Jump to content

Oktay Rifat Horozcu


the_thing

Önerilen Mesajlar

http://www.dosthane.de/oktayrifat.jpg

 

10 Haziran 1914 tarihinde Trabzon'da doğdu,18 Nisan 1988 tarihinde İstanbul'da öldü. Ankara Erkek Lisesi'ni, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi (1937). Devlet sınavını kazanarak Maliye Bakanlığı hesabına Paris'e gönderildi. II. Dünya Savaşı nedeniyle, orada yaptığı doktora çalışmasını tamamlayamadan 1940 yılında Türkiye'ye döndü. Bir süre Maliye Bakanlığı'nda, daha sonra Matbuat Umum Müdürlüğü (Basın Yayın Genel Müdürlüğü)'nde çalıştı. Serbest avukatlık yaptı. 1955 yılında İstanbul'a yerleşerek avukatlığını sürdürdü. Sonra Devlet Demir Yolları'na girdi ve emekli olana dek bu kurumda çalıştı.

Orhan Veli ve Melih Cevdet Anday ile birlikte Türk şiirine damgası vuran Garip akımının öncülerinden. Garip dönemi şiirlerinde kentte yaşayan sıradan insanların günlük yaşamlarına lirik ögeyi devre dışı bırakacak bir biçimde yaklaşmıştı. Perçemli Sokak adlı kitabıyla Türk şiirinde İkinci Yeni denilen anlayışa, anlamla anlamsız arasında gel-gitlerin anlamsıza yakınlaştığı imgeci bir şiire yöneldi. Türkçe'nin ses zenginliğini, geniş bir sözcük dağarcığıyla ustalıkla kullanan, insan-doğa-söylen ekseninde yer yer gerçeküstücü görüntüleri de katıştırarak, kimi zaman klasik şiir geleneğine göndermeler yaparak unutulmaz şiirler yazdı.

 

KADEH

 

Burası dalyan kahvesi

Ortalık süt mavisi

Apostol bu ne biçim meyhane

Tabağımda bir bulut

Kadehimde gökyüzü

 

AŞIK MERDİVENİ

 

Dişli rüzgarlara karşı büyüttüm

Düşman gecenin içinde seni

Bir damlacık aydınlığım

Kalemime kağıdıma şavkı vuran

Avucumda koruduğum bugüne

____________________

 

ıslak yol ve kırık dal

bir güz adamın içinde

bakınır bizden öte

bir göz adamın içinde

şıra şaraba dönmüş

bir giz adamın içinde

 

oktay rifat (bir cigara içimi)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

AĞZIMIN TADI

 

Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,

Boğazımda düğümleniyorsa lokma,

Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa

Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,

Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,

Denize bile iştahsız bakıyorsam,

Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,

Bu darağacı suratlı toplum!

 

BİR AŞKA VURAN GÜNEŞ

 

Öyle sevdalar vardır, biter biter başlar;

Buruk tatlar vardır, ağızda sürüp giden;

Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.

Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor

Ufkunuzda camları göksel konağının

Ve bir yaz akşamı buhurdan gibi tüten

Hanımellerinin morumsu buğusunda

Bekliyor bahçenize dönük balkonunda

Sarmaşık gülleri kokladıkça kırmızı

Hüzünler, japonfenerleri arasında.

Öyle günler var, öyle anlar, hiç bitmeyen!

Nasıl bir ışık emmişler ki sevginizden

Ansızın başka bir yüzle güzel, kopmuşlar

Büyük Irmak'tan, ayrı düşmüşler desteden

Yağmışlar ilkyaz yağmurlarınca ve özlem

Açmış yaban çiçeklerini tarlanızda.

Ölümsüz günler onlar, bir hiçle beslenen;

Zaman dışı güvercinler, uçma bilmeyen;

Uzay ötesi ovalar, ayak değmemiş;

Başka bir mevsim, başka bir dal, başka yemiş.

 

 

Esrir kim bassa o toprağa ve kim tatsa

O yemişten. Balla dolar testi, açılır

Açılmayan kilit, çiçeğe durur badem

Dolanır bilgelikle mutluluk yüreğe.

Ak bir bulut bekler üstünüzde havada

Kuşlar iner, devinme birden bitiverir

Çıt çıkmaz evrenden. İşte ortadasınız

Havuz, ağaç, deniz, ne varsa size göre.

İşte aydınlık size göre. Kısarsınız

Güneşi, gökyüzünü yakarsınız. Neden

Sonra, uzaklarda çektirilmiş bir resim

Gibi kalır aklınızda, gölgeniz, duru

Küçük bir bahçede susar gibi yaparak

Karşılıklı gizemlere daldığınız gün.

 

KARIMA

 

Sofalar seninle serin

Odalar seninle ferah

Günüm sevinçle uzun

Yatağında kalktığım sabah

 

Elmanın yarısı sen yarısı ben

Günümüz gecemiz evimiz barkımız bir

Mutluluk bir çimendir bastığın yerde biter

Yalnızlık gittiğin yoldan gelir

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

BİR ŞEHRİ BIRAKMAK

 

 

I

 

Senin için aldığım menekşeleri

Çalgıcılara dağıttım

Son gece

Son defa başlıyan sabah

Yatağımı yine sen düzelt

 

Küçük balıkçı çocuğu

Sen denizden

Yaramaz ve çapkın balıkları tutabilirsin

 

Çok uzaklara gittiğimi

Sana söylemek isterdim

Güzel satıcı kızı

 

 

II

 

Ağaca söyle

Gölgesini getirsin bana yolluk

Sokağı ve denizi isterim pencereden

Senden çörekler isterim

Ay biçiminde

 

 

III

 

Ellerin yetişir vedalaşmaya

Niçin ağlıyorsun

 

 

 

AĞIT

 

Önce üstün başın eskidi

Etlerin gözün kaşın eskidi

Ne varsa taze bildiğin

Eskidi oğlum eskidi

Elden ayaktan oldun kardeşim

Kalem parmaktan tırnaktan

Bir canın vardı cıvıl cıvıl

Candan oldun kardeşim

Satırlara kaldı kitaplar içinde

Hani saç kirpik deri

Öf ne kötü dünyaymış

Bir Orhan Veli varmış

Gel gel kardeşim Orhan

Benim ellerimi al, gözlerimi kullan.

 

 

YAĞMUR BAŞLANGICI

 

 

Siz bir başlangıç bile değilken

yokken denemez çünkü vardınız

geyikler inerdi gözlerinize

ağaçlarınız fındık ve sincap

bu yüzden omuzlarınız

memeleriniz bir kitap gibi okunaklı

oluklara düşen sessiz damlalardı

 

bin kez yondum sizi bin kez doğurdum

bir keten buruşukluğu her seferinde

yağacak diye düşünürdüm havalara bakarak

bir serinlik bir kıpırtı otta ve ağaçta

akşamın kanından gecemize yaklaşan

bir gemi gibi önce küçük sonra yakın

iri damlaları o seyrek yağmurun

tüterdi ot çakıl kum

 

siz bir başlangıç bile değilken

sizi yazdım kotardım

bir başucu kitabı olmanızı istedim

tek tek iri o yabanıl kelimeler

onlar işte renkli zarlarının içinde

olukların çinkosunda yuvarlanan

 

siz daha bir başlangıç bile değilken

yağmur başlamıştı

ama ne ben ne bahçe ne yaz

hiçbirimiz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...