Jump to content

Organlara Ayrılma (Dogon tradisyonuve göre Sirius – diğer yıldızlar ve dünyamız )


KARAMANLI

Önerilen Mesajlar

Organlara Ayrılma (Dogon tradisyonuna göre Sirius – diğer yıldızlar ve dünyamız arasındaki ilişki ) 1. Kısım

 

İnsanlar bir organizasyon olarak yaşadıklarına göre her insan kendisini büyük bir organizmanın bir organı olarak kabul etmelidir . Böylece bağlı bulunduğu organizması gelişmediği takdirde , kendisi de belli bir noktadan öteye geçemeyeceğine göre, onun o organizmada kendinden sonra gelenlere elini uzatması bir zorunluluk ve bir borçtur . Vazife ( aslında bir fedakarlık değil ) bir borcun ödenmesi , alınanın verilmesidir .

( Tebliği Meşale )

 

‘’ Bir bakıma hepimiz aynı bedenin organları ya da hücreleri gibiyiz . Herkes genel yaşam fonksiyonu içinde üzerine düşen vazifeleri layıkıyla yerine getirmeli , vazifelerini aksatmamalıdır . ( Bedri Ruselman )

 

( …) Evreni de böyle (insanın organlarındaki gibi ) bir dolaşım sistemine benzetebiliriz. ( Tebliği , Kemal Yolcusu )

 

Bu sembole daha çok Şamanizm’de , Dogon tradisyonunda , Eski Mısır tradisyonunda ve eski inisiyasyonların kalıntıları denilen bir takım ‘sırra erme ‘ sistemleri olan yerlilerde rastlanmaktadır. Sembol tradisyonlarda iki farklı anlamda kullanılmıştır:

 

1- Kozmik cisimlerdeki bir tesir dolaşımını ifade etmek üzere kullanılmıştır .

2- İnisiyatik ‘ölüm …> ve cehenneme iniş deneyimini ifade etmek üzere kullanılmıştır . Sembolün bu anlamda kullanıldığı tradisyonlarda kişinin organlarına yeniden kavuşması ise ‘ikinci doğuş’ simgeler .

 

Kimi tradisyonlarda Dünya gezegeni dev bir canlı olarak tasvir edilir . Okültizmde , canlı bir varlık kabul edilen Dünya gezegenine Anima Mundi adı verilir .

Dünya gezegenini kozmostaki canlı bir birey olarak kabul eden tradisyonlara göre, biz algılamasak da , kozmosta , bir insan bedenindeki sinir, solunum ve kan dolaşımı sistemlerini andıran birtakım hareketler ve akımlar cereyan etmektedir . Bu tradisyonlarda yıldız ve gezegenler dev bir canlının organları olarak tasvir edilmiştir. Bu kavramı benimseyen Okültizm tradisyonuna göre , kozmos birbirine az çok benzeyen mikrokozmik ve makrokozmik alem zincirlerini içermektedir

İnsan bedeni nasıl hücrelerden ve organlardan oluşmaktaysa, kozmik dev bedenler de yıldız ve gezegenlerden oluşmaktadır . Esiri alemi algılayamayan Dünya insanı , algılayamasa da , sürekli olarak , bu kozmik nesneler arasındaki esiri dolaşımların ve akımların etkileri altında kalmaktadır .

 

Okültizmde , Dogon tradisyonuna ve bazı Amerika Kızılderilileri tradisyonlarına göre , insan bedeninde nasıl aralarında bir iş bölümü yapan kalp, karaciğer , dalak gibi organlar varsa ve bunlar bütünü oluşturan vücut için nasıl bir uyum ve işbirliği içinde çalışıyorlarsa , kozmosta da aynı şekilde bir çalışma söz konusu

Olduğu, organları yıldızlardan oluşan birtakm dev bedenler vardır . Dogon tradisyonuna göre , Dünya ‘nın dahil bulunduğu kozmik bedende gezegenler de uydularıyla birlikte , bağlı bulundukları ve parçaları oldukları organların işleyişinde ikinci dereceden rollere sahiptirler .Dogonlar belli yıldızların bu dev bedenin yada sistemin organları olarak görür ve bu yıldızlardaki esiri tesir akışınıda ‘’ kan yolu’’ sistemi olarak adlandırır. Bu tesir akımının ana istasyonları bu dev bedenin iç organlarından oluşur . ‘’Kelamın yayılma yerleri’’ olarak nitelendirdikleri bu istasyonlar içinde Sirius Sistemi merkezi öneme sahiptir . Bu sistemde , karaciğer Orion ‘un Keeri denilen yıldızlar , dalağı Orion ‘un kılıcı denilen yıldızlar , börekler Ülker yıldız kümesi , ciğerler Koç Burcunun beta yıldızı , bağısaklare Küçükköpek Takım yıldızı ‘nın gamma yıldızı , başı Boğa burcunun bir yıldızı , kalbi Sirus-C yıldızı oluşturur . Sirius A merkezdedir ; zaten o Dogonlarca ‘’alemin göbeği ‘’ sayılır . Fakat en önemli yıldız Sirius A’nın bileşeni olan , yıldızların direği olarak belirtilen Sirius B ‘dir. Sirius B bu sistemde köprücük kemiğidir . ( Bilindiği gibi insan vücudunda iskeletin asılma sisteminin en önemli kemikleri köprücük kemikleridir . Köprücük kemiğinin Ezoterimde , özellikle Dogon ezoterizminde çok önemli bir yeri vardır . Dogonlar yaratılışı kozmik yumurta ve köprücük kemikleri sembolizmi ile açıklarlar .

 

Dogon tradisyonunda ‘kan yolu’ dolaşım sistemi ile ilgili bilgiler şöyle özetlenebilir ;

 

• Yıldızların bir kısmı O-nommo (deniz yada su nommosu ) vücüdunun parçalarına , bir kısmı dolaşım yapan kan ve tohumlara denktir.

• O-nommo alemin yeniden düzenlenmesi ve arındırılması için parçalara , orgablara ayrılmıştır .

• Yeniden canlandırılan O-nommo’nun organları kelamın telaffuz , yani aleme yayılma yerleridir . Bunlar , hepsi meskun olan çeşitli gezegenler , yıldızlar ve yıldız kümleridir . Kelamın telaffuzu yedilidir .

• O-Nommo’nun iç organlarınca oluşturulan sistem ‘kan akışının cereyan ettiği dolandığı sistemde çeşitli istasyonlar vardır .

• Alemin idaresinde iki sistem vardır :

1 ) O-nommo’nun plasentası ve hayati organlarındaki kan akışına denk düşen bir iç ‘’ yıldızlar sistemi’’ vardır . Bu iç sistem , yıldızlar aleminin adeta motorudur . Bu motor dünya üzerindeki insanların yaşamını doğrudan doğruya ilgilendirir . Bu iç sistem, insan vücudunun iç organlarına benzer bir işleve sahiptir .

2) Bir de kan yoluna yada kan yolunaki akışa plasentanın dışına denk düşen dış sistem vardır ki , daha uzaktaki yıldızlardan oluşan bu dış sistem insanların yaşamına etki etmekle birlikte , bu etki iç sisteminkinden daha az derecededir. Dış sistem Samanyolundan ve galaksimizin ekseninden oluşur .

 

• Sirius B yıldızı vazifesini tamamlayan po tohumunun ( İlahi Kelamı içeren tohum ) özel plasentasının dönüşmüş halidir .

Tüm yıldızların ilki Sirius B yıldızıdır . Alemindeki her şey onda mevcuttur . O tüm alemin desteği , dayanağı , yıldızların direğidir . Alem Sirius B sayesinde dönmektedir. Sirius B en yüksek Gök katının merkezini kaplamaktadır .

 

• Sirius A , O-nommo’nun göbek kordonunun çıktığı , Semavi Toprak’tan oluşan (canlı) plasentanın sembolüdür ve göbek bağını temsil eder. Çünki O-Nommo nun çift plasentasından ayrılması ve iğdiş edilmesinden doğmuştur . O-nommo nun alemi yeniden orgonize etme rolünden dolayı , o kainatın merkezinin imajıdır . Sirius A alemin göbeğidir .

• Güneş Sistemimiz Sirius Sistemi ile evlenmiştir. Bu evlilikte Güneş dişil niteliklidir.

Organlara ayrılma sembolizmine Eski Mısır tradisyonunda da rastlanır . Bu tradisyondaki organlara ayrılma sembolizmine konu olan ilah Osiris in Dogon tradisyonundaki ilah O-nommo ile büyük benzerlikler göstermektedir. Osiris in organlara ayrılma hikayesi şöyledir ;

 

.......................

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Neo – Spritüalist Yaklaşımlarla Ezoterik Bilgilerin ışığında SEMBOLLER ansiklopedisinden alıntılanmıştır .

Yazının devamı var onu henüz ilave edemedim . Bu akşam ilave edeceğim . Bu arada ,

Benzer içerikli bir yazı Lighthouse tarafından foruma ilave edilmiş .

 

Sormadan , merak etmeden öğrenilmez . Ayrıca dediğim kitap ezoterik konulara meraklı ve Sembolizm diliyle aktarılan bilgilerin anlaşılması bakımından faydalı bir kitap .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...