Jump to content

Evrenin Dili - İşaretler


KARAMANLI

Önerilen Mesajlar

Evrenin dili - İşaretler

Yaşam çeşitli insanlara değşşik dillerde hitap eden garip bir ilimdir. Herkese kendi bildiği lisandan ve anladığı dilden cevap verir . Siz şimdi yeni bir dil öğreniyorsunuz . ( bu dilden ifade edilenleri ) kulağınızı açtıkça duymak ve öğrenmek kudretini kazanacaksınız . ( Tebliğ K. Kadri 2.2.1948 )

 

‘’ Birtakım büyük hakikatler , gözlerinin içine kadar girmelerine rağmen , bazı insanlar tarafından görülemezler . (..) Gören gözle çevrene bak ! Doğayı incele ! Gördüğün şeylerden kendine hisseler (dersler ) çıkar ! Ve kendine hisler çıkarmaya yardım edecek şeyleri aramasını bil ! ( Tebliği Kadri )

 

Pek çok tradisyonda , insanların karşılaştığı bir takım olaylar , alınması gereken mesajlar taşıyan , sembolik anlamlar içeren işaretler olarak , yani bir tür sembol olarak görülmüştür . Semavi Yönetim ‘in insanların karşısına çıkardığı kabul edilen işaretlere Batı’da omen adı verilmiştir . İşaretlerin Fal ile ilgisi yoktur : Falda kişinin kendi iradesiyle yaptığı bir davranış sözkonusudur . ; işaretlerde ise kişinin karşısına çıkan olaylar , yani iradesi dışında oluşmuş olaylar sözkonusudur .

 

İşaretler üç guruba ayrılır .

1- Psişik işaretler (haberci rüyalar , prekognitif vizyonlar , önseziler vs )

2- Doğal işaretler ( depremden önce örümceklerin yuvalarını terk etmeleri gibi , hayvanların alışılmış dışı davranışları, toplu felaketlere neden olandoğal olaylar vs ) Bunlar doğanın cansız denilen kısmından ve hayvanlardan kaynaklanan işaretlerdir.

3- Olayların akışıyla kendini gösteren , olayların akışında gizli halde bulunan işaretler . Bunlar ise daha ziyade insanın sosyal yaşamında karşısına çıkan olayları kapsar . ,

İşaretler ve içerdiği anlamlar , ya da mesajlar Neo- Spiritüalizm’de ‘’ olayların dili ‘’ adıyla bilinir . Olayların dilinden alamaya Sufilik’te Keşf-i manevi adı verilirmiştir. Olayların dili Neo Spiritüalist görüşle şöyle açıklanır .

 

Nedensellik ( neden – sonuç zinciri ) kuralının ilahi irade Yasaları’na göre işlediği evrende ‘’ rastlantı ‘’ diye bişey yoktur ve dünyada meydana gelen her olay , her hareket her tezahür mutlaka bir anlam taşır . Dolayısıyla kişinin iradesi dışında oluşan karşılaştığı ( bizzat yaşadığı , kendi içinde bulunduğu veya dışarıdan gözlemlediği ) her olay , nedensellik kuralına göre düzenlenmiş ir sonuç olup , bir anlam taşımaktadır . Hareketlerin , olayların adeta bir dili vardır . İnsanın bu dili öğrenmeye , anlamaya çalışması gerekir . Bu konuda en önemli aracı , nedensellik kuralını göz önünde bulundurarak yapacağı gözlemledir .

 

Kişinin iradesi dışında oluşan karşılaştığı olaylar dört ana gurupta ele alınabilir .

 

1- Kişinin geçmişteki ( buradaki geçmiş sözü geçmiş enkarnasyonlarınıda içerir. ) hareketlerinin sonuçları olarak başına gelebilecek iyi yada kötü olaylar . (örnek : Şimdiki yaşamında kimseyi öldürmediği halde , yanlışlıkla katil sanılıp suçlu bulunan ve uzun yıllar hapiste kalan bir kimsenin başına gelen söz konusu olay bu guruba girer . )

 

2- Kişi için birer sınav niteliği taşıyabilecek olaylar . (örnek : Kişinin bir çocuğun bir kedi yavrusunu boğmaya çalıştığını veya görme özürlü bir kimsenin işlek bir caddede karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını görmesi bu guruba sokulabilir .)

 

3-Kişinin kendisiyle yada bulunduğu toplulukla ilgili bir mesaj taşıyan uyarıcı olaylar . (örnek : Kötü veya kendisi için hayırlı olmayacak bir işi yapmaya niyet etmiş bir kimsenin , bu kararından sonra karşısına çıkan , sözkonusu hareketi yapmasını geciktirici veya engelleyici nitelikteki olaylar ) bu guruba girer .

 

4- Uyarıcı bir niteliği olmamakla birlikte genel veya özel bir bilgi taşıyan olaylar . Gözlemlenmesiyle birtakım ilkelerin , yasaların keşfedilmesini sağlayan olaylar bu guruba girer . ( Örnek : Kimi hayvanların kendi yaşamlarına son vermeyi bile göze alarak yavrularını fedakarca korumaları ‘Vazife ilkesi ‘ karınca ve arılarda görülen işbirliği veya diğer canlılardan yalıtılmış bir canlının topluluktan ayrı yaşayamaması ‘Topluluk İlkesi ‘ görevini iyi yapmayan bir organın organizmanın diğer organlarına ve genel işleyişe sorun çıkartması , enfazla bakıma muhtaç yavrunun insan yavrusu oluşu , olgunlaşmış bir meyvenin yere düşmesi vsv . ( Newton bu son olayın gözlemiyle yerçekimi yasasını keşfetmişti )

 

Bu durumda, Yüksek İdare Mekanizması’nın insanlara mesaj gönderme yollarından biri de vahiy , haberci rüyalar vsv . gibi yolların yanı sıra , olaylar , daha doğrusu karşılaşılan olaylardır .

 

İnsanın en önemli vazifelerinden biri olayların dilini anlamaya çalışması , yani karşılaştığı olayların anlamlarını anlamaya çalışmasıdır ki , bu zaten kendi yararına olacak bir çabadır .

 

İnsanın kendisine ‘bu olay niye benim başıma geldi ? , niye bu olayı gözlemlemek durumunda bırakıldım ? , karşılaştığım bu olay bir mesaj mı bir bilgi mi taşıyor , yoksa benim için bir sınav mı ? sorularını sormalı ve yanıtlarını aramalıdır . Olayların dilini anlama çalışması bu sorularla başlar .

 

Bir ruhsal tebliğde olayların dilinden anlama konusunda başvurulabilecek bir yöntemle ilgili olarak şöyle deniyor :

 

‘Olayların dilinden anlamada şu üçlü yöntemi kullanınız : Gözlem , muhakeme , karar … Bazı olaylar için tek gözlem yeterli olmakla birlikte , bazı olaylar uzun vadeli gözlemleri gerektirebilir. Yöntemin ikinci adımı olan muhakeme , bu uzun vadeli gözlemlerin , sonunda , derin bir düşünüş içerisinde sentez sayesinde çıkan sonuç (anlam , fikir , ilke vs ) hakkında karar varıp bunu uygulamaktır . ‘’

 

Olayların içerdiği anlamlar bazen derece derece yükselen bir sembolizm gösterir . Varlık tekamül ettikçe , yükseldikçe , şuurlandıkça , gözlemlediği olayların da idrak etmeye başlar ve olayların anlamlarını daha kapsamlı bir şekilde görür .

 

No Spiritüalist ‘de doğa olayları denildiğinde doğanın yalnızca cansız denilen kısmı ile bitki ve hayvanlarla ilgili olaylar anlaşılmaz; doğanın bir varlığı olduğundan – insanın karşılaştığı tüm olaylar da ‘doğa olayları ‘ kapsamında ele alınır . Olayların dili ile ilgili olarak , Neo Spiritüalizm’in kurucusu Bedri Ruhselman şu bilgileri vermektedir:

‘’ Her hareketin , her olayın bir dili vardır . Bu dili anlayabilenlere olaylar , kainatın sonsuz görünen sırlarından bir iki tanesinin daha nasıl çözüleceğini öğretir. (…) Bir tek hareket bile boş ve anlamsız değildir . Her hareket tekamül ve gelişimin gerçekleşmesi için gereklidir . O halde her olay bir anlam taşır ve olay bazı bilgilere ihtiyacı olan bireylere veya topluluklara , taşıdığı anlamın şekline göre , küçük veya büyük , hafif veya şiddetli ve bazen insanların kafasına vurucasına felaketli ve ıstıraplı karakterler arz ederek gelir .(…) Ne kadar az veya çok felaketli görünürse görünsün her olay hayırlı , iyi ve insanların yükselmesi için lüzumlu unsurları hazırlayan bir sürü sonucu peşinden sürükler . (…) O halde bizim burada yapacağımız şey çevremizde cereyan edecek olayların oluşlarını , nedenlerini, sonuçlarını ve etkenlerini , araştırmak ve bu araştırmaların meyvelerini elde etmeye çalışmak olacaktır .

 

(…) Yaşam yolunu olabildiğince rahat ve huzur içinde geçirebilmek için ‘doğayı görmek ‘ondan ibret dersi almak gerekir . ‘Doğayı Görmek’ doğadaki sayısı olayları , varlıkların hallerini ve çeşitli eserleri uyanık bir gözle gözlemlemek ve bütün bunlarda gizli halde bulunan , ‘insan üstü Şuur’un evrensel delaletlerine (kanıtlarına , işaretlerine , yol göstericiliklerine ) yavaş yavaş nüfus etmeye çalışmak demektir. (…) Bütün insanların kendi ihtiyaçları oranında önlerine her gün konan , fakat ancak okuyabildiklerine anlamlar dolusu sayfalarını açan büyük ‘doğa kitabı ‘ işte , yine o yüksek ve tüm kainatı kapsamına alan İdare Mekanizmasın’nın insanlara bahşetmiş olduğu olanaklardan biridir (… ) İnsana sır görünen olayların etkenleri , büyük küçük bu olayların kaynağı olan işte bu muazzam , Evrensel bir İdare Mekanizması’nın içinde saklıdır . Dünyada meydana gelen her olayın , her hareketin , her tezahürün muhakkak bir anlam taşıdığını , bu anlama o büyük İdare Mekanizma’sının güttüğü gaye ve amaçların gizlenmiş halde bulunduğunu buarada açıklamış bulunuyoruz . Bu konuda insanlara düşen ilk vazife , olaylardaki bu anlamları okumaya çalışmak ve okumaya alışmaktır . (… ) Olaylardaki neden ve sonuç zincirini ancak , olayların derin ve bilgili düşüncelere dayanan gözlemleri yardımıyla çözebiliriz . (…) İnsan çevresinde gördüğü şeyleri iyi ve mümkün olduğu kadar doğru görmeye çalışmalıdır . Çünki her şeyden önce gözlem eksik ve hatalı olursa , o gözlem üzerine kurulacak muhakeme işlemi sakat olur . Sakat muhakeme ile alınacak kararların doğru ve isabetli olması beklenemez ..( Gözlem , muhakeme , karar  Doğru , kusuruz olduğu kanısına varılmış bir ‘gözlem ‘kesin bir kanıya varıncaya kadar tam anlamıyla tarafsızca ve samimiyetle yürütülmüş bir ‘muhakeme’ hiçbir terddüt ve eksiklik düşüncesi taşımayan kesin ve azami derecede diğerkamlıkla verilmiş bir karar .. ‘’

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...