abaddon Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 Seninle aynı şeyleri özlüyoruz aslında… Sıradan şeyler. Basit, zarif, anlaşılır... Kıyıları özlüyoruz, mesela. Ve kıyıda kalbimiz gibi bir evi... Ve orada bize benzeyen insanlarla bir arada yaşamak istiyoruz. Çocuklar, bize boyun eğen bir doğa ve yavaşlatılmış bir hayat istiyoruz. Her şey açık olsun ve hayat içimizden aksın ama yine de bize pek zarar vermesin istiyoruz... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cloud_above_myhead Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2009 öylesine herşey ortada çırılçıplak utanç verici arkadan çekiştiren her çocukluğum kurduğum düşler artık kaskatı ölesiye uzak bitmedimi her yarına adım atarak dibe vurduğum? Nefret edişim kurumayan bir kan pıhtısı her yeni sevişimde Yok vazgeçtim diyemiyorum her 'ben'i yitirişinde bak dipsiz bir kuyuya düşüyor artık ruhum çok derin.. göremedim aynamda ötesini neydi benden saklayıp da bildiğin? ölüm beni kurtaracaktı oysa hangi yasakla bunu kirlettim.. kuralları önüme dizdin hepsini birbir ezip çiğnedim! artık ne olur bilmem ya gözlerim güler ya da ağzım ağlar işlenmemiş tonlarca günahım henüz üstlenilmemiş cezaları, giyindim üstüme tonlarca doğruyu ve yalanları... gelme daha fazla üstüme sarsıldım koptu bağlar, şimdi sakladığın şeyi bilemiyorsun ve ben geriye saydım. çünkü artık ben ne iyi biriyim ne de kötü.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark death Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 20, 2009 ... kelebek düşü sinmiş giysilerime yazdan kirden kokarsa koksun, yıkama albümleri kaçır benden, şarkı falan söyleme baygınlık tadında yanan ışığı söndür gece sırlarını pul pul döküyor sokaklara üşüyorum sarıl bana, saçlarını sancıma sür Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Valkyrie Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine bu davet bizim.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Mendilimin yeşili, Ben kaybettim eşimi. Al bu mendil sende kalsın Sil gözünün yaşını... Aman doktor, canım gülüm doktor, Derdime bir çare Çaresiz dertlere düştüm Doktor bana bir çare... Mendilim benek benek Ortası çark-ı felek Yazı beraber geçirdik Kışın ayırdı felek.. Aman doktor, canım gülüm doktor, Derdime bir çare. Çaresiz dertlere düştüm Doktor bana bir çare... Yazan süper yazmış. Gülay da öyle bir söylüyor ki insan olduğundan şüphe duyuyorum. İçim acıyor... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ShareThePain Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2009 Uzunca zamandır görmeyeli seni ,bir başka kadın bir hoş olmuşsun, kollarıma alıp sarmayalı seni, beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun Mükremin Yılmaz :D xDXDXD 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2009 İnsan kendini boşlukta hisseder mi Boşluk kendini insanda hisseder mi Söyle gülüm sen beni HİÇte gördün mü? Sana Hiç’in türküsünü söyleyemem, sana Hiç’i koklatamam, Seni Hiç’te göremem, ben Hiç’te olmadığım sürece. Yaşamın sırrı Hiç’teyse eğer, Hiç olmalısın gülüm, ölüpte dirilmelisin, Çünkü ölüm sırra açan kapıdır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum. ... Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
goce Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 ANLADIM.... Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım. Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım.. Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.. Fakat,hakkedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini avucuma koyduğunda anladım.. ''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana ''git'' dediğimde anladım.. Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.. Sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş... CAN YUCEL Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 28, 2009 Yedi rekât günah kıldım bedeninde Dizlerinde yedi zikir secdeye vardım İhmalin uzak meleğine teninde aldandım Yapayalnızdım kendi kalabalığım içinde Tarih kadar yalnız, aşka âşina, acıya unutkandım Er yüzlerde tavaf ettim bunca yıl kalb evini Kırk yemin kurutmuştur sanırken içimin pınarlarını İnanmadığım Allah'a Senin yüzünde inandım Adı dua olan sevgilim Yandım yandım yandım Sessizliğe borcum var birkaç kelime, Sessizliğe borcum var birkaç feryat, Sessizliğe borcum var birkaç çığlık, Sustum, yıllarca sustum kan içinde Ödeyemedim borcumu onca şiirle Adı dua olan sevgilim Yandı ruhumun gömleği Yedi deryalar içinde Aştım aştım aştım Aslında sen yoktun Yalnızca bir duayı sevdim ben Varlığın yalanımdı Aşktım aşktın aşktı Geçti gitti hepsi Geçti gitti işte Dudaklarım kilitli Yasin yasin yasin Çok şükür ölmeden Son duamı ettim ben Allah beni tek etti Kendi dağımı kazdım defterime Gün geldi burdan da gittim murathan mungan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2009 Hoş gördün, baba, askere gitmemi, anne, beni saklamadın, kötü öğütler verdin bana, ağabey, ablacığım, uyarmadın beni! BERTOLT BRECHT Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 Hissetme gitsin... Varlığının faydası yok ki yokluğunun ne olsun Yavaş yavaş sil istersen anıları Yavaş yavaş sil istersen benliğini. Utanmaz bir çocukmuşçasına aksın gözyaşların göz pınarlarından damla damla... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aragon Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 Göklerin nakışlı kumaşları BENDE OLSAYDI Göklerin nakışlı kumaşları BENDE OLSAYDI, Altın ve gümüş ışıkla dokunmuş, Mavi ve uçuk renkli ve koyu renkli kumaşları Gece ve ışığın ve yarım-ışığın, Ayaklarının altına sererdim kumaşları: Fakat ben, fakir olduğumdan, sadece rüyalarım var; Rüyalarımı ayaklarının altına serdim, Yavaşça bas ayaklarını çünkü rüyalarımın üzerinde yürüyorsun. William Butler Yeats Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
optimist Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 Out of the night that covers me, Black as the Pit from pole to pole, I thank whatever gods may be For my unconquerable soul. In the fell clutch of circumstance I have not winced nor cried aloud. Under the bludgeonings of chance My head is bloody, but unbowed. Beyond this place of wrath and tears Looms but the horror of the shade, And yet the menace of the years Finds, and shall find me, unafraid. It matters not how strait the gate, How charged with punishments the scroll, I am the master of my fate; I am the captain of my soul… Türkçesi : Beni saran gecenin içinden Mezar kadar kara, baştan başa Şükrederim Tanrıya bana verdiği Fethedilmez Ruh için Ne ürktüm ne bağırdım Şartların pençesine düştüğümde bile Kaderin sopasıyla kanadı da başım Yinede boyun eğmedim Öfke ve gözyaşı dolu bu yerin ötesinde Beklemiyor başka hiçbirşey gölgelerin dehşetinden Yinede korkmaz bir halde Yılların yılgınlığı ve tehditi Buluyor ve bulacak beni Kapı ne kadar dar olsada Cezalarım ne kadar ağır olsada Kaderimin efendisi de ruhumun kaptanı da benim… William Ernest Henley - Invictus Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
goce Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 BEN ÖLÜRSEM AKŞAMÜSTÜ ÖLÜRÜM Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Şehre simsiyah bir kar yağar Yollar kalbimle örtülür Parmaklarımın arasından Gecenin geldiğini görürüm Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Çocuklar sinemaya gider Yüzümü bir çiçeğe gömüp Ağlamak gibi isterim Derinden bir tren geçer Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Alıp başımı gitmek isterim Bir akam bir kente girerim Kayısı ağaçları arasından Gidip denize bakarım Bir tiyatro seyrederim Ben ölürsem akşamüstü ölürüm Uzaktan bir bulut geçer Karanlık bir çocukluk bulutu Gerçeküstü bir ressam Dünyayı değiştirmeye başlar Kuş sesleri, haykırışlar Denizin ve kırların Rengi birdenbire karışır Sana bir şiir getiririm Sözler rüyamdan fışkırır Dünya bölümlere ayrılır Birinde bir pazar sabahı Birinde sararmış yapraklar Birinde bir adam Her şeye yeniden başlar ATAOL BEHRAMOĞLU Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
TaiNTeD_LoVe Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2009 Aska inanıyor musun? Kadere inanıyor musun? Binlerce hayat zamanında, doğru aşk sadece bir kez gelebilir. Ben de sevmiştim. Onu benden aldılar. Onun ruhu için dua ettim. Huzuru için dua ettim. Gözlerimi kapattığımda onun yüzünü görürdüm. Beni rahatlatıtdı... Gözlerimi kapattığımda hatıralar bir bıçak gibi keserdi. Kan hayattir! Ben İsa'ya meydan okudum. Ezeli düşmanım, Yeni bir inancın! Doğusu karanlıkla öcümü aldım. Kan hayattır! Ejderhanin emri... İnsan hayatıyla besledim . Orda ölümden çok daha kötü şeyler vardı insanı bekleyen. Gel ve tat sen de, benim gördüklerimi. Bendeki hastalığı yayıyorum. Onun kıymetli çocuğunu besleyeceğim! Tüm insan ırkı kanayacak! Benim ihtiyacima hizmet edecek hepsi! Ben kanın ejderhasiyim! Yumuşamayan acılar prensiyim! Tanrı, tahtının üstündeyken ondan vazgeçiyor. Benim kanım sonsuza dek lekeleniyor! Doğru aşk için öç alacağım. Onu lanetleyen inanca meydan okuyacağım. (iced earth - dracula) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aragon Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2009 Kim o, deme boşuna.. Benim, ben. Öyle bir ben ki gelen kapına; Başdan - başa sen. Özdemir Asaf 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2009 Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım.. Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.. Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini elime koyduğunda anladım.. ''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana ''git'' dediğimde anladım.. Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.. Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni afetmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2009 Her şey bizden ayrı Her şey biz varken yan yana oluyor Ah sevgilim aramızda bir iğne Beni sana dikiyor Gonca Özmen Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2009 Ne demeli şimdi bir çiğdemin toprağı yırtışını seyredişim göğe mi dokunmalı ucuna mı körpe filizin öyleyse karanlık sokaklarda koştuğumu düşün ay yine bir kadın gibi sarkıyorken denize dirseklerimle böğrüme gömdüğüm titremeyi düşün oradan gövdemi kaplayışını soğuk bir terin vay perçemle günün huysuzluğu dolaşan kısrak vay acemi öpüşlerden gövdeme boşalan acımtırak has telaş, kıvranış, parıltılı gözlerdeki atılganlık ya görevin ne senin görevin oynaşmak değil mi içimdeki savaşmak duygusuyla ve benim nevresimim kararmışsa kirden rutubetten sarhoşsam gülümseyiş ağlayışlardan ve kaynak sularıyla üzerime yağan aydınlık hülyaları senden gelen ısıyla koruyorsam... Ne demeli şimdi ey serçelerin sabahlarla bölüştüğü cıvıltı ey bir romanın olur olmaz yerinde dikkati çeken hayal acıyış, şevkat, umursayış, hırçınlık seli... beni düşün öyleyse beni hayretin ve karanlığın eşiğinde beni fitillerde başlayan bir fısıltı anında ilk satırını yazarken bir bildirinin kulaktan kulağa dolaşan haberlerin bağraında beni dar camlarda değil bir bulutun seyrinde düşün burada ortasında sıçraya sıçraya kabaran alevlerin. yusuf hayaloglu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
seLene Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2009 YAŞAMAK Yaşamak alışmaktır İşportada satılan kadın geceliklerine Alışmak manavlara doçentlik tezlerine Alışmak yaşamaktır Hep bu yeşilleri giy Bu moru tak saçlarını topla da Bunu sen de bilirsin Alışmak yorulmaktır bakıp bakıp kendine Yaşamak bir gün uyanmaktır Bir gün birdenbire yalnız kalmaktır Yaşamak alışmalardan sonra Alıştığı her şeyle savaşmaktır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2009 Ne ararsın tanrı ile aramda!... Sen kimsin ki orucumu sorarsın? Hakikaten gözün yoksa haramda Başı açıga niye türban sorarsın? Rakı, şarap içiyorsam sana ne. Yoksa sana bir zararım, içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye, Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim ...Esir iken mümkün müdür ibadet? Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et. Senin gibi dürzülerin yüzünden, Dininden de soguyacak bu millet İşgaldeki hali sakın unutma. Atatürk'e dil uzatma sebepsiz. Sen anandan yine çıkardın amma Baban kimdi bilemezdin şerefsizz!!! Neyzen Tevfik Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aragon Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2009 ::: İÇTEN İÇE ::: sevdam seni durmadan can evinde yeşertir çiçekçe ve çocukça sıralı sırasız ikide bir nice yıkım nice ılgar geçer iz bırakarak nice geç kalmış bahar acımıza eklenir çocukları da alan ölüm sıra beklemez yara üstten kapanır sızı içerden dinmez ölüm yıkım ve sevda yaşamakla başa baş başlangıç belli belirsiz bitim belirli nokta _ Eray Canberk _ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aragon Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2009 NASIL SEVERİM SENİ Nasıl severim seni? İzin ver sayayım yöntemlerini. Severim seni derinlikte ve genişlikte ve yükseklikte Ruhumun erişebileceği, gözden kaybolduğunu hissettiğimde Uçlarının Varoluşun ve mükemmel Zarafetin. Severim seni her günün en sessiz gereksinmesi düzeyinde, Yanında mum ışığının ve güneşin. Severim seni serbestçe, Doğru için çabalayan adamlar gibi; Severim seni safça, onların Övgüyü geri çevirdiği gibi. Severim seni kullanılan tutkunluklarla, Eski üzüntülerimde, ve çocukluğumun güveniyle. Severim seni bir sevgiyle kaybettiğimi zannettiğim, Eski ermişlerimle, - severim seni bütün ömrümün Gözyaşlarıyla, nefesleriyle, gülüşleriyle! -ve, Tanrı seçerse, Seveceğim seni yalnız daha iyi ölünce. Elizabeth Barrett Browning Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2009 ... Bu adam o adam gelip gider Senin ellerinde rüyam gelip geçer Her affın içinde bir intikam gelir gider Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın. ... Sezai Karakoç Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.