Param0re Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2009 Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim Kalbimde kalbine yok bile kinim Bence artık sen de herkes gibisin. N.Hikmet 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2009 ÖLDÜM ULAN! Sancıyan gecelerin ağırlığınca girdim hastalıklı uykularıma. Başucumda acabalarla beynime inen saat tik takları, Kalk git ona der gibiydi. Dokunsan kar gibiydim parmaklarında. Kopsan, buzul… Acının negatifi basıyor sözlerimi. Öldüm ulan üşümekten! Kapat/sana gözlerimi. Vapursuz bir iskele gibi kaldım. Mutedil dalgalı yorgunluğum. Soysuzlaşan bir yanılgı gibi kıvrandım deliliğin biz, aşkın; sen halinde. Meğer uçuruma yaslanmışım. Düşünce anladım. Girdabının burgusunda söndürmüşüm közlerimi. Öldüm ulan düşmekten! Kapat/sana gözlerimi. Gittin; sanki Annem öldü. Gittin ve beni kendime uğurladın. Kimse kendine benim kadar yoksul değildir. İnsan kendini kendisizlikte nasıl bulur? Bir haciz gibi girdiysen içime, Bu benim kendime olan borcumdandır. Sanki bir kuş gagalıyor beynimi. Öldüm ulan düşünmekten! Kapat/sana gözlerimi. Yaşamla aramı açacak yaralara göz yumuyorum. Sana ağır yaralanmayı seviyorum. Kan kaybından gülüyorum. Dramlardan çalınmış bir ölüm gelir şimdi suzinak makamında. Aşk yapışmıştı o gece boğazıma. Kurtulsam ölecektim. O yüzden aram açık aramla… Nicedir oyunbozanım; susuyorum sözlerimi. Öldüm ulan küsmekten! Kapat/sana gözlerimi Her gemide bir fırtına izi saklıdır. Bundandır kendi gözyaşlarımızda boğulmalarımız. Saçların ağlıyor mu hala bilmiyorum ama kayboluyorsan dallarında, Bu senin kendine sarmaşıklığındandır. Bir kişinin yalnızlığının kaçla çarpımıdır iki kişinin yalnızlığı? Ve kaç yalnızlık çıkar bir kişinin yalnızlığından? Sus! Biliyorum. Yalnızlık yokluğun avuntusudur. Binlerce gündür boğazıma usturayım. Özgürlükte çürüyor uçurtmamın çıtaları. Dua et de ölümün farkına varmadan ölelim. Öldüm ulan ölmekten! Kapat/sana gözlerimi. KAHRAMAN TAZEOĞLU Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
lemuria15 Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2009 Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle, Halbuki sen orda şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle, Ve balımdan mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten, Ve âsi bir su gibi teslim oluşum, ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile... Nazım Hikmet (= 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
optimist Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2009 salkım saçak geceler düşer gündüzlere kimi kimsesi kalmamış insanlar yarenlik eder düşlerde asılı kalmış vücutlar akıl erdiremediğim zihniyetlerin dallarında ne umurlarında ne de umurumda kırılgan öğütler takip ederken izlerini acıklı bir atasözü gibi yürüyüşler varamayıp geçmişin memleketine yarıda kalmış benim akrenlerim, ışık yakan çok ama karanlıkta gençliğim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2009 Yanlis zaman Yanlis insan Tutunmak imkansiz Biktim yamali sevdalardan .... Yanlis bahar Kis gunesi Yoruldum her buldugumda Kaybetmekten seni Kiyamete kadar Kapattim kalbimi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2009 sen tam tabancayı şakağına dayamışsın; kapı açılıveriyor ve üstündekileri bir bir fırlatıp atan bir leylak sesi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ekim 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 7, 2009 filiz filiz harelendim dağlara uymak için kan gölünde kurulandım hayatı duymak için kavgalara kuyulandım sabaha varmak için kavgalara kuyulandım sabaha varmak için. "kekik kokusu duydum kekik kokusu koynunda huysuz gecenin uyandım birdenbire haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden yorgunum; çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına düşmanlarım ulaşamazlar..." katarlar gelir geçer bir geceden bir geceye yüreğim yare yare iz bırakır bin acıya gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya. denizlerde dalgalandım taşları oymak için doruklara sevdalandım ışığa doymak için irmaklarda durulandım dağları duymak için irmaklarda durulandım dağları duymak için. "bir kuş çiz yavrum yüzüme gözyaşınla bir kuş tel tel kirpiklerim kanat olsun bir kuş çırpınan kalbi dudağımda bir kuş yavrum sıcaklığın beni bulsun. bahar gelmiş balam benim bahar gelmiş dayanmış dalda yaprak bebeciğim suda köpük uyanmış kuzulara özenmiş kızım benim körpe sesler dinlenmiş ay ışığında yanmış yavrucuğum onun için beyazmış." şarkılar gelir geçer bir heceden bir heceye yüreğim yare yare yankılanır bin acıya gün olur ufalanır karanlıklar bin parçaya gün olur ufalanır karanlıklar bin parçaya NIHAT BEHRAM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Param0re Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2009 aydınlık uğramazmış bir ömür dar ve yoksul mahallelere, anneler çile ipiyle örermiş ellerine aldıkları kalın tığlarla çocuklarına fakirliği. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2009 kendimden anlam bulduğum tek şiirdi bu ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında yekpare geniş bir anın parçalanmaz akışında bir garip rüya rengiyle uyumuş gibi her şekil rüzgarda uçan tüy bile benim kada hafif değil kökü bende bir sarmaşık olmuş bir dünya sezmekteyim mavi, masmavi bir ışık ortasında yüzmekteyim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Cyllwen Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2009 Sen Zamansız Yanımda duran Düş gibi gir uykuma Hain sevgileri al götür Ve yanımda kal gönlümü süsleyip Ellerimi tut yoksa ölürüm ansızın Benim baharım sen Yağmurum sen Ölümüm sensin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Param0re Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2009 Ben her savaş meydanında seni severdim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2009 memo tembelçizerin ...... .... neyi .... .... ... nesneyi ... ... .... ... bunun ... .... ... öğren çok etkiledi bu beni de tamamını yazamadım yine uyarı almiim diye memo fanları bilir bu dörtlüğü Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Pist Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2009 hiç değilse Bir fener olsam, kapında dursam, soluk donuk geceyi aydınlığa boğsam. Ya da limanda gemilerin uyuduğu zamanda gülüşürken kızlar uyumasam, dar kirli bir kanalda bir yalnıza göz kırpsam. Daracık bir sokağa assalar beni teneke, kırmızı bir fener bir meyhane önünde dalgın düşüncelerle tempo tutup şarkılara sallansam. Ya da şöyle bir fener gözleri büyümüş bir çocuğun yaktığı duyulup da korkunca çevresinde yalnızlığı dışarda camlarda fırtınanın ıslığı kâbuslar, görüntüler, cinler. Evet, hiç değilse. ben ölünce bir fener olsam, tek başına geceleri uykulardayken dünya gökte ayla senli benli sohbete dalsam. Wolfgang BORCHERT Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
worthless Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 18, 2009 HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN ! Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... NAZIM HİKMET Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Kasım 21, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 21, 2009 Hoşçakal Güzel Dünyam Hiç kimse buyur etmedi beni Bu dünyada hiçbir yere Ama açtım bütün kapıları tekmeleyerek Bütün engelleri göğüsleyip yıkarak Buyrun dediler o zaman incelikle Buyur ettiler Ve Buyurdum Elimden geldiğince görevimi yaptım Gülümsedim hıçkırıklarımı boğarak Sonunda kimsenin yorulmadığı denli yoruldum Artık kapılar açık kalsın Bundan sonra gireceklere Şimdi dinlenmeye gidiyorum Hoşcakal güzel dünyam. Aziz NESİN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
qbatman Yanıtlama zamanı: Kasım 21, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 21, 2009 o zaman siz Yunus Emre ve Mevlana ile arasındaki sohbetten kısa bir alıntı Adımız miskindir bizim,düşmanımız kindir bizim Biz kimseye kin tutmazuz,kamu alem birdir bize Ben gelmedüm dava için,benim işum sevi içün Dostun evi gönüllerdir,gönüller yapmağa geldüm ! işin ilginci Mevlana ne kadar normal konuşsa da Yunus Emre hep şiirle cevap veriyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 Hoşçakal Siyah beyaz tuşlarında piyanomun Seni çalıyorum şimdi Çaldıkça çoğalıyorsun odada Sen arttıkça ben kayboluyorum Seni doğuruyorum geceye Adını koyuyorum aya bakarak Her şey sen oluyor her yer sen Ben ölüyorum Sesini duyuyorum rüyalarımda Gözlerimi kamaştırıyor ışığın Rüzgar sen gibi dokunuyor bana Ben doğuyorum Duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç Dokunmuyorsun bana Sen gibi bir şimşek çakıyor Tam kalbime düşüyor yıldırımı Ben gidiyorum Özdemir ASAF Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2009 Yaşlısın deseler de bana,inanmam aynalara, Gençlik ve sen aynı yaştasınız ya! Ama zamanın yol yol izler açtıgını görürüm de sende, Anlarım, er geç bana da gelip çatacak ölüm. Seni baştan ayağa saran şu güzellik var ya, Yüreğimin en gösterişli örtüsü de o işte benim. Göğsünde yaşadıkça yüreğim, yüreğinse bende arttıkça, Kim der ki, nasıl diyebilir ki, senden yaşlıyım? Yeni doğmuş yavruyu sakınır gibi ebesi, Taşıdığım yüreğin üstüne ben nasıl titreyeceksem. Nasıl sakınacaksam kendimi, kendim için değil, senin için; Öyle sakın işte sen de kendini, ey sevdiğim! Geri gelir sanma yüreğin, benim yüreğim öldükten sonra; Bana vermiştin onu, unutma, geri almamak üzere bir daha. William Shakespeare Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
liany Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2009 Seni içimden terkediyorum Binmediğim hiç bir otobüs Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde Gittikçe azalıyor hayat Neyi erken yaşadıysam Hep ona geç kalıyorum Sana göçüyorum her sonbahar Yolların çıkmıyor aşkıma Unuttuğun yağmurların adı saklımda Seni içimden terk ediyorum Susmaktan yoruldum Kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri Efkar demliyorum gözlerimde yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp Seni içimden terkediyorum Ne unutacak kadar nefret ettin Ne hatırlayacak kadar sevdin Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum Beni hep bulmamak için aradın Yanılgımdın Yandığımdın Yangındın Sensizliğe yenilmek Sana yenilmekten zor olsada Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak Seni içimden terk ediyorum Şimdi İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan İki yarım kaldık Tamamlayamadık bizi Elinden tutamadık yanlızlığımın Saçlarımıda uzaklarına gömdün İçimin mavisi senin okyanusundandı Al! geri veriyorum. Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim Sana bensizliği terkediyorum "Yârime uzanmayan bütün dallarım kırılsın" demiştin Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi? Ne tuaf değil mi? İçimi acıtanda sendin Acımı dindirecek olanda "Ya öldür beni"dedim Ya da git benden İçi bulanık bir sevdanın ucunda Seni kaybettim Aldırmadın aldırmalarıma Bir gecede yakıp yârini Şafaklara sattın ihanetini Küllerime basanlar bile utandı yaptığından İşte soluk bir ömrün son nefesi Benden İçimden Terkediyorum her okuduğumda ağlayasım geliyor.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 sevda biraz yakayı ele vermektir, mahkemelere düşmektir, ben masumum diyebilmektir biraz da sevda, Sarı Saman Hatıra Defteri / Küçük İSKENDER Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 Sonunda sen bir gun gelirsin diye/ Çok şeyin adı küçük yazıldı. Cemal Süreya 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 işte şu anda bundan çok etkilendim:) Sonunda sen bir gun gelirsin diye/ Çok şeyin adı küçük yazıldı.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2010 günlerim, aylarım, yıllarım bir anın kazancının etrafında harcarım bir sevinç hoşlanmakta sona erer bir hiddet çabucak katledilir; ince ve hassas bir haz yaşamı gibi bir eşek arısının o şimdi hem oynaşır hem de uçar ve oyunbaz didişmesinde bir anın bitkin düşer, nefes nefese kalır, can verir ve ben hücum ettiğim zaman, dikerek mızrağımı kazanmaktan sevinç duyarım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2010 Bakakalırım giden geminin ardından, Atamam kendimi denize, Dünya güzel. Serde erkeklik var, Ağlayamam.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2010 yavas yavas,cok yavas cok hafif bir rüzgar esip uzaklaşıyor benden yavaşça,ve ben bilmiyorum ne düşündüğümü bilmek de istemıyorum F.P. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.