sis_i Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2010 nefes nefeseydik ve yanyana cennetten cehenneme koşarken Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Şu senin bulutsu sesin var ya Uçtan uca tersyüz ediyor geceyi Yataklar var konuşmak için Öpüşmek için telefon kulübeleri Güneşler var, yıldızlar, samanyolları, Karpuzlar gümbür gümbür kapılarda. Tanrılar sofrası amma karanlık Yiyemem tek lokma yiyemem orda. Şu senin tutkulu sesin var ya: Ortak güzellik artı yara izi. Tutar ellerinden kaldırırsın Adı kötüye çıkmış tüm sözcükleri. Yeni törenler gerek bize Yeni törenler -kimi zaman en eski. Dert etme, bütün dilleri içerir Bitki konumu, küçükbaş hayvan sesi. Şu senin dolayık sesin var ya Dondurma yiyen gürbüz bir kız gibi müstehcen, Balkon demirine dayalı bir arka kadar şakacı, İlk doyumdaki gibi yeşil elma tadında. Kimlik denetimi yaptıktan sonra Resimli roman okuyan bir er gibi giderici. Şu senin alçaktan sesin var ya Pencereler var burnumun kemiğinde sızı, Aşklar var unutulmamak için, Boğulmak için ilk sevgili. cemal süreya Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adogan2 Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Etme Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme Mevlana Celaleddin Rumi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 ben bütün hüzünleri denemişim kendimde canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını bir bir denemişim bütün kelimeleri yeni sözler buldum seni görmeyeli kuliste yarasını saran soytarı gibi seni görmeyeli kasketim eğip üstüne acılarımın sen yüzüne sürgün olduğum kadın kardeşim olan gözlerini unutmadım çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat sen tutar kendini incecik sevdirirdin bir umuttum bir misillemeydin yalnızlığa şanssızım diyemem kendi payıma hain bir aşk bu kökü dışarda olur böyle şeyler ara sıra olur ara sıra CEMAL SÜREYA Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi Kalbim diyorum kalbim Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi Aşkı anılar besliyor düşler kadar Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır Sevgi eskidikçe sevgi. Günümüz ekmeğimiz, türkümüz Çoluğumuz çocuğumuz Binalar yan yana yükselip gidiyor Vapurların ağzı köpük içinde Uzaklarda ne kapılar açılıyor Tirenin biri bir istasyona varıyor Ordan çıkıyor biri. Her şey biliyor her şey Sen biliyor musun bakalım Seni nice sevdiğimi? Üstüne titrrediğimi? Geldiğimi? Gittiğimi Hadi! CEMAL SÜREYA Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Daha nen olayım isterdin, Onursuzunum senin! CEMAL SÜREYA Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Kasım 13, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 13, 2010 eldivenleri ertele, ellerin kar görsün korkma buralarda ısırgan büyümez şubat ortası şimdi n'oluyor sen gidiyorsun, yoksun, seni eksiksemeyi bırakıyorum bir kenara ellerini bıraktığımı sanma söyle hangi gün bıraktım seni sevmeyi bıraktım mı bir köpek gibi ölürüm çünkü çöp kutularının dibinde gelincik arayan toza bulalı bir köpek gibi ardından yalnızlık vurdu başıma bir Rum güzeliyle yattım uçurumu sarışın, manastırı sarışın, adı Eleni Eleni büyük bir rakı gibi, içtin mi şaşırtıyor Eleni Kızkulesi Eleni kiralık katil Eleni çalar saat sonra yok daha neler Eleni yapma Eleni yeter yeter dedim Eleni görmüyor musun şiir yazıyorum ne zaman geldin sen ayak seslerini duymadım istersen git odalara bir bak sana alışsınlar dünya hali bu ucunda kalmak da var bir gün tek başına tek başına Eleni çoğulluğu kim bombardıman etti kim Eleni akgün akova Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 senin bakışın sevgilim senin bakışın bulutlarla yanak yanağa gezen kırlangıç uçurumların anlamını bilen albatros yağmurlu günlerde güneş devrimi yapan güvercin senin bakışın telefon kulübesinde sesimle sevişen kumru gökgürültüsünün üstünden geçen turna emeğin kavgasına kanat veren kartal senin bakışın sevgilim senin bakışın "çok uzaklara gitmeliyim kendimi bulmak için" diyen leylek "uzaklara gidersen yitirirsin yakınındakileri" diyen serçe baştankara, içimdeki yazı bahçesine dadanan sevgilim senin bakışın kısa otlara uzun dalların öykülerini anlatan çalıkuşu çocukluğumun şeytan uçurtmalarıyla yarışan saka aynanın önünden yavaşça geçen tavuskuşu sevgilim ışığın yırtıldığı yerde gökyüzünü bekleyen ispinoz senin bakışın gökdelenin bodrumunda yuvasını arayan tarlakuşu odun kafalıları hırpalayan ağaçkakan sevgilim savaş gemilerinin üzerine yağan martı senin bakışın senin bakışın geceyi, seviştikçe kanadı kanayan geceyi boşluğun ıslığıyla aralayan yabankazı gerçeküstü pelikan, gökyüzünde su kanalları açan pelikan "yakaladığım en büyük balık sensin" diyen yalıçapkını senin bakışın sevgilim senin bakışın konduğu ağaçlara bir bir sarıldığım ardıçkuşu sürüden erken ayrılan bıldırcın cerenin sırtında uyuyan keklik sevgilim senin bakışın yağmurkuşlarının nem bolluğu yıldızların felsefesini bilen kukumav cennet papağanı, yatağımda gökkuşağını uyutan kuşların müzik öğretmeni bülbül senin bakışın ezilenler başkaldırdıkça sevinçle öten kızılgerdan sinema karanlığında dudak çırpan İstanbul kuşu, öyle bir kuş varsa eğer geceyle gündüzü tüylerinde eşitleyen saksağan sevgilim senin bakışın mutsuzluğa gagasıyla gülümseme biçen kayaşakrağı yapraktan çimene haber götüren ötleğen Van Gölü'ne gölgesi vuran atmaca Aladağlar'da iç geçiren şahin senin bakışın denizcilerin unuttuğu bahri gemicilerin unuttuğu suyelvesi sevgilim hiç unutmadığım yelkovankuşu senin bakışın yüzümdeki gökyüzü bakışlarındaki kuşlarla tanıdı kendini sevgilim senin yüzün senin yüzün eski kuşların yeni seyir defteri akgün akova Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 Bezm-i hamam edelim, sürtüşürem ben sana, Kese ile sabunu, rahat etsin cism-ü can Lal-u şarap içirem ve ıslatup geçirem, Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan Eyil eyil sokayım, iki tutam az mıdır ? Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan Diz çökerek önüne ilik ilik akıtam, Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan Salınarak giderken,ardından ben sokayım, Ard eteğin beline, olmasın çamur aman. Kulaklarından tutup dibime kadar sokam, Sahtiyandan çizmeyi, olasın yola revan Öyle bir sokayım ki kalmasın dışarda hiç Düşmanın bağrına hançerimi nagihan Herkese vermektesin, birde bana versen, Avuç avuç altını, olsun kulun saduman Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim, Yeterki sen kulundan lokum iste her zaman Sen her sabah gelesin, ben Vehbi'ye veresin, Esselamü aleyküm ve aleykümselam 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
frezya Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 AKŞAM YİNE TOPLANDI DERİNDE Canan gülüyor eski yerinde Canan ki gündüzleri gelmez Akşam görünür havuz üzerinde, Mehtab, kemer taze belinde Üstünde sema, gizli bir örtü Yıldızlar, onun gülüdür elinde... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 14, 2010 Kimine göre boydan kısaymıışım Begenmediğim herkes bende bir kusur buldu Öptüğüm herkese anlatamadığım bir tek buydu.. Artık güneşi beklemiyorumm... Gülümsiüyorum Biraz yavaşlayıp bazen tamamen duruyorum.. Kimi zaman kızıyorum önce başkasına ama en çok kendime Her sinirlendiğimde kime sinirlendiysem ona bir şey olmuyor... Olan hep bana oluyor Madem öyle oynamıyorum Kalabalıklardan vedasız ayrıdım Ne kadar çok içersem içeyim mutlaka ayıldım Ve..ben diyebileceğim bir şeyi hep içimde sakladım.. Küçükken ne zaman kalabalık olsa susup içimden konuşurdum.. Şimdi sesim çıktıkça kalabalık topluyorum... İtiraf ediyorum ben aslında hala susuyorum . . . . . .. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Kasım 17, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 17, 2010 Kapattım gözlerimi daldım derinlere, Hayaller yükledim hasretli yüreğime, Ah.! .bir görsem gülen gözlerini, Bedenine dolasam kollarımı sıkı sıkı Hiç bırakmadan doya doya sarılsam, Ellerimle tarasam saçlarını, Dalsam gözlerine derin derin, Gerçek değil ama! Hayal dünyamda yaşıyorum ben... Seni Sensiz.... Sessiz Sessiz.... alıntıdır.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Kasım 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 21, 2010 Günlerdir körköstebek nefsimle öyle hırlı Ve öylesine harlı ki esrik nefesim Bir kibrit tutsam parlayacak. Bir sarnıç gemisi diyecekler alev almış Boğazın iki yakasından Oysa bir gaz tenekesiyle bir şişe mavi Gelişi güzel mi güzel bir ocak Suların ortasında sevgili öfkemle benim Yanacak bahar erişinceye değin Soğuktan morarmış kanatlarını ısıtsın diye martılar Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin Can Yücel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xteksus Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2010 nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının ışık içinde yüzüyor neresinden baksan gözlerin kamaşır oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar ATTİLA İLHAN 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adogan2 Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2010 Ne zaman karşıdan bir gemi geçse Kalbim durur, ölür gibi olurum. Ayrılıp gidişin gelir aklıma Mendiller sallanır ben kahrolurum. Üstüme yıkılır bu koca şehir Kalbim paramparça bir taş olurum Ne zaman karşıdan bir gemi geçse Gözümde kurumuş yaşlar bulurum Hele o beyaz bir gemiyse geçen O günü hatırlar deli olurum Açar kollarını mavi bir deniz Dalgalar içinde kaybolurum. AHMET SELÇUK İLKAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Kasım 27, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 27, 2010 Sizin Hiç Babanız Öldü mü? Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler Babamdan ummazdım bunu kör oldum Siz hiç hamama gittiniz mi? Ben gittim lambanın biri söndü Gözümün biri söndü kör oldum Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak Söylelemesine maviydi kör oldum Taşlara gelince hamam taşlarına Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi Taşlarda yüzümün yarısını gördüm Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü Yüzümden ummazdım bunu kör oldum Siz hiç sabunluyken ağladınız mı? CEMAL SÜREYA Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Kasım 27, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 27, 2010 Bir limon kalmış güneşten Bi de daluçlarında buhur Bulutlar ki kar Bulutlar yağıyor Dizdüşümlerime... Bir tahtaboştasın loş Sarmanlar gelip gidiyor Silüsler beyazdan da yılan Sen bu tipiden çıkmıyacan... Bir limon kalsa da güneşten Bir de ölümcül umut Sen bu umuttan iflah Olamaya Can. . . can yücel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Kasım 29, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 29, 2010 İçimdeki karanlığı patlatacağım Zifiri bir su akacak kamışımdan toprağa Bir kedi yavrulayacak köpek dişli bir kedi Ve böğürtlenler köpürecek ağzından Yedikçe kendi kendini mayhoş Ya da Posta Nazırı dedemden kalma Mors'un en morundan bir karga Konacak karşıki direğin doruğuna Düşmanlarım öyle doldurmuşlar ki onu Ne kadar taşlasan boş oynamıyor yerinden Ben kargadan korkmam ama bunun gözleri baykuş Ve tüyleri güngörmedik deniz dipleri kadar ıslak Ve ötüyor ötüyor ötecek Beni ışığa bağlayan (Bağlayın beni ışığa! Gerin telleri gerin!) beni ışığa bağlayan o gelin telleri o gelin telleri kopuncaya dek... Akpembe bahar yelkenleriyle Güneşin rüzgarına gerilmiş bir badem ağacı gibi... İçimdeki karanlığı patlatacağım Ve beynimin en ölümcül yaşlarıyla ağlaya ağlaya Yepyeni bir insan pırıl pırıl bir can bitecek toprağa... can yücel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adogan2 Yanıtlama zamanı: Kasım 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 30, 2010 Geceleyin bir ses böler uykumu. İçim ürpermeyle dolar:--- NERDESİN?? Arıyorum yıllar var ki ben onu, Aşıkıyım beni çağıran sesin. Gün olur sürüyüp beni derbeder, Bu ses rüzgârlara karışır gider. Gün olur peşimden yürür beraber, Ansızın haykırır bana:--- NERDESİN?? Bütün sevgileri atıp içimden, Varlığımı yalnız ona verdim ben, Elverir ki bir gün bana derinden Ta derinden bir gün bana "GEL" desin. Ahmet Kutsi Tecer Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adogan2 Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2010 Ne güzel hayatı analarla yaşamak Yürekleri temiz, alınları ak Duyguları bile haramdan uzak Sıcak analar bilirim. Yurdumuzun, yuvamızın orta direği Dünyadaki varlıkların en mübareği Elimize diken batsa yüreği; Yanacak analar bilirim. Bendedir öksüzlerin çektiği çile Gözyaşımı oya yaptım mendile. Ağlasam sesimi yattığı yerden bile Duyacak analar bilirim.Analar Garibin anası pencerelerden Yanık türkülerle yollara bakar. İncecik yüzünde her akşam üstü, Çizgi çizgi, nokta nokta bir efkar. Fakirin anası her sabah sessiz Ağlar çocuğunun aç çıplak durduğuna... Elleri koynunda kalır çaresiz, Bin pişman doğduğuna, doğurduğuna. Mahkumun anası susar, konuşmaz Suçu kendisinde sanır. Kaçar insanlardan, aydınlıklardan Duvarlara bile baksa utanır. Açılsa üstüm biraz duyar da gece yarısı Kalkar yatağından gelir. Bir mübarek el uzanır yorganıma usulca Bilirim anamın elidir. Bir merhamet, bir sıcaklık, bir gurur, "Yavrum" diyen sesinde Ve günde beş vakit nabzı vurur, Beyaz tülbentinde seccadesinde Karımın anası anama benzer, Öylesine yakın duygulu, ince... Özü sözü bir yayla gözesi kadar berrak Oturacak yer bulamaz çıkıp yanına gelince, Yüreği, destanlar gibi sımsıcak. Ve alnım açıksa, başım dikse Dirliğimiz varsa, mutluysam, Yüzüme gülüyorsa böyle bu şehir... Bir beyaz zambak gibi pırıl pırılsa yavrum Ve yavrumsa sevdiren bana her şeyi bir bir Bu mutluluk, bu düzen, bu bitmeyen aydınlık Anasının yüzü suyu hürmetinedir. Yavuz Bülent Bakiler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BloodyMary Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2010 Ben.. Sen... ben seni seviyorum sen gezmeyi, senin hep gittiğin yere ben hiç gidemiyorum. Öylece durmayı seviyorum ben.. Durup ardından bakmayı.. Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan.. yaprak seviyorum ben yaprak.. Kuru, yaş ayırmadan.. Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan.. Ceyhun Yılmaz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Aralık 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 5, 2010 Yanyana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar. Ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar. Ve sırf dardı diye kafalar düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik. Sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik.. charles bukowski Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Topal Kırkayak Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2010 Poets are fakers and their faking is so real that they even fake the pain, the pain that they really feel. Fernando Pessoa 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2010 Sevgilim, yetimim benim, aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken kapılar kapalı, dünya buzlu cam uyuşmuş gözlerimin önünde hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan ikimizin yerine dinliyorum sevdiğin şarkıları siyah tişörtünü giyiyorum yatarken gömleklerini, kazaklarını, kokunu senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken gün boyu elimde kahve fincanı kapıyı açmıyorum telefonlara çıkmıyorum başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların Sevgilim, yetimim benim, nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata öldüğünden haberi yok fotoğraflarının MURATHAN MUNGAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2010 Sülünün yüzü bir atmosfer olayıdır. Rastgele yazarı avcıdan öğrendim: Yabanördekleri donmasın diye, Suya nöbetleşe kanat vururlar. Ve işte şamandırasıyla Beşiktaş'ınız Çapraşık bir yüzyılı geriye atar; Tanrım siz şu uzun Anadolu'yu Çocukluk günlerinizde mi yarattınız ? Senaryocu bayanla bir bankta oturuyoruz Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. * Afyon garındaki küçük kızı anımsa, hani, Trene binerken pabuçlarını çıkarmıştı; Varto depremini düşün, yardım olarak batıdan Gönderilmiş bir kutu süt tozunu ve sutyeni. Adam süttozuyla evinin duvarlarını badana etmişti, Karısıysa saklamıştı ne olduğunu bilmediği sutyeni, Kulaklık olarak kullanmayı düşünüyordu kışın; Tanrım, gerçekten çocukluk günlerinizde mi ?.. Eşiklere oturmuş bir dolu insan Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. cemal süreya Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.