ARAGORN Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 20, 2008 uçurumun kenarındayım hızır bir dilber kal'asının burcunda muhteşem belaya nazır topuklarım boşluğun avucunda kaldım parmaklarımın ucunda bir gamzelik rüzgar yetecek ha itti beni ha itecek uçurumun kenarındayım hızır cihan hazır divan hazır ferman hazır kurban hazır uçurumun kenarındayım hızır güzelliğin zülme çaldığı sınır başım döner, beynim bulanır el etmez gel etmez gülce'm uzaktan dolanır uçurumun kenarındayım hızır gülce bir davet mecaz değil maraz değil gülce bir afet peri değil huri değil. gülce bir beyaz zehir gülce en vahim haz buram buram zehir yâr gözünde infaz bir gamzelik rüzgar yetecek ha itti beni ha itecek güzelliğin zülme çaldığı sınır uçurumun kenarındayım hızır ben fakir en hakir bin taksir ateşten kalleşten mızrakla gürzden dabbet-ül arzdan deccalden yedi düvelden korku nedir bilmeyen ben tir tir titriyorum gülce'den ödüm patlıyor gülce'ye bakmaktan nutkum tutuluyor ürperiyorum saniyeler gözlerinde birer can her saniyede bir can veriyorum... OMER LUTFI METE -------------------- artık ne pencerem var seni koyacak ne de masam sevgilimde yok artık bu şehirde ÇİÇEK! seni alıp ne yapsam... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
anaksunamon Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2008 Bir Zamanlar Benim Bir Babam Vardı Hiç Öpmediğim, Kokusunu Bile Bilmediğim Yüzüne Baba Bile Diyemediğim Biri Vardı O Sadece Vardı Var Olduğunu Bildiğim ”Baban Yaşıyormu” Diye Soranlara ”Evet Yaşıyor” Diyebildiğim Biriydi O Sadece Vardı Onu Düşününce Gözlerim Işıldamazdı Yüreğim Atmazdı Hiç Heyecandan Hani Sesini Bir Duysam Dediğim Olmazdı Hiç İşte Öylesine O Sadece Vardı Babasını Öpen Bir Çocuğun Yüz İfadesini Hep Başkalarında Seyrettim İçim Acırdı Sadece Yutkunurdum Ağlayamazdım Bile Gözlerim Dolar Sadece Yutkunurdum Öyle Biriydi O Sadece Vardı Şimdi Bir Babam Yok Artık Öpmeye Çekindiğim Belkide Öpmeye Kıyamadığım Babamı Şimdi Toprak Aldı O Şimdi Yok Artık İlerde Belki Öper, Belki Daha Zamanı Var Dediğim Şeyleri Yapmaya Bile Fırsat Vermeden Toprak Aldı Onu O Şimdi Yok Artık Düşünüyorum Da Öpmesemde Olurmuş Sanki Sarılmayınca,Baba Demeyince Dünya Batmadı Ya Onun, Varlığı Bile Dursa Yetermiş Ben Yine Yabancı Gibi Dursaydım Başkalarına Bakıp Ağlasaydım Yine Ama O Sadece Olsaydı O Şimdi Yok Artık Benim Bir Babam Yok Artık Ona Şimdi Mezarında Baba Diyebiliyorum Hem De Hiç Çekinmeden, Korkmadan Hem De Bağıra Bağıra Babam Diyorum Yıllardır Söyleyemediğim O Kelimeyi Artık Mezar Taşına Söylüyorum Bak Şimdi Söylüyorum Babam Diye Haykırıyorum Babam 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zibailelectra Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2008 ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın ellerini bir tutsam ölsem böyle uzak uzak seslenmese ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese otelleri bomboş bulmasam içlenip buzlu bir kadeh gibi buğulanıp buğulanıp durmasam ne olur sabaha karşı rıhtımda çocuklar pia'yı görseler bana haber salsalar bilsem içimi büsbütün yıldız basar bir hançer gibi çıkıp giderdim ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese singapur yolunda demeseler bana bunu yapmasalar yorgunum üstelik parasızım pasaportsuzum ne olur sabaha karşı rıhtımda seslendiğini duysam pia'nın sırtında yoksul bir yağmurluk çocuk gözleri büyük büyük üşümüş ürpermiş soluk ellerini tutabilsem pia'nın ölsem eksiksiz ölürdüm Attila İLHAN (Pia) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kukuleta Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2008 Dunyanin beni nasil gordugunu bilmiyorum, ama ben kendimi okyanusun kenarinda oynayan ve arada sirada buldugu duzgun bir tas veya guzel bir deniz kabuguna sevinen kucuk bir cocuk gibi goruyorum. Isaac Newton Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blueboy Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2008 Hani insan bazen ağlamak ister ; Gözlerinden yaş gelmez Hani bazen gülmek ister ; Yürekten gülemez Hani birini bekler ; O hiç gelmez İşte o zaman ölmek ister de Ecel gelmez... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lorelei Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2008 kirpi gibisin çocuk her tarafın diken kim elini uzatsa delik deşik üstelik sen de kan içindesin ATTİLA İLHAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phobosORbia Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2008 Düşen bir yaş gibi Gözlerimden Düşersen bir gün kederli göğsüme Bırak Kuruyan dere yatağı Nasıl şenlenirse baharda Şenlensin göğsüm seninle ıslanarak… __Alıntı___ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lorelei Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2008 Gümüşüm ve doğruyum. Önyargılarım yok Gördüğüm her şeyi yutuveririm bir anda Olduğu gibi, aşkın veya nefretin sisiyle kaplı değilim Zalim değilim, içtenim yalnızca Küçük bir tanrının gözüyüm, dört köşeli. Çoğu zaman karşı duvarın üzerinde düşüncelere dalarım Pembedir duvar, benekli. Öyle uzun zaman baktım ki ona Kalbimin bir parçası olduğunu düşünüyorum. Fakat titriyor. Yüzler ve karanlık ayırıyor bizi tekrar tekrar... Sylvia Plath Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark death Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2008 Seni Seviyordum Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi... Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri SENİ SEVİYORDUM ve senin haberin yoktu Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesten başkaydı işte... Güldüğü zaman yukarıya bakardı; Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı... Ne güzeldiler sen bilmiyordun... BEN SENİ SEVİYORDUM... Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu Geri dönüyordu, çoğalarak Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteleyişim oluyordun Kalp ağrısı oluyordun, Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun, Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk, Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk Cesurduk... Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller... Ben SENİ SEVİYORDUM sen bilmiyordun... Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları Derken bir gün uzaktan gördüm seni... Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı Kalbimi acıttı her zamanki gibi... Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi... İclal Aydın -------------------- YAŞAMAYA DAİR Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından. NAZIM HİKMET 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darkmoon Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2008 Yalnızlık Şemsiye yapımcıları ıslanmaktan tek kişiyi koruyacak genişlikte kesince kumaşları yağmur değil yalnızlıktır yağan Daha da hüzünlendirir her gece kentin sokaklarını bekçinin nefesiyle düdüğün içinde dönen nohut taneciğinin yalnızlığı Ne çok sevinirim bilseniz bir yılan mezarıma girerde göğüs kafesimin kemikleri içinde kış uykusuna yatarsa Sunay Akın 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cheriour Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 17, 2008 Bensiz yaşamaya alışacaksın... Yavaş yavaş Kayıp gidecek yıllar Avuçlarından Tutamayacaksın. Zaman İçecek koca ömrü bir yudumda Benden uzaklarda Yalnızlıgı alıp koynuna Uyuyacaksın. Nasıl bir duygudur aşk? Coşmak aynı yatakta bir ırmak gibi? Sarmaş dolaş sabahlamak geceyi? Öpmek sıcak dudakları? Sevişmek ne? Unutacaksın Koydugun hiçbir şey Yerinde olmayacak yokluğumda Sap saman karışacak birbirine Bağbozumu Başlayacak bahçelerinde Dalların üşüyecek Rüzgârda titreyecek. Tipiye yakalanmış kuş gibi Donacaksın. Fotoğraflar olacak Tek tesellin Anılar dostun. Geçmişte kalan aşkımızı Dinlediğin şarkılarda bulacaksın. Aylar sonra Yeni bir baharı Muştulayan kuşlar Öterken sabah serinliğinde Açacaksın Uykuya terkettiğin gözlerini bensiz Ve yapayalnız Sol yanında sevdiğin Olmayacak yatağında Duvarlarına Anılarımız sinmiş odanda Yalnızlığınla kalacaksın. Olmaz deme sevgili ! Yaşayacaksın bir gün bu yalnızlığı Yokluğumu Soğumuş avuçlarında Damarlarında duyacaksın. Çekip gideceğim sonunda uzaklara* Bir gün bensiz Yeni sabahlara uyanacaksın Ağlayacaksın. Soracaksın kendine: Ben nerde yanlış yaptım? diye. Bulsan da yanıtını Yararı yok sevgili ! Geç kalmış olacaksın .. Şimdiden hazırla kendini yokluğuma ! Bir gün Bensiz yaşamaya Alışacaksın. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nymphadora Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2008 Gezinen bir gölgedir hayat.. gariban bir aktör; sahnede bir ileri, bir geri saatini doldurur ve sonra duyulmaz olur sesi... bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı.. ki yoktur hiç bir anlamı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lorelei Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Narsist Aşk Ben bendeki seni seviyorum Sendeki seni değil Ben sendeki seni bile tanımıyorum belki Belki de kendimi seviyorum seni severken Ya da seni seviyorum diye kendimi seviyorum.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2008 ALDANI-ALDATI Benim düşlerimin içinde O uyuyordu,duyuyordum. Ben bir uykusunda onun, Bir düş'ünde bulundum... Uyuyordu,duyuyordu, Avundum. II Benim düşlerimin içinde O uyumuyordu,biliyordum. Ben ne bir uykusunda onun, Ne de bir düş'ünde bulundum... Bulunsaydım, Vururdum... Özdemir Asaf 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor.. Onlardan kalbime sevda geçmiyor.. Ben yordum ruhumu biraz da sen yor.. Çünkü şimdi sen de herkes gibisin.. Yolunu beklerken daha dün gece Kaçıyorum bugün senden gizlice Kalbime baktım da işte iyice Anladım ki sen de herkes gibisin Büsbütün unuttum seni eminim Maziye karıştı sevda yeminim Kalbimde senin için yok bile kinim Bence artık sen de herkes gibisin.. NAZIM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cheriour Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Sen Vurdunda Ben Ölmedim mi? Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni Sense araya korkular koydun. Yasaklar koydun... Bitmez tükenmez engeller koydun Şimdi nerdesin diye sakın sorma Sen çağırdın da ben gelmedim mi? Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara, Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara Sen varken Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına Otobüs duraklarına... Sen varken ayrılanlara ağlamazdım... Yıkılmazdım biten sevdaların ardından Gidenlere küsmezdim Kalanlara acımazdım... Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim Masumdum, çocuklar gibi Böyle delirmezdim-küfretmezdim... Hele ölmeyi hiç düşünmezdim. Şimdi soruyorum sana Adı sevdaysa bu cehennemin Sen yaktın da ben yanmadım mı? Biliyorsun Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı Dağlara merdiven dayadım olmadı Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı Benden artık pes Bu aşkın biletini istediğin gibi kes Nasılsa gidiyorsun Biliyorum git... Ama ardında Ağlayan bir çift göz Paramparça bir yürek Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan Çek silahını-daya sırtıma Titrersem namerdim... Sen vurdun da ben ölmedim mi? . Ahmet Selçuk İlkan en sevdigim şiir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark death Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Kimse duymadan ölmeliyim Ağzımın kenarında Bir parça kan bulunmalı. Beni tanımayanlar "Mutlak birini seviyordu" demeliler. Tanıyanlarsa, "Zavallı, demeli, Çok sefalet çekti..." Fakat hakiki sebep Bunlardan hiçbiri olmamalı Orhan Veli Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
huuzur Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 O mavi gözlü bir devdi Minnacık bir kadın sevdi Kadının hayali minnacık bir evdi,bahçesinde ebruli hanımeli açan bir ev Dev gibi seviyordu dev Ve elleri öyle büyük işer için hazırlanmıstı ki devin Çalamazdı kapısını, yapamazdı yapısını Bahçesinde ebruli hanımeli açan evin . . . O mavi gözlü bir devdi Minnacık bir kadın sevdi Miniminnacıktı kadın . . . Rahata acıktı kadın . . . Yoruldu devin büyük yolunda . . . Ve elveda deyip mavi gözlü deve Girdi zengin bir cücenin kolunda bahçesinde ebruli hanımeli açan eve . . . Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev ; Dev gbi sevgilere mezar bile olamaz Bahçesinde ebruli hanımeli açan ev . . . . NAZIM HİKMET RAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cheriour Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2008 O mavi gözlü bir devdi Minnacık bir kadın sevdi Kadının hayali minnacık bir evdi,bahçesinde ebruli hanımeli açan bir ev Dev gibi seviyordu dev Ve elleri öyle büyük işer için hazırlanmıstı ki devin Çalamazdı kapısını, yapamazdı yapısını Bahçesinde ebruli hanımeli açan evin . . . O mavi gözlü bir devdi Minnacık bir kadın sevdi Miniminnacıktı kadın . . . Rahata acıktı kadın . . . Yoruldu devin büyük yolunda . . . Ve elveda deyip mavi gözlü deve Girdi zengin bir cücenin kolunda bahçesinde ebruli hanımeli açan eve . . . Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev ; Dev gbi sevgilere mezar bile olamaz Bahçesinde ebruli hanımeli açan ev . . . . NAZIM HİKMET RAN evet gercekten guzel bir şiir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
omega41 Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 24, 2008 Biliyorum biryerde yaptım hata Biliyorum biryerde Giderken unuttuğum allaha emanet Hıyanete açık bıraktığım pencere Yalanlara kapamayı unuttuğum numaram Komşuya tembihlediğim bahçem Postacıya verdiğim adres Hepsinden önemlisi valizime koymadığım kalbin Biliyorum biryerde yaptım hata Yeterinden fazla sevdim Dilediğinden fazla güzvendim Ve İstediğinden fazla sendim Aramıza aldığımız sevdamız değilmiş oysa Soframızdaki fazla tabak anlamsız değilmiş Sevmediğimiz programı izlememiz boş değilmiş Yanlış değilmiş aranan numara Hepsi sana ve ona aitmiş Birtek ben yanlışmışım Sevdiğimi söylediğim sen ***** Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Haziran 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 30, 2008 Sindirip içselleştirerek dışarısıyla yüzyüze gel... Ben dışarı gelmeyeceğim sen içeri gel... Gözetlemeye yattığım rahim bahçeme; Gerçekle savaşabilmek için kafamın içinde bir evren yaratabileceğim o yere... Jim Morrison -------------------- Ey kör! boştur bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş. Onu bunu bırakta gönlünü hoş tut hoş. Bu durmadan kurulup dağılan evrende; Alacağın bir nefestir; o da boştur boş! * * * Ben içerim ama sarhoşluk etmem Kadehten başka şeye el uzatmam Şaraba taparmışım; taparım Senin gibi kendime tapmam Ömer Hayyam Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2008 OLUMDEN SONRA Olduk, olumden bir seyler umarak. Bir buyuk boslukta bozuldu buyu Nasil hatirlamasin o turkuyu, Gok parcasi, dal demeti, kus tuyu, Alistigimiz bir seydi yasamak. Simdi o dunyadan hicbir haber yok; Yok bizi arayan, soran kimsemiz. Oylesine karanlik ki gecemiz, Ha olmus ha olmamis penceremiz; Akarsuda aksimizden eser yok cahit sıtkı tarancı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2008 Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim Kalbimde kalbine yok bile kinim Bence artık sen de herkes gibisin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zaranca Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 4, 2008 Hayır....HAYIR seni aldatmıyorum....Sadece yokluğunda KÖRELMESİN diye sevebilen yanlarımı başkalarında bileyliyorum:( Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
felidae Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2008 Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı! Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş... Aman karanlığı görmesin gözüm, Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş... Sıla burcu burcu ille ocağım... Çoluk çocuk hasretinde kucağım Sana her şeyimi anlatacağım, Otur başucuma sor yavaş yavaş. Güç bela bir bilet aldım gişeden, Yolculuk başladı Haydarpaşa 'dan... Hancı, ne olur, elindeki şişeden Bir kaç yudum daha ver yavaş yavaş!.. Ben o gece hem ağladım hem içtim, İki gün diyardan diyara uçtum Kayseri yolundan Niğde'yi geçtim, Uzaktan göründü Bor yavaş yavaş... Garibim, her taraf bana yabancı, Dertliyim çekinme, doldur be hancı! İlk önce kımıldar hafif bir sancı, Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş... Bende bir resmi var yarısı yırtık, On yıldır evimin kapısı örtük... Garip birde sarhoş oldu mu artık Bütün sırlarını der yavaş yavaş... İşte hancı! ben her zaman böyleyim, Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim? Kaldır artık, boş kadehi neyleyim? Şu benim hesabı gör yavaş yavaş... Bekir Sıtkı Erdoğan (Hancı) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.