schizophrana Oluşturma zamanı: Nisan 12, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 12, 2008 http://img515.imageshack.us/img515/2501/ayasofya2po5.jpg IUSTİNİANOS'un rüyası Doğu Roma ve Osmanlı imparatorluklarının, hem yükseliş hem de çöküş dönemlerine tanıklık eden, tarihinin en önemli dini eserlerinden biri olan Ayasofya; gerek Bizans gerekse Türk kaynaklı pek çok efsaneye konu olmuştu. Ancak günümüzdeki Ayasofya'nın, burada yapılan ilk kilise olduğunu düşünmek bizi yanıltır. Tarihçi Sokrates'e göre 15 Şubat 360 tarihinde burada inşa edilen ilk kilise bir bazilikaydı ve eski bir Roma tapınağı üzerine kurulmuştu. M.S. 4O4'te yanan bazilikanın yerine yapılan ikincisi, İmparator II. Theodosios döneminde 10 Ekim 415 yılında ibadete açıldı. 13 Ocak 532 yılındaki ünlü "Nika İsyanı"nda bütünüyle yanan kilisenin yerine, aynı yıl, İmparator I. Iustinianos'un (Jüstin-yen) emriyle günümüze kadar ayakta kalan Ayasofya'nın inşası başlatıldı....... Tarihçi Prokopios'a göre, Miletoslu Isidoros ve Trallesli Anthemios'un mimarlığını yaptığı kilisenin inşaatında; yüz ustabaşı, bin usta, on bin işçi çalışmış; Suriye, Mısır, Yunanistan ve Küçük Asya'dan gelen gemiler dolusu malzemeyle Ayasofya'nın inşaatı 5 yıl 10 ay ve 24 günde bitirilmişti. 27 Aralık 537'deki açılış törenine patrik Menas'la birlikte gelen imparator, yapının güzelliği karşısında şöyle demekten kendini alamamıştı: "Bana böyle bir kiliseyi yaptırma şansı verdiği için Tann'ya şükürler olsun." Ayasofya ile ilgili Bizans efsanelerinden birinde ise, bu ünlü mabedin doğuşu gelecek kuşaklara şöyle aktarılıyordu: "Iustinianos Ayasofya'yı yaptırmak için en ünlü mimarları İstanbul'a davet etti, yaptıracağı kilise için birer taslak çizmelerini istedi. Ancak çizilen hiçbir taslak imparatoru tatmin etmedi. Bir gece üzgün ve umutsuz uykuya dalan Iustinianos, bir rüya gördü. Ayasofya'nm kurulacağı arsada beliren nur yüzlü bir ihtiyar, sağına soluna bakınıyor, sonra da her köşede biraz durup bekliyordu. Nur yüzlü ihtiyarın yanına giden imparator, onun elindeki gümüş levhayı görünce şaşkınlığa düştü. Levhanın üzerinde çizili olan kilise resmi, onun hayalini kurduğu mabet idi. Hemen tanrıya dua etmeye başlayan Iustinianos'un yanına gelen garip ihtiyar, elindeki gümüş levhayı imparatora uzattı ve dedi ki 'Al bu resmi Iustinianos, kiliseni bu örneğe göre yaptır!" Bizans efsanesi burada bitmez doğal olarak. İmparator, sevinçle tapınağın adını ne koyması gerektiğini sorunca, "Ayasofya" der nur yüzlü garip ihtiyar ve anında kaybolur. İmparator, sabahleyin kalkınca mimarını çağırır ve rüyasındaki mabedin resmini tarif ederek çizmelerini ister. Efsane denilince sonu mu olurmuş? Mimarını şaşırtmak isteyen Iustinianos, onlardan aldığı cevap karşısında kendisi şaşkınlığa düşer. Rüyasında gördüğü kilisenin tıpkı çizimini kendisine uzatan mimar; o gece bir rüya gördüğünü ve rüyasında gördüğü kilisenin resmini, unutmamak için sabaha kadar çalışıp kâğıda döktüğünü söyler. Ayasofya, işte bu rüyalardaki kilisedir! İstanbul'un Türkler tarafından fethinden sonra da pek çok efsaneye konu olmuştu bu yüce mabet. Evliya Çelebi'nin anlatılarına göre, Hazreti Muhammed'in doğduğu gece İstanbul'da büyük bir yersarsıntısı olmuş ve Ayasofya'nın kubbesi yıkılmıştı. Bir süre sonra, Buhayra adlı rahibin aracılık etmesiyle, bir rahipler kurulu Mekke'ye gitmiş, o zaman henüz küçük bir çocuk olan Hazreti Muhammed'in ağız suyundan alıp, zemzem suyu da katarak Mekke toprağı ile bir harç yaparak İstanbul'a geri dönmüşlerdi. Yıkılan kubbenin tamiri, işte bu Mekke'den getirilen harçla mümkün olmuştu..... kaynak : İstanbul Efsaneleri 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yener Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2008 İstanbul'un gözbebeği, dünyanın gözü Ayasofya... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Harry Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2008 İstanbul'un gözbebeği, dünyanın gözü Ayasofya... konuyla ilgisiz ama avatarının anlamını merak ettim... sanırım tüm dinlerin birleşimi gibi bir anlamı var... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yener Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2008 Hayır dinlerin birleşimini vurgulamak istemedim, 3 dinin de İstanbul'da yaşandığını belirtmek istedim. Ama haklısın dinlerin birleşimi gibi de bir anlam çıkabiliyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
someone Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 8, 2008 Gerçekten güzel. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2008 güzel yer ayasofya paylaşımda güzel olmuş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Safira Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2008 Paylaşım için teşekkürler;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Ocak 2, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 2, 2009 gerçekten çok güzel bir efsane hayran kaldım.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.