semuel Oluşturma zamanı: Nisan 22, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 22, 2008 1819-1882 Whitman, New York eyaletinde Long Island bölgesinde doğdu. Babası marangozdu. Dokuz kardeşli ailesinin geçimi için daha çocukken çalışmak zorunda kaldı; bu yüzden okula ancak on iki yaşında gidebildi. Dünya edebiyatını daha küçükken takip etmeye başlamıştır. Tabiatı, hakikati ve şerefliliği her şeyden üstün tutardı Whitman, bu yüzden de özgürlüğe fazlasıyla önem verirdi. Marangoz, matbaacı, gazeteci ve muharrir olarak çalıştı. O, çağdaş Amerikan şiirinin en büyük temsilcilerindendir. Kendisi demokrasinin şairi, eserleri de demokrasinin Kitâb-ı Mukaddes'i olarak anılmaktadır.1855'te yayımladığı 'Leaves of Grass' (Çimen Yaprakları) ise tam bir şok etkisi yaratmıştır. Çimen Yaprakları ölümün alegorisine farklı bir bakış açısı olarak da bilinir. ' Granit geçmelerle kenetlidir benim bastığım yer, Gülerim ben sizin ölüm dediğiniz şeye.' BENİ BİR KADIN BEKLİYOR Beni bekleyen biri var, alabildiğine hazır, alabildiğine tamam, kusursuz bir kadın. Bir eksiklik olacaktı dünyamızda, eğer erkeğin erkekliği, cinsiyet olmasaydı. Cinsiyette her şey var, bedenler, canlar, Anlamlar, sonuçlar, saflıklar, incelikler, ispatlar, söylentiler, Türküler, emirler, sağlık, gurur, kadınlık sırrı, döl bereketi, Bütün ümitler, iyilikler, hediyeler, ihtirasların her türlüsü, Aşklar, güzellikler, yeryüzü nimetleri, Bütün hükümetler, yargılar, tanrılar, dünyanın ünlü kişileri, Bütün bunlar, daha niceleri, tohumun içindedir. Sevişmenin tadını bilen ve çekinmeden söyleyen erkeği severim, Sevişmeyi bilen ve çekinmeden söyleyen kadını severim. Dişiliği olmayan kadını ne yapayım? Beni doyuran, sıcak kanlı kadına, kadınlara gideceğim, Beni anlıyorlar, beni istiyorlar,benim değerimi biliyorlar, Ben de onların azgın kocası olacağım. Onlar benden daha aşağı değil, Yüzleri güneşlerle, rüzgârla yanmış, Tenleri eski kutsal uysallığa, kuvvete sahip, Yüzmeyi bilirler, kürek çekmeyi, ata binmeyi, güreşmeyi, ateş etmeyi, koşuşmayı, vurmayı,kaçmayı, ilerlemeyi, dayanmayı da bilirler onlar, Haklarını sonuna kadar bilirler - sükûnet içinde, açıktırlar, kendilerini iyi tanırlar. Sizi çağırıyorum,yaklaşın bana kadınlar, Sizi bırakamam, ıslah edeceğim sizi, Siz benimsiniz, ben de sizinim,bu işte hatır gönül yok, insanları düşüneceğiz, Uykularımızda, saz sairleri, kahramanlar yatar, Başkaları değil, onları yalnız ben uyandırabilirim. İşte ben ey kadınlar kendi yolumdayım, Kimse durduramaz beni, büyüğüm, haşinim, sertim, ama sizi seviyorum, Gerektiğinden öte canınızı yakmam, korkmayın, Devletlere gerekli oğullar, kızlar yaratacak erkekliğimi boşaltıyorum size, Alabildiğine zorluyorum kendimi,yalvarmalara aldırmadan ben, Uzun zamandır içimde birikeni size doldurmadan geri çekilmeye niyetim yok. İçimin coşkun ırmaklarını boşaltıyorum size, Gelecek binlerce yılı içinizde kucaklıyorum, Size Amerika'nın ve kendimin en değerli aşılarını katıyorum, Sizden ateşli, güzel vücutlu kızlar, yeni sanatçılar, müzisyenler doğacak, Size ektiğim çocuklar, bir gün kendi geleceklerinin çocuklarının ekecekler, Tükenen aşkıma karşılık olgun kadınlar ve erkekler isteyeceğim, Onların da başkalarıyla, bizim gibi kaynaşmalarını bekleyeceğim, Onların da meyvalarınıza boşaltacağı coşkun sağanağa, benim şimdi size boşalttığım kadar güveneceğim, Doğumdan, hayattan, ölümden, ölmezlikten, sevdalı ürünler bekleyeceğim, İşte bunun için şimdi size aşk ekliyorum. Çeviren : Nevzat ÜSTÜN Hayat Dolu Şimdi Hayat dolu şimdi, yoğun, görünebilir, Ben, kırk yaşında Birleşik Devletler’in sekseninci yaşında, Yüzyıl sonra ya da yüzlerce yüzyıl sonraki birine bunlar Henüz doğmamış olan seni arıyor bu dizeler. Bunları okuduğunda görünebilir olan ben görünmez olurum, şimdi sensin, yoğun, görünebilir, şiirlerimi gerçekleştiren, beni arayan, Yanında olduğumu ve senin yoldaşın olduğumu düşünüp çok mutlu olacağını kurguluyorsun; Say ki yanındayım. (Yanında olmadığım konusunda çok emin olma.) Walt Whitman (31 Mayıs 1819 - 26 Mart 1892, A.B.D.) “Calamus”dan Çeviren: İsmail Aksoy Kalabalıkta Kalabalıkta, arasında erkeklerle kadınların, Farkına varıyorum birinin seçtiğine beni gizli ve kutsal işaretlerle, Benden başkası kabullenmiyor O’nu, babası bile, eşi, kardeşi, çocuğu bile benden yakın değil O’na. Bazıları şaşırmış, O değil - O tanıyor beni. Ah sevgili ve kusursuz eşit adam, Düşündüm ki keşfedersin beni böyle zayıf, dolaylı işaretlerle, Ve aynı işaretlerle tanıyacağım ben de seni karşılaştığımızda. Walt Whitman (31 Mayıs 1819 - 26 Mart 1892, A.B.D.) ”Calamus”dan Çeviren: İsmail Aksoy Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2008 Ah sevgili ve kusursuz eşit adam, Düşündüm ki keşfedersin beni böyle zayıf, dolaylı işaretlerle, Ve aynı işaretlerle tanıyacağım ben de seni karşılaştığımızda. kıme yada neye yazılmıs sence tşk ler:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2008 Bir Kadın Bekliyor Beni Bir kadın bekliyor beni, her şey bulunuyor onda, hiçbir eksiği yok eğer seks yoksa ya da ıslaklığı yoksa doğru erkeğin hala eksiktir her şey. Seks dahil her şeye bedenlere, canlara, anlamlara, kanıtlara, saflığa, inceliklere, sonuçlara, çığlıklara şarkılara, emirlere, sağlığa, gurura, analığın gizine, doğuştan gelen süte Bütün umutlara, iyiliklere, bağışlanmışlara bütün arzulara, aşklara, güzelliklere ve dünyanın tatlarına bütün devletlere, yargıçlara, tanrılara, dünyayı anlamış insanlara onun parçasıymış gerekçesiymiş gibi dahildir seks Tanıdığım her erkek utanmaksızın bildiğini itiraf eder cinsiyetinin tadını ve her kadın bilir ve itiraf eder kendininkini Şimdi duygusuz kadınlardan uzaklaştırıyorum kendimi kalmaya gidiyorum beni bekleyen kadına, doyduğum sıcakkanlı kadınlara görüyorum beni anladıklarını ve reddetmediklerini değer verdiklerini bana-güçlü bir koca olabilirim onlara Benden eksik yanları yok Güneşle ve esen rüzgarla bronzlaşmış yüzleri Kutsal, yumuşak ve güçlü vücutları biliyorlar nasıl yüzeceklerini, kürek çekmeyi ata binmeyi, güreşmeyi, ateş etmeyi Nasıl koşacaklarını, öldüreceklerini, çekilmeyi, yol almayı, direnmeyi, savunmayı mükemmel hepsi sakin ve berrak sahipler dişiliklerine Sıkıca çekiyorum sizi kendime ey kadınlar izin veremem gitmenize, yeterliyim ben size Ben sizler içinim sizler de benim ve yalnızca benim iyiliğim için değil bu başkalarının iyiliği için de Uykularınızı daha yüce kahramanlar, şairler kaplamış ve izin vermiyorlar kimsenin dokunmasına ama yalnızca ben dokunabilirim size Bu benim ey kadınlar- kendi yolumu çizdim Acımasızım ben, sert, geniş ve inatçıyım -ama sevdiğim için artık gerekenden fazla incitmeyeceğim sizi Akıyorum size, sıkarak kaba gücümle sıhhatli kız ve erkek çocuklar getirmek için bu ülkeye Hiç bir yakarışı dinlemeden, kendimi güçlendiriyorum yeterince ve biriktirdiğimi size geri vermeden kararlıyım geri çekilmemeye Gizli ırmağına akarım senin içine ilerleyen binlerce yılı sarıyorum sahip olduğum en önemli şeyimi ve Amerika'yı aşılıyorum sana Sana akan damlalarımdan vahşi ve atletik kızlar yeni sanatçılar, müzisyenler ve şarkıcılar yetişecek senden döllediğim bebekler sırası geldiğinde bebekler dölleyecekler Ben mükemmel erkekler isteyeceğim aşkımın tohumlarından Çiftleşmelerini bekleyeceğim başkalarıyla benim seninle çiftleştiğim gibi şimdi Fışkıran yağmurlarımın meyvelerini sayacağım sana geldiğimde yağmurların meyvelerini saydığım gibi şimdi doğumda, yaşamda ölümde ve ölümsüzlükte arayacağım aşkın ürünlerini öylesine severek yetiştiriyorum ki onları şimdi. Walt Whitman ------------------------------------- Yoldan Geçen Yabancı Yoldan geçen yabancı! sana nasıl istekle baktığımı bilemezsin, Sen aradığım erkeksin, ya da aradığım kadın, (sanki bir düş görüyorum.) Bir yerde, tatlı bir yaşamgeçirmiş olacağız seninle, Herşeyi hatırlıyorum, hepsi yeniden canlanıyor gözümde, yanyana yürüyoruz, akıcı, sevgi dolu, içi dışı tertemiz, olgun, Benimle büyüdün sen, küçük bir oğlan ya da küçük bir kızdın benimle, Ben yemek yedim seninle, ben uyudum seninle, senin vücudun senin olarak kalmadı yalnızca, benim vücudumu benim olarak bırakmadı yalnızca, Gözlerinin, yüzünün, etinin tadını veriyorsun bana, birlikte yürüyoruz, karşılığında sakalımın, göğsümün, ellerimin tadını alıyorsun, Seninle konuşmasam da bir şey değişmiyor, tek başıma oturduğum, ya da gece tek başıma uyandığım zamanlar seni düşünüyorum, Bekliyorum, seninle gene buluşacağız, kuşkum yok bundan, Seni hiçbir zaman yitirmemeye bakıyorum. ------------------------------------------- SESSİZ SABIRLI BİR ÖRÜMCEK Sessiz sabırlı bir örümceği, İzledim küçük bir çıkıntının üzerinde duruyordu bir başına, İzledim çevreleyen sonsuz boşluğu keşfederken, İplikçikler fırlattı dışarıya, iplikçikler, iplikçikler, kendinin dışına, Hiç dolaştırmadan onları, hiç usanmadan hızlanarak. Ve sen ey ruhum duruyordun, Çevrilmiş, çözülmüş, uzayın sonsuz okyanuslarında, Durmadan düşünerek, tehlikeye atılarak, fırlayarak, çabalıyorsun dünyaları birleştirmeye, Gereksindiğin köprü kurulsun, tutsun saldığın yumuşak demir, Attığın ağın lifleri sarılsın bir yere, ey benim ruhum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 10, 2009 OY REİS! KOCA REİS! Oy reis, koca reis, alnımızın akıyla döndük seferden. Savuşturup onca belâ, onca fırtınayı, sonunda murada erdin. İşte liman, bak, çanlar çalıyor, bayram ediyor ahali, Gördüler pupa yelken geliyor, gözüpek, gözü yeşil yelkenli. Neyleyim, neyleyim ki ama... Bu kan damlalarını nideyim? Gayri uzanmış güverteye reis, Soğumuş ellerini mi öpeyim? Oy reis, koca reis, kalk da şu çanları dinle bari! Baksana, senin bayrağın çekilen, senin şarkın söyledikleri! Senin için bu çiçekler, senin için toplaştılar sahillerde, Seni çağırıyorlar, bak, senin adın geziyor dillerde! Gel, reis ağacığım benim, Kolumun üstüne yatırayım seni. Çoktan öldüğünü unuttum ama, Bu kan damlalarını nideyim? Reis cevap vermiyor sözüme, dudakları söylemez olmuş, Ağam kolumu duymuyor bile, ne yüreği ne kalbi kalmış. Sağ salim demir attı gemi, bitti artık sona erdi sefer, Savuşturup onca belâyı, kazanılan bir güzelim zafer. Bayram etsin sahil, çalsın davullar! Yalnız bırakın beni gideyim!... Reisin yattığı güvertenin üstünde Böyle dolaşmayıp da nideyim? 1865 Walt WHITMAN Çeviren : Can YÜCEL Şiirin Aslı : O Captain! My Captain! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Şubat 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 17, 2009 BİR YABANCIYA Yoldan geçen yabancı! sana nasıl istekle baktığımı bilemezsin, Sen aradığım erkeksin, ya da aradığım kadın, (sanki bir düş görüyorum.) Bir yerde, tatlı bir yaşamgeçirmiş olacağız seninle, Herşeyi hatırlıyorum, hepsi yeniden canlanıyor gözümde, yanyana yürüyoruz, akıcı, sevgi dolu, içi dışı tertemiz, olgun, Benimle büyüdün sen, küçük bir oğlan ya da küçük bir kızdın benimle, Ben yemek yedim seninle, ben uyudum seninle, senin vücudun senin olarak kalmadı yalnızca, benim vücudumu benim olarak bırakmadı yalnızca, Gözlerinin, yüzünün, etinin tadını veriyorsun bana, birlikte yürüyoruz, karşılığında sakalımın, göğsümün, ellerimin tadını alıyorsun, Seninle konuşmasam da bir şey değişmiyor, tek başıma oturduğum, ya da gece tek başıma uyandığım zamanlar seni düşünüyorum, Bekliyorum, seninle gene buluşacağız, kuşkum yok bundan, Seni hiçbir zaman yitirmemeye bakıyorum. Çev: Mehmet Fuat 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.