Guest esmanur Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2007 SEVDAN BENİ Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni... ahmet arif Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gallows for him Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2007 İki katlı bir sessizlik vardır kıyı ve deniz,Gövde ve ruh. Biri sessiz yerlerde durur, uzun çimenlerde;vakur güzelliklerde, Kimi beşeri anılarda ve gözyaşartan eski bilgilerde, Korkusuz say onu:Adı”yok artık”. Birleşik sessizliktir o:Ondan korkma. İçinde kötü bir güç yok; Edgar A. Poe Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest piinar Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2007 SEN.. Sen:Çamlı dağlarda ağaran şafak... Sen:duru gönüllerin nilüferisin. Sen:Engin ovada sararan başak... Sen:Umut kaynağı alınterisin. Sen:Gökte yıldızsın,uykularda düş... Sen:Yeşil ekinsin,sen beyaz gümüş... Sen:Mavi denizsin sise bürünmüş... Sen:Sevda sırrının düğümlerisin Sen:Her güzelliğin canlı sergisi Sen:Kalp yarasının emin sargısı... Sen:Benim dileğim,Hakk'ın vergisi... Sen:Gönlümde saplı aşk hançerisin Sen:Koyu gölgenin yaz sıcağında Sen:Olgun meyvenin dal kucağında Sen:Korsun,alevsin aşk ocağında Sen:Gadir Allah'ın şaheserisin Sen:Bensin gel gör ki ben sen değilim Sen:Benim düşünce,ruhum ve dilim Sen:Benim gözlerim,ayağım,elim... Emin ol sen bana benden berisin... ABDURRAHİM KARAKOÇ -------------------- İnsan yiyeceksiz, giyeceksiz edemez: Bunlar için didinmene bir şey denmez. Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış: Bu güzelim ömrünü satmaya değmez! ÖMER HAYYAM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Cerberus Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2007 yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi ben de şaştım nasıl oldu, yüreğime inmedi dil'de yalnız dolaştım hep, gözyaşlarım dinmedi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest piinar Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2007 Gel İstanbul Ol Benim İçin Görüp gezilecek değil, bulup yaşanacak koca bir kent ol bana! Öyle büyük ol ki; ne yaparsam yapayım tüketemeyeyim seni! Bütün çabalarıma rağmen hala keşfedemediğim kuytuların olsun mesela... Ne özüne inebileceğim kadar yüzeysel; Ne de aramakla bulabileceğim kadar yakın ol... Kaynağı bulunamayan bir nehir, merkez üssü tespit edilemeyen bir deprem... Taaa Kaf Dağı´nın ardı gibi, bir giz ol...! Sadece gerçekleşmesi değil;düşünmesi bile imkansız olsun... Akıl almaz şeyler düşündür bana, daha önce düşünülmemiş olsun mesela... Ve hiçkimseyke paylaşamayacağım kadar anlaşılmaz ol. Gelgitlere sal beni, bırak rüzgarlarımda sapmalar olsun! Sadece dört tane değil; sayısı belirsiz mevsimler yaşatan bir güneş ol bana. Ve eşi benzeri görülmemiş tutulmalar yaşat küçücük dünyama... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 25, 2007 Ne ararsın Tanrı ile aramda Sen kimsin ki orucumu sorarsın? Hakikaten gözün yoksa haramda Başı açığa neden türban sorarsın? Rakı, şarap içiyorsam sana ne Yoksa sana bir zararı, içerim İkimiz de gelsek kıldan köprüye Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim. Esir iken mümkün müdür ibadet Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et... Senin gibi dürzülerin yüzünden Dininden de soğuyacak bu millet. İşgaldeki hali sakın unutma Atatürk'e dil uzatma sebepsiz Sen anandan yine çıkardın amma Baban kimdi bilemezdin şerefsiz NEYZEN TEVFİK Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nickmickyok Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2007 Oysa Şimdi Bir Oyuncağımız Var İstanbul Gibi sesimin yarısıydı yanıtsızlığı muamma seni sevmek tek inanç biçimi kitapsız yanıbaşımda yalnızca yalnızlığımız sıkıfıkı ömrümle sensizliğin en işlek caddesi yüreğim sensizlik yankılanır sesimde gözlerin aynamdır ölüme uğrak kahvehane düşselliğinin ağrılı sevişmesi ölümler laf kalabalığı anlamazlar sicimdir darağacına anlamsızlık bilgiç cahilliktir unutmak seni hangi memlekete gitsem ince o sızı hangi dağı aşsam aynı dumanı uzak köylerin aklınca aynı durağı benimle ayrılık ölümün aklınca başladığı yerde bitmektir aşk öykümüz gibi eli uzun güzelliği gözlerinin çalan yüreğimi oysa şimdi bir oyuncağımız var istanbul gibi ölüme dipnottur ayrılık:sen emanetiydin acılarımın yeryüzüne şiirsel çağrışımıydın eski bir ağustosun sahtekar yalınlığı en dürüst yalan en sahte gerçek gözümde büyüttüğüm istanbul gibi Kağan İşçen ---------- Çığlık *ayrılık susarak başlarmış! sustun önce dilin sustu sonra yüreğin ve sen sustun usuma battı imladan kopan çengeller kan bulaştı belleği sağır eden çığlığıma sustum sustun alevlendi yürek yetmedi üflemeler kül oldu yeşermiş umut fidelerim susadım sustun kuşku sardı benliğimi sahi kaçıncı kilometreden başlar gurbet sıla ve hasret *ayrılık susarak başlarmış ve sen sustun suskunum! Rahim TAŞ ---------- Dimi? bir esmer gecede düştü yolum gözlerine... karanlıktı ıssızdı ama sıcacık.... sonra bir yıldız ....tam gözbebeğinde ...............rehberim oldu! aldı yüreğine götürdü beni her köşesi iltifatlarla dolu... tanıdık değildik. hiç alışılmadık sen şikayetçi ben şikayetçi haketmedik ayrılıklar yaşadık... o ilk dokunuş biraz ürkek biraz şaşkın hani Pieere Loti şahit! elinin kolumda titremesi dönmeyecekleri boşa bekleyen beni kendime getirdi... ...keşke her kabustan sonra .........böyle dokunuşlar uyandırsa beni! sendede bitmiş inanışlar ilk görüşte aşkmış yalan! derken ben inandırmışım ya seni bir bir anlatıcam yüreğime seni.. ..............yalan değil ........................dimi? Dilek Eğri Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
karahulk Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 abi dörtlük demişler millet biraz abartmış ya:) sevmek hiç sevilmeden korkunç güzel AŞK dediğin karşılıksız olmalı... ümit yaşar oğuzcan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fcuk the life Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Kalan resimdi bir vesikalık gülen çocuktum Yüzüme bakarak ağladım yüzleşirken kendimle hıçkırıklarımla savaşır oldum Ertelendim yarına reddedildim! Gideni yolcu etti gözlerim ve gelene meraba dedi bu kimsesiz dilim.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Eylül 8, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 8, 2007 Ömür boyu garantili depresyon Saatte 200 kilometre hız yapan bir arabanın, bana çarptığı andaki yaşama ihtimalimdi; Senin bana geri dönme ihtimalin. Ve bunu bilmenin acısı ki; bundan kaynaklıdır heyelan bölgesi ilan edilen yüreğim. Dağ gibi adamdım üstelik, ama bir sürü yangın geçti üzerimden Durduğum yerde tükeniyorum, dağ gibiyim yine de Kendinden uzaklaşan ve yaşlandıkça eksilen… Canım istemiyor artık, yürümek sulak yerler etrafında Sel olsun istemiyorum; çünkü doğal afet sebebiyim yeterince. Durduğum yerde suçluyum Ve gardiyanıyım kendi kendimin; Göz açtırmayanından hem de. Sayende saçma sapan biriyim işte.. Hep yakınlaşmak için, yolunda yürüdüm senin Önce, irili ufaklı taşlar çıktı karşıma. Sonra, her adımda büyüyen kaya oldular. İnsan gibi, normal yollardan geçsem de arabalar çıkıyordu bu sefer. Yol kenarından geçsem insanlar çarpıyordu - ki bu daha çok acıtıyordu arabalardan- Ortadan yürüsem, bana geri dönmeme ihtimalin gerçekleşebiliyordu. Uçmaya kalksam uçan her şeyi vurmaya hazırlanan avcı sürüsü... Ne yapsam? Ne yapardın sen olsan ? Ne deseler tamam diyorum, Sırf geçiştirmek için bir şeyleri. Ne deseler tamam… Ama tamamlanmıyor tamamlarım. Bana zorla aldırdığın bir şey vardı hatırlıyor musun? Ruhuma ömür boyu taksit ödeten, Stoklarla sınırlı, Özel ürün, “Kırılmaz, çizilmez çaresizlik” Ve özel ürün hediyesi; Ömür boyu garantili depresyon. Sana çok yaklaştım, Görmek için bir adım yetecek. O adımı atmadan önce, Gökyüzünden kopup gelen bir göktaşının, Üstüme düşmesi durumunda yaşama ihtimalimi hesaplamam gerekecek. Ve bunca hesaptan, bunca taksitten sonra, Bitti diyebilmem için daha ne olması gerek ? Kaç taksit kaldı bir baksana, Daha kaç gözyaşı dökmem gerekecek? Daha bitmedi, dur, söyleyeceklerim var; Neden erik çalıyorum biliyor musun ? -sevmem eriği hem de nefret ederim kırmızısından- Çünkü sen geçiyordun erik çaldığımız bahçenin yanından. Ne bahaneyle gidebilirdim ki? Kim? nasıl? neden gitsindi ki benimle oraya? Ama o kadar gittim ki ve her gidişinde seni o kadar göremedim ki... Her gidişimde parçalıyorum ağaçların dallarını Onlardan alıyorum hıncımı, Bir tek dut ağaçlarına kıyamıyorum, Ya da kıramıyorum, kim bilir belki çok sevdiğin içindir Bilmiyorum hiç bilmiyorum… - Erik çalmaktan nefret ediyorum, o bahçeden çalmaktan değil ama - Ne alaka şimdi erik ya ? Beraber aldıysak neden paylaşmadık? Çok bencilim galiba... Kırılmaz, çizilmez çaresizliğimin yanında verdikleri ömür boyu garantili depresyonu alsaydın bari, Ya da hiç olmadı garantisini alsaydın da bu kadar şey yüklemeseydin bana, O olmadı, hiç bir şey olmadı, diyelim bari yaksaydın aldıklarımla beraber beni. Sadece beni yakmanın bir manası yok, Tek bir yerime odaklanma, ruhum; teflon yapışmaz tava. Sen ve Yalnızlık Aletleri Ltd. Şti. Hayırlı olsun… Sen her şeyi düşünürsün. Garantisi var mı yokluğunun ? nuwanda. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
danny Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2007 On yıldır ayrıyım Kınadağı'ndan Baba ocağından yar kucağından Bir çiçek dermeden sevgi bağından Huduttan hududa atılmışım ben Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2007 Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın ilk günleriydi daha. Aşk mıydı, değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi? "Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve saat 16.04'tü onu bulduğumda. Murathan Mungan-Yalnız Bir Opera Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darklight Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2007 ...Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum her zaman yalnızdım, bunu biliyorum büyücü ellerimin kara sanatı yazı en çok ben onardım dostlukları, en çok benim elim dikiş tuttu bağışlamasız sanarken kendimi en çok ben unuttum kalbimin benden sakladıklarını tığla içeri çektim takılmış kazakların ipini denenmemiş başlangıçları göze aldım, hafifletilmiş hasarları, görmezden gelinen enkazı mutfağı beklemek hep bana kaldı bir şiirden bir romandan bir filmden çıkıp her seferinde aydınlık bir inat gibi yeniden karıştım hayata hiç el değmemiş gibi yeniden konuk geldim odalarınıza, ruhlarınıza buraya... YALNIZLIK... murathan mungan... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 'gözlerimizi uzaklıklar değil yalnız, göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır.' haydar ergülen Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
altavista Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2007 Beni beklemeyin,O bir hevesti, Gelemem aynalar yolumu kesti. N.F.KISAKÜREK -------------------- Geldimse bu dünyaya ne bulmuş dünya Gitsem de eğer kıymeti eksilmez ya! ÖMER HAYYAM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
numb Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2008 Damla damla eridim Hüzne biriktim Karardı aydınlık sözler Aydınlık yüzler Yığılıyor Öfke kin kaygı Ne gelecek günler bir müjde saklıyor Ne bir ilerleme halindeyiz Hep bir kılıç üzerinde Hep çapraz ateşlerdeyiz Ali Galip Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Topal Kırkayak Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2008 AFORİZMALAR 1 yalnızca bir kez naçar kaldım: 'sen kimsin?' diye soranın karşısında. --- inci kum tanesinin etrafına ızdırabın ördüğü mabeddir. nedir bedenlerimizi oluşturan özlem ve nedir etrafına inşa edilen taneler? --- bir tür kavuşmadır hatırlayış. unutuş, bir tür özgürlük. --- bana kulak ver sana ses vereyim. --- bir çok öğreti pencere camı gibidir. hakikate oradan bakarız; ama bizi hakikatten ayırır. --- kadın yüzünü tebessümle peçeleyebilir. --- ağzın yemekle doluyken nasıl şarkı söyleyebilirsin? elin altınla doluyken nasıl dua için açabilirsin? --- bir şeyi elde etmek istiyorsan onu kendin için isteme! --- aşk, aşık ile kadına aşık olur: biri hayalinin yarattığı, diğeri henüz doğmamış olan. --- iki sevgili birbirlerinden çok, aralarındakini kucaklar. --- sırtını güneşe çevirirsen gölgenden gayrı bir şey göremezsin. --- beni aldattıklarını anlamadığımı zannedenlerle dalga geçmek için insanların beni oyuna getirip aldatmalarından hoşlanmam biraz tuhaf değil mi? --- kendini tanıdığın ölçüde başkalarını yargılayabilirsin. de bana hangimiz günahkar, hangimiz masum? --- beşeri kanunları yalnızca iki kişi çiğner: deli ve dâhi. bu ikisidir allah'ın kalbine en yakın insan. --- gözlerindeki öfkeli bakışlarını dudaklarındaki tebessüm yamasıyla örtmeye çabalayan kimse ne kadar da budala! --- başkalarının yanlışının farkına varmaktan daha büyük bir hata var mı? --- bin sene önce komşum bana ' elemden gayrı bir şey olmadığı için hayattan nefret ediyorum' demişti. dün mezarına uğradım. hayat kabri üzerinde raksediyordu. --- ölüm yaşlıya memedeki çocuktan daha yakın değildir. hayat da öyle! --- kök, şöhreti küçümseyen çiçektir. --- hayatın bütün sırlarını çözdüğün vakit ölümü arzularsın. çünkü o da hayatın sırlarından biridir. --- sen iki kişisin: biri karanlıkta uyanık, diğeri aydınlıkta uyuyan. --- kalplerimizin sırlarını ancak kalpleri sırlarla dolu olanlar kavrar. --- bugünün en acı hüznü dünün sevinçlerinin yadedilmesidir. --- kaplumbağalar yollar hakkında tavşanlardan daha bilgilidirler. ---- hiç kuşkusuz tuzda garip kutsal bir şey var. hem gözyaşlarımızda var hem de denizde. Khalil Gibran Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pagan Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2008 kulak verin sözlerime iyice, herkes öldürebilir sevdiğini kimi bir bakışıyla yapar bunu, kimileri dalkavukça sözlerle, korkaklar öpücük ile öldürür. yürekliler kılıç darbeleriyle! ----------- öldü işte;ama herşey bitmedi kırık ölü çömlegini insafın başkasının gözyaşı dolduracak akıp gidecek yaşamın ırmağı tüm lanetli,sıradışı insanlar onun ebedi yasını tutacak Oscar Wilde Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Topal Kırkayak Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Was wirst du tun, Gott, wenn ich sterbe? Was wirst du tun, Gott, wenn ich sterbe? Ich bin dein Krug (wenn ich zerscherbe?) Ich bin dein Trank (wenn ich verderbe?) Bin dein Gewand und dein Gewerbe, mit mir verlierst du deinen Sinn. Nach mir hast du kein Haus, darin dich Worte, nah und warm, begrüßen. Es fällt von deinen müden Füßen die Samtsandale, die ich bin. Dein großer Mantel lässt dich los. Dein Blick, den ich mit meiner Wange warm, wie mit einem Pfühl, empfange, wird kommen, wird mich suchen, lange - und legt beim Sonnenuntergange sich fremden Steinen in den Schoß. Was wirst du tun, Gott? Ich bin bange. Rainer Maria Rilke, 26.9.1899, Berlin-Schmargendorf Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
karahulk Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2008 BİR ADIN KALMALI Bir adın kalmalı geriye Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde Aynaların ardında sır Yalnızlığın peşinde kuvvet Evet nihayet bir adın kalmalı geriye Birde o kahreden gurbet Sen say ki ben hiç ağlamadım Hiç ateşe tutmadım yüreğimi Geceleri koynuma almadım ihaneti Hele nihavend hele buse hiç geçmedi aklımdan Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın İçimin nehirlerinden Evet yangın Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan Evet kaybetmenin o zehirli buğusu Evet isyan evet kahrolmuş sayfaların arasında adın Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı Bu sevda biraz nadan Biraz da hıçkırık tadı Pencere önü menekşelerinde her akşam Dağlar sonra oynadı yerinden Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca Sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam Ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı Yani ben seni sevdiğim zaman Ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın Yine de Bir adın kalmalı geriye Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde Aynaların ardında sır Yalnızlığın peşinde kuvvet Evet nihayet, bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet beni affet kaybetmek için erken sevmek için çok geç AHMET HAMDİ TANPINAR Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zaranca Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Telaşlı bir kış yağmuru gibi içim vıcık vıcık serçe.. zannediyorum sadece! Bir dahaki sefere ölü doğarım.. annem üç gün ağlar.. kendi kırığımda kemikleşirim.. indirilen şalter misali, kapanır gözlerim.... -------------------- Kurtarılmış bir bölgeyim, gölgemde hurma ağaçları. Üzerimde sonsuz küstahlığın tırnak izleri var. Kurtarılmış bir de gövdeyim aslında yekpare taştan, Başucuma slogan yazıyor çok sevdalı çocuklar. Küçük İskender.... -------------------- İhanete uğradım güzin abla? ! gece mütemadiyen infilak etti! gecenin gardırobunda bulduğum çıplak erkekler: utangaç ve isyankar sevinci/hüznü, yetim koyup da gitti tutku, kendisini aynada seyreden bir ayna gibi aldatılmak, bir gölgelenmenin zamiridir... siyah hiçbir çocukluk yaşamış mıdır ki ardında karartmalar sürükleyerek bakar tarih mektuplar sende kaLsın, çocukları ben yırtarım şimdi eski bir pikapta unutulmuş eski bir plak oldum çizik çiziğim! ... … farkeder mi iktidara prezervatif olmuşken ruhum! -------------------- • hep gizli kaldım saklı olduğum duvarın arkasında, tek başıma oynamaya çalıştığım için saklambaç oyununda... -------------------- Herşeyi geriye saymaktan yorgunum kaç intiharım varsa o kadar sevgilim var içimdeki tabiat sana doğru fırlama çıplak elle tuttuğum bir elektrik teli bu muamma ….. -------------------- Hangi kötü Yeşilçam filminden kaptık Bu zamansız ayrılıkları? Kavuşalım artık sevdiğim Kadınım benim Bitsin istemem artık! ! Hasretinle akran karanlık şiirlerim... Aklım ziyan Aklım her köşe başında Başımdan fırlayan bir düşman Aklım aklına üryan Git nolur? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mavisu Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Beklenen ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar ne de şeytan günahı Seni beklediğim kadar geçti istemem artık gelmeni yokluğunda buldum seni bırak vehmimde gölgeni gelme..artık neye yarar? Necip Fazıl Kısakürek 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 ÜSTÜ KALSIN Ölüyorum tanrım Bu da oldu işte. Her ölüm erken ölümdür Biliyorum tanrım. Ama, ayrıca, aldığın şu hayat Fena değildir... Üstü kalsın... Cemal SÜREYA Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
anaksunamon Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 bu alçakgönüllü yabani kaplan ya da ayı yürekli insan suratlı ya da meleksi güzellikteki hem gülüyor hemde ağlıyor korku ve umut arasında bana heyecan veriyor..ruhum belkilerle dolu eğer kabullenemz ya da özgür bırakamazsa kısa zamanda sürdürüse..her zamanki gibi..ikircikli yaparsa beni ey aşk yaşamın sonuna gelmişim demektir. dayanamaz artık kırılmakta olan yorgun gücüm..erdemim.. bu denli çok çeşitliliğe..bir anda soğuyor..yanıyor aynı anda kığkızıl kesiliyor..bembeyaz oluyor kaçmakla acılarının son bulacağını düşünüyor tıpkı zaman zaman ortadan kaybolduğunda olduğu gibi son çaresidir ölüm bir yere varamayan kişinin.. francsco petrarca.....divan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Kim geri verebilir bana Harcadım gençliğimi Dağınık yatağım, mutsuz yatağım Onardın mı yüreğimi? Gün gelir hesap sorar Yaşanmamış duygular Yüzünüze örtülür böyle Geç kaldığınız kapılar Sevginin gücünü Görmeyen gözler Gecikmiş yaşlarını siler Öğle bir an gelir ki Sevişmek ölmeye benzer Dağınık yatağım, mutsuz yatağım Seni artık yalnızlık bekler...... Murathan MUNGAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.