16. yüzyıllar arasında yerleştikleri tahmin edilmektedir. İnsanbilimcilerin çoğu, sayıları iki milyona varan Dogonları “ilkel” olarak tanımlasalar da Dogonlar, batı teknolojisine karşı olan ilgisizlikleri bir yana, zengin ve bir o kadar da karmaşık bir dine ve yaşam felsefesine sahiptirler. Dogonlar’ın ünü, ortaya attıkları ilginç ve şaşırtıcı iddiadan ileri gelmektedir. Bu Batı Afrika kabilesi, atalarının dünyadan 8,6 ışık yılı uzaklıktaki Sirius yıldız sisteminden gelen uzaylılar tarafından eğitildiklerine inanmaktadır. Bu kadar ilkel ve her şeyden uzak bir biçimde yaşadıkları halde gökbilim alanında olağanüstü ayrıntılı bilgiye sahip olmaları da bu iddialarını desteklemektedir. 1931 yılında Fransız insanbilimcileri Marcel Griaule ve Germaniae Dieterlen, Dogonlar’ı geniş çapta incelemeye karar vermiş ve 21 yıl boyunca Dogonlar’la yaşamışlardır. Bu iki insanbilimcinin araştırmaları Dogonlar hakkında pek çok bilinmeyenin keşfine olanak sağlamıştır. Dogon’ların Gizemi Neydi? Orion yıldız kuşağının hemen yanında bulunan ve Köpek Yıldızı olarak da bilinen Sirius yıldızı ve onun çevresinde döndüğüne inanılan yıldız ve gezegenler, Dogon mitolojisinin temelini oluşturmaktadır. Dogonlar, Sirius yıldızının en parlak yıldız olduğunu, Sirius’un yanında çıplak gözle görülmeyen küçük, yoğun ve sönük bir yıldızın daha bulunduğunu ve bu yıldızın tam konumunu biliyorlardı. Potolo olarak adlandırdıkları bu yıldızın, dünyada bilinen tüm maddelerden daha ağır bir maddeden oluştuğuna ve Sirius’un çevresini 50 yılda döndüğüne inanmaktaydılar. Oysa ki, batılı gök bilimciler 19. yüzyılın ortalarına kadar Dogonlar’ın bahsettiği bu soluk yıldızın varlığından bile habersizdiler. 1862 yılında Amerikalı gök bilimci Alvan Graham Clark yeni bir teleskopu denerken bu yıldızı keşfetmiş ve Sirius B ismini vermiştir. Ayrıca 1920’lerde ortaya çıkmıştır ki Sirius B bir “cüce yıldız”dır. Cüce yıldızlar oldukça soluk, ışıklı, küçük fakat yoğun yıldızlardır. Sirius B gerçekte Dünyadan daha küçük olmasına rağmen, tıpkı Dogonlar’ın belirttiği gibi o kadar yoğundur ki, kendisinden alınan bir çay kaşığı dolusu madde 5 ton ağırlığına gelir. Daha da ilginci, Dogonlar’ın bilgilerinin sadece bununla kalmayıp aynı zamanda, modern dünyamızda ilk kez Galileo tarafından gözlemlenen Jüpiter’in dört uydusundan ve Satürn’ün yalnızca teleskopla görülebilen halkalarından da haberdar olmalarıdır. Dogonlar, ayrıca, sayısız yıldızın varlığına ve Dünyanın da içinde yer aldığı Samayolu’nun sarmal bir gücü olduğuna inanıyorlardı. Dogonlar sahip oldukları bilgilerin çoğunu sembollerle anlatmışlardır, ve bu sembollerinin temelinde Nommo'lar diye adlandırılan ve dünyayı uygarlaştırmak için uzaydan geldiğine inanılan hem karada hem de suda yaşayabilen varlıklardır. Dogon rahiplerine göre, eski zamanlarda Sirius sistemindeki bir gezegenden dünyaya inen Nommolar sahip oldukları bilgileri o zamanki rahiplere öğretmiş, onlar da bunları yeni kuşaklara anlatmışlardı. Nommolar dünyanın yaratıcıları olduğu kadar, insanoğlunun ataları ve ruhsal ilkelerin koruyucuları, “yağmuru yağdıran güçlerin ve suların mutlak sahipleri” idi. http://www.siriusufo.org/tr/IMAGES/dagonl2.jpg Dogonlar üzerinde araştırma yapan Amerikalı bilim adamı Robert Temple, bir Nommo uzay gemisinin gelişini ve dönerek yere inişini simgeleyen resimler bulmuştur. Geminin Dogon ülkesinin güneydoğusuna indiği söyleniyordu. Dogon rahipleri geminin inişini tanımlarken onun kuru toprağa indiğini ve oluşturduğu girdap dolayısıyla bol miktarda toz kaldırdığını anlatmaktadırlar. Dogonlar da Sirius’lu gezginlerin bir gün geri döneceğine inanmaktadırlar: “Göklerde bir yıldız belirecek ve bu Nommo’nun yeniden dirilişinin işareti olacak.” der bir yazıt . Dogonlar ve Sirius yıldızıyla aralarında kurdukları bağ, biz UFO araştırmacılarının olduğu kadar yaratılış teorisyenlerinin, astronomların ve bilim adamlarının da ilgisini çekmiş, bu kabilenin kökenleri ve sahip oldukları derin astronomi bilgisine nasıl ulaştıkları hakkında pek çok araştırma yapılmıştır. Arkeolog-yazar Erich Von Daniken Dogon inançlarını kabullenmiş ve bu bilgileri, geçmişte dünya dışı varlıkların dünyamızı ziyaret ettiğinin kesin bir kanıtı olarak yorumlamıştır. Gerçekten de “ilkel” Dogonlar’ın yüzyıllardır sahip olduğu bilgileri bilim henüz yeni yeni keşfetmektedir. Bunun son örneği Dogonlar’ın Sirius siteminde Emme Ya adını verdikleri ve Nommoların gezegeni olduğunu söyledikleri üçüncü bir yıldızın varlığından bahsetmeleridir. Bunun Popola (Sirius B)’dan dört kez daha hafif olduğunu, yine Sirius B gibi 50 yıllık bir zamanda daha geniş bir yörünge çizdiğini ve her ikisinin çapları arasında bir dik açı oluştuğunu belirtiyorlar ve Emme Ya’nın bir de uydusu olduğunu söylüyorlar. Hakikaten de Dogonlar’ın Emme Ya’sı vardır ve o astronomlar tarafından ancak 1995 yılında keşfedilmiş olan Sirius C yıldızıdır! İşte bu Nommoların yaşadığı yıldızın keşfidir.. Alıntıdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
myrt Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2009 madem ilk çağda rönesansta hertarafta gözktüyseler şimdi niye hiç gelmiyolar?? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aliipek Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2012 sümerler zamanındada varmış heykel çizim türü şeyler tabiki zamanla taşların çürüyerek o şekilleri aldığını söyleyenler var tabi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.