Sepia Oluşturma zamanı: Nisan 6, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 6, 2008 (1895-1952) Orta halli bir ailenin oğludur.ilk gençlik yıllarında yakalandığı bir hastalık yüzünden bir süre isviçre'de kalmış, 1. dünya savaşı'nda gazla zehirlenince askerlikten ayrılmış; ispanya iç savaşı'nda cumhuriyetçileri desteklemiş; 2. dünya savaşı'nda Fransa'nın işgali yıllarında direnme hareketine katılmıştır. Eluard sanat yaşamının ilk yıllarında dadaizm akımına katılmış, sonra sürrealizm akımının kurucularından olmuş,2. dünya savaşı'ndan sonra gerçekçi sanata dönmüş, Fransa'nın işgali yıllarında yurt sevgisi ve özgürlük üzerine geleneksel anlatımla yazdığı şiirleriyle ulusuna manevi destek olmuştur. Şiirlerinde aşk, özgürlük ve toplum sorunları üzerinde duran Eluard, çağdaş fransız şiirinin en büyük şairlerinden sayılmaktadır. şiirleri - ACININ BAŞKENTİ Gözlerinin eğrisi dolanıyor yüreğimi, Bir raks bir dinginlik çemberi Zamanın aylası, gece beşiği ve güvenli, Ve eğer hiçbir şey kalmadıysa aklımda yaşadığımdan Gözlerinin her zaman görmediğindendir beni. Yaprakları günün ve pembe şarabın köpüğü, Rüzgârın sazları, kokulu gülücükler Işık dünyasını saran kanatlar, Gökyüzü ve deniz yüklü gemiler, Gürültü avcıları ve renk kaynakları. Tanların kuluçka yatağından doğan kokular Yıldızların samanı üzerinde yatan Saflığa bağımlı gün gibi tıpkı Dünya da bağımlıdır senin tertemiz gözlerine -------------------- KARARTMA Kapılar tutulmuş neylersin Neylersin içerde kalmışız Yollar kesilmiş Şehir yenilmiş neylersin Açlıktır başlamış Elde silah kalmamış neylersin Neylersin karanlık bastırmış Sevişmezsin de neylersin. Ve akar bütün kanım bakışlarında senin. ------------------- HÜRRİYET Okul defterlerime Sırama ağaçlara Kumlar kar üstüne Yazarım adını Okunmuş yapraklara Bembeyaz sayfalara Taş, kan, kağıt veya kül Yazarım adını Yaldızlı tasvirlere Toplara tüfeklere Kralların tacına Yazarım adını Ormanlara ve çöle Yuvalara çiğdeme Çın çın çocuk sesime Yazarım adını En güzel gecelere Günlerin ak ekmeğine Nişanlı mevsimlere Yazarım adını Gök kırpıntılarıma Güneş küfü havuza Ay dirisi göllere Yazarım adını Tarlalara ve ufka Kuşların kanadına Gölge değirmenine Yazarım adını Fecrin her soluğuna Denize vapurlara Azgın dağın üstüne Yazarım adını Bulutun yosununa Kasırganın terine Tatsız kaba yağmura Yazarım adını Parlayan şekillere Renklerin çanlarına Fizik gerçek üstüne Yazarım adını Uyanmış patikaya Serilip giden yola Hınca hınç meydanlara Yazarım adını Yanan lamba üstüne Sönen lamba üstüne Birleşmiş evlerime Yazarım adını İki parça meyveye Odama ve aynaya Boş kabuk yatağıma Yazarım adını Obur köpekçiğime Dimdik kulaklarına Acemi pençesine Yazarım adını Kapımın eşiğine Kabıma, kacağıma İçimdeki aleve Yazarım adını Camların oyununa Uyanık dudaklara Sükutun ötesine Yazarım adını Yıkılmış evlerime Sönmüş fenerlerime Derdimin duvarına Yazarım adını Arzu duymaz yokluğa Çırçıplak yalnızlığa Ölüm basamağına Yazarım adını Geri gelen sağlığa Kaybolan tehlikeye Hatırasız ümide Yazarım adını Bir tek sözün şevkiyle Dönüyorum hayata Senin için doğmuşum Seni haykırmaya Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2008 SENİ SEVİYORUM Tanımadığım bütün kadınlar adına seviyorum seni Yaşamadığım bütün çağlar adına seviyorum seni Enginlerin kokusu sıcak ekmeğin kokusu adına İlk çiçekler adına eriyen kar adına İnsanın ürkmediği temiz kalpli hayvanlar adına Sevmek adına seviyorum seni Sevmediğim bütün kadınlar adına seviyorum seni Kim yansıyor bana sen değilsen ben kendimi pek az görüyorum Sensiz uzayıp giden bir çöl görürüm yalnız Geçmiş ile bugün arasında Bütün bu ölüler vardı atlayıp geçtiğim samanın üzerinde Delemedim aynamın duvarını Yaşamı sözcük sözcük öğrenmem gerekti bana Unutur gibi Benimki olmayan bilgeliğin adına seviyorum seni Sağlık adına Yalnız kuruntu olan her şeye karşı seviyorum seni Zorla tutmadığım bu ölümsüz yürek adına Sen kuşku sanıyorsun kendini oysa akılsın Sen başımda yükselen güneşsin Güvendiğim zaman kendime. ÖLMEMEKTEN ÖLMEK Gözkapaklarımın üzerinde ayakta duruyor Ve saçları saçlarımın içinde Biçimi ellerimin biçiminde Gözlerinin rengi gözlerimin renginde Gölgemde yitip gidiyor Tıpkı bir taş gibi gökyüzünde. Gözleri var her zaman açık Ve bir an olsun uyutmaz beni. Düşeri var apaydınlık Güneşler buharlaştıran Güldürür, ağlatır beni ve güldürür Konuşturur beni söyletmeksizin tek bir söz. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2008 Neylersin karanlık bastırmış Sevişmezsin de neylersin. Ve akar bütün kanım bakışlarında senin tşk ler:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 12, 2008 KİMSELER BİLEMEZ Kimseler bilemez beni Senin bildiğin kadar İçinde yan yana uyuduğumuz Gözlerin Benim insan parıltılarıma Dünyanın gecelerinden daha iyi bir gelecek hazırladı İçinde uçtuğum gözlerin Yolların gidişine Dünyanın dışında bir anlam verdi Bize belirtilenler Gözlerindeki sonsuz yalnızlığımızı Artık kendilerini sandıkları gibi değiller Kimseler bilemez seni Benim seni bildiğim kadar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2008 Yaşamak birbirimize verecek ellerimiz var, uzaklara götüreyim sizi, tutun elimden. bunca yaşadım, yüzüm değişti durdu, aştığım her eşikte, tuttuğum her elde baktım kardeş bahar daha canlı, daha taze. kendine ayırdı o iğreti bozgunu, ölümü, yumulup açılan beş parmaktaki geleceği bana. yaşadım, gördüm, anladım her şeyi. başkalarıydı beni yaşatan, insanlardı. aktı yüreğime bir başka yüreğin kanı. azalmadı çocukluğum şu kadarcık aklığı önünde kör, enez kızların, incecik sarı aydan güzeldi o kızlar, yaşamanın yollarına vuran aydan, yollar köpüktendi, ağaçtandı, çiğden, sisten. tek başına çıkmaz ki ortaya körpe beden, çıkmaz tek başına yeryüzüne toprağa, ilk peşin yel, yağmur, soğuk beşikte sallar, sonra yaz gelir, tam bir erkek yapar onu. uzanan her elde iyiliğim var. yalnızlık ölümdür ölüm. sevinçten öfkeye değin, öfkeden ışığa, her gün, her saat, yerde, gökte, canlıda, cansızda yonttum kendimi, yazlar, kışlar geçti, ben dinç kaldım, yaşadım, yaşadıkça güç geldi bana, işte şimdi tam bir delikanlıyım, yıkıntım üstünde kanım dimdik ayakta. birbirimize verecek ellerimiz var. daha güzel değil hiçbir şey birbirimize bir orman gibi bağlanmaktan, yerleri göklere kavuşturmaktan, gökleri geceye. o bitmez tükenmez günü doğuracak geceye. P.E Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2009 YAR Diz çökmüş gözkapaklarım üstüne; Saçlarım içindedir saçları; Hali var, ellerimin halinden Rengi var, gözlerimin renginden; Kapılmış, koyulmuş gölgeme, Göğe karşı bir taş gibi. Gözleri var, açıktır herdaim, Uykuyu haram ettiren bana; Ya güneşleri önüne katan, Ya o ışık delisi rüyaları, Güldürür ağlatır da güldürür beni, Söyletir bilmeden ne söylediğimi. ŞİİR Yavrum bu senin gülüşünün ardında Bütün sevda kelimeleri çırılçığlak Memelerini tutup çıkarıyorlar boynunu Sonra kalçalarını gözbebeklerini Sonra ne varsa okşayış adına Bütün bunları bulup çıkarıyorlar Seni öptüğüm zaman gözlerinden Yalnız sen göresin diye Bu sevda kelimeleri Çeviren : Cemal SÜREYA Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.