Ghostroque Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2012 Zaman her şeyin ilacı derler; Oysa! bilmezler, İçindekiler seni yavaş,yavaş bitirir. Bir an unuttuğunu sanırsın. Oysa; gizlidir içindeki yara, Ne ilaç fayda verir; Nede; zaman ilaç olur yarana.. Zamanı durdurmak,elimde olsa dersin. Ne zamanı durdurursun. Ne de; giden zamanı geri getirirsin. İçin bir ayna misali; Sırlarla kaplıdır. Sadece susarsın. Dilin konuşmaz ama; Yüreğindekiler seni boğar. Yüreğindeki sırla toprak olursun... Neden,Niçinlerle boğuşur, Zaman içinde kaybolursun...... MUKADDER ŞIK Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2012 Bazen acı vurdu, bazen de yağmur Hiç gülmedi yüzümüz, Hiç büyümedi gülümüz... Bizi yalnızca akşamlar kucakladı, Biliyorsun, Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ghostroque Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2012 (düzenlendi) Boşyere canı yanmaz insanın .. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair yada bir fazlalık geçmişten gelen !! Fuzuli. Mayıs 14, 2012 masal perisi tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ghostroque Yanıtlama zamanı: Mayıs 3, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 3, 2012 Dünyada akla değer veren yok madem, Aklı az olanın parası çok madem, Getir şu şarabı, alsın aklımızı: Belki böyle beğenir bizi el alem! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Libitina Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2012 Kedisi sokağa kaçmış Biriyim ben ve içimde Kekeme bir kuş Ötüyor ötüyor ötüyor Ve son günlerde durmadan Yalpalıyor bütün sözler Birisi adımı sorsa mesela Dilim sürçüyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2012 Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır Yıldızlar, aydınlık fikirler gibi tavanda salkım salkım bu gece dağ başları kadar yalnızım. Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından, dudaklarımda eski bir mektep türküsü karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim, gözlerim, gözlerini arıyor durmadan; nerdesin? Attila İlhan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nakreb Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2012 [TABLE=width: 100%] [TR] [TD=width: 100%, align: left]Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı? Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?[/TD] [/TR] [TR] [TD=width: 100%] [/TD] [/TR] [TR] [TD=width: 100%, align: left]Victor Hugo [/TD] [/TR] [/TABLE] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 13, 2012 Bir Elişi Tanrısı İçin Ağıt Peki nasıl oldu da hatırladı denizde boğulduğunu nasıl oldu da peki anlatamıyorum biliyorsun Öyle ölüme düşkündü ki biyoloji sıfır bir şarkı yiyor şimdi şapkalarını o*****lar eksiliyor Ama yok ne olur ağlama böyle ama yok şunun şurasında taramvaysız, çocuk olmak turunç olmak Kantocu peruz sahiden yaşadı mı patron? (Kınar Hanımın Denizleri) Ece Ayhan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken, Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden, Daha biz kimseye küsmemiş, Daha kimse ölmemişken, Eskidendi, çok eskiden. Şimdi ay usul, yıldızlar eski Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden Geçen geçti, Geçen geçti, Geceyi söndür kalbim Geceler de gençlik gibi eskidendi Şimdi uykusuzluk vakti. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lucinda Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Sen bana dokunurken tanıdık bir acıya dokunur gibisin. Ben senden kaçarken bir acıdan ötekine kaçıyor gibiyim. Ne çok ayrılık var, düş kırığı Hayat bir düş kırığıdır geriye kalan Sen son düş kırığı ömrümün Son acısı Son hüznü, son çığlığı çocuğun Çocuğun yırtılan son yüzü Bir sırrın gölgesinde bırakır bizi ve çekilir rahmine geçmişimizin Hayat soylu bir yalnızlıktır geriye kalan Insan bir yalnızlıktır Sen ben'in yalnızı, ben sen'in yalnızınım Yapayalnız bir çocuğuz uçsuz bucaksiz yeryüzünde Ipıssız bir maviyiz, bu anlamsız gürültünün kalbindeki sessizliğiz Sessizliğin adıyız, unutuşun ve hatırlayışın Yeryüzüne sığmayan bir acıyız Akla sığmayan bir acıyız o kadar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
codzombi Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Beni özene bezene yaratan kim? Sen! Ne yapacağımı da yazmışın önceden. Demek günah işleten de sensin bana: Öyleyse nedir o cennet cehennem? OMER HAYYAM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 75. SONE Bir an sevinç duyarken, korkuyorum sonra hemen, Haydut yıllar çalar götürür diye hazinemi; Bir an, başbaşa kalmaktan öte bir şey istemezken, Sonra diyorum ki, alem niye görmesin sevincimi? Bazan, sana baka baka kendime çektiğim ziyafetle, Doydum sanırken, bir bakışın açlığıyla ölüyorum sonra, Senin bana verdiğin ya da verebileceğinden öte, Ne bir şeyden zevk alıyorum, ne de çabalıyorum almaya. İşte böyle, her gün hem açlıktan ölüyor, hem tıkanıyorum; Ya oburca her şeyi yiyorum, ya da hiçbir şeye dokunmuyorum. William Shakespeare Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hyoma Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Dere geliyor dere Kumunu sere sere Ben yarimden ayrı düştüm Dere al götür beni Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2012 ... Dün müydü, yüzyıllar mı geçti, bilmiyorum ki Bir yaz sonuydu yalnız denizi sıyırıp geçtik İki tek votka içtik varmadan Aşiyan’a Konuşmadık hiç, nedense hiç konuşmadık Az sonra kalkıp gitti o Kalakaldım ben oracıkta Kapadım gözlerimi ardından gene birlikte olduk - Garson! bize iki tek votka daha. Edip Cansever Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2012 Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm! Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2012 Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Nazım Hikmet Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 15, 2012 Üç kez seni seviyorum diye uyandım tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum. Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün. Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum -taflanım! diyordu bir ses duyuyordum. Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün. Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum. Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun. İlhan Berk Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Mksubzero349, ölmezliğe erişenler asla ölmezler demek istiyorum Gönlünce yaşaması kişinin güzel, Ve güzel tüm amaçlarına ulaşması insanın, Cıvıldaşan masmavi duygular içinde Toz pembe görmek evreni güzel, Tüm yasaklara paydos diyebilip İçi özgürlükle doldurmak güzel, Şöyle yaşamayı içmek yudum yudum, Ve mutluluğu içte bulmak güzel. Bütün acıları şişeye koymak, Tüm kıvranışlardan sıyrılmak güzel Tuttuğunu koparabilmek çabası içinde, Bahtını yüzüne güldürmek güzel, Sevmek karşılıksız hem de katıksız Ve sevilmek hızını almadan güzel Yaşamanın anlamını kavrayıp dipten, Ölmezliğe erişerek yaşamak güzel. Gerçekler güm diye kafaya vurur, Gerçekleri anlamınca işitmek güzel Fırçayı güneşe batırıp şöyle, Tüm karanlıkları silmek güzel, Yepyeni bir dünya yaratıp içte, Evren kadar sevmek sevilmek güzel, Ve soğanın cücüğünü yiyip keyfince Yitik mutluluğu bunak güzel... Cevher İhsan Miskioğlu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mksubzero349 Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Dedemin şiiri... Beni mutlu ettin AurorAbla, gerçekten. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Şiirde anlatılmak istenen şey beni çok mutlu etti Deden olduğunu "günün sözü" başlığında fark ettim... Dedenin yazdığı şiirlere bakıldığında sende mevcut olan saf iyilik ve düşünce olgunluğunda dedenin etkisi olduğu, dedesine çok yakışan bir torun olduğun açıkça görülüyor canım Tanımasam da dedeni çok sevdim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mksubzero349 Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Çok teşekkürler abla. Dedemin benim için yeri gerçekten çok ayrı. Biraz yağcılığı vardı, kabul ediyorum, ancak beni sevdiğini bana her zaman hissettirdi. Beni gerçekten kalbinde sakladı ve ben de onu kalbimde saklıyorum. Bana hep "Sen benim fidanımsın." derdi ve ben bu yüce insanın 'fidanı' olduğum için gurur duyuyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lee Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Duvağını Melekler Açsın Sevdiğim Bahçede yeşil çınar… Boyun boyuma uyar. Ben seni gizli sevdim. Bilmedim Alem duyar. ….. Kaç sene gezdim dilimde bu sözler, Gözlerim de hayalin yüreğim de sen Tam da vuslat derken… Bugün 19 Ağustos ve sen yoksun. Duvağını melekler açsın sevdiğim. İstediğin gibi bir duvak mıydı başına takılan? Başından taa topuklarına kadar uzanan … Elimde adın yazılı bir kolye öylece kalakaldım Oysa bugün boynuna takacaktım Arkasına tarih attırdım, birlikte yeni bir hayata diye Bilemedim ki hayatım eksi iki de Bu şehirde miydi zelzele, bende mi? Hangi Belediyenin sınırında kalır bu acı? Kim kaldıracak içimdeki bu enkazı? Hangi ilden yardım konvoyu, hangi kurtarma ekibi el atacak halime? Hangi kamyon getirdi kullanılabilir bir yürek? Sana teslim edemediğim evin anahtarı hala cebimde… Cesaretim yok içeri girmeye. Açılmamış sandığın, el değmemiş mutfağın Her şeyde senin izin, hepsi senin emeğin… Dilim hançer, sözüm kor, halimde dillenmiyor Adını söylemeye takatim yetmiyor. Akrebe takıldı gelinliğin, Yelkovana duvağın, 03.02’de beline kuşağın. Gelin dediğin damatsız çıkar mı sevdiğim? Uymadı mı boyun boyuma? Duvağını melekler açsın sevdiğim Delik deşik olunca sinem kederden Kendini bilmez adımlarla düştüm annenin eteğine Annen sana bu kadar benziyor muydu sevdiğim? Belki bir köşeye kokun sinmiştir diye Daldım viranenin içine ama nafile Senden kalan bir tek yüzüğün Onu da alamadım annenden, koynunda gezdiriyor. Sarıldı boğazıma, gel diyor çıkıp çıkıp gel Koynumda yüzüğü, hem yavrumun adı yazıyor hem senin Ha yavrum gelmiş ha sevdiği Gel de arada yüreğime Su serp, Teselli et, ana yüreği yanacak diyor. Çivi değil, o sözler, on yedi bin kere Süngü oldu yüreğime sevdiğim. Bahçede yeşil çınar… Boyun boyuma uyar… …. Dilime gelse şimdi bu türkü; Bir yanım buz tutar bir yanım har. Avuntu olmaz bana sevdiğim Acıyan yanımın tesellisi zordur benim! Nemli bir fatiha zarfladım, 17 Ağustos diye pulladım, dualarla yolladım… 19 Ağustos1999 lütfen bu tarihte kimselere randevu vermeyin Çünkü biz, ömrümüzün kalan sayfalarını, birlikte doldurmaya karar verdik Sizi de ortak etmek istiyoruz sevincimize Mutluluğumuza hep beraber şahitlik eder misiniz? Düğünün mübarek olsun, Vuslatın mübarek olsun, Duvağını melekler açsın sevdiğim… Ayla Aydemir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Khuizo Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Ama şarkı söylemek düşlemek gülmek yürümek Tek başına özgür olmak Dünyaya kendi gözlerinle bakmak Aklına esince şapkanı yan yatırmak Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek Demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın Varsın boyun olmasın bir söğütün ki kadar Yaprakların bulutlara ulaşmazsa Bir zararın mı var? Edmond Rostand 'Cyraco de Bergerac' tiratından bir kesim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2012 bir yıl daha bitiyor düşlerim,tasarılarım,yarım kalmış onca şey her yıl biraz daha kısalıyor öncekinden bana mı öyle geliyor yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman insan yaşlanırken? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
juniper Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2012 GİT Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git! Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle, Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle. Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar, Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar, Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar. Hadi git, benden sana dilediğince izin, Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin. Kahrımın nedenini söylesem irkilirler; Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler. Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın; Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın. Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak, Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak! Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez, Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez. Her darbene tehammül edecektir bedenim, Gururum mani olur perişanıma benim. Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne? Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine. Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka, Sana gül bahçesini kim açar benden başka! Hercai arılara meyhanedir çiçekler, Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler! Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin, Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin. Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet, Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et! Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan! Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan! Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm, Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm. Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum; Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum. Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git! CEMAL SÜREYA Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.