schizophrana Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 " Her gece yatmadan okuduğum bir kitap olmanı isterdim kırardım ışıkları söndürmeden yarım kalan sayfanın ucunu ki sen buna tenim kırışıyor yaşlanıyorum derdin... " Sunay Akın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arabex Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2009 yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel, hatta mükemmel olurdu. nasıl mı ? cami'de uyanıyorsunuz. bir tahta sandık içersinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette.tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak. herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazır.arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. ne güzel, hazır maaş, hazır ev.... altmışlı yaşlara kadar hersey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. bir gün çalışmak istiyorsunuz ve işe ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz.. ve genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz. herkes karşınızda el pençe divan...vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor. gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor... derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor. bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor "artık eve dön, isi bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun..." keyfe bakar mısınız ? okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. derken anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık.... günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" diyorlar.. mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. bir gün karanlık ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz. küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. ve günün birinde müthiş bir olayla hayatınız bitiyor.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2009 Gözlerim gözünde aski seçmiyor Onlardan kalbime sevda geçmiyor Ben yordum ruhumu biraz da sen yor Çünkü bence simdi herkes gibisin Yolunu beklerken daha dün gece Kaçiyorum bugün senden gizlice Kalbime baktim da iyice Anladim ki sen de herkes gibisin Büsbütün unuttum seni eminim Maziye karisti simdi yeminim Kalbimde senin için yok bile kinim Bence sen de simdi herkes gibisin.. NAZIM HIKMET Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sayuri Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2009 Tanrı aşkı yarattığında çoğu insana yaramadı Tanrı köpekleri yarattığında köpeklere yaramadı Tanrı bitkileri yarattığında eh işte idare ederdi Tanrı nefreti yarattığında standart bir hizmete kavuştuk Tanrı beni yarattığında beni yaratmış oldu Tanrı maymunu yarattığında uyuyordu zürafayı yarattığında sarhoştu uyuşturucuları yarattığında kafası kıyaktı ve intiharı yarattığında bunalımdaydı senin yatakta uzanmış halini yarattığında ne yaptığını biliyordu sarhoştu ve kafası kıyaktı ve sonra dağları ve denizi ve ateşi aynı anda yarattı bazı hataları oldu ama senin yatakta uzanmış halini yarattığında tüm Kutsal Evren' in üzerine boşaldı Charles Bukowski Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ashley Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2009 Bitti buraya kadarmış dedim Unuttum bile dedim Avuttum kendimi sözde Ama yine de akıyor gözyaşlarım Islatıyor yastığımı Seni özlediğim gecelerde Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
karamelek Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2009 sen raksına dalarken için titrer derinden çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin duygusal bir şey değil ama beni bayağı etkiliyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark death Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 Özlediğin, gidip göremediğindir; ama, gidip görmek istediğin Özlem, gidip görememendir; ama gidip görmek istemen Özlediğin, gidip görmek istediğin ama gidip göremediğin Özlem, gidip görmek istemen ama, gidememen, görememen; gene de, istemen Oruç Aruoba Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2009 hayır, eğer gülünecek bir öykün varsa, denizci,benimle gel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2009 Şiddetin tortusu kurcalarken ispatlanmış gövdeyi Annesi ölmüş bir ırmak gibi aktım içine klanetin;Elleri çingene bir kadın sevdim on dokuzumda Sonu dağlarda biten karanlık yolları sevdim Sunakları sevdim uzandığım Silahları sevdim başucumda ağlayan!Klarneti sevdim tek tabanca tek hicran, Sesin büyüsünü bozan bir atlıydım bıçkın dudaklarda; Yaralarım, yüzümün kızardığı aşklarda kaldı Elleri çingene bir kadın sevdim on dokuzumda Kalbimde bir et beni gibi kanar hala gözleri Allah'ın en içten hatasıydım Nefesimi verdiğim klarnetin Benim için üzülmesini sevdim! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
abaddon Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2009 AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİAşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur... Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında. Hindistan`da Ganj Nehri`nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork`ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de... Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan... Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye... Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya... İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi... İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu... Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım... Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek... Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak... Aşkta yarın yoktur sevgili... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2009 TADIMLIK Bilge bir ulak çehresiyle git, balad, gecikmeden, seni yolladığım o güzel kadına, ve söyle ona nasıl iğreti hayatım. Şöyle gir söze: gözlerim meleksi çehresine bakmak için arzu tacını giymişti; şimdi, onu göremedikleri için, öyle korkutarak yok ediyor ki onları Ölüm, şehitlik halesi kuşatmış çevrelerini. Ah, bilmiyorum nereye döndürsem onları zevkleri için, o yüzden neredeyse ölmüş bulacaksın beni, avuntu getirmezsen ondan: bunun için tatlı yakarışım sana. DANTE ALİGHİERİ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2009 Gözleri siyah kadın Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki Çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben Koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki. N.H. kahverengı dedımse de bu siirle kabul etmemek mumkun degıldı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Cyllwen Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2009 Kaybedemem Seni Sen ufukta beliren yanan güneş Ben sana yol almış bir tekne Tek başıma ıssız bir denizde Dalgalar savurdukça benliğimi Dengesini yitirmiş bir halde Kayboluyorum Yelkenim rüzgara yenik düşmüş Bedenim su alıyor Bir çaresizim derinlerde Daha dipe batmadan Ulaşsam güneşe Sürükleniyorum Yinede yüzümde bir neşe Kaybedemem seni Bir dokunsam Umutlarım doğsa yüreğinde Karanlığıma ışık İçimde sıcaklık Yaşayamadığım hayat sensin gözlerimde Bak soğuk nefesim Titriyorum Sana gelişlerim Tükenişlerde bir mücadele Yokolduğunu bilip son savaşını vermekte bedenim denizin mavisine karışıp giderken ruhum sana yolculuğunu sürdürmekte bekle dokunamadan yandığım güneş geliyorum sende başladım sonsuzluğa sende bitiyorum... ___________________________ Çığlık Bir gülün rengine katıp ömrümün tüm ayazlarını Dudağımda senden kalma yarım ıslık Kolaysa yağmasın bu gece yağmur, düşlerken seni Kolaysa silmesin gece yüzümün çizgilerini Bütün oyuncaklarımı topluyorum, gülüşler silik Eksiltiyorum biriktirdiklerimi çorak tarlalarda sekiyor kurşunlar Korkuluklar çıplak geziniyor geceleri Barut kokuyor bıkkınlıklar Göremiyorum karanlıkta sürdüğüm izleri İntihar çiçekleri çalıyorum aşk bahçelerinden Dipte görünmüyor gidenlerin yüzleri Çığlıklar büyüyor, bütün çığlar üzerime Çareler direnemiyor, gözlerinin büyüsüne Bütün oyuncaklarımı topluyorum Damarlarımda gezinen, değiştirmiyor duvağımın rengini Gece gebe kadın gibi yırtınıyor Maskeler avutmuyor kalıntı düşlerimi Korkuluklar çıplak geziniyor geceleri... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lilith_sabbath Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2009 Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım.. Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.. Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini elime koyduğunda anladım.. ''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana ''git'' dediğimde anladım.. Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.. Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni afetmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş Can Yücel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2009 Yoruldun ağırlığımı taşımaktan Ellerimden yoruldun Gözlerimden gölgemden Sözlerim yangınlardı Kuyulardı sözlerim Bir gün gelecek ansızın gelecek bir gün Ayak izlerimin ağırlığını duyacaksın içinde Uzaklaşan ayak izlerimin ve hepsinden dayanılmazı bu ağırlık olacak Nazım Hikmet RAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
amedeus417 Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 12, 2009 Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde Sonra seni kaybetmek hemen her yerde Ne güzel bineceğin vapuru kaçırmak Yapayalnız kalmak iskelelerde Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden. Y.B.B -------------------- Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi Sana da Mona Roza taşbebeği bıraktık; Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi Senin hatıran kadar büyük, yeni, karanlık; Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2009 Yalnız kendi çıkarını gözetir aşk, Kendi zevki için kullanmak ister bir başkasını, Başkasının dirliğini yitirmesinden haz duyar, Bir Cehennem kurar Cennet'in yıkıntıları üstüne. W. blake Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2009 ...... Kaplumbağayı bilir misin? Durduğu yerde ona kimse tehlike değildir Kafasını çıkarması ise en büyük risktir!... /Ama yaşamak için yürümelidir!/... Hadi!... Serhat AKDENİZ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eemmree Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 14, 2009 Kaplamış yüreğimi ateşin külü Yanmıyor artık eskisi gibi Gözünden süzülen o güzel yaşlar Üzmüyor beni eskisi gibi Hayat çok uzun bir yol gibi Yürümek yormuyor eskisi gibi Gülmek ağlamak hayatın cilvesi Onunda anlamı yok eskisi gibi Ayrılığı yaşamayan bilmez Bırakıp gidenler hiç geri gelmez… Yüreğim nasır tuttu kalbim hissetmez Ölümünde anlamı yok eskisi gibi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2009 İyi geceler, günaydın ve elveda, meleğim sandığım güzel... Güzel olan herşey! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lilith_sabbath Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2009 Prensesler hep prenslerle evlenmişti... Nerde kaldı onların mütevaziligi sahi? Prensler,Krallar,Prensesler hep iyi kalpliydi... Çok güzel,çok yakışıklı,çok asil,çok İYİ! Masallar neden hep aristokratları anlatır sanki? Dinleyenler onlardan biri degil ki? Yokmu vericek cevapları Boşverin onları... Bize söylenen en büyük yalan Mutlu biten masallardı.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sheandhe Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 17, 2009 uyandım... gerçeklerinle yüzleşerek... gülümsemeyerek. ama yine de severek. hayat devam ediyordu... önce sağıma soluma baktım. her insan gibi gülümsemeye çalıştım. dokunmaya çalıştım içlerine. her dokunduğumda benim gibi bana bakan gözler gördüm. herkes birşeyleri kaybetmiş, kendinden vazgeçmişti. herkes sevmiş, gerçeğinle yüzleşmişti. herkes sağına soluna bakmış yaşama uydurmaya çalışıyordu... vazgeçtim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lilith_sabbath Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2009 gözyaşları kadehlerden taşacak onlarsa put kesilmiş, ölü gibi başım eğik, boğmak isterken kederimi olmayan geleceğim karşıma çıkacak mad world Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
amedeus417 Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2009 Ölüm her aklına geldiğinde Ah edip vah edip inleme Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın Ecel kapını çaldığı zaman Evi telaşa verme O geldiği zaman Sen gitmiş olacaksın... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 4, 2009 SEVMEK Sevmeyi yaşamak zannetmişim, Sevmeyi nefes almak, Sevmeyi hayat, Sevmeyi dokunmak zannetmişim, Sevmeyi görmek zannetmişim, Sevmeyi hissetmek zannetmişim, Ta ki ayrılığı görene kadar ben hiç bişi görmemişim… Ölümsüz Aşık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.