KurukafaDimtis Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2016 Anne,baba neden yoksunuz? Bosna sen benim annemsin Bosna'm benim,sana anne diyeceğim Annem Bosna;Ablam Srebrenica Yanlız kalmayacağım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Drizzt Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2016 boraltan bir köprü, aşar geçer aras’ı, yuğsan aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası. düşman bekler karşıda, önüne kattı beni, can alınan çarşıda, kardeşim sattı beni. dönüp seslendim geriye, paşasına erine, beni siz vursaydınız, şu moskof'un yerine. Bu imiş meğer istirahat Yordum kadere kısmete. Uyusun şimdi rahat rahat . Deyin öldüğümü ismete. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KurukafaDimtis Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2016 türk denince özü, sözü merd olur, dost deyince ayrılmaz bir ferd olur, kardeş deyip dara düşsem, sığınsam şimden gerü bu bana bir derd olur! ben ne diyen bu vefasız dağlara? öz kardeşi dönek olan ağlar a… türk… o altayların dünkü eri mi? yoluna can koydum, verdim serimi. düştüğü ağlardan kurtulsun diye serdim ayağına doğma yerimi… kardeş armağanı dökülen kanlar, bana mükâfat mı giden kurbanlar? ben diyordum: ”kayıhan” dır soyumuz, bir kaynaktan varlığımız, boyumuz. dilim dili, yolum yolu, emel bir, bir bayrakta, yıldızımız, ayımız… azeri, türk, türkmen… var mı ayrılık? nerden doğdu bu imansız gayrılık? alnımın yazısı karadır, kara… karadan bir mendil yolladım yara; yol uzun, il uzak, yetişmez eller türklüğün kanayan kalbini sara… felek kıymış beslenen bu dileğe, lanet türk’ü hançerleyen bileğe… bir suç mu düşmana göğüs gerdiğim? günah mı türklüğe gönül verdiğim? rusların yaradan derin anayurtta öz kardeşten gördüğüm… seslenseydim, ses çıkardı her taştan, ne beklersin sağırlaşan bir baştan? kaçtır eli kanlı çıktı oyunda, ne bilem kahpelik varmış soyunda? girdiğim öz yurttan döndürülürken, kanımın aktığısınır boyunda açan lalelerden bir çelenk örsem türklük dünyasına armağan versem. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2016 Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. Özdemir Asaf Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sare Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2017 Cok severim kendisini ve siirlerini... anlam verir hayatima... Yemek de bos icmek de Hatta yeri gelmeden sevismekte... Tam zamaninda opmelisin Mesela guzel gozlunu Tam zamaninda soylemelisin sevdigini Gozlerinin icine baka baka Tam zamaninda acmalisin kapini Hayatina girmek isteyenlere Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hakanersoz Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2017 Gönülde şimdi gam var.. Ey neşe; şimdi gelme, misafir üstüne misafir olmaz. (Mevlana) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2017 Düşünmeden, acımadan, utanmadan Kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma. Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan. Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda; Oysa yapacak bunca şey vardı dışarıda. Ah, önceden fark etmedim örülürken duvarlar. Ama ne duvarcıların gürültüsü, ne başka ses. Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar. Konstantinos Kavafis Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2017 Hayat senin hayatın izin verme itilmesine, kederli teslimiyetin içine. Hazır ol beklediğine. çıkış yolu vardır elbet. Işık var bir yerde. Belki çok parlak değil ama defeder karanlığı. Hazır ol beklediğine. Tanrı sana fırsatlar sunacak. Tanı onları ve kullan. Ölümü yenemezsin ama bazen yok edebilirsin yaşarken ölmeyi ve sen öğrendikçe bunu yapmayı daha da aydınlık olacak. hayat senin hayatın. Tanı onu, ona hala sahipken. sen muhteşemsin. Tanrı bekler mutlu etmek için seni... Charles Bukowski Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2017 Eğer deneyecekseniz, sonuna kadar deneyin. Başka türlü düşünüyorsanız, hiç başlamayın bile. Eğer deneyecekseniz bu kız arkadaşlarınızı, karılarınızı, akrabalarınızı, işlerinizi kaybetmek anlamına gelebilir. Ve belki de aklınızı. Sonuna kadar gidin. Sonucu, üç veya dört gün yemek yememek bankta donmak hapse girmek küçük düşmek veya yalnızlık olabilir. Yalnızlık bir lütuftur. Diğerleri ise sabrınızın gerçekte ne kadar yapmak istediğinizin sınanmasıdır. Reddedilmeye ve en garip ihtimallere rağmen yaparsınız. Ve hayal edebileceğiniz herhangi bir şeyden bile daha iyidir. Eğer deneyecekseniz, sonuna kadar deneyin. Bunun gibi başka bir his yoktur. Tanrılarla birlikte yalnız olursunuz ve geceler, ateşle alevlenirler. Hayatınızı kusursuz kahkahaya doğru yaşarsınız. Charles Bukowski Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2017 Durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda, kumla köpüğün arasında. Yükselen deniz ayak izlerimi silecek, rüzgar köpüğü önüne katacak, ama denizle kıyı daima kalacak.Bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.Anımsamak bir tür buluşmadır. Unutmak ise bir tür özgürlük. Yüreğimdeki mühür kalbim kırılmadan çözülebilir mi? Sevgililer birbirlerinden çok aralarındakini kucaklarlar. Arkadaşlık her zaman için tatlı bir sorumluluktur, asla bir fırsat değil. Ancak büyük bir acı veya büyük bir sevinç senin gerçeğini açığa çıkarabilir. İşte böyle bir anda ya güneş altında çıplak danset, ya da çarmıhını taşı. İnsanlık, sonsuzluğun dışından sonsuzluğa akan bir ışık nehridir. Şafağa ancak gecenin yolunu izleyerek ulaşılabilir. Gariptir ki, kimi zevklerin tutkusudur, acılarımızın bir kısmını oluşturan. Kişinin hayal gücüyle, düşlerinin gerçeklesmesi arasındaki mesafe, yalnızca onun yoğun isteğiyle aşılabilir. Cennet orada, şu kapının ardında, hemen yandaki odada; ama ben anahtarı kaybettim. Belki de sadece koyduğum yeri unuttum. Kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin, toprak üzerinde uyuyanlarınkinden daha güzel olmadığı gerçeğinde, yaşamın adaletine olan inancımı yitirmem mümkün mü? Bana kulak ver ki, sana ses verebileyim. Karşındakinin gerçeği sana açıkladıklarında değil, açıklayamadıklarındadır. Bu yüzden onu anlamak istiyorsan, söylediklerine değil, söylemediklerine kulak ver. Söylediklerimin yarısı beş para etmez; ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir diye konuşuyorum. Yalnızlığım, insanlar geveze hatalarımı övüp, sessiz erdemlerimi eleştirmeye başladığında doğdu. Bir gerçek her zaman bilinmek, ama ara sıra söylenmek içindir. İçimizdeki gerçek olan sessiz, edinilmiş olan ise gevezedir. İçimdeki yaşamın sesi, senin içindeki yaşamın kulağına ulaşamaz. Yine de kendimizi yalnız hissetmemek için konuşalım. Sözcüklerin dalgası hep üstümüzde olsa da, derinliklerimiz daima dinginliğini korur. Yaşam kalbini okuyacak bir şarkıcı bulamazsa, aklını konusacak bir filozof yaratır. Zihnimiz bir süngerdir, yüreğimizse bir nehir. Çoğumuzun akmak yerine, sünger gibi emmeyi seçmesi ne garip! Eger kış, Baharı yüreğimde saklıyorum deseydi, ona kim inanırdı? Her tohum bir özlemdir. Öğretilerin çoğu pencere camı gibidir. Arkasındaki gerçeği görürsün, ama cam seni gerçekten ayırır. Haydi seninle saklambaç oynayalım. Yüreğime saklanırsan eğer, seni bulmak zor olmaz. Ancak kendi kabuğunun ardına gizlenirsen, seni bulmaya çalışmak bir işe yaramaz. Neşeli yüreklerle birlikte neşeli şarkılar söyleyen kederli bir kalp ne kadar yücedir. Yürüyenlerle birlikte yürümeyi yeğlerim, durup yürüyenlerin geçişini seyretmek değil. Hayır, boşuna yaşamadık biz! Kemiklerimizden kuleler yapmadılar mı? Özel ve ayrımcı olmayalım. Unutmayalım ki, şairin aklı da, akrebin kuyruğu da gururla aynı yeryüzünden yükselir. Evim der ki, Beni bırakma, çünkü burada senin geçmişin yaşıyor. Yolum der ki, Gel ve beni izle, çünkü ben senin geleceğinim. Ve ben hem eve, hem de yola derim ki, Benim ne geçmişim, ne de geleceğim var. Eğer kalırsam, kalışımda bir ayrılış vardır; gidersem, ayrılışımda bir kalış. Yalnızca sevgi ve ölüm her şeyi değiştirebilir. Daha dün, yaşam küresi içinde uyumsuzca titreşen bir kırıntı olduğumu düşünürdüm. Şimdi biliyorum ki, ben kürenin ta kendisiyim, ve uyumlu kırıntılar halinde tüm yaşam içimde devinmekte. Adlandıramadığın nimetleri özlediğinde, ve nedenini bilmeden kederlendiğinde, işte o zaman büyüyen her şeyle beraber büyüyecek ve üst benliğine uzanacaksın. Ağaçlar yeryüzünün gökkubbeye yazdığı şiirlerdir. Ama biz onları devirir ve boşluğumuzu kaydedebilmek için kağıda dönüştürürüz. Güzelliğin şarkısını söylersen eğer, çölün ortasında tek başına olsan bile bir dinleyicin olacaktır. Esin daima şarkı söyler; asla açıklamaya çalışmaz. En büyük sarkıcı, sessizliğimizin şarkısını söyleyendir. Eğer ağzın yemekle doluysa nasıl şarkı söyleyebilirsin? Ve eğer elin altınla yüklüyse, şükretmek için nasıl kaldırabilirsin? Sözler zamansızdır. Onları zamansızlıklarını bilerek söylemeli ya da yazmalısın. Şiir bir düşüncenin ifadesi değildir. O, kanayan bir yaradan veya gülümseyen bir ağızdan yükselen bir şarkıdır.. Halil Cibran Kum ve Köpük - 1926 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2017 Belkim Bir Kertenkeleydim Belkim bir kertenkeleydim piç edilmiş bir yağmurun serini bir güzelin çirkiniydim çirkinlerin en güzeli yeşil koşsa güneşlerin gölgesi ben en hızlı yeşiliydim kurbağa yarışlarında annemin çatal matal kaç çataldım kim bilir bin dereden bir kendimi getirdim haydan gelip huya giden bir huysuz heyheyler içinde bir heydim belkim yedi belkim sekiz belaydım düdük çalar hırsızlanmış polisler ben korkudan üstlerime işerdim üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü karşısında önüm açık gezerdim ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan rus cenginde çağanozdum bir zaman iki gözüm iki koltuk-eviydi mavilerim bir miyobun koynunda kendi düşen köyler kentler ağlamaz sur dışında ben oturur ağlardım ekmek diye bağrışırdı bebeler elma derler ben ortaya çıkardım ağıtlarla kutlanırdı İsa-doğdu gecesi fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi bilmem hangi keloğlanın fesiydim bir püskülsüz sümbülteber tohumu fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden bir naraydım kimse bilmez nereden ya yakından ya uçmaktan gelirdim belkim ince belkim kalın bir sestim belkilerin kol gezdiği saatta belkim belki bile değildim Can Yücel 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2017 Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim "Uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil Nasıl yürür özsu dal uçlarına Ve günışığı sislerden düşsel ovalara Susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim Mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü Yitik ceren arayı arayı anasını buldu Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek Soludum, üfledim, yaprak pırpırlandı Ağustos dindi Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi Seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar Ve onların yoğun boyunlu kadınları Düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa Yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce Köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde Dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce Nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz Senet senet satılmadan önce Şirketler vakıflar ocaklar kutsal kılınıp Tanrı parsellenip kapatılmadan önce Seni sevdim. Artık tek mümkünüm sensin Gülten Akın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AbraKadabra Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2017 Sadece Yaşa Gün olur, zaman dolarsa bir anda, Panikle koşmaya başlarsın kaybettiğin anlarına. Bir bakmışsın ki etrafına, Sana Senden kalan sadece kötü bir hatıra.. Öyleyse sadece ve sadece yaşa... Yaşarken aldığın her yara, Senin sende bıraktığı bir mana.... Tabiki yaşa boş yada dolu yaşa, Yaşam sana sunulan bir zarfın ucundaki, Bilinmezliklerin tarifesi..... Sorgula kendini geldiğin bu arenada, Neyim, neydim, ne oldum... Sorulmaksızın sana ne olmak isterdin, Seçme şansın sana dair, Olmak istediğin gibi ol,olmak istediğin yerde ol.. Ama her zaman Kendinle ol, Yalnız bırakma sendeki kendini, Onada sor........ Lütfiye Çilingir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2018 Annem öldüğü zaman çok küçüktüm, Ve babam sattı beni henüz dilim bile Dönmezken "temizle! temizle! temizle!" demeye Artık bacalarınızı temizliyorum ve uyuyorum is içinde. Küçük Tom Dacre var ya, kıvırcık saçlarını Kuzu gibi kırktıklarında ağladı Dedim ki ona “Takma hiç kafana Artık saçların kirlenmez kurumla.” Kesti ağlamayı böyle deyince Neler neler gördü düşünde o gece Binlerce baca temizleyicisi, Dick, Joe, Ned ve Jack, Onların hepsi kara tabutlara kilitlenmişti Bir melek gelip tabutları açtı Işıl ışıl parlayan bir anahtarla Bütün çocuklar hoplaya zıplaya Güneşe koştu, ırmağa koştu Sonra çıplak ve pak, bütün yüklerini artlarında bıraktılar, Bulutlara ağdılar ve rüzgârla dans ettiler; Ve o Melek Tom'a dedi ki “İyi bir çocuk ol Tanrı baban olsun, sen de mutlu ol.” Ve sonra Tom uyandı, biz de karanlıkta kalkıp İşe gittik çantalarımızı fırçalarımızı alıp, Sabah soğuktu ama Tom mutluydu, ve üşümüyordu soğukta Herkes işini yapsın, gerek yok korkmaya. -William Blake Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Laikha Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 2, 2018 Seviyorum ve nefret ediyorum. neden böyle hissediyorum diye sorabilirsin. ben de bilmiyorum ama içimde hissediyorum, ve bu bana zulüm gibi geliyor. -Catullus Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NizaL Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 5, 2018 Sultan – Cahit Zarifoğlu “Hayat bir boş rüyaymış Geçen ibadetler özürlü Eski günahlar dipdiri Seçkin bir kimse değilim İsmimin baş harflerinde kimliğim Bağışlanmamı dilerim Sana zorsa bırak yanayım Kolaysa esirgeme” Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NizaL Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2018 Herkesin bir kapısı vardır Bir de kaybettiği bir kilidi Açık bıraktığı bir penceresi Gidemediği yolu Kesemediği bileti Titrediği bir sıtması. Var işte gidenlerini gömdüğü Kalabalık bir mezarlığı... Cihan Akçay Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NizaL Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2018 ... “Her şey ne kadar aynı Gök kararır, rüzgâr uğuldar uğultu çarşıları süsleyen arma. Bir yasın ertesi. Diyelim çarşıda bir kadını geçsem tenhalaşarak yüzünün somakî hüznünü saklar. Şaşıyorum buna, en çok şaşıyorum bu gevşek ipte, bu dengesizlikte tüketirken sesini gönülsüz kanarya her yüz daima bir öykü yazar.” Ahmet Oktay Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Waneta Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2018 Ben Allen Ginsberg ayrı bir bilinç Ben Tanrı olmak isteyen Ben sonsuz uyumun en küçük titreşimini duymak isteyen ben Ben ateşteki bu uçucu ezginin getireceği yıkımı bekleyen Ben Tanrıyı lânetleyip adlandıran Ben yazı makinesinde yanlışlar yapan Ben bir hükümlü Ama evrenin öbür ucunda, kendinden kaçan milyonlarca gözlü adsız örüm- cek, o sonsuz vida Canavar olmayan canavar yaklaşıyor elmalarla, kokular, demiryolları, tele- vizyon, kafataslarıyla yaklaşıyor Kendini yutan bir evren Kafatasımın kanı Göğsü kıllı Tibet canavarı, mideme yıkılan Zodyak eğlenmekten yoksun bir kurban sanki ... Gereksiz bir şaka olsa bile bu fil görüntüsü Ateşten şeytanın işaretini gösterir Ya da bir Anlık Devdir Gözüme yansımış Boşlukta duran karnımın fotoğrafı da olabilir Ya da işaret veren rahibin gözünde Kendini görüp ölen bir göz Biz göz ölse bile Benim gözüm örneğin Milyonlarca gözlü canavar, o Adsız, Yanıtsız Sonsuz Varlık O kendi kendinin yaratıcısı En küçük ayrıntısına dek sarsıyor dünyaları Hiç kaydırmadan başka yöne aynı anda bütün gözleriyle birden görüyor Yetişemiyorum Canavarın bir imgesini gösterdim size Bir başkası da gizli organizmaların duygusu sanki Denizin derinliklerinde dalgalanıyor Kentleri ele geçiriyor birer birer Bilinçleri sarıyor Uzay kadar güzel Kusturuyor beni Gözden yitirmekten korkuyorum da belki ondan Her biçimde gözüküyor Aynada her biçimde Deniz gibi yalıyor aynayı, çekilirken Sonsuz bir dalga bu Boğuyor dünyayı Kendi özünde boğuluyor sonra da Dışarılarda geziniyor, müzik dolu bir ceset gibi Başında savaşın gürültüsü Bir bebek gülüşü karnında Karanlık dehlizlerde bir ölüm çığlığı Kör bir yontunun dudaklarındaki gülümseme Buradaydı şimdi Benim değildi ama Kendim için kullanmak isterdim onu Kahraman olmak için Oysa bilince satılık değil Kendi yolunda yürür hep Bir gün tamamlayacak bütün yaratıkları Geleceğin radyosu olacak Kendi kendini dinleyecek zamanın akışında Şimdi yalnızca dinlenmek ister Yorulmuştur kendini dinlemekten kendini göstermekten hep Yeni bir şekil yeni bir kurban ister Belki de beni Bütün nedenleri araştırır Bulur sonunda varoluşumun nedenini Bana hiç bitmeyen yanıtlar verir Örneğin bilincimi, ayrılmak ya da görmek için Ya Biri ya Öteki olmam gerek Oysa ikisi birdenim ben Kendisiyle uğraşır bensiz O Yanıtsız bir ikilemdir (bu adla çağrılınca yanıtlamaz) Titretir elektrikli yazı makinesini Yazar bir sözcük Bir sözcük parçası Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AbraKadabra Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2019 Hak bir gönül verdi bana,hâ demeden hayrân olur Bir dem gelir şâdî ölür,bir dem gelir giryân olur Bir dem sanırsın kış gibi, şok zemherî olmuş gibi Bir dem beşâretten doğar,hoş bağ ile bostan olur Bir dem çıkar Arş üzere, bir dem iner tahte's-serâ Bir dem sanırsın katredir, bir dem taşar ummân olur Bir dem cehâlette kalır, hiç nesneyi bilmez olur Bir dem dalar hikmetlere, Câlînus u Lokman olur Bir dem gelir Îsâ gibi, ölmüşlerdi diri kılar Bir dem girer kibr evine, Firaųn ile Hâmân olur Yûnus Emre Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
electronicalev Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2019 Herşeydin, aşkım, benim için Ruhumun istediği- Yeşil bir adacık, aşkım, denizde Bir sunak ve bir çeşme, Baştanbaşa masal meyveleri ve çiçekleriyle örülmüş, Ve, bu çiçeklerin hepsi benimdi. Ah, fazla parlak bir düş uzun sürmek için Ah, yalnızca kararmak için yükselen Yıldızlı umut. Gelecekten bir ses haykırır 'Devam. Devam-' diye Ama geçmişin (karanlık körfez.) üstünde yatar Korkuyla dolu ruhum, sessiz ve, devinimsiz. Çünkü, yazık. Yazık ki söndü Benim için yaşam ışığı Artık-artık-artık- (Böyle bir lisan tutar ancak ağırbaşlı Denizi kıyıdaki kumlara karşı) Çiçek açmayacak gökgürültüsünün sarstığı ağaç, Ne de vurulmuş kartal süzülecek göklerde. Ve günlerimin tümü esrimeyle geçer, Ve geceleyin rüyalarım Senin gri gözlerinin ışıdığı, Ölümsüz ırmakların kıyısında Göksel danslar eden adımlarının Parladığı yerlere ilişkindir. ∞ Edgar Allan Poe Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KurukafaDimtis Yanıtlama zamanı: Nisan 6, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 6, 2019 "Kemend-i cân-güdâz-ı ejderi kahr olsa cellâdın Mücerrahtır yine bin kerre zencîri esâretten Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin. Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten." Namık Kemal-Hürriyet Kasidesi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
electronicalev Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2019 Şehir yerinde değil, Sıcak gökyüzünde boğulan bir kadın gibi Yükselip kayan karaşın bir ağaç dışında Şehir sessiz, kaynıyor gece onbir yıldızla Ah! Yıldızlı yıldızlı gece! Ben böyle ölmek istiyorum. Hareket halinde. Her biri canlı Ay bile esniyor turuncu rengiyle Sürmek için çocukları, bir Tanrı gibi, gözünden Yaşlı ve esrarlı bir yılan yıldızları yutuyor Ah! yıldızlı yıldızlı gece! Ben böyle ölmek istiyorum. Atılıp kollarına gecenin canavarının O büyük ejderha tarafından yutularak Hayatımdan kopmak istiyorum, izsiz işaretsiz Ne bir dans Ne bir ağlama. ∞ Anne Sexton Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 18, 2019 gelmezdim dünyaya, elimde olsaydı. gider miydim dünyadan, elimde olsaydı? ne gelirdim, ne giderdim, ne kalırdım. şu harabe dünyada; daha iyisi olamazdı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2019 Ne Tuhaf Ne tuhaf ömrümün sonuna kadar Kelimelerle yaşamam Ağaçtan çok ağaç sözünü Denizden çok deniz sözünü sevmem Hâlbuki bir sabah erken uyanınca Balkona çıkmak da güzel [sabahattin Kudret Aksal] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.