schizophrana Oluşturma zamanı: Nisan 10, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 10, 2008 Kara Taş Ak Taş Üstüne Paris'te öleceğim boşanan yağmurlarla, anısını şimdiden yaşadığım bir günde. Paris'te öleceğim - bu da koymuyor bana - belki de bugün gibi, bir güz perşembesinde. Bir perşembe olacak, çünkü bugün, perşembe, yazarken bu dizeleri durmadan sızlıyor kolum, ve hiçbir gün, geçtiğim yollarında yaşamın, yalnızlığı içimde bugün gibi duymadım. César Vallejo öldü, dayak yiye yiye herkesten, oysa kimseyi de incitmemişti: koca sopalarla vurdular, kalın urganlarla dövdüler; tanığı perşembeler, kollarında kemikler, yalnızlık, yağmurlar, yollar.... Agape Kimse gelmedi bugün bana sorular sormaya; kimse bir şey istemedi benden bu ikindi. Bir tek mezarlık çiçeği görmedim bütün o neşeli fener alayında. Affet beni, tanrım: ne kadar az öldüm! Herkes, herkes geçip gidiyor bu ikindi sorular sormadan bana, beni sormadan. Bilmiyorum ne unuttular, ellerimde kalan bu fenalık yabancı bir nesne gibi. Kapıya çıkıp, bağırmak istiyorum herkese: Aradığınız biri varsa, işte burada! Bütün ikindilerinde hayatımın, anlatamam ne kapılar kapandı yüzüme, ve ruhum yabancı bir şeyle doldu. Kimse gelmedi bugün; ve çok az öldüm bu ikindi. İnsanları Çocuklara Bölen Öfke İnsanı çocuklara bölen öfke, çocuğu eşit kuşlara bölen, kuşu, küçük yumurtalara; yoksulun öfkesi bir zeytin taşır iki üzüme karşı. Ağacı yapraklara bölen öfke, yaprağı, eşit olmayan tomurcuklara bölen, tomurcuğu, görünmez gözeneklere; yoksulun öfkesi iki ırmak taşır bir çok denize karşı. İyiyi kuşkulara bölen öfke, kuşkuyu, benzer kavislere bölen, kavisi, umulmayan mezarlara; yoksulun öfkesi bir çelik taşır iki hançere karşı. Canı bedenlere bölen öfke, bedeni, benzersiz organlara bölen, organı, sekiz düşünceye; yoksulun öfkesi bir yanardağ ateşi taşır iki kratere karşı Gökyüzü ve Toz Kimin mavi bir giysisi yok ki dolabında Kim yapmaz ki kahvaltı , binmez ki tramvaya yok ki ağzında tükenmez cıgarası, cüzdanında tasası? Ben doğmuşum bir kez, başka bir şey değil! Ben doğmuşum bir kez, başka bir şey değil! Kim yazmaz ki arasıra bir beti? Kim ki kafasında birşey olmasın ve ölmesin alışkanlıktan, ağlıya ağlıya notasız? Ben tek ve yalnız doğmuşum bir kez! Ben tek ve yalnız doğmuşum bir kez! Kim adlanmaz ki Carlos ya da falan falan diye? Kim der ki kediye başka türlü kedi kedi diye? Ah, ben tek ve yalnız doğmuşum bir kez, başka bir şey değil! Ah, ben tek ve yalnız doğmuşum bir kez, başka bir şey değil! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2008 Kitle Sona ermişti savaş, asker ölmüştü, bir adam geldi yanına, "Seviyorum seni; ölme!" dedi. Ama asker dirilmedi. İki kişi geldi sonra, yalvardılar: "Bırakma bizi! Yürekli ol! N'olur diril!" Ama asker dirilmedi. Yirmi kişi, yüz kişi, ben, beş yüz bin kişi, bağırarak geldiler: "Bunca sevgimiz var ölüme karşı!" Ama asker dirilmedi. Milyonlar toplandı başına, hep birden konuştular: "Gitme kardeş, gitme!" Ama asker dirilmedi. Sonra bütün insanları yeryüzünün koştu yanına; kederle baktı onlara asker, doğruldu ağır ağır, kucakladı ilk adamı, yürüdü gitti... Çeviri: Ülkü TAMER Cesar Vallejo Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.