boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Ey arzulu zihin , hep bilgiye aç olan , amacı ne bunca düşüncenin ? Bir saat dağıtır yıllarca zorlukla biriktirdiklerini. Ruhumuzu ezip dolduran şey , önce , şimdi , dün , yarın , sabah ve akşam , hepsi bir anda geçip gidecek gölge gibi. Francesco Petrarca / Utku Şiirleri Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2015 Bilemezsin Sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı. Hiçbir şey içime sinmedi. Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var. Ya da okyanusa su. Düşündüğüm her şey Doğu’ya baharat götürmek gibiydi. Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, Çünkü Sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden Sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla!… (Hz. Mevlana) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2015 Neyzen Tevfik'in dayayıp döşediği muhteşem bir dörtlüğü vardır ki üstüne tanımam. Her derde deva. Ama buraya koymak sakıncalı olabilir, sadece girişini yazayım bilen bilir zaten. "Ben bu dünyanın devr-i devranını, izzet-i nefsini...." diye başlayıp akıllara zarar şekilde devam eder. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2015 Seni düşünmek… Bir derin gölgeye düşmek. Ne güzel olurdu, "yok olacağını" bile bile seni baştan sevmek Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 25, 2015 Düşümde gördüm Cahit'i: Banka gibi bir yerhttp://www.bakimliyiz.com/images/smilies/smilev.gif Aynı servise verilmişizhttp://www.bakimliyiz.com/images/smilies/smilev.gif Yolumu gözler. Baktım ki toplamış memurlarını Nutuk çekmede şefimiz. El edip geçecektim yerime. Sessiz. Cahit buhttp://www.bakimliyiz.com/images/smilies/smilev.gif dayanamadıhttp://www.bakimliyiz.com/images/smilies/smilev.gif boynuma atıldı. Gözyaşlarını duydum yüzümde bir ara. Ohttp://www.bakimliyiz.com/images/smilies/smilev.gif düşümde ağladı. Bense uyandıktan sonra. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NaTa Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2015 biz seninle ikimiz şubat gibiydik kayadan düşsek ağrımazdı bir yerimiz küçücük bir taş görsek irkilirdik öyle sıkılırdık ki birbirimizden içimiz kalkardı bir şiiri tersten okumak bile anlamlıydı karıncaları başparmağınla ezmek sinek kanatlarını yakmak o günlerde hiç boş kalmayan ama hep yalnız bir otel odası gibiydik seninle boşuna aldatılırdık, boşuna susardık boşuna bakardık çöken bir balkondan kendimize bir anlam veremezdik çekip gitmememize her aşk aynıdır zaten çoğalır kan kaybettikçe Altay ÖKTEM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2015 Sen varken kötü diye birşey bilmiyorduk Mutsuzluklar,bu karalar yaşamda yoktu Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu Sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler Nicedir bir pencereden deniz güzel değil Nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden. Sen gel bizi yeni vakitlere çıkar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Mart 25, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 25, 2015 Geceye katran çal.. Acıya hüsran.. Ahh.. Edersem tutmasın elim.. Tutulsun dilim.. Ey kemankeş! Durma vur.. Nasılsa bu sîne vurgun.. Nûru düşsün düşlerin, kor olsun.. Seni görmesin, kör olsun.. Taş bassın yerime dedi gönlüne.. Emri olur !.... başım gözüm üstüne.. Bakmasın demiş bir daha yüzüme.. Emri olur !.... inansın bu sözüme.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Akineton Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2015 Ben deliyim, ama çok şey bilirim. Renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez bana… Sonların başladığı yerden, Başlangıçların son bulduğu yere gidiyorum. Kara bir tren gibiyim yani, bir istasyondan bir istasyona, hep aynı raylar üzerindeyim… Ben deliyim… Benim mevsimim değişmez sadece bahardır, Kuşlardan sadece güvercini bilirim, Yüreğim kanatlarıyla beraber çarpar. İnsanlardan yalnız çocukları severim, Onları da büyüyünceye kadar.. Ben deliyim… Benim tanrım yoktur.. Bir çift göze, bir güler yüze taparım… Ben deliyim… Kendimle sohbet eder, Kendi kendime gülerim. Telefon kulübeleriyle kavga ederim. Asfaltın siyahında kaybolup, Düşüncelere dalarım. Çıkmaz sokaklarda kendimi ararım, Bir de güzel hayaller kurarım… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2015 https://www.youtube.com/watch?v=hJ0V991TDD4 https://www.youtube.com/watch?v=NBYwEkvqEtM https://www.youtube.com/watch?v=t5L6aJeRTTE Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chess Yanıtlama zamanı: Mart 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 29, 2015 [TABLE=width: 100%] [TR] [TD=width: 100%, align: left]ASYA Duymalıyım sesini duymalıyım Asya Ey güzel kadın Ses ver yıkık umut kırıntılarıma Çocuk oldu yüreğim Duyuyor musun sessiz hıçkırıklarımı Ağlayan bir körpedir yüreğim Asya Figan etmeye cesaretsiz cılız sakin öfkelerimi Dinle Asya dinle Ey çöl rüzgarı Cerenin son düşü, En mahsun alev, Ey yalnız kalabalık, ve en sakin Öfkesin içimde... Asya bir kuş kondu yüreğime Sana doğru uzanır tüm yollar Çaresizlik yağıyor kumdan kalelerime Yağmur doldu avuçlarıma Asya ey kardelen.... Kanayan bir kreter gibi oluyor düşler Volkan kaynıyor,taşıyor yüzümün yollarında Ateşten nehirler akıyor gözlerimde Oluk oluk kan boşalıyor Asya... Duymalıyım sesini duymalıyım Asya Ey çınar görmeliyim görkemli dallarını tarihe uzan Ey Asya güzel kadın Toprağında nakışlar işlenmiş İlmek ilmek Anadolu bakışlı güllü oyalımsın Asya yükselen nidasıyım ben bu toprakların Kardelenin asaleti değdi yaprağıma bir kolum Dicle oldu Bir kolum Fırat... Bir tarafım yetim oldu bir tarafım öksüz Ağrının erimeyen karı Akdenizin fundası Asinin delip geçtiği dağsın Asya dediğim,bir kadın zulmün ortasında Gözleri güneşin battığı yer Yüreği bir nar gibi şehra şehra O çini bir vazodaki gül değil sahte açan,yalancı baharlarda Asya bir kardelen.. Dağ çiçeği, şehla şehla bakan Asya ey yetim yürek Yağmur bakışlım... Nazlı nazlı esti rüzgarın Dinmiyor hasretin sancıları Yedi iklim sen esiyorsun Üşütüyor yankıların Asya ey güzel kadın... Yüzünün yamacında tek bir gül açar Gamze gamze filizlenir bahar Asya... Mavi mavi eser kenger tadında bir akşam sen şarkılar ezberle güller için Öylesine sancılar depreşir yüreğimde sen giderken ekilen dikenler kanatlanır gecenin zifirinde Sakin öfkelerde evcil yaralar dem tutar Yarpuz kokuları çayırları sarar Asya ey güzel kadın Duymalısın sesimi duymalısın Sanadır bu ah,bu sitem,bu nida Ey Asya çoban yıldızı bakışlım İlmek ilmek hasreti nakışladım Yalnız sana yağmalı Erciyesin umut karları Bir yanım Dicle oldu Bir yanım Fırat... Iraktır aşılmaz yollar Asya Ey güzel kadın, Duyuyor musun figan etmeye cesaretsiz, cılız yüreğimin yankılarını.. Duymalısın sesimi duymalısın Asya, ses ver umut kırıtılarıma Çocuk oldu yüreğim... [/TD] [/TR] [TR] [TD=width: 100%] [/TD] [/TR] [TR] [TD=width: 100%, align: left]Lider Demir[/TD] [/TR] [/TABLE] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mart 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 29, 2015 Affet Beni Dünya Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde Cümle düşmanlarımı affettim Yediğim meyvalardan Kokladığım çiçeklerden af diliyorum Yerde yürürken gördüğüm Sebepsiz kanına girdiğim Zevk için öldürdüğüm Böceklerden af diliyorum Dağdan, topraktan, taştan Evlattan, akrabadan, arkadaştan Yağan yağmurdan, doğan güneşten Denizlerden, göklerden af diliyorum Yıllardır kahrımı çeken kadından Ondaki yaşamak ümidinden Baba evinden, ana sütünden Yediğim ekmeklerden af diliyorum Kadrini, kıymetini bilmediğim Hayâli ile bahtiyâr olmadığım Otuz yıl arayıp bulmadığım Geleceklerden af diliyorum. (Ümit Yaşar Oğuzcan) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2015 Senin nöbetindeyim ben, Başka yerde sen uyanıkken Benden çok uzaklarda….. Başkalarına yakınken… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2015 Kaktüs Sonunu istemiyorum sessizliğin Yokluğu istemiyorum bu akşamüstü çınlamasında Yüzümü dizlerime dayıyorum, bitiştiriyorum Kollarımı da Bir kaktüs olmalıyım ben, dışıma yağan bir sağnak Olmalıyım Uçsuz bucaksız dünyada Güneşin doğuşunu bekleyen. Ufukta ansızın bir ışık çizgisi Avuçlarımdayım belki. Edip Cansever Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2015 SEVGİ ÜSTÜNE Bütün kitapları yakmalı Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır Kitaplara göre insan Karanlıkta yüzüne bin mumluk lâmba tutulmuş Gözleri, yüreği kamaşmış insandır Aptaldır, hastadır, kahramandır Bütün kitapları yakmalı Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır. İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar Bir tek meyve veren dalı keserler İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı Esti mi rüzgâr bir değil milyonlar için esmeli Bir tek meyve veren dalı kesmeli İnsan dediğin derya misali Üstünde milyonlarca dalga İçinde kıyametler kopmalı İnsan dediğin derya misali Uçsuz bucaksız olmalı. Gel çıkalım sevgilim gel Gel kurtaralım birler hanesinden Çekelim gidelim bir uçtan uca Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar Sevelim sevelim sevelim Sevebileceğimiz kadar Bedri Rahmi EYUBOĞLU Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Nisan 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 7, 2015 Ne kervan kaldı ne at, hepsi silinip gitti, İyi İnsanlar iyi atlara binip gitti. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2015 .............. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Mayıs 16, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 16, 2015 İMKANSIZ DOSTLUK Değil kardeşim, dal yeşil değil,gök mavi değil, Bilsen! Ben hangi alemdeyim, sen hangi alemde! Aklından geçer mi dersin aklımdan geçen şeyler? Sanmam! Yıldız ve rüzgar payımız müsavi değil; Sen kendi gecende gidersin, ben kendi gecemde; Vazgeç kardeşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler! Cahit Sıtkı Tarancı DOST İnan kardeşim inan gök mavidir, dal yeşil Omuzun omuzumda Nefesin nefesimde Gökyüzünü yıldız yıldız Dilim dilim bölüşürüz yeryüzünü Pyına düşen dertler Payıma düşer Sen benim günümdesin Ben senin gecende Bir ucu sende denizin Bir ucu bende İnan kardeşim inan Aynı suda yüzer bindiğimiz Gemiler... Cahit Irgat Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
geistgeist Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Belkim Bir Kertenkeleyim Belkim bir kertenkeleydim piç edilmiş bir yağmurun serini bir güzelin çirkiniydim çirkinlerin en güzeli yeşil koşsa güneşlerin gölgesi ben en hızlı yeşiliydim kurbağa yarışlarında annemin çatal matal kaç çataldım kim bilir bin dereden bir kendimi getirdim haydan gelip huya giden bir huysuz heyheyler içinde bir heydim belkim yedi belkim sekiz belaydım düdük çalar hırsızlanmış polisler ben korkudan üstlerime işerdim üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü karşısında önüm açık gezerdim ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan rus cenginde çağanozdum bir zaman iki gözüm iki koltuk-eviydi mavilerim bir miyobun koynunda kendi düşen köyler kentler ağlamaz sur dışında ben oturur ağlardım ekmek diye bağrışırdı bebeler elma derler ben ortaya çıkardım ağıtlarla kutlanırdı İsa-doğdu gecesi fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi bilmem hangi keloğlanın fesiydim bir püskülsüz sümbülteber tohumu fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden bir naraydım kimse bilmez nereden ya yakından ya uçmaktan gelirdim belkim ince belkim kalın bir sestim belkilerin kol gezdiği saatta belkim belki bile değildim. Can Yücel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Can Yücel gelince benim şiirim gelmez mi? Hemen gelsin öyleyse SEVGİ DUVARI sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi dilimizde akşamdan kalma bir küfür salonlar piyasalar sanat sevicileri derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni yakanda bir amonyak çiçeği yalnızlığım benim sidikli kontesim ne kadar rezil olursak o kadar iyi kumkapı meyhanelerine dadandık önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi aramızda görevliler ekipler hızır paşalar sabahları açıklarda bulurlardı leşimi öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri çöpçülerin elleriyle okşardın beni yalnızlığım benim süpürge saçlım ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi baktım gökte bir kırmızı bir uçak bol çelik bol yıldız bol insan bir gece sevgi duvarını aştık düştüğüm yer öyle açık seçik ki başucumda bir sen varsın bir de evren saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi yalnızlığım benim çoğul türkülerim ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi Can YÜCEL Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ruh Adam Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Biri şiir mi dedi Ayrılık Sevdiğim, kemençede titretiyorken yayı, Bülbül sustu, unuttu o eski ağlamayı. Öyle sandım ki gökte kızıllık sardı ayı, Sevdiğim, kemençede inletiyorken yayı... Ağaçların dalları saygılarla eğildi, İçimden çarpıntıyı, gözümden yaşı sildi, Böceklerin sesleri birdenbire kesildi, Sevdiğim, kemençede söyletiyorken yayı... Ayın on dördü gökte yavaşça yükselince, Bir bağlama başladı önceden ince ince ... Birdenbire gürleşip kemençeye karıştı, Biri coşkun bir öfke, biri bir yalvarıştı. Birini inletirken bir kadının elleri, Birinde bir erkeğin kırılmış emelleri... Sonra kemençe sustu... Yalnız kaldı bağlama, Çalkalanarak diyor ki: “Boşunadır, ağlama! Kemençen, bağlamam ve ... Gönüllerimiz kırıktır; Her tatlı sevişmenin sonu bir ayrılıktır... Gök onun kadar derin , o gök kadar berraktı, Biraz sonra nazik ay bizi yalnız bıraktı... Bu ayrılık çağının hicranını bir düşün, Beni hala yakıyor tadı en son öpüşün!?.. Hazin hıçkırıkları bırakılmış bir kızın, Hatırlattı bütün o eski ayrılıkları. Söndürür neşesini gönlümüzdeki hızın, Bırakılmış bir kızın hazin hıçkırıkları... 1932 Hüseyin Nihal Atsız Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Eylül 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 2, 2015 Neden hayatında biri yok diye soranlara: Hani bazen durakta belli bir otobüsü beklersiniz ya; On dakika, on beş dakika, yirmi dakika beklersiniz gelmez. Bu arada başka alternatifler de geçer ama binmezsiniz. Ne de olsa beklemişsinizdir o kadar, boşa gitsin istemezsiniz. Sormayın artık bana! Herhangi biriyle değil, beklediğime değecek olanla devam etmeliyim bu yola!.. Durakta yaşlanmak olsa da işin ucunda.. Can Yücel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ruh Adam Yanıtlama zamanı: Eylül 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 2, 2015 Herhangi biriyle değil, beklediğime değecek olanla devam etmeliyim bu yola!.. Durakta yaşlanmak olsa da işin ucunda.. Can Yücel:thumbsup: Eski Bir Sonbahar Sonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan; Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu. Bize yaklaşıyordu. Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu. Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün; Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu… Havada bir serinlik… Tatlı bir hayal gibi… Toprak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi? O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu. Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin; Yapraklar gibi yere dökülüyordu enin; O nağme mesafeyi, zaman aşıyordu. O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu. En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır. Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır. Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak Belki veda etmektir sana birkaç satırla… Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!.. Atsız Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2015 BUNCA AYRILIKTAN SONRA O yorgunluğun kitaplarındaki umutsuz sevgiler miydi düşleri eskiten bir kez miydi tam yüreğimize saplanışı o kemirgen kuşkuların o yabanıl uğultuların Ömürboyu yalnızlık yargılısının buluvermek birden kerem sevdasını canımızın çekirdeğinde üstelik bunca ayrılıktan sonra Soyunup bütün kitaplardan hüzünden ayrılıklardan aşmak istesek de masal dağlarını tutabilir miyiz yelesini o tanrısal atların Dinlenirken sevginin billur ırmağında güneş kararıyor apansız çatlıyor yüreğimizde yalnızlık tohumu ve gurbet batırıyor dişlerini etimize. AHMET TELLİ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ftlis Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2015 Münacaat Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı ölmedim genç olarak,ölmedim beni leylak büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde bir zamandı heves ettim gölgemi enginde yatan o berrak sayfada gezindirsem diye ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende. Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için halbuki aşk,başka ne olsundu hayatın mazereti demedim dilimin ucuna gelen her ne ise vay ki gençtim ölümle paslanmış buldum sesimi. Hata yapmak fırsatını Adem’e veren sendin bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana gençtim ben ve neden hata payı yok diyordum hayatımda gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi. Çeşme var, kurnası murdar yazgım kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi. Gençtim ya,ne farkeder deyip geçerdim nehrin uğultusu da olur,dalların hışırtısı da gözyaşı,çiğ tanesi,gizli dert veya verem ne fark eder demişim bilmeden farkı istemişim. Vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık! Yola madem çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım hava bozar,yüzüm eğik giderdim yine yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar yola devam ederdim. Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın onunla ben hep sevişecek gibi baktık birbirimize. bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık. Oysa bu sürgün yeri,bu pıtraklı diyar ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık ah,bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık gönendi dünya bundan istifade dünya bayındırladı: Bir yakış,bir yanış tasarımı beride öte yakada bir benî adem her gün küsülü kaldık. Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan artık bu yaşa erdirdin beni,anladım gençken almadın canımı,bilmedim demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış insanın insana raptolduğu cevher. Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi taşınacak suyu göster,kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde? İsmet Özel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.