semuel Oluşturma zamanı: Nisan 21, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 21, 2008 Stéphane MALLARMÉ Simgecilik akımının öncüsü Fransız şair Stéphane Mallarmé 18 Mart 1842'de Paris'te doğdu, 9 Eylül 1898'de Paris yakınlarındaki Valvins'de yaşamını yitirdi. Ortaöğrenimini yatılı olarak Sens Lisesi'nde yaptı. Edgar Allen Poe'yu anlamak için İngilizce öğrendi. 1863'te İngiltere' ye gitti ve İngilizce öğretimi dalında yeterlik belgesi aldı. Fransa'ya döndükten sonra Tournon Koleji'nde öğretmenliğe başladı. Bir süre Besançon ve Avignon'da yaşamını sürdürdüyse de 1871'de Paris'e döndü, 1895'te öğretmenlikten emekli oldu. 1880 yılından sonra Paris'te Roma Sokağı'ndaki evinde düzenlediği 'Salı Toplantıları' ile yaygın üne kavuştu. Yapıtlarında seçkin ve karmaşık anlatımı kullanan Mallarmé, şiirin gizem dolu olması gerektiğini savundu. Şiirlerini Art Libre'de yayımladı. Bir ara La Dernière Mode adlı dergi çıkardı. Paul Verlaine'in ölümünden sonra "şairler prensi" olarak anılan kapalı şiirin ustası Stéphane Mallarmé'yi Sartre, Fransız şairlerin en büyüğü olarak nitelemiştir. GÜZELİM BUGÜN El değmemiş, dipdiri, güzelim bugün, Sarhoş bir kanatla yırtar mı bizim bu Kar altında unutulmuş katı gölün Donakalmış uçuşlar dolu buzunu? Bendim, diyor bir eski zaman kuğusu; Şahane ve umutsuz kanat sıyıran, Nerede diye o dünya, güzel yaşanan Bastırınca kısır kışın sıkıntısı. Silkecek boynundan bembeyaz ölümü Daralan dünyasına kafa tutan kuş, Ama neylesin kanat buza gömülü. Kendi aydınlığıyla saplanmış göle, Duruyor kuğu, rüyalarıyla donmuş, Beyhude gurbetinde, başı göklerde. Çeviri: Sabahattin EYUBOĞLU DENİZ MELTEMİ Hayır yok tenden artık; hatmedildi kitaplar. Ah! Bi kaçsam! bilirim, o mest kuşlara diyar, Bir akl'almaz köpükle göklerin arasında. Bir şey tutamaz gayrı, gözlerin aynasında Yanan bahçeler bile, bu deniz kokan gönlü; Tutamaz ne geceler, ne duran o hüzünlü Boş kâğıtlar üstüne iğilmiş kandil öyle; Tutamaz o çocuğunu emziren taze bile, Gidiyoruz! Kalk, gemi! Yalpanı vur şöyle bir, Ve sonra al bir günâ âleme doğru demir! Ümitten onca çekmiş sıkıntı şimdi, dersin, Hayır duasına mı kanmakta mendillerin? Belki de bu direkler, fırtınalara davet, Nâçar bir gün yığılır güverteye...Ne imdat, Ne görünürde ada ve ne kürek ne yelken; Ama sen geçme gine gemici türküsünden! Çeviri: Can YÜCEL YAZ ÜZÜNTÜSÜ Sen ey, o uykulu savaşçı, kumlar üstünde, Yorgun bir su ısıtıyor güneş saçlarında Ve bir günlük yakarak düşman yanağında, Karıştırıyor bir aşk içkisini gözyaşıyla. Duruk sessizliği ak yalımın, üzüntü içinde Dedirtti, ey benim ürkek öpüşlerim, sana: "Tek bir mumya olmayacağız seninle asla Bu mutlu palmiyeler altında, eski çölde." Ama ılık bir nehirdir işte saçların, Ürküsüz boğmak orda bize tebelleş ruhu Ve bulmak o Yokluğu senin tanımadığın. Akan düzgünü tadacağım gözkapağından, Verebiliyor mu diye ezik yüreğime Duygusuzluğunu gökyüzünün ve taşların Çeviri: İlhan BERK Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2008 güzelim bugun...cok güzeldi,uzun süredir tadmadıgım hazzı aldım cok tşk ederim:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2008 RONDEL Hiçbir şey yok uyandığınızda Somurtmadan karşılayacağınız Korkunç, bir gülüş sarsarsa bakınız Kanatlarınızı o yastıklarda Kayıtsız uyuyun, korkusuzca da Ele vermeyecek sizi soluğunuz Hiçbir şey yok uyandığınızda Somurtmadan karşılayacağınız Bütün o canım düşleri bir anda Bu güzellik bozduğu an bakınız Artık ne bir tek çiçek yanaklarda Ne de ölçüsüz elmaslar gözlerde Hiçbir şey yok uyandığınızda. Stéphane MALLARMÉ Çeviri: İlhan BERK Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2009 Ama ılık bir nehirdir işte saçların, Ürküsüz boğmak orda bize tebelleş ruhu Ve bulmak o Yokluğu senin tanımadığın. Akan düzgünü tadacağım gözkapağından, Verebiliyor mu diye ezik yüreğime... Duygusuzluğunu gökyüzünün ve taşların Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2009 Rondel II Sevişiriz dilersen şayet Aşkı anmadan dudaklarınla Bir şeycik yapamaz bize anla Susmaktan gayrı bu gülden demet O nağmeler ki gülüşün elbet Veremez pırıltısını asla Sevişiriz dilersen şayet Aşkı anmadan dudaklarınla Sessizce sarmaş dolaş nihayet Sylphe giymiş kıpkızıl urbasını O hayal kanadların uçlarını Alev bir öpüş kavrar akibet Sevişiriz dilersen şayet Stephane Mallarme Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2009 Tam kendi olunca en sonu ölümsüzlükte Tam kendi olunca en sonu ölümsüzlükte, Şair, yalın kılıç, meydan okuyor çağına. Ürkmüş dünya, şaşıyor nasıl duymadığına Ölümün çanlar çaldığını bu garip seste. İrkildiler duyunca, kör dev gibi, meleğin Daha saf bir anlam kattığını kaba sözlere, Dediler: Sarhoş, bir büyü katmıştır içine O içtiği aşağılık kara kara içkilerin. Yazıklar olsun! Duygusuz toprak ve buluttan Bir heykel yoğurmazsa düşüncemiz yaşayan Pırıl pırıl donansın diye mezarı Poe'nun. Bir gök belasından arta kalan durgun kaya, Şu granit bari, gelecekte, karşı kosun Sürü sürü, kara kanatlı, kör kuşlara. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.