Lighthouse Oluşturma zamanı: Nisan 8, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 8, 2008 Amerikalı sahaf William Voynich, 1912'de İtalya'da üzerinde anlamsız sembol ve resimler bulunan 240 sayfalık belgeyi satın aldığında, büyük ihtimalle bunun çözülemeyecek bir dilde yazıldığını tahmin etmemişti. http://i28.tinypic.com/2guboux.jpg Kitabın 13. yüzyılda Roger Bacon tarafından yazıldığı iddia ediliyor. Ölçüleri 15 cm'ye 27 cm ve araştırmalara göre 28 sayfası eksik(muhtemelen kaybolmuş veya yırtılmış). Yazılar mavi, sarı, kırmızı, kahverengi ve yeşil. Voynich hayatını metnin deşifresine adadı ama hiçbir şekilde başarılı olamayınca 1969'da yazmayı Yale Üniversitesi'ne bağışladı. Artık Voynich el yazması olarak bilinen belge, şifre çözücülerin merak ve ilgi odağı haline geldi. Metin hiçbir yolla deşifre edilemedi. Üstelik üzerindeki resimler de çok ilginçti. Bazıları bunların uzaylıların gönderdiği birtakım şifreler olduğunu iddia etti, bazıları bunların ilaç tarifi olduğunu söyledi. Fakat ilgiç olan şu ki, bu kitapta resmedilen bitkilerin hiçbiri dünyada bulunmuyor http://i29.tinypic.com/2cz1r80.jpg Hatta birtakım araştırmacılar bu kitabın bir ölümsüzlük ve tanrı korkusu hakkında olduğunu bile iddia ettiler, onlara göre bu kitabın dili çözüldüğünde ölümsüzlük iksiri bulunacaktı. Tabi bunun sadece kandırma amaçlı yazıldığı da iddialar arasındaydı, fakat öyle sistematik biçimde yazılmıştı ki kitap, bu iddia diğerleri içinde en zayıfı. Yale Üniversitesi 2001 yılında metni deşifre etmeye çalışmaktan vazgeçmiş ve çevrimiçi kütüphanesine yazmanın sayfalarını koymuş. http://beinecke.library.yale.edu/dl_crosscollex/getSETS.asp?ITEM=2002046 adresinden bakabilirsiniz.. Alıntı: hafif org 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ensiferum13 Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2008 belki tanıdık bir yorum gibi gelicek ama.. bazı harfler veya cümleler elfceye benziyor:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2008 de vermis mysteriis diye bir kitap vardı forumda da konusu mevcut ben de ikinci resmi ilk bakışta ondan bir sayfa zannettim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lighthouse Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2008 ben yazıları bir şeye benzetemedim )) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darksfire Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 19, 2008 bana kalırsa arkadaşlar lokman hekimin kitabına benziyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
biggang Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2008 Yale Üniversitesi kütüphanesinde yıllardır çözülmeyi bekleyen bir sır var. Bir el yazması olan bu sırrın yazarı belli değil. Hangi dilde yazıldığı da henüz çözülememiş. Bu bakımdan içeriği hakkında yalnızca fikir yürütebiliyoruz. Kaynağı da belli olmayan bu sırrın ne söylediği belli değilken, gökyüzüne dair çizimleri de bilim insanlarının merakını topluyor. Neden bu denli çok gökyüzü çiziminin bulunduğu ancak kitabın dilinin çözülmesi ile öğrenilebilecek. Gizemlerle dolu bu kitap, geçmişte bir imparator tarafından satın alınmış ancak yıllarca bir kütüphane rafında unutulmuş. Yale Üniversine ulaşmadan önce değişik ellerde binlerce dolara satılmış. Uzmanlar, bu gizem dolu kitabın 15. yüzyılda yazıldığı kanısında. 200 civarında sayfadan oluşan ve meraklılar arasında Voynich Elyazmaları olarak bilinen bu eser, 1912 yılında yeniden keşfeden bilim insanının adını taşıyor. Burada kitabın Güneş sistemimiz ile ilgili olduğu sanılan bir çizimini görüyorsunuz. Burada gösterilen bazı takımyıldızlara bugünkü bilim insanlarının pek aşina olmayışı, kitabın gizemini pekiştiriyor. Çağdaş astronomi tarihçileri, Yale'in Nadir Kitaplar Koleksiyonu'nda MS 408 kodu ile saklanan bu esrarengiz kitapta gösterilen takımyıldızları tanımlayamıyor olmayı, gelişmiş kod çözücülerin kitabın dilini çözememiş olması yanında ihmal edilebilir bir beceriksizlik olarak görme eğilimindeler. Yine de bu esrarengiz kitap gösteriyor ki, bilim sadece gökyüzünde bekleyen dev gizemlerle değil, kendi küçük Dünya'mızdaki esrar ile de uzun zaman uğraşmak zorunda. Kripto analistler, Roma'da bulunan 500 yıllık Voynich el yazmalarının, iki farklı dil ve karmaşık bir kodlama sistemiyle yazıldığını söylüyor. Şifresi hâlâ çözülemeyen defterdeki astronomi çizimleri, akla uzaylıları getiriyor! Çünkü Hubble teleskobunun fotoğrafını yeni çekebildiği Girdap Galaksisi, defterde ayrıntılarıyla resmedilmiş. Ayrıca Voynich'in 'botanik' bölümünde resmedilen bitkilerin hiçbiri dünyada bulunmuyor!. ŞİFRECİLERİ DELİRTTİ Bu el yazması adını, onu 1912'de Roma yakınlarındaki Mondragone'de bir villada bulan antika kitap koleksiyoneri Wilfrid M. Voynich'den alıyor. Şu an ABD'deki Yale Üniversitesi'nin 'Nadir Kitaplar Koleksiyonu'nda MS 408 koduyla kayıtlı bulunuyor. Araştırmalar, Voynich'in 15'inci yüzyılda yazıldığını gösteriyor. Peki sırrı hâlâ çözülememiş bu garip defterin içinde ne yazıyor? Bu soruya ne bizim ne de kripto analistlerin verecek tatminkar bir cevabı var. Çünkü yapılan tüm denemeler, hatta şifrecileri motive etmek için açılan yarışmalara rağmen, Voynich'i hiçkimse 'tercüme' edemedi. Tercüme diyoruz; çünkü istatistiksel dil analizlerine göre Voynich, doğal dil özellikleri sergiliyor. Kripto analistler, 19 ve ya 28 harfli (bu konuda bile emin değiller) bir alfabenin iki farklı dil ve karmaşık kodlama sistemiyle yazıldığını düşünüyor. Fakat kullanılan yöntemin, hiçbir Avrupa dil harf sistemiyle ilgisi olmadığı öne sürülüyor. ASTRONOMLAR ŞAŞIRDI İşte bu noktada, İngiliz UFO araştırmacıları devreye giriyor. Hemen her şeyi tanımlanamayan uzay cisimleriyle açıklamayı adet edinmiş grup, Voynich'in başka yıldızlardan gelen misarfirlerden ilham alan bir 'dünyalının' kaleme aldığını iddia ediyor. Üstelik tezlerini desteklemek için gösterdikleri 'kanıtlar,' en inatçı bilim adamını bile şaşırtırıyor. Örneğin Voynich'de bulunan bazı takımyıldız çizimlerine bugünkü astronomların çoğunun aşina olmayışı, gizemini bir kat daha arttırıyor. Ee, ne yapıyoruz şimdi? Voynich'in 500 yıllık bir yalan mı, yoksa dünya dışı kökenli bir bilim kitabı olduğuna mı inanacağız? Siz istediğinize inanın. Ama şüpheciliğin kalın zırhına saklanıp, kolaya kaçmadan... Zira aksi ispatlanmadığı müdddetçe her şey doğrudur varsayımı bizim aklımızı karıştırdı. LABORATUVARLARDA yapılan testler, Voynich el yazmasının 16'ncı yüzyıla ait olduğunu gösteriyor. Deşifre biliminin bu en ilgi çekici bilmecesinin, 1552- 1612 arasında yaşayan Bohemya Kralı II. Rudolph'un koleksiyonundan çıktığı öne sürülüyor. Fakat defter için, 13'üncü yüzyıla ait diyenler de bulunuyor. Yaklaşık 15x23 santim boyutlarında olan Voynich el yazması, yaklaşık 246 sayfadan oluşuyor. Bunların 212'sinde metinlere; kırmızı, mavi, kahverengi ve yeşil renklerin kullanıldığını illüstrasyonlar eşlik ediyor. İyi de, bu defterde ne yazıyor? 5 BÖLÜME AYRILMIŞ Kripto analistler kullanılan şifreyi çözemediği için, sadece içeriği hakkında fikir yürütebiliyoruz. Fakat içindeki teleskopla uzaya ya da mikroskopla hücrelere bakılarak çizilmiş gibi görünen illüstrasyonlardan yola çıkarak, defterin bir bilim kitabı olduğu bildiriliyor. Herkesin hemfikir olduğu bir konu var: Voynich, beş bölüme ayrılıyor. İlk ve en geniş bölüm 130 sayfa içeriyor. Bu sayfaları, botanik kitaplarındaki gibi bitki çizimleri renklendiriyor. İlginç olan şu: Defterde resmedilen bitkilerin hiçbiri, dünyada bulunmuyor. 26 safyalık ikinci bölüm astronomiye, üçüncü bölüm ise 'biyoloji'ye ayrılmış. Dördüncü bölümün ise farmakolojiyi, yani ilaçların etkisini ve kullanılışını inceleyen bilim dalını incelediği belirtiliyor. 23 sayfalık son bülümde hiç çizim kullanılmadığı, sadece her paragraf bir yıldızla işaretlendiği için hiçkimse fikir yürütemiyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ddeeffoo Yanıtlama zamanı: Mayıs 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 16, 2008 süüpeeerr... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boz58 Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2008 emege saygı tebrk Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2009 http://math.ucr.edu/home/baez/voynich3.gif http://www.moellenhoff.de/combat-area/images/voynich_1.jpg http://www.rumorsdaily.com/brd/wp-content/uploads/2007/06/voynich_manuscript_bathtub2_example_78r_cropped.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emirhancan Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2009 ilginçmiş... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Sırlar Kitabı: Voynich El Yazmaları GALERİ Yüzyıllardır gizemi çözülemedi http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/voynichkucukkutu.jpg Voynich el yazmaları, gizemli sırlarla dolu ve metinleri bir türlü çözülüp deşifre edilememiş, hemen her sayfasında çok ilginç el çizimi resimler olan bir antik kitaptır. Kitabın 15. ve 16. yüzyıl arasındaki bir dönemde yazıldığı düşünülmektedir. Eserin yazarı, tam metni, ana teması, amacı, ve yazı dili hala bilinmemektedir. http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v1.jpg Elyazmasının bu kadar ilgi çekmesi ve araştırmacıların ondan vazgeçmemesinin sebebi biyoloji, astronomi, astroloji, bitkilerle ilgili çok ilginç çizimler içermesi ve bunlardan bazılarını çizebilmek için çok iyi bir teleskopa, mikroskoba sahip olmak gerektiği ama eserin döneminde bunun olamayacağı gerçeğidir. http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v2.jpg EL YAZMALARININ GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ Gerçek adı belli değil Kitabın ismi onu 1912'de keşfeden Polonya asıllı Amerikalı antika kitap koleksiyoncusu Wilfrid M. Voynich'ten gelmektedir. Wilfrid M. Voynich uzun çabalamasına rağmen yazmaların sırrına erişememiştir. Kitapla ilgili yapılan çalışmalar sonucu onun 1450-1520 tarihleri yazıldığı sonucuna varılmıştır. Kitabın özellikle ilk kısımları ile ilgili hiç bir sonuca varılamazken tespit edilen sayılı somut sonuçlar; kullanılan dilin var olan hiç bir dille bağdaşmaması ve yardımcı olabilecek tek verilerin de kitaptaki çizimler olduğudur. http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v3.jpg Yazı dili çözülemiyor Bu garip eser profesyonel ve amatör bir çok kriptograf, tarafından defalarca incelenmiş hatta 2. Dünya Savaşı sırasında çalışmış ünlü şifre çözücüler tarafından da araştırılmış ama metinler hakkında hiç bir bulgu edilememiştir. Bazı bilim adamları el yazmalarının bu kadar gizemli olması yüzünden tamamen uydurma bir dille yazılmış, zekice bir antik kandırmaca olduğunu düşünmüştür. Onlara göre kitap çözülememektedir çünkü çözülecek bir şey “yoktur”, tamamen uydurmadır! Ama çizimlerde yer alan ve bir süre öncesine kadar varlığın bilinmeyen bitkilerin keşfedilmesi yazmaların tekrar bilim dünyasında önem kazanmasına neden olmuştur. http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v4.jpg Eserle ilgili bulunan en eski yazılı kayıt 17. yüzyıl başlarında yaşamış olan Çek asıllı simyacı Georg Baresch'in, Mısır hiyerogliflerini çözen Romalı Athanasius Kircher'e gönderdiği bir mektup ve kitabın nüshası ile yazıların çözülmesine dair yardım istemesidir. Collegio Romano'da öğretim görevlisi olan Kircher el yazmalarının aslının kendisine gönderilmesini talep etmiş ama Baresch tarafından reddedilmiştir. Baresch'in ölümünden sonra yakın arkadaşı Johannes Marcus Marci'ye bıraktığı kitabı Marci, Kircher'e göndermiştir ve kapağın arkasına eklediği not günümüzde hala durmaktadır. Bundan sonraki 200 yıl boyunca kitapla ilgili herhangi bir yazılı belge bulunmamaktadır. http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v5.jpg Meleklerin dili mi? 1912'de Collegio Romano finansal sıkıntı yaşadığı için gizlice el altından sahip olduğu bazı malları satışa çıkartmıştır. Kitapçı ve koleksiyoncu Wilfrid Voynich aralarında bu kitabında bulunduğu 30 el yazması eseri satın almıştır. Onun ölümünden sonra kitap eşine kalmış ve en sonunda Yale Üniversitesi'ne bağışlanmıştır. Voynich yazmaları ile ilgili en çok inanılan teori onun Kraliçe 1. Elizabeth'in danışmanı olan matematikçi ve astrolog John Dee'ye ait olduğudur. Dee'nin yardımcısı ve en yakın dostu simyacı ve medyum Edward Kelley idi. Kelley, gizli bir antik mezardan aldığı bir toz ile bakırı altına dönüştürebildiğini iddia ediyordu. İkilinin iddialarına göre, kristal küresi vasıtasıyla meleklerle bağlantıya geçen Kelley onlarla Enochian adı verilen özel dillerinde uzun görüşmeler yapıyor, Dee'de bu görüşmeleri kayda geçiriyordu. Voynich el yazmalarının bu dilde, yani meleklerin dili Enochian diliyle Dee ve Kelley tarafından yazıldığına inanan pek çok kişi var. http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v6.jpg Bitkiler nereye ait? Eserin konusu ile ilgili genel izlenim, gizli ilimlerle ilaç yapımına yönelik farmokinetik bilimi olduğuna dair. Yine de yazmaların kafa karıştırıcı görsel içeriği bu konuda kesin bir yargıya varmayı engelliyor. Kitabın ilk kısmı bitkilerle ilgili ama çizimlerde hala tanımlanamamış bitkiler olması durumu daha da gizemli hale getiriyor. Şimdiye kadar elle çizilmiş bu bitki resimlerin sadece bir kaçı tanımlanabildi. Diğer tanımsız bitkilerin bazıları 3 farklı bitkinin karışımından oluşmuş gibi görünüyor. Hatta kök kısmında başlayan bir bitki türü yukarı dallara çıkıldıkça diğer bir bitkiye dönüşüyor ve çiçekleri de üçüncü bir bitkiye ait oluyor. Bir nevi mutant, dönüşmüş bitki çeşitleri sayfalarda yer alıyor. Çizimlerdeki bitkilerden ikisinin Amerika kıtasında yetişen ay çiçeği ve kırmızı biber olduğu belirlenmiş ama kitabın yazılma tarihinde Amerika henüz keşfedilmemiş olduğu için bu duruma bir açıklama getirilememiştir. http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v7.jpg Mikroskop olmadan hücreyi nasıl çizebilir? Kitabın diğer bölümü olan biyoloji ise başlı başına şaşırtıcı detaylar ve sırlarla dolu. Simyacılıkta kullanılan kazanların ve tüplerin yer aldığı bazı çizimler kitabın iksir ve ilaç hazırlamakla alakalı olduğu teorisini güçlendirmiştir. Ama o zamanın simya literatüründe bulunan ana sembollerin (kartal, mezardaki adam, yatakta bir çift gibi) hiç biri kitapta yer almamaktadır. Diğer bölümün aksine bu bölüm bir çok insan figürü ile de doludur. Bu bölümdeki çizimler günümüzün hücre bilimi ile benzerlik göstermektedir ki burada da bir başka muamma ortaya çıkmaktadır: O dönemde mikroskop henüz bulunmadığı için birisi nasıl olurda hücrenin yapısını çizebilir? Astroloji bölümü ilk bakışta konususun ne olduğunu belli etse de yine burada da alıştığımız semboller ve figürler yoktur. Tüm astrolojik semboller hiç var olmayan farklı şekiller ve varlıklarla ifade edilmiştir. http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v8.jpg Yeni keşfedilen bir galaksi kitapta yer alıyor En ilginç bulgulardan biri astronomi bölümümdedir. Klasik astronomi çizimlerinde yer alan evreni sembolize eden dairenin içinde hiç de muntazam olmayan 4 kollu bir şekil yer almaktadır ve bu ancak günümüzde bilinen bir galaksiyi resmetmektedir. Peki sadece gelişmiş bir teleskopla tespit edilebilecek bir bilgiye kitabın yazarı nasıl erişmiştir? http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v9.jpg Yazarı üstün zekalı bir insan mı, başka alemlerle konuşan bir medyum mu? Bir başka tuhaflık ise yazmaların şifreli bir şekilde kripto ile yazılmış olmasıdır. Kriptoloji aktif olarak 16. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır ki bu da kitabın yazılma tarihinden çok daha sonradır. Bu gizemli kitabı Kennedy ve Churchill de incelemiş ve kitaplarında ondan bahsetmişlerdir. Her ikisi de kitapta kullanılan yazım dilini ruhlar aleminden veya başka bir boyuttan gelme olabileceğini söylemiştir. Yazmaların dili ile ilgili bir başka teori de kullanılan dilin Asya kökenli olduğudur. Bazı bilim adamları yaptıkları incelemelerde Çin, Nepal ve Burma'daki dillere özgü bazı özellikler tespit etmişlerdir. Ama kitabın dili ile Asya dilleri arasında tam bir örtüşme sağlanamamış araştırmacılar bunun nedeninin belki de antik bir Asya dili kullanılması olduğunu söylemişlerdir. Meleklerin dili, ruhların dili, kaybolmuş bir medeniyetin dili ya da tamamen uydurma, her ne olursa olsun Voynich el yazmaları yüzyıllardır gizemini korumakta ve hiç bir şekilde sırrını açık etmemektedir. http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v10.jpg Gizem hala devam ediyor Bir kandırmaca için fazla karmaşık ve sistematik olan kitabın ne anlattığını bulmak bilim adamları ve araştırmacılar için bir tutku haline gelmiştir. Bitki bilimi, biyoloji, astronomi gibi fen ve bilim içeriğinin olması onun gizli kapıları açabilecek anahtarları barındırdığı umudunu arttırmaktadır. Kim bilir belki de yanıp kül olan İskenderiye Kütüphanesi'ndeki gizli ilimler kitaplarının toplu sırrı bu kitabın içindedir? HABERTURK.COM EL YAZMALARININ GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
breathless Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 daha dün bu konuya bakmıştım siteden teşekkürler paylaşım için.. -------------------- kadınlar en çok ilgimi çeken nokta oldu. gerçekten melekler mi acaba? diye düşündüm hatta Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 7 kız kardeş ; pleiades takım yıldızını anlatıyor bence. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 hmmmmmmmmmm Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
elfstitan Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 çok ilgi çekici cidden.çözseler bir an önce. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aisha Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 o dönemlerde olan bitkilerin şifaları önemleri vs.. de yazıyor olabilir.. zaten işin uzmanları çözemediyse biz hiç bulaşmayalım ama dikkatimi çeken tek şey yaprakların yönleri.. hepsi aynı olmasa da hepsi aynı şeyi anlatıyor olabilir.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vampir_kedi Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 çok ilginç tüylerim diken diken oldu :) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 İçerisinde sadece biyoloji ile ilgili bilgiler yok arkadaşlar. Astronomi ile ilgili müthiş bilgiler mevcutmuş. Ayrıca olan bitkiler zaten dünyadan değil. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
breathless Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 zaman makinesi icad edilse de biz de bu dertlerden kurtulsak! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v4.jpg Kafanızı sola doğru yatırın ve resme bir kez daha bakın. Biraz mantık kurun ve bulduğunuz sonucu yazın. Yorumlar geldikten sonra ben de kendi düşündüğümü yazacağım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
breathless Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2009 bön bön bakıyorum ; tek çıkardığım sonuç be şahsen :/ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Kasım 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 17, 2009 http://www.haberturk.com/2009/11/15/kuturesim/v4.jpg Kafanızı sola doğru yatırın ve resme bir kez daha bakın. Biraz mantık kurun ve bulduğunuz sonucu yazın. Yorumlar geldikten sonra ben de kendi düşündüğümü yazacağım. Fazla beklemeyip açıklıyorum. Bana kadın yumurtaları gibi geldi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Kasım 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 17, 2009 ben pleiades diyorum gene Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Virtue Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2012 Arkadaşlar şu an national da belgeselini veriyor bu yazmanın. Daha çok 15.yy da bi tüccar ailesine ait şifrelenmiş kitap olarak geçiyor. Cam sanatı zehirli bitkiler vs içinde bulunuyor. Artı o dönemler cam sanatı çok gizli tutulan bir sanatmış nasıl yapıldığı falan. Uzaydan falan gelmemiş sanırsam Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aliipek Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2012 ölümsüzlük olayı baya bir ilginçmiş o.O paylaşım için teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.